- Konum
- ىαкαяyλ
-
- Üyelik Tarihi
- 27 Kas 2009
-
- Mesajlar
- 24,120
-
- MFC Puanı
- 79
Fıtnat Hanım (Trabzonlu, Hazinedarzâde)
Tanzimat yıllarında yaşadığı halde geleneksel çizgide şiirler yazan ve kendisinden yaklaşık 1,5 asır evvel yaşamış adaşı Zübeyde Fıtnatla karıştırılmaması için imzasını Yeni Fıtnat olarak atan Hazinedarzâde Fıtnat Hanım 1842 yılında Trabzonda doğmuştur. Dönemin Trabzon valisi Hazinedarzâde Abdullah Paşanın kızıdır.
Dört yaşında iken ailesiyle birlikte İstanbula gelen Fıtnat Hanımın eğitimine ailesi tarafından önem verilmiş, çok iyi derecede Farsça öğrenmesi ve tahsiline evliliğinden sonra da devam etmesi sağlanmıştır. Ancak şiir ve edebiyatla uğraşmasından hoşlanmayan bir adamla yaptığı ilk evliliğinde mutlu olamadığı, kaynaklarda adı geçmeyen ilk eşinin, uzun ve güzel olduğu için Fıtnat Hanımın kirpiklerini kestirmeye kaykıştığı bilinmektedir. Kocasının şiir ve edebiyatı men etmesi üzerine hattatlığa yönelen Fıtnat Hanım devrinde, bir güzellik şöhretine de sahiptir. Ahmed Midhat Efendinin kuzeni olduğu söylenen Fıtnat Hanım, Hakkı Tarık Usun derleyerek yayımladığı mektuplara bakılırsa[1] Hâce-i evvel ile bir muaşaka da yaşamıştır. Tertip edilmiş fakat basılmamış bir Divanı vardır. Divan geleneği içinde eser veren kadın şairlerin en önemlilerinden olup çağdaşı Leylâ (Saz) Hanımla birlikte Tanzimat döneminde dergilerde açık imzası görünen ilk kadın şairlerden biridir. 1911 yılında İstanbulda ölmüştür.
Tanzimat yıllarında yaşadığı halde geleneksel çizgide şiirler yazan ve kendisinden yaklaşık 1,5 asır evvel yaşamış adaşı Zübeyde Fıtnatla karıştırılmaması için imzasını Yeni Fıtnat olarak atan Hazinedarzâde Fıtnat Hanım 1842 yılında Trabzonda doğmuştur. Dönemin Trabzon valisi Hazinedarzâde Abdullah Paşanın kızıdır.
Dört yaşında iken ailesiyle birlikte İstanbula gelen Fıtnat Hanımın eğitimine ailesi tarafından önem verilmiş, çok iyi derecede Farsça öğrenmesi ve tahsiline evliliğinden sonra da devam etmesi sağlanmıştır. Ancak şiir ve edebiyatla uğraşmasından hoşlanmayan bir adamla yaptığı ilk evliliğinde mutlu olamadığı, kaynaklarda adı geçmeyen ilk eşinin, uzun ve güzel olduğu için Fıtnat Hanımın kirpiklerini kestirmeye kaykıştığı bilinmektedir. Kocasının şiir ve edebiyatı men etmesi üzerine hattatlığa yönelen Fıtnat Hanım devrinde, bir güzellik şöhretine de sahiptir. Ahmed Midhat Efendinin kuzeni olduğu söylenen Fıtnat Hanım, Hakkı Tarık Usun derleyerek yayımladığı mektuplara bakılırsa[1] Hâce-i evvel ile bir muaşaka da yaşamıştır. Tertip edilmiş fakat basılmamış bir Divanı vardır. Divan geleneği içinde eser veren kadın şairlerin en önemlilerinden olup çağdaşı Leylâ (Saz) Hanımla birlikte Tanzimat döneminde dergilerde açık imzası görünen ilk kadın şairlerden biridir. 1911 yılında İstanbulda ölmüştür.