NEMİDE
H. ZİYA UŞAKLIGİL
YAYINEVİ : İNKILAP VE AKA
BASIM YILI : 1984
KİTABIN KONUSU
Annesi vereme yenik düşmüş ve kendisi de bu illetin pençesinde yaşam mücadelesi veren genç bir kızın yaşadıkları.
KİTABIN ÖZETİ
Şevket Bey zengin bir adamın ikinci oğlu idi. Önce ağabeyini daha sonra babasını kaybetti. Babasını kaybettiğinde kendisine Sultanahmet Caddesinde bir konak, Kanlıcada bir yalı, beş altı dükkan, bir zeytinlik, bir çiftlik kalmıştı. Şevket Bey babasının sağlığında herşeye meraklıydı hemen hemen her iş hakkında bilgi edinmişti. Hiçbirşeyin üzerinde çok fazla durmamış fakat hepsine eğilimi olduğunu göstermişti. Babasının ölümünden sonra Şevket Beyin içinde bir boşluk oluşmuştu.
Günler bu şekilde geçerken bir gün annesinin yanında yürümekte olan genç bir kız görmüştü. O an içinde bazı kıpırdanmalar oldu. Kıza o kadar dikkatle bakmıştıki kızcağızın yüzü kızarmıştı. Şevket Bey daha sonra aynı kızı bir kere daha görmüş ve evine kadar takip etmişti. Kızın girdiği ev Şevket Beyin evine yakın bir yerde bulunuyordu. Bir süre düşündükten sonra Şevket Bey bu kız ile evlenmek istediğini kızın annesine bildirmiş ve bu isteği olumlu karşılanmıştı. Şevket Bey evlendiğinde sanki dünyanın en mutlu insanı olmuştu. Fakat bu mutluluğu fazla uzun sürmedi. Karısı Naime hastalanmış ve doktorların muayenesi sonucu kesinlikle çocuk yapmaması tavsiye edilmişti.Fakat bu tavsiye biraz geç kalmış bir tavsiye idi.Çünkü Naime gebe idi.
Naime çocuğunu doğurdu fakat kendisi hayata gözlerini yumdu. Yeni doğan bu kıza Nemide adını verdiler. Bu acıya dayanamayan Şevket Bey yeni doğan bebeğini Dr. Osman Beye emanet ederek iki yıllık bir seyahate çıktı. Dönüşte kızını doktordan geri aldı. Fakat kızının da bünyesi annesi gibi çok zayıftı ve ömür boyu sağlığına büyük bir dikkat gösterilmesi gerekiyordu. Şevket Beyin bundan sonra kendi hayatını kızına adamaktan başka yapabilecek hiç bir şeyi yoktu. Bir baba olarak bunu ve gerektiğinde bundan büyük fedakarlıkları yapmak zorundaydı.Çünkü Nemide ona Naimeden kalan tek ve en büyük varlıktı.
Şevket Bey kızının üzerine titredi. Yıllar geçti ve Nemide büyümüş gelinlik kız olmuştu. Nemide amcasının oğlu Naile karşı büyük bir aşk hissediyordu. Ancak Nailin Nemide için hissettiği sevgi daha farklı bir duyguydu, onu bir kardeşçesine seviyordu.
Nail her hafta belirli günlerde amcasını ve Nemideyi görmeye gelirdi. Nail Nemideden yaşça büyüktü. Nail tıp eğitimini tamamlamak için Parise gittiğinde Nemide çok üzülmüştü. Nail Pariste üç yıl kaldı ve geri döndü. Bir süre sonra Nail ile Nemide nişanlandı. Fakat Nail küçüklükten beri garip bir bağ ile bağlı olduğu Nemideye değil, küçük yaşta annesini kaybeden ve babası tarafından terkedilen teyzesinin kızı Nahite aşıktı. Nahit de Naile deliler gibi aşıktı. Nail Nahiti çok sevmesine rağmen Nemidenin sağlığını düşündüğü için duygularını açığa vurmuyordu ve kaderine razı oluyordu. Bir zaman sonra Nemide durumu sezdi ve nişan yüzüğünü Nahite verdi.Kendisini sevmeyen birisiyle evlenemeyeceğini söyledi.Bir süre sonra Nemide vereme yenik düştü ve Nahit ile Nail evlendiler.
