- Konum
- ىαкαяyλ
-
- Üyelik Tarihi
- 27 Kas 2009
-
- Mesajlar
- 24,120
-
- MFC Puanı
- 79
Galatasaray Lisesi (Fransızca: Lycée de Galatasaray), İstanbul Galatasaray, Beyoğlu' nda bir lisedir. Türkiye'nin en eski eğitim kurumlarından biridir. Fransızca eğitim vermektedir.
Galata Sarayı Humayun Mektebi adıyla kurulan kurum, enderuna (saray mektebi) üst düzeyde eğitimli görevli yetiştirirdi. Bu yüzden Mekteb-i Sultani olarak da anılır.
O yıllarda enderun, Osmanlı sarayında padişahın günlük yaşamını geçirdiği, sarayın eğitim birimlerinin, kütüphanenin, hazine odasının yer aldığı büyük bahçe içine kurulu bir kompleksti. Burada, başta padişah olmak üzere, saraydaki diğer görevlilerin danışabileceği, birçok alanda bilgi sahibi kişiler hizmet vermekteydi. Bu kişilerin eğitimi ise 15. yüzyıl sonundan (1481) 18. yüzyıl (1715) başlarına kadar işlevini sürdüren Galata Sarayı Ocağı'nda veriliyordu.
Galatasaray Lisesi
Evliya Çelebi'nin aktardığı üzere; II. Beyazıt (1481 - 1512) bir kış günü Galata sırtlarında avlanırken son derece bakımlı büyük bir bahçe içinde köhnemiş küçücük bir kulübe görür. Kulübenin sahibi Gül Baba ile tanışan padişah, onu bahçeye gösterdiği özenden dolayı ödüllendirmek ister ve Gül Baba'nın isteği üzerine bu bahçeye bir mektep ve bir darülşifa (hastane) yaptırır.
Galatasaray Lisesi'nin Giriş Kapısı
Hikâye her ne kadar bize okulun bir dilek üzerine kurulduğunu söylese de biz biliyoruz ki İstanbul'u alan Fatih Sultan Mehmed, antik kültürün izlerini taşıyan bu şehirde kuracağı devletin payidar olabilmesi, meselâ bir Bizans İmparatorluğu gibi bin yıl yaşayabilmesi için, önceki kültürleri araştırmakta ve sürekli verdiği talimatlarla çevrilen klasik eserleri okumaktaydı. İşte bunlardan biri olan Eflatun'un (batıda kullanılan ismiyle Platon; M.Ö. 427 - 347) "Devlet" adlı eseri, devleti ancak filozofların yönetebileceğini yazmaktadır. Peki Osmanlı'nın yükselmeye başladığı o yıllarda devleti yönetecek filozoflar nasıl yetiştirilecekti? Saray Okulu vardı ancak bu okula gelecek öğrencilerin ilk ve orta öğrenimleri nerede verilecekti? İşte bu düşüncelerin neticesinde, II. Bayezid, babası Fatih'in idealindeki okulu "Galata Sarayı Ocağı" adıyla kurarak Osmanlı Saray eğitiminin önemli bir parçasını oluşturmuş oluyordu.
Okulun Açık Basketbol Sahası (Pota Cour)
1675 yılına gelindiğinde ise, ocaktaki içoğlanlardan yeteneklileri saraya alınırken diğerleri süvari bölüklerine dağıtılır ve kurum on yıllığına tasfiye edilir. 1715 yılında yeniden açılan ocak, tekrar acemioğlanların eğitimini üstlenir. 1820 yılına dek Osmanlı'nın en önemli kurumlarından biri olan Galata Sarayı Medresesi bu yıldan sonra Tıbbiye ve Askeri Kışla olarak kullanılır.
