Alfred Heineken 60lı yılların başında Karayiplere gittiğinde, adada gördüğü çöp miktarının fazlalığına şaşırır ve bunları bir şekilde yeniden kullanmanın mümkün olduğunu düşünür. Bu atıkların bir kısmını kendi şirketi Heinekenin bira şişeleri oluşturmaktadır.
Bölgedeki konut sorununa bir çözüm üretme fikrine kapılan Heineken, yapı elemanı olarak kullanılabilecek bir şişe tasarlatmak için Mimarlık Araştırmaları Vakfı (SAR)ın direktörü mimar John Habraken ile temasa geçer.
Habreken, yapı elemanı olarak kullanılabilecek bir tuğla şişe tasarlar, fakat tasarım, Heinekenin klasik şişesine benzemiyordur. Mimarın yaptığı ikinci tasarımla WOBO ortaya çıkar. Düz kenarları olan bu şişenin tabanına, bir diğeriyle birleşebilmesi için içbükey form verilmiştir.
heineken_01_kotsifir1964 yılında şirket, Leerdamdaki fabrikasında WOBOdan, 35cl ve 50cl olmak üzere 100 bin adet üretir. Ayrıca kendi bahçesinde de WOBOyu kullanarak bir barınak inşa eder.
heineken_05_kotsifir10 yıl sonra İngiliz profesör ve mimarlık eleştirmeni Martin Pawley, Garbage Housing isimli bir kitap yazar ve kapağında da bu eve yer verir.
Habreken firmaya 10 yıl önce giriştikleri WOBO projesinin geri dönüşümlü bir ambalajın ilk endüstriyel denemesi olduğunu yazar. Bunun üzerine firma, Technical University Eindhovenın kampüsünde tamamen WOBO ile inşa edilmiş bir bina yapmak için harekete geçer. Proje, üniversite yönetimi ve Alfred Heineken arasındaki anlaşmazlıklar nedeniyle ne yazık ki hayata geçemez.
Bugün Amsterdamdaki Heineken Müzesinde WOBO ile inşa edilmiş bir duvar, bu tuğlayla inşa edimiş tek yapı olarak sergileniyor. WOBOdan kaç adet kaldığı ve nerelerde olduğu bilinmiyor, ancak endüstriyel şişeleri tuğla olarak kullanma fikri, aradan 40 yıl geçmesine karşın dünyanın farklı yerlerinde karşımıza çıkmaya devam ediyor.
alıntıdır