KİTABIN ANA FİKRİ
Mutluluğun, başkalarının mutluluğuna engel olarak yakalanamayacağı ve sevginin fedakarlık gerektirdiği.
KİTAPTAKİ OLAYLARIN VE ŞAHISLARIN DEĞERLENDİRMESİ
Kitap gayet klasik ve sade bir konudan bahsettiği için şaşırtıcı ya da gerçek dışı bir olay yaşanmamıştır. Bence kitaptaki en önemli olay Nemide nin nişan yüzüğünü hiç çekinmeden Nahite vermesidir.
Şevket Bey : Zengin bir babanın oğlu olması itibariyle hayatta pek sıkıntı çekmemiş fakat zengin oluşu kendisini bir şımarıklığa itmemiştir.
Nemide : Nemide de hayatta hemen hemen her isteği yerine getirilen birisidir.Bu durum Nemideyi biraz şımartmıştır.
Nail : Öğrenimine öncelik vermiş ve daha sonra Nahit ile evlenmiştir.
Nahit : Küçük yaşta annesini kaybetmesinden dolayı duyduğu acı onu olgunlaştırmıştır.
Osman Bey : İyiliksever ve temiz kalpli bir insandır.
KİTAP HAKKINDA ŞAHSİ GÖRÜŞLER
Kitapta işlenen konu hayatta herkesin başına gelebilecek olayları ele almıştır. Fakat yazarın üslubu ve yaptığı tasvirler kitabı çekici kılmaya yetmiştir. Bu sayede kitap büyük bir akıcılık kazanmıştır. Kitabı ilk elinize aldığınızda sonuna kadar bırakamayabilirsiniz.
H. ZİYA UŞAKLIGİL
YAYINEVİ : İNKILAP VE AKA
BASIM YILI : 1984
KİTABIN KONUSU
Annesi vereme yenik düşmüş ve kendisi de bu illetin pençesinde yaşam mücadelesi veren genç bir kızın yaşadıkları.
KİTABIN ÖZETİ
Şevket Bey zengin bir adamın ikinci oğlu idi. Önce ağabeyini daha sonra babasını kaybetti. Babasını kaybettiğinde kendisine Sultanahmet Caddesinde bir konak, Kanlıcada bir yalı, beş altı dükkan, bir zeytinlik, bir çiftlik kalmıştı. Şevket Bey babasının sağlığında herşeye meraklıydı hemen hemen her iş hakkında bilgi edinmişti. Hiçbirşeyin üzerinde çok fazla durmamış fakat hepsine eğilimi olduğunu göstermişti. Babasının ölümünden sonra Şevket Beyin içinde bir boşluk oluşmuştu.
Günler bu şekilde geçerken bir gün annesinin yanında yürümekte olan genç bir kız görmüştü. O an içinde bazı kıpırdanmalar oldu. Kıza o kadar dikkatle bakmıştıki kızcağızın yüzü kızarmıştı. Şevket Bey daha sonra aynı kızı bir kere daha görmüş ve evine kadar takip etmişti. Kızın girdiği ev Şevket Beyin evine yakın bir yerde bulunuyordu. Bir süre düşündükten sonra Şevket Bey bu kız ile evlenmek istediğini kızın annesine bildirmiş ve bu isteği olumlu karşılanmıştı. Şevket Bey evlendiğinde sanki dünyanın en mutlu insanı olmuştu. Fakat bu mutluluğu fazla uzun sürmedi. Karısı Naime hastalanmış ve doktorların muayenesi sonucu kesinlikle çocuk yapmaması tavsiye edilmişti.Fakat bu tavsiye biraz geç kalmış bir tavsiye idi.Çünkü Naime gebe idi.
