Cohen
MFC Üyesi
-
- Üyelik Tarihi
- 2 Şub 2013
-
- Mesajlar
- 1,686
-
- MFC Puanı
- 66
Gerçek Aşkın Sahibi Hz. Ümmü Seleme
Asıl ismi Hind olan Hz. Ümmü Seleme, Mahzumoğulları kabilesinden Ümeyye b. Muğîrenin kızı idi. Kocası Abdullah b. Abdül-Esed, İslamiyeti kabul etmesinden dolayı müşriklerin eza ve cefasına maruz kalınca, Habeşistana hicret etmişti.
Birçok Kureyşlinin Müslüman olduğu şayiası üzerine Mekkeye dönmüş, ancak haberin asılsız olduğunu öğrenince, bin bir güçlükle bu sefer Medineye göç etmişti.
Habeş ülkesine her iki hicrette de, Hz. Ümmü Seleme, kocasıyla birlikte bulunmuştu.
Kocasının Uhud Harbinde yaralanması sonucu Hicretin 4. yılının Cemaziyelahir ayı sonuna doğru vefat etmesiyle birlikte, dört çocuğuyla Hz. Ümmü Seleme dul kalmıştı.
Ahidleşmek İstemeleri
Hz. Ümmü Seleme, henüz vefat etmeden, bir gün kocasına, Duyduğuma göre, cennetlik kocası ölen cennetlik bir kadın, sonradan başka birisiyle evlenmezse, muhakkak Allah onu cennette kocasıyla bir araya getirecektir. Aynı şekilde, cennetlik hanımı ölen cennetlik bir erkek de, sonradan başka bir kadınla evlenmezse, Allah, muhakkak onu da cennette karısıyla biraraya getirecektir! dedikten sonra şu teklifi yapmıştı:
O halde gel, seninle sözleşelim: Ne sen, benden sonra evlen; ne de ben, senden sonra evleneyim!
Fakat Ebû Seleme bu teklifi kabul etmemiş ve Sen, benim sözümü dinle: Ben öldüğüm zaman sen evlen! demişti; sonra da şu duayı yapmıştı:
Allahım! Ümmü Selemeye, benden sonra, benden daha hayırlı, onu hor görmeyecek, incitmeyecek bir koca nasip et![1]
Peygamberimizin, Ümmü Selemeyle Konuşması
Hz. Ümmü Seleme, daha önce Hz. Ebû Bekir ve Hz. Ömerden gelen evlenme tekliflerini kabul etmemişti. Bundan sonra, Peygamber Efendimiz, kendisiyle evlenmek istediği haberini gönderdi. Hz. Ümmü Seleme, mâzur görülmesini diledi ve Ben hem yaşlı, hem de kıskanç bir kadınım; aynı zamanda çoluk çocukluyum. Şahit olarak da velilerimden yanımda hiç kimse yoktur dedi.
Teklifine bu cevabı veren Hz. Ümmü Selemeye bu sefer Peygamber Efendimiz gitti ve evlenme teklifini bizzat tekrarladı. Sonra da şöyle konuştu:
Yaşlı bir kadın olduğunu söylüyorsun: Hâlbuki, bir kadına, kendisinden daha yaşlı bir erkekle evlenmesi ayıp değildir! Yetimlerin annesi olduğunu söyledin: Bunu bil ki onların geçimleri Allaha ve Resûlüne âittir. Kıskanç bir kadınım diyorsun. Bunun da senden izalesi için Allaha dua ederim. Yanında velilerinden kimsenin bulunmadığını söylüyorsun. Onlardan hazır bulunan veya bulunmayanlardan bana râzı olmayacak hiçbir kimse yoktur!
Bunun üzerine Ümmü Seleme, yanında bulunan oğluna dönerek, Kalk yâ Ömer! Beni Resûlullaha nikâhla[2]dedi.
Böylece, Cenab-ı Hak, Ebû Selemenin vefatından önce, Allahım! Ümmü Selemeye benden sonra, benden daha hayırlı, onu hor görmeyecek, onu incitmeyecek bir koca nasip et[3]tarzında yaptığı duasını kabul buyurmuş ve Ümmü Selemeye insanların en hayırlısına hanım olmayı nasip etmiş oluyordu.
Resûl-i Ekrem Efendimizle evlendiğinde 44 yaşında bulunan Hz. Ümmü Seleme, Hicretin 59. senesinde 84 yaşında iken vefat etti. Cenaze namazını Ebû Hüreyre (r.a.) kıldırdı ve Bâkî Kabristanına defnedildi.[4]
Okuma bilen, fakat yazmayı öğrenemeyen Hz. Ümmü Seleme, fıkhı iyi bilenler arasında yer alıyordu. Resûl-i Ekrem Efendimizden rivayet ettiği hadis sayısı 378dir.
