ÖĞRETMEN
Frank McCourt, kitap dünyasında geç açan çiçeklerdendir. İlk kitabı Angelanın Küllerini 1996 yılında yazdığında McCourt, altmış altı yaşındadır. İkinci romanı Tisı ise 1999 yılında altmış dokuz yaşında yazar. Şans kapıyı geç çalmıştır. Fakat McCourt şansın geç gelmesi ile asla ilgilenmez. Yeni romanı Öğretmenı yazdığında yaşı, ne şansı ne de başka şeyleri bekleme olasılığını çoktan geçmiştir. Peki McCourtu bunca zaman yazmaktan alıkoyan nedir? Bir öğretmen için cevap çok açıktır: Öğretiyordum Üstelik, -McCourt adına konuşmak gerekirse- bütün diğer ilgi alanlarınıza vakit ayırabileceğiniz üniversitelerde değil, New York kentinin dört ayrı devlet lisesinde McCourtun Öğretmen adını verdiği romanının ana ekseni de budur: Otuz altı yıllık öğretmenlik mesleği Kitabında, bu uzun yılların anılarını kara mizah ve muhteşem bir diyalog yeteneği ile anlatmayı başarmıştır.
Angelanın Küllerini yazmamış olsaydım, yalvararak ölecektim Ne olur bir yılcık daha Tanrım, tek bir yılcık daha, çünkü bu kitap hayatımda yapmak istediği tek şey, her ne kaldıysa hayatımdan. McCourt, Angelanın Küllerinin çok satan bir kitap olacağını asla hayal etmemiştir. Onun istediği tek şey, kitabının bir kitapçının rafında durması ve gizlendiği yerden, güzel kadınların gelip sayfalarını karıştırması, ara sıra da gözyaşı dökmeleriydi. Kitap yayımlanır yayımlanmaz her şeyin çok farklı olduğunu hepimiz biliyoruz Yazar, Tis isimli kitabında ise Amerikadaki yaşantısı ve nasıl öğretmen olduğunu anlatır.
İrlandalı bir öğretmen
Kitabın yazarı ve kahramanı olan Frank McCourt Öğretmende mesleğinin ilk yıllarına döner. Bu dönüşün en dramatik yanı, sanırım, onun İrlandalı bir öğretmen olduğu hatırlaması ve bu hatıralar içinde yer alan İrlandalılığın zorlukları Bu anıların tek paylaşımcısı okurları değildir. McCourt, mesleğine başladığı ilk yıllarından itibaren İrlandalı bir öğretmen olarak öğrencilerininin ilgi odağı olmuştur. Kitabının hemen başında sistem ve sistem olan ya da olmayan her şeyle yüzleşir: Eğer Sigmund Freud ve psikanaliz hakkında bir bilgim olsaydı, İrlandada geçen mutsuz çocukluğumun tüm sıkıntılarını çözebilirdim. Bu mutsuz çocukluk beni öz saygıdan mahrum bıraktı McCourtun Öğretmende çocukluğunu geçirdiği İrlandanın fakir ortamından çıkıp New York kenti devlet okullarında lise öğretmenliğine yükselişini komik bir bakış, büyük bir açık kalplilik ve usta bir öykücünün mükemmel kurgu yeteneğiyle dile getirir.
Hayal kurmaya devam et öğretmen, ünlü filan olacak değilsin
Frank McCourt bir öğretmendir ve onu diğerlerinden ayıran tek şey de bu uzun ve yorucu yılları yazmaya cesaret etmiş olmasıdır. O, Amerikada öğretmenlere verilen değerin farkındadır Amerikada doktorlara, avukatlara, generallere, aktörlere, televizyon dünyasının insanlarına ve poltikacılara hayranlık duyulur ve bu kişiler ödüllendirilir. Öğretmenlere duyulmaz. Öğretmenlik, mesleklerin alt basamağındadır Öğretmen, ulaşabildiği yegane çocuğun hayalini kurarak, üç beş kuruş emeklilik maaşıyla günlerini geçirmek üzere gri gölgelerin arasınd solar gider. Hayal kurmaya devam et öğretmen. Ünlü olacak filan değilsin
Öğretmen, yazarının, bir öğretmenin kişisel anılarının yanında, yüzlercesine İngilizce öğrettiği öğrencilerinin kişisel anılarını da içerir. McCourt ödülünün ne olacağının farkındadır: Tüm gününüzü Amerikan gençliği için Tanrı yolunda çalışarak geçirdiğinizde, gerçek ödülünüzün öğrencilerinizin gözlerinde kor gibi parlayan minnettarlık olacağını bilmek
Öğretmen, tüm dünyadaki öğretmenlerin ve politikacıların okuması gereken bir kitap
Frank McCourt, kitap dünyasında geç açan çiçeklerdendir. İlk kitabı Angelanın Küllerini 1996 yılında yazdığında McCourt, altmış altı yaşındadır. İkinci romanı Tisı ise 1999 yılında altmış dokuz yaşında yazar. Şans kapıyı geç çalmıştır. Fakat McCourt şansın geç gelmesi ile asla ilgilenmez. Yeni romanı Öğretmenı yazdığında yaşı, ne şansı ne de başka şeyleri bekleme olasılığını çoktan geçmiştir. Peki McCourtu bunca zaman yazmaktan alıkoyan nedir? Bir öğretmen için cevap çok açıktır: Öğretiyordum Üstelik, -McCourt adına konuşmak gerekirse- bütün diğer ilgi alanlarınıza vakit ayırabileceğiniz üniversitelerde değil, New York kentinin dört ayrı devlet lisesinde McCourtun Öğretmen adını verdiği romanının ana ekseni de budur: Otuz altı yıllık öğretmenlik mesleği Kitabında, bu uzun yılların anılarını kara mizah ve muhteşem bir diyalog yeteneği ile anlatmayı başarmıştır.