Naime çocuğunu doğurdu fakat kendisi hayata gözlerini yumdu. Yeni doğan bu kıza Nemide adını verdiler. Bu acıya dayanamayan Şevket Bey yeni doğan bebeğini Dr. Osman Beye emanet ederek iki yıllık bir seyahate çıktı. Dönüşte kızını doktordan geri aldı. Fakat kızının da bünyesi annesi gibi çok zayıftı ve ömür boyu sağlığına büyük bir dikkat gösterilmesi gerekiyordu. Şevket Beyin bundan sonra kendi hayatını kızına adamaktan başka yapabilecek hiç bir şeyi yoktu. Bir baba olarak bunu ve gerektiğinde bundan büyük fedakarlıkları yapmak zorundaydı.Çünkü Nemide ona Naimeden kalan tek ve en büyük varlıktı.
Şevket Bey kızının üzerine titredi. Yıllar geçti ve Nemide büyümüş gelinlik kız olmuştu. Nemide amcasının oğlu Naile karşı büyük bir aşk hissediyordu. Ancak Nailin Nemide için hissettiği sevgi daha farklı bir duyguydu, onu bir kardeşçesine seviyordu.
Nail her hafta belirli günlerde amcasını ve Nemideyi görmeye gelirdi. Nail Nemideden yaşça büyüktü. Nail tıp eğitimini tamamlamak için Parise gittiğinde Nemide çok üzülmüştü. Nail Pariste üç yıl kaldı ve geri döndü. Bir süre sonra Nail ile Nemide nişanlandı. Fakat Nail küçüklükten beri garip bir bağ ile bağlı olduğu Nemideye değil, küçük yaşta annesini kaybeden ve babası tarafından terkedilen teyzesinin kızı Nahite aşıktı. Nahit de Naile deliler gibi aşıktı. Nail Nahiti çok sevmesine rağmen Nemidenin sağlığını düşündüğü için duygularını açığa vurmuyordu ve kaderine razı oluyordu. Bir zaman sonra Nemide durumu sezdi ve nişan yüzüğünü Nahite verdi.Kendisini sevmeyen birisiyle evlenemeyeceğini söyledi.Bir süre sonra Nemide vereme yenik düştü ve Nahit ile Nail evlendiler.
KİTABIN ANA FİKRİ
Mutluluğun, başkalarının mutluluğuna engel olarak yakalanamayacağı ve sevginin fedakarlık gerektirdiği.
KİTAPTAKİ OLAYLARIN VE ŞAHISLARIN DEĞERLENDİRMESİ
Kitap gayet klasik ve sade bir konudan bahsettiği için şaşırtıcı ya da gerçek dışı bir olay yaşanmamıştır. Bence kitaptaki en önemli olay Nemide nin nişan yüzüğünü hiç çekinmeden Nahite vermesidir.
Şevket Bey : Zengin bir babanın oğlu olması itibariyle hayatta pek sıkıntı çekmemiş fakat zengin oluşu kendisini bir şımarıklığa itmemiştir.
Nemide : Nemide de hayatta hemen hemen her isteği yerine getirilen birisidir.Bu durum Nemideyi biraz şımartmıştır.
Nail : Öğrenimine öncelik vermiş ve daha sonra Nahit ile evlenmiştir.
Nahit : Küçük yaşta annesini kaybetmesinden dolayı duyduğu acı onu olgunlaştırmıştır.
Osman Bey : İyiliksever ve temiz kalpli bir insandır.
KİTAP HAKKINDA ŞAHSİ GÖRÜŞLER
Kitapta işlenen konu hayatta herkesin başına gelebilecek olayları ele almıştır. Fakat yazarın üslubu ve yaptığı tasvirler kitabı çekici kılmaya yetmiştir. Bu sayede kitap büyük bir akıcılık kazanmıştır. Kitabı ilk elinize aldığınızda sonuna kadar bırakamayabilirsiniz.