Okulun sadece 12.sınıflara açık olan arka bahçesindeki deniz kızı heykeli
Sonraki yıllarda gün geçtikçe önemi ve işlevi artan kurum, Osmanlı'da Batılılaşma döneminin ve Tanzimat uygulamalarının bir sembolü olur. Çünkü bu kez de Osmanlı'da hukuksal, siyasal, ve sosyal alanda gerçekleştirilecek yenilikleri yaşama geçirecek aydın kadrolara ve bu kadroların yetiştirilmesi için, geleneksel eğitimin dışında batılı programları da bünyesinde barındıran bir eğitim kurumuna ihtiyaç vardır. İstanbul'da daha ziyade yabancıların ve gayrimüslim osmanlıların devam ettiği ve Fransızca eğitim yapan Saint Benoît, Notre Dame de Sion gibi okullar vardı ancak bunlar daha ziyade Fransa'nın denetimindedir; amaç, Osmanlı Devleti'nin etkin olacağı batılı bir kurum yaratmaktır. Bu amaç doğrultusunda 1 Eylül 1868'de Abdülaziz'in katıldığı bir törenle Mekteb-i Sultani adıyla kurum yeniden faaliyete geçer. Dönemin Paris Büyükelçisi Cemil Paşa ile Hariciye Nazırı Fuad Paşa 'nın çabalarıyla kurum Fransa'daki lise eğitimine denk ve aynı kalitede öğrenci yetiştirir. Ve bu öğrencilerin arasında katolik, ortodoks ve musevi öğrenciler de vardır. 9 - 12 yaşlarında, öğretime başlayabilen bu öğrenciler dil durumlarına göre Fransızca ya da Türkçe hazırlık okumaktadırlar. 1908 yılında müdür Tevfik Fikret Bey 'in yaptığı yeniliklerle; ilk, orta ve lise için 3'er yıllık program hazırlanarak eğitim süresini 9 yıla çıkar. Ayrıca Farsça, Arapça, İtalyanca, Latince, Rumca, Ermenice ve Almanca dersleri isteğe bağlı olarak seçmeli ders statüsüne getirilirken, piyano ve keman dersleri de programa dahil edilir.
1868 yılında kurum, Galatasaray Lisesi adıyla ve Cumhuriyet devrimlerine uygun olarak eğitime başlar. Tenefüslerde Fransızca konuşma zorunluluğu kaldırılır ve genel kültür dersleri Türkçe verilmeye başlar. 1967 yılında okula kabul edilen kız öğrenciler için Feriye Sarayları hizmete açılır. Bir yıl sonra Mektebi Sultani'nin 100. Kuruluş Yılı Kutlamaları nedeniyle dönemin Fransa Cumhurbaşkanı Charles De Gaulle liseyi ziyaret eder. 1975'de ise kurum, Anadolu Lisesi konumuna getirilir ve eğitim 8 yıl olur. Son olarak, 14 Nisan 1992 yılında Fransa Cumhurbaşkanı François Mitterrand ile 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal arasında imzalanan protokolle ilkokul ve üniversite eğitimini de kapsayan Galatasaray Eğitim Öğretim Kurumu (GEÖK) hayata geçirilir. GEÖK, 1994 yılında Galatasaray Üniversitesi'ne dönüşür.
"... Ben İnklap Rûhunu Fikret'ten aldım!" diyen Mustafa Kemal Atatürk, dönemin en önemli eğitim kurumlarından olan Galatasaray'ı üç kez ziyaret etmiştir. Atatürk, ziyaretinde; o kadar okulun arasında Galatasaray Lisesi'ni neden ziyaret ettiğini soran dönemin müdürü Fethi İsfendiyaroğlu'na Tevfik Fikret'i kastederek : "Çünkü burada onu görür gibi oluyorum. Fırsat bulursam gene geleceğim 'onun' öğrencisi olduğu ve müdürlük yaptığı bu irfan müessesesine!" demiştir.
1905 yılında Galatasaray Liseli Ali Sami Yen Bey ve arkadaşları Galatasaray Spor Kulübü' nü kurmuşlardır.