Asıl ismi Hind olan Hz. Ümmü Seleme, Mahzumoğulları kabilesinden Ümeyye b. Muğîrenin kızı idi. Kocası Abdullah b. Abdül-Esed, İslamiyeti kabul etmesinden dolayı müşriklerin eza ve cefasına maruz kalınca, Habeşistana hicret etmişti.
Birçok Kureyşlinin Müslüman olduğu şayiası üzerine Mekkeye dönmüş, ancak haberin asılsız olduğunu öğrenince, bin bir güçlükle bu sefer Medineye göç etmişti.
Habeş ülkesine her iki hicrette de, Hz. Ümmü Seleme, kocasıyla birlikte bulunmuştu.
Kocasının Uhud Harbinde yaralanması sonucu Hicretin 4. yılının Cemaziyelahir ayı sonuna doğru vefat etmesiyle birlikte, dört çocuğuyla Hz. Ümmü Seleme dul kalmıştı.
Ahidleşmek İstemeleri
Hz. Ümmü Seleme, henüz vefat etmeden, bir gün kocasına, Duyduğuma göre, cennetlik kocası ölen cennetlik bir kadın, sonradan başka birisiyle evlenmezse, muhakkak Allah onu cennette kocasıyla bir araya getirecektir. Aynı şekilde, cennetlik hanımı ölen cennetlik bir erkek de, sonradan başka bir kadınla evlenmezse, Allah, muhakkak onu da cennette karısıyla biraraya getirecektir! dedikten sonra şu teklifi yapmıştı:
O halde gel, seninle sözleşelim: Ne sen, benden sonra evlen; ne de ben, senden sonra evleneyim!
Fakat Ebû Seleme bu teklifi kabul etmemiş ve Sen, benim sözümü dinle: Ben öldüğüm zaman sen evlen! demişti; sonra da şu duayı yapmıştı:
Allahım! Ümmü Selemeye, benden sonra, benden daha hayırlı, onu hor görmeyecek, incitmeyecek bir koca nasip et![1]
Peygamberimizin, Ümmü Selemeyle Konuşması
Hz. Ümmü Seleme, daha önce Hz. Ebû Bekir ve Hz. Ömerden gelen evlenme tekliflerini kabul etmemişti. Bundan sonra, Peygamber Efendimiz, kendisiyle evlenmek istediği haberini gönderdi. Hz. Ümmü Seleme, mâzur görülmesini diledi ve Ben hem yaşlı, hem de kıskanç bir kadınım; aynı zamanda çoluk çocukluyum. Şahit olarak da velilerimden yanımda hiç kimse yoktur dedi.
Teklifine bu cevabı veren Hz. Ümmü Selemeye bu sefer Peygamber Efendimiz gitti ve evlenme teklifini bizzat tekrarladı. Sonra da şöyle konuştu:
Yaşlı bir kadın olduğunu söylüyorsun: Hâlbuki, bir kadına, kendisinden daha yaşlı bir erkekle evlenmesi ayıp değildir! Yetimlerin annesi olduğunu söyledin: Bunu bil ki onların geçimleri Allaha ve Resûlüne âittir. Kıskanç bir kadınım diyorsun. Bunun da senden izalesi için Allaha dua ederim. Yanında velilerinden kimsenin bulunmadığını söylüyorsun. Onlardan hazır bulunan veya bulunmayanlardan bana râzı olmayacak hiçbir kimse yoktur!
Bunun üzerine Ümmü Seleme, yanında bulunan oğluna dönerek, Kalk yâ Ömer! Beni Resûlullaha nikâhla[2]dedi.
Böylece, Cenab-ı Hak, Ebû Selemenin vefatından önce, Allahım! Ümmü Selemeye benden sonra, benden daha hayırlı, onu hor görmeyecek, onu incitmeyecek bir koca nasip et[3]tarzında yaptığı duasını kabul buyurmuş ve Ümmü Selemeye insanların en hayırlısına hanım olmayı nasip etmiş oluyordu.
Resûl-i Ekrem Efendimizle evlendiğinde 44 yaşında bulunan Hz. Ümmü Seleme, Hicretin 59. senesinde 84 yaşında iken vefat etti. Cenaze namazını Ebû Hüreyre (r.a.) kıldırdı ve Bâkî Kabristanına defnedildi.[4]
Okuma bilen, fakat yazmayı öğrenemeyen Hz. Ümmü Seleme, fıkhı iyi bilenler arasında yer alıyordu. Resûl-i Ekrem Efendimizden rivayet ettiği hadis sayısı 378dir.