Angelanın Küllerini yazmamış olsaydım, yalvararak ölecektim Ne olur bir yılcık daha Tanrım, tek bir yılcık daha, çünkü bu kitap hayatımda yapmak istediği tek şey, her ne kaldıysa hayatımdan. McCourt, Angelanın Küllerinin çok satan bir kitap olacağını asla hayal etmemiştir. Onun istediği tek şey, kitabının bir kitapçının rafında durması ve gizlendiği yerden, güzel kadınların gelip sayfalarını karıştırması, ara sıra da gözyaşı dökmeleriydi. Kitap yayımlanır yayımlanmaz her şeyin çok farklı olduğunu hepimiz biliyoruz Yazar, Tis isimli kitabında ise Amerikadaki yaşantısı ve nasıl öğretmen olduğunu anlatır.
İrlandalı bir öğretmen
Kitabın yazarı ve kahramanı olan Frank McCourt Öğretmende mesleğinin ilk yıllarına döner. Bu dönüşün en dramatik yanı, sanırım, onun İrlandalı bir öğretmen olduğu hatırlaması ve bu hatıralar içinde yer alan İrlandalılığın zorlukları Bu anıların tek paylaşımcısı okurları değildir. McCourt, mesleğine başladığı ilk yıllarından itibaren İrlandalı bir öğretmen olarak öğrencilerininin ilgi odağı olmuştur. Kitabının hemen başında sistem ve sistem olan ya da olmayan her şeyle yüzleşir: Eğer Sigmund Freud ve psikanaliz hakkında bir bilgim olsaydı, İrlandada geçen mutsuz çocukluğumun tüm sıkıntılarını çözebilirdim. Bu mutsuz çocukluk beni öz saygıdan mahrum bıraktı McCourtun Öğretmende çocukluğunu geçirdiği İrlandanın fakir ortamından çıkıp New York kenti devlet okullarında lise öğretmenliğine yükselişini komik bir bakış, büyük bir açık kalplilik ve usta bir öykücünün mükemmel kurgu yeteneğiyle dile getirir.
Hayal kurmaya devam et öğretmen, ünlü filan olacak değilsin
Frank McCourt bir öğretmendir ve onu diğerlerinden ayıran tek şey de bu uzun ve yorucu yılları yazmaya cesaret etmiş olmasıdır. O, Amerikada öğretmenlere verilen değerin farkındadır Amerikada doktorlara, avukatlara, generallere, aktörlere, televizyon dünyasının insanlarına ve poltikacılara hayranlık duyulur ve bu kişiler ödüllendirilir. Öğretmenlere duyulmaz. Öğretmenlik, mesleklerin alt basamağındadır Öğretmen, ulaşabildiği yegane çocuğun hayalini kurarak, üç beş kuruş emeklilik maaşıyla günlerini geçirmek üzere gri gölgelerin arasınd solar gider. Hayal kurmaya devam et öğretmen. Ünlü olacak filan değilsin
Öğretmen, yazarının, bir öğretmenin kişisel anılarının yanında, yüzlercesine İngilizce öğrettiği öğrencilerinin kişisel anılarını da içerir. McCourt ödülünün ne olacağının farkındadır: Tüm gününüzü Amerikan gençliği için Tanrı yolunda çalışarak geçirdiğinizde, gerçek ödülünüzün öğrencilerinizin gözlerinde kor gibi parlayan minnettarlık olacağını bilmek
Öğretmen, tüm dünyadaki öğretmenlerin ve politikacıların okuması gereken bir kitap