Galatasaray Liseli tanınmış kişiler
* Abdurrahman Abdi Paşa
* Abdurrahman Şeref
* Abdülhak Şinasi Hisar
* Ahmet Haşim
* Ahmet Kutsi Tecer
* Aleko Mulos
* Ahmet Zogo Arnavutluk Kralı
* Ali Naci Karacan
* Ali Sami Yen
* Ali Sirmen
* Asaf Halet Çelebi
* Aydemir Akbaş
* Aydın Köksal
* Bahadır Kaleağası
* Barış Manço
* Bekir Sami Bey
* Cahit Sıtkı Tarancı
* Candan Erçetin
* Cemal Reşit Rey
* Cezmi Or
* Cihat Burak
* Çetin Altan
* Çorlulu Damat Ali Paşa
* Engin Ardıç
* Erdoğan Teziç
* Erkin Koray
* Erol Günaydın
* Erol Özbilgin
* Esat Mahmut Karakurt
* Fatin Rüştü Zorlu
* Ferhan Şensoy
* Feza Gürsey
* Haldun Dormen
* Haldun Taner
* Hamdullah Suphi Tanrıöver
* Hıfzı Topuz
* Işıl Kasapoğlu
* İlhan Ayverdi
* İlhan Mimaroğlu
* İshak Ben Zvi İsrail Cumhurbaşkanı
* Istanbuloff Bulgaristan Cumhurbaşkanı
* İstemi Ünsal
* İzzeddin Mısır Hıdivlik Hanedanı Azası
* Keçecizade Fuat Paşa
* Kemal Tahir
* Koca Mustafa Reşid Paşa
* Levent Ünsal
* Mahmud Muhtar (Katırcıoğlu)
* Mehmet Ali Birand
* Mehmet Ali El Abid Suriye Cumhurbaşkanı
* Mehmet Günsür
* Mehmed Said Paşa
* Mehmet Şevket Eygi
* Melek Ahmet Paşa
* Mert Kaya
* Mirza Sadık Han İran Dahiliye Nazırı
* Moşe Şertok İsrail Başbakanı
* Murat Özyer
* Mükerrem Taşçıoğlu
* Mümtaz Soysal
* Nazım Hikmet
* Nihat Erim
* Okan Bayülgen
* Orhan Veli Kanık
* Orhun Ene
* Osman Nizami Paşa
* Özdemir Asaf
* Rasim Öztekin
* Reşat Nuri Güntekin
* Sadun Boro
* Savarof Bulgaristan Harbiye Nazırı
* Sedat Simavi
* Selim Sırrı Tarcan
* Sıddık Sami Onar
* Silahdar Damat Ali Paşa
* Suat Hayri Ürgüplü
* Suphi Bereket Suriye Başbakanı
* Süheyl Batum
* Şemsettin Paşa
* Şenkal Atasagun
* Şerif Mardin
Galata Sarayı Humayun Mektebi adıyla kurulan kurum, enderuna (saray mektebi) üst düzeyde eğitimli görevli yetiştirirdi. Bu yüzden Mekteb-i Sultani olarak da anılır.
O yıllarda enderun, Osmanlı sarayında padişahın günlük yaşamını geçirdiği, sarayın eğitim birimlerinin, kütüphanenin, hazine odasının yer aldığı büyük bahçe içine kurulu bir kompleksti. Burada, başta padişah olmak üzere, saraydaki diğer görevlilerin danışabileceği, birçok alanda bilgi sahibi kişiler hizmet vermekteydi. Bu kişilerin eğitimi ise 15. yüzyıl sonundan (1481) 18. yüzyıl (1715) başlarına kadar işlevini sürdüren Galata Sarayı Ocağı'nda veriliyordu.
Galatasaray Lisesi
Evliya Çelebi'nin aktardığı üzere; II. Beyazıt (1481 - 1512) bir kış günü Galata sırtlarında avlanırken son derece bakımlı büyük bir bahçe içinde köhnemiş küçücük bir kulübe görür. Kulübenin sahibi Gül Baba ile tanışan padişah, onu bahçeye gösterdiği özenden dolayı ödüllendirmek ister ve Gül Baba'nın isteği üzerine bu bahçeye bir mektep ve bir darülşifa (hastane) yaptırır.
