Hatay ili sınırları içerisinde bulunan Habib Neccar Dağı, hakkında pek çok efsane bulunmaktadır. Kuran-ı Kerim’de de bahsi geçen bir dağ olması, bu dağın oldukça önemli ve değerli olmasına neden olmaktadır. Geçtiğimiz yıl Habib Neccar Dağı’nda çıkış sebebi bilinmeyen bir yangının yaşanmış olması bu dağı bilen pek çok kişinin üzülmesine neden olmuştur. Aynı zamanda aynı isimle yapılmış olan ve Anadolu’daki ilk cami olma özelliğine sahip olan Habib Neccar Camisi de kendine özgü hikayesi ile oldukça ilgi görmektedir.

Yasin Suresi’nde Habib Neccar isimli zatın bizzat hayatının anlatılıyor olması da, dağ ve caminin bu denli önemli olmasını sağlamaktadır. Habib Neccar Dağı yakınlarında bulunan mağarada 1960’lı yıllarda sürekli olarak kandil yanmıştır. Habib Neccar Türbesi de Hatay ilinde bulunan ve ziyarete açık olan yerlerden biridir.

Habib Neccar Dağı’nın Özellikleri Nelerdir?
Antakya için oldukça önemli bir değer niteliği taşıyan Habib Neccar Dağı eteklerinden Antakya ilini seyretme imkânı ile hem Antakya sakinleri hem de şehre gelen yerli ve yabancı ziyaretçiler için önemli değer niteliğindedir. Antakya’nın tüm güzelliklerini Habib Neccar Dağı’ndan görmek mümkündür. Aynı zamanda dağın çevresine kazandırılan pek çok mekan da buraya gelen misafirlerin memnun kalmalarını sağlamaktadır. Habib Neccar Dağı hakkında pek çok bilgi mevcuttur. En doğru ve kesin bilgiye ulaşmak için, buraya ilgi gösteren kişilerin bizzat Antakya sakinlerinden bu efsaneyi dinlemeleri önerilir. Antakya’da bulunan İzmir Caddesi için önemli bir değer olarak günümüzde halen ilgi görmektedir.

Habib Neccar Efsanesi Nedir?
Habib Neccar Dağı’nın eteklerinden Hatay ilinin tüm güzelliklerine kuşbakışı olarak bakmak mümkündür. Şehrin tüm güzelliklerini görme imkanı sağlayan Habib Neccar Dağı’nın efsanevi hikayesi de oldukça ilgi çekicidir. Rivayete göre milattan sonra 40 yıllarında yaşamış olan Habib Neccar ismindeki zat, Allahu Teâla’nın o dönemde yaşayan putperest Roma halkı için Hz. İsa tarafından gönderilmiş olan inanmışlardan birisidir. O dönemdeki Roma halkı için gönderilmiş olan resullere inanmayan ve onları taşlamaya çalışan halkı ikna etmeye uğraşan Habib Neccar ise bu çabasında başarılı olamamış ve putperest Romalılar tarafından öldürülmüştür. Bu konuda bölge halkının anlattığı pek çok rivayet bulunsa da, başı gövdesinden ayrılmış olan Habib Neccar’ın başı elinde şuanda bulunduğu türbeye Kuran-ı Kerim okuyarak gelmesidir.
Kuran-ı Kerim’in Yasin Suresi’nde geçen kıssaya göre, Hz. İsa milattan sonra 40’lı yıllarda iki adet havarisini Hatay’ın Antakya ilçesine gönderir. Burada Habib Neccar ile karşılaşan havarilere hasta oğlunu iyileştirmeleri karşılığında anlattıkları Hz. İsa dinine inanır. Antakya halkı tarafından benimsenmeyen Hz. İsa elçileri yakalanarak hapse atılırlar. Ardından halkı ikna etmek için çaba sarf eden Habib Neccar, Antakya halkı tarafından işkenceye maruz bırakılarak havariler ile birlikte öldürülür. Çok eski tarihin bilinen en önemli eser ve hikayelerinden biri olarak, Habib Neccar efsanesi, dinleyen ve okuyan herkesin ilgisini ve dikkatini çekmektedir.

Habib Neccar Camii
Aynı isimli bir türbenin cami yakınlarında bulunduğu Habib-i Neccar Camisi, Hz. İsaya inanan havariler tarafından şehit edilmiş olan bir Antakyalının adını taşımaktadır. 19. yüzyıla ait bir cami olan ve pek çok insanı etkileyen efsanenin hikayesi ile Hatay ilinin önemli eserleri arasında yer almaktadır. Ülkemizde bulunan en eski cami olma özelliği de taşıyan Habib Neccar Camisi, Roma Dönemi’nde bulunan bir tapınak üzerine yapılmıştır. Günümüzde bulunan haline Osmanlı Dönemi’ndeki yenileme çalışması ile kavuşmuştur.