Neler yeni
MEGAForum - Teknoloji Forumu

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı yada giriş yapmalısınız. Forum üye olmak tamamen ücretsizdir.

  • Web sitemizin içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için Web sitemize kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Web sitemize üye olmak tamamen ücretsizdir.
  • Sohbetokey.com ile canlı okey oynamaya ne dersin? Hem sohbet et, hem mobil okey oyna!
  • Soru mu? Sorun mu? ''Bir Sorum Var?'' sistemimiz aktiftir. Paylaşın beraber çözüm üretelim.

Galatasaray mı, Real Madrid mi?

Behice

MFC Üyesi
Konum
İstanbul
  • Üyelik Tarihi
    7 Şub 2013
  • Mesajlar
    1,954
  • MFC Puanı
    2
Hayat ve futbol…

İkisi de ziyadesiyle zordur.

İkisinde de ararsın bulana kadar doğrusunu…

Başkalarından medet ummadan, işine bakarsın.

Yılmazsın, bıkmazsın, korkmazsın…

Ve yanıldıkça daha çok hırslanırsın…

Mağlup olursun ama kabullenmezsin.

Bilirsin ki pes edene kadar asla yenilmezsin!

Ve bir gün…

İşin sırrının ‘’basit yaşamak’’ gibi ‘’basit oynamakta’’ saklı olduğunu keşfedersin.

İşte o gün benliğini kazanırsın, tıpkı Milan’ı eleyerek UEFA Kupasına giden yola girdiğinde ki gibi…

Tıpkı Schalke 04 deplasmanında geri döndüğü gibi.

Evet geç olsa da, güç olsa da, zor olsa da, 2000’leri gören birçoğumuzun artık saçları beyazlasa da…

12 sene sonra, nihayet, özlenen Galatasaray önce Veltins Arena’da Şampiyonlar Ligi Çeyrek Finalisti hüviyetini kazanıyor, sonra Kayseri’de Mourinho’ nun önünde, kendisine yakışır şekilde oynayabileceğini hatırlıyordu.

Artık belli ki taşlar tam yerine oturuyordu.

Sıra, Cumartesi akşamı İBB’ye geldiğinde seri devam ediyor, son iki maçta ortaya konan şahane hücum futbolu ilk 45 dakikada boyunca ve milli maç arasına rağmen, kaldığı yerden devam ediyor, Drogba’nın akıl dolu pasları ve Burak Yılmaz’ın golleri sayesinde maç, Galatasaray’ın 2 farklı galibiyeti ile sona eriyordu.

Forvette Hakan Şükür, Arif Erdem ve Hagi’nin misyonunu 2013 itibariyle Drogba, Sneijder ve Burak Yılmaz üstleniyor, orta sahada Okan, Suat ve Emre’nin pres ekolü, Hamit Altıntop, Felipe Melo ve elbette Selçuk İnan’ın becerisi ile devam ediyor ve fark yaratıyordu.

Özetle Aslan, akılcı ve tek top oynayarak…

Oyun felsefesi ile tekniğini ‘’basit oyun’’ kuramında birleştirerek…

Zeka ve yeteneğinin üzerine koyarak…

‘’Mazisinden geri dönüyordu’’.

Etkili ve göze hoş gelen futboluyla ayakta alkışlanan Galatasaray şimdi, yine bir Çeyrek Finalde…

Rakip ise gerçekten çok büyük.

Çoğuna göre Avrupa’nın gelmiş geçmiş en başarılı kulübü.

Kimine göre Dünya’nın en büyük futbolcusuna sahipler.

Milyonlarca insana göre takımın Teknik Direktörü gezegenin 1 numaralı Hocası.

Hedef bildiğiniz gibi…

Yıldızlar topluluğu, Real Madrid!

Spor otoritelerine göre, turu geçmek neredeyse imkansız…

İki takımın bütçesi kıyaslanmayacak kadar zıt lokasyonlarda.

Futbolun matematiğine…

İki stadyum arasında ki büyüklük farkına (Bernabeu 80.354 kişi alıyor) kadar…

Birçok yönüyle Real Madrid, Galatasaray’ın kat be kat önünde…

Ancak…

500 Milyon €’luk geliri, 1,5 Milyar €’luk marka değeriyle,

Cristiano Ronaldo, Benzema, Mesut Özil, Kaka, Alonso, Modric, Di Maria, Pepe ve Mourinho’suna,

Ve Santiago Bernabeu’suna rağmen…

Real Madrid ve yapabilecekleri ortada…

Ancak semada Yıldızlardan bol ne var ki?

Marifet, daha fazla takım olabilmekse…

Ve yapabileceğinden çok daha fazlasını istemekse…

2000 UEFA Kupası Finalinde Thierry Henry’li, Berkamp’lı, Vieira’lı, Petit’li, David Seaman’lı, Mark Overmars’lı, Davor Suker’li, Arsene Wenger’li Arsenal’i, 10 kişiyle tepelemekse...

Daha önce Real Madrid ile üç kez karşılaşıp ikisinde yenebilmekse…

Üstelik bunların birinde elinden Süper Kupa’yı alabilmekse…

Ve özetle söz konusu Fatih Terim’li Galatasaray ise…

Mesele, Real Madrid’in ne yapabileceğinden öte…

Galatasaray’ın ne yapabileceği ve turu ne kadar isteyeceğidir…

Gerisi teferruattır!
 
Üst Alt