Galatasaray Lisesi'nin Giriş Kapısı
Hikâye her ne kadar bize okulun bir dilek üzerine kurulduğunu söylese de biz biliyoruz ki İstanbul'u alan Fatih Sultan Mehmed, antik kültürün izlerini taşıyan bu şehirde kuracağı devletin payidar olabilmesi, meselâ bir Bizans İmparatorluğu gibi bin yıl yaşayabilmesi için, önceki kültürleri araştırmakta ve sürekli verdiği talimatlarla çevrilen klasik eserleri okumaktaydı. İşte bunlardan biri olan Eflatun'un (batıda kullanılan ismiyle Platon; M.Ö. 427 - 347) "Devlet" adlı eseri, devleti ancak filozofların yönetebileceğini yazmaktadır. Peki Osmanlı'nın yükselmeye başladığı o yıllarda devleti yönetecek filozoflar nasıl yetiştirilecekti? Saray Okulu vardı ancak bu okula gelecek öğrencilerin ilk ve orta öğrenimleri nerede verilecekti? İşte bu düşüncelerin neticesinde, II. Bayezid, babası Fatih'in idealindeki okulu "Galata Sarayı Ocağı" adıyla kurarak Osmanlı Saray eğitiminin önemli bir parçasını oluşturmuş oluyordu.
Okulun Açık Basketbol Sahası (Pota Cour)
1675 yılına gelindiğinde ise, ocaktaki içoğlanlardan yeteneklileri saraya alınırken diğerleri süvari bölüklerine dağıtılır ve kurum on yıllığına tasfiye edilir. 1715 yılında yeniden açılan ocak, tekrar acemioğlanların eğitimini üstlenir. 1820 yılına dek Osmanlı'nın en önemli kurumlarından biri olan Galata Sarayı Medresesi bu yıldan sonra Tıbbiye ve Askeri Kışla olarak kullanılır.
Okulun sadece 12.sınıflara açık olan arka bahçesindeki deniz kızı heykeli
Sonraki yıllarda gün geçtikçe önemi ve işlevi artan kurum, Osmanlı'da Batılılaşma döneminin ve Tanzimat uygulamalarının bir sembolü olur. Çünkü bu kez de Osmanlı'da hukuksal, siyasal, ve sosyal alanda gerçekleştirilecek yenilikleri yaşama geçirecek aydın kadrolara ve bu kadroların yetiştirilmesi için, geleneksel eğitimin dışında batılı programları da bünyesinde barındıran bir eğitim kurumuna ihtiyaç vardır. İstanbul'da daha ziyade yabancıların ve gayrimüslim osmanlıların devam ettiği ve Fransızca eğitim yapan Saint Benoît, Notre Dame de Sion gibi okullar vardı ancak bunlar daha ziyade Fransa'nın denetimindedir; amaç, Osmanlı Devleti'nin etkin olacağı batılı bir kurum yaratmaktır. Bu amaç doğrultusunda 1 Eylül 1868'de Abdülaziz'in katıldığı bir törenle Mekteb-i Sultani adıyla kurum yeniden faaliyete geçer. Dönemin Paris Büyükelçisi Cemil Paşa ile Hariciye Nazırı Fuad Paşa 'nın çabalarıyla kurum Fransa'daki lise eğitimine denk ve aynı kalitede öğrenci yetiştirir. Ve bu öğrencilerin arasında katolik, ortodoks ve musevi öğrenciler de vardır. 9 - 12 yaşlarında, öğretime başlayabilen bu öğrenciler dil durumlarına göre Fransızca ya da Türkçe hazırlık okumaktadırlar. 1908 yılında müdür Tevfik Fikret Bey 'in yaptığı yeniliklerle; ilk, orta ve lise için 3'er yıllık program hazırlanarak eğitim süresini 9 yıla çıkar. Ayrıca Farsça, Arapça, İtalyanca, Latince, Rumca, Ermenice ve Almanca dersleri isteğe bağlı olarak seçmeli ders statüsüne getirilirken, piyano ve keman dersleri de programa dahil edilir.
1868 yılında kurum, Galatasaray Lisesi adıyla ve Cumhuriyet devrimlerine uygun olarak eğitime başlar. Tenefüslerde Fransızca konuşma zorunluluğu kaldırılır ve genel kültür dersleri Türkçe verilmeye başlar. 1967 yılında okula kabul edilen kız öğrenciler için Feriye Sarayları hizmete açılır. Bir yıl sonra Mektebi Sultani'nin 100. Kuruluş Yılı Kutlamaları nedeniyle dönemin Fransa Cumhurbaşkanı Charles De Gaulle liseyi ziyaret eder. 1975'de ise kurum, Anadolu Lisesi konumuna getirilir ve eğitim 8 yıl olur. Son olarak, 14 Nisan 1992 yılında Fransa Cumhurbaşkanı François Mitterrand ile 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal arasında imzalanan protokolle ilkokul ve üniversite eğitimini de kapsayan Galatasaray Eğitim Öğretim Kurumu (GEÖK) hayata geçirilir. GEÖK, 1994 yılında Galatasaray Üniversitesi'ne dönüşür.
