- Konum
- Maldivler??
-
- Üyelik Tarihi
- 28 Şub 2020
-
- Mesajlar
- 24,446
-
- MFC Puanı
- 200,440
Monaco’dan Abu Dhabi’ye birçok farklı şehirde Formula 1 grand prix’lerini izleme şansım oldu. Formula 1 pilotlarının favorisi Monaco Grand Prix.
Nedeni belli, Monaco’da yarışa özel bir pist yok, yarış daracık sokaklarda yapılıyor, adrenalin tavan yapıyor. Monaco Grand Prix zamanı Monacolular balkonlarını bile kiraya verip şehri terk ediyor, balkon kiraları bile binlerce euro’yu buluyor. Formula 1 turizmi diye önemli bir gelir kaynağı var, sadece paddock’ta değil, balkonlardan dev teknelere her yerde herkes yarışı izlemek üzere toplanıyor.
Bu manzarayı ilk gördüğümde ne kadar üzüldüğümü hatırlıyorum, İstanbul’da yıllar önce nasıl yeterince izleyici bulunamamıştı diye.
En son 2011’de Vodafone McLaren Mercedes tesislerinde, McLaren takımının o zamanki yöneticisi Jonathan Neale ile konuşmuştum, “McLaren olarak İstanbul’da tekrar yarışmayı çok isteriz, ama tabii son kararı Ecclestone verecek” demişti.
Hemen akabinde ise Bernie Ecclestone’a sormuştum, “İstanbul Grand Prix devam edecek mi?” diye.
Ecclestone, “Seçimi bekliyoruz, seçimlerden sonra Bakan’la görüşeceğiz, ondan sonra belli olacak” diye cevaplamıştı sorumu.
Ne yazık ki o zaman İstanbul takvime girmedi, ama neyse ki şimdi sevindirici haber geldi, İstanbul, Formula 1’in 2020 takvimine eklendi. Formula 1 DHL Turkish Grand Prix 2020, dokuz yıl aradan sonra 13-15 Kasım’da Intercity İstanbul Park’a geri dönüyor.
Evet, yarışı izlemek kolay değil. Araçlar vızır vızır geçiyor, izlerken bile başınız dönüyor.
Tabii gürültü de cabası, kulaklıklar bile vız geliyor ama otomobil sporları meraklıları bu yarışları izlemek için dünyanın bir ucundan bir ucuna gidiyor, gidemeyenler de ekran başında nefeslerini tutup izliyor.
Yarışlar kadar partileriyle de ünlü Formula 1. Hatta İstanbul’da ilk yıllarında Selim Hamamcıoğlu’nun Kız Kulesi’nde düzenlediği Racing Fever Party’ler de dünya çapında ses getiriyordu.
Tabii dünyanın hiçbir yerinde Kız Kulesi kadar etkileyici bir mekan yok.
Tabii bu yıl pandemi nedeniyle şanssız bir sene. Ama umarım Türkiye’nin 2005-2011 yılları arasında ev sahipliği yaptığı, tüm dünyadan milyonlarca izleyicisi bulunan, yapıldığı ülkelerin tanıtımına ve turizmine büyük katkı sağlayan dünyanın en önemli motor sporları organizasyonu Formula 1’in Türkiye ayağı bundan sonra hep devam etsin.
Nedeni belli, Monaco’da yarışa özel bir pist yok, yarış daracık sokaklarda yapılıyor, adrenalin tavan yapıyor. Monaco Grand Prix zamanı Monacolular balkonlarını bile kiraya verip şehri terk ediyor, balkon kiraları bile binlerce euro’yu buluyor. Formula 1 turizmi diye önemli bir gelir kaynağı var, sadece paddock’ta değil, balkonlardan dev teknelere her yerde herkes yarışı izlemek üzere toplanıyor.
Bu manzarayı ilk gördüğümde ne kadar üzüldüğümü hatırlıyorum, İstanbul’da yıllar önce nasıl yeterince izleyici bulunamamıştı diye.
En son 2011’de Vodafone McLaren Mercedes tesislerinde, McLaren takımının o zamanki yöneticisi Jonathan Neale ile konuşmuştum, “McLaren olarak İstanbul’da tekrar yarışmayı çok isteriz, ama tabii son kararı Ecclestone verecek” demişti.
Hemen akabinde ise Bernie Ecclestone’a sormuştum, “İstanbul Grand Prix devam edecek mi?” diye.
Ecclestone, “Seçimi bekliyoruz, seçimlerden sonra Bakan’la görüşeceğiz, ondan sonra belli olacak” diye cevaplamıştı sorumu.
Ne yazık ki o zaman İstanbul takvime girmedi, ama neyse ki şimdi sevindirici haber geldi, İstanbul, Formula 1’in 2020 takvimine eklendi. Formula 1 DHL Turkish Grand Prix 2020, dokuz yıl aradan sonra 13-15 Kasım’da Intercity İstanbul Park’a geri dönüyor.
Evet, yarışı izlemek kolay değil. Araçlar vızır vızır geçiyor, izlerken bile başınız dönüyor.
Tabii gürültü de cabası, kulaklıklar bile vız geliyor ama otomobil sporları meraklıları bu yarışları izlemek için dünyanın bir ucundan bir ucuna gidiyor, gidemeyenler de ekran başında nefeslerini tutup izliyor.
Yarışlar kadar partileriyle de ünlü Formula 1. Hatta İstanbul’da ilk yıllarında Selim Hamamcıoğlu’nun Kız Kulesi’nde düzenlediği Racing Fever Party’ler de dünya çapında ses getiriyordu.
Tabii dünyanın hiçbir yerinde Kız Kulesi kadar etkileyici bir mekan yok.
Tabii bu yıl pandemi nedeniyle şanssız bir sene. Ama umarım Türkiye’nin 2005-2011 yılları arasında ev sahipliği yaptığı, tüm dünyadan milyonlarca izleyicisi bulunan, yapıldığı ülkelerin tanıtımına ve turizmine büyük katkı sağlayan dünyanın en önemli motor sporları organizasyonu Formula 1’in Türkiye ayağı bundan sonra hep devam etsin.