İnsan yaşam süresinin uzaması ile birlikte yaşlılık dönemi bedensel ve ruhsal sağlık sorunları özel bir önem kazanmaktadır. Günümüz dünyasında 65 yaş ve üzeri nüfusun tüm nüfusun %13-15′i dolayında, ülkemizde ise nüfusun %10′u civarında olduğu tahmin edilmektedir. Gelişmiş ülkelerde nüfusun en hızlı büyüyen kısmı 65 yaş ve üzeridir. Bu yaş grubu aynı zamanda psikiyatrik hastalık ve bedensel hastalıkların birbirine eşlik ettiği ek tanılı durumların en sık görüldüğü gruptur. 65 yaş üzeri toplumun en az % 25′inde psikiyatrik semptomlar olduğu bildirilmektedir.

Beyin atrofisi denilen, beyinde hacim kaybı, normal yaşlanmayla birlikte gözlenen bir durumdur. Yaşla birlikte beyindeki kimyasal iletkenlerin metabolizması ve üretiminde belirgin değişiklikler olduğu gözlenmiştir. Beyindeki bu olağan değişimler sebebiyle yaşla birlikte bellek, dikkat, hareket, algılama gibi zihinsel işlevlerde kısmi bir kayıp gözlenir. Ancak bu kaybın ne kadarının doğal ve beklenen süreç olduğu, ne kadarının bir beyin hastalığına işaret edeceğini saptamak titiz bir muayene gerektirir.