"... Ben İnklap Rûhunu Fikret'ten aldım!" diyen Mustafa Kemal Atatürk, dönemin en önemli eğitim kurumlarından olan Galatasaray'ı üç kez ziyaret etmiştir. Atatürk, ziyaretinde; o kadar okulun arasında Galatasaray Lisesi'ni neden ziyaret ettiğini soran dönemin müdürü Fethi İsfendiyaroğlu'na Tevfik Fikret'i kastederek : "Çünkü burada onu görür gibi oluyorum. Fırsat bulursam gene geleceğim 'onun' öğrencisi olduğu ve müdürlük yaptığı bu irfan müessesesine!" demiştir.
1905 yılında Galatasaray Liseli Ali Sami Yen Bey ve arkadaşları Galatasaray Spor Kulübü' nü kurmuşlardır.
Galatasaray Liseli tanınmış kişiler
* Abdurrahman Abdi Paşa
* Abdurrahman Şeref
* Abdülhak Şinasi Hisar
* Ahmet Haşim
* Ahmet Kutsi Tecer
* Aleko Mulos
* Ahmet Zogo Arnavutluk Kralı
* Ali Naci Karacan
* Ali Sami Yen
* Ali Sirmen
* Asaf Halet Çelebi
* Aydemir Akbaş
* Aydın Köksal
* Bahadır Kaleağası
* Barış Manço
* Bekir Sami Bey
* Cahit Sıtkı Tarancı
* Candan Erçetin
* Cemal Reşit Rey
* Cezmi Or
* Cihat Burak
* Çetin Altan
* Çorlulu Damat Ali Paşa
* Engin Ardıç
* Erdoğan Teziç
* Erkin Koray
* Erol Günaydın
* Erol Özbilgin
* Esat Mahmut Karakurt
* Fatin Rüştü Zorlu
* Ferhan Şensoy
* Feza Gürsey
* Haldun Dormen
* Haldun Taner
* Hamdullah Suphi Tanrıöver
* Hıfzı Topuz
* Işıl Kasapoğlu
* İlhan Ayverdi
* İlhan Mimaroğlu
* İshak Ben Zvi İsrail Cumhurbaşkanı
* Istanbuloff Bulgaristan Cumhurbaşkanı
* İstemi Ünsal
* İzzeddin Mısır Hıdivlik Hanedanı Azası
* Keçecizade Fuat Paşa
* Kemal Tahir
* Koca Mustafa Reşid Paşa
* Levent Ünsal
* Mahmud Muhtar (Katırcıoğlu)
* Mehmet Ali Birand
* Mehmet Ali El Abid Suriye Cumhurbaşkanı
* Mehmet Günsür
* Mehmed Said Paşa
* Mehmet Şevket Eygi
* Melek Ahmet Paşa
* Mert Kaya
* Mirza Sadık Han İran Dahiliye Nazırı
* Moşe Şertok İsrail Başbakanı
* Murat Özyer
* Mükerrem Taşçıoğlu
* Mümtaz Soysal
* Nazım Hikmet
* Nihat Erim
* Okan Bayülgen
* Orhan Veli Kanık
* Orhun Ene
* Osman Nizami Paşa
* Özdemir Asaf
* Rasim Öztekin
* Reşat Nuri Güntekin
* Sadun Boro
* Savarof Bulgaristan Harbiye Nazırı
* Sedat Simavi
* Selim Sırrı Tarcan
* Sıddık Sami Onar
* Silahdar Damat Ali Paşa
* Suat Hayri Ürgüplü
* Suphi Bereket Suriye Başbakanı
* Süheyl Batum
* Şemsettin Paşa
* Şenkal Atasagun
* Şerif Mardin