- Konum
- İzmir
-
- Üyelik Tarihi
- 9 Haz 2015
-
- Mesajlar
- 12,474
-
- MFC Puanı
- 1,810
Fazla mı Duygusal Davranıyoruz?
"Hayır".. Sanırım demeye yüzümüzün olmadığını düşündüğümüz en temel kelimedir. Arkadaşımız bir yere çağırır hayır diyemeyiz, demememiz gerektiğine inanırız. Ara sıra hayı demek gibi bir kaç adrenalin yaşarız, akabinde hemen özürler, mesajlar, telafi edileceğine dair sözler..
Bilmiyorum Türk insanında mı sadece bu fedakarlık duygusu gelişmiş, tabii hepsi böyle olmasa da böyle olanlar da var, en üzülenler de bunlar. Kendilerini feda ederler, arkadaşım kırılmasın, sevgilim üzülmesin vs.. Genelde hayır demek istediğimiz şeyler ya yapmamız gereken bir şeyi geciktirir, ya da birilerinden azar işitmemize neden olur, aile, patron vs. gibi.
Peki bu durumdan kurtulmak istiyor muyuz? Yani hem hayır demeyi öğrenmek, hem de karşıdaki kişinin üzülmemesini sağlamak ister miyiz? Cevabınız evet ise yapmanız gereken şeyler fazla da zor değil.
İlk olarak her ne kadar bunları yapsanız dahi her zaman istisnaların olabileceğini söylemek istiyorum.
"Sefa, bu akşam buluşacağız da bir kaç arkadaş, sen de gelir misin?"
+ "Şeyy kaçta? Nerede? Kimler gelecek"
"20.00 gibi, ya sen gelecek misin akşama doğru ararım seni?"
+ "(O an yaşadığı kararsızlık ve onu reddetme korkusuyla) Tamam akşam ararsın beni"
Evet, yukarıdaki konuşma metni hayır demekte zorlanan bir insana ait. Peki orada üslubunu doğru kullanarak hayır diyerek cevap verse ne olur?
"Sefa, bu akşam buluşacağız da bir kaç arkadaş, sen de gelir misin?"
+ "Ya inan çok isterdim ama bildiğin gibi sınavlar yaklaşıyor (veya işler yoğun, eve yorgun geliyorum), ama müsait olduğum bir zaman olursa, çok daha iyi vakit geçirebiliriz, ne dersin?"
"Peki olur sen bilirsin, hem madem sınavların var boşver çalış seninle de başka bir zaman eğleniriz"
+ "Size iyi eğlenceler, buluşma için haberleşiriz, kendine iyi bak görüşürüz "
"Tamam haberleşiriz o zaman Sefa, görüşürüz "
İkisi arasındaki en büyük fark birinde kendinizi çok kasıyorsunuz, ona verecek tek cevabınızın evet olacağını düşünüyorsunuz ve bu sebepten dolayı da evet diyorsunuz, istemeseniz veya zamanınız olmasa dahi. Belki olaya karlarımız ve kayıplarımız olarak bakmadığımız için duygusal olarak düşünüyoruz, "üzülecek, kırılacak" gibi fikirler aklımızda yer ediyor. Fakat aynı diyaloğu ikinci sefer gerçekleştirdiğim zaman, Sefa'nın gayet rahat ve kaygısız olduğunu görüyoruz. Karşı tarafa söyleyeceğiniz sözlerle tatmin etmeyi başarabilirseniz, hem kendiniz rahat edersiniz hem de karşı tarafı üzmemiş olursunuz.
Bu diyaloğu bir arkadaşınızla gerçekleştirdiniz, peki sevgiliniz ile gerçekleştireceğiniz bir buluşma konuşmasında ne denmeli? En az kayıp nasıl yaşanır? Evet bunların cevabı da önümüzdeki günlerde yazılarımızda açıklığa kavuşacaktır..
Sefa ÖZÇELİK
"Hayır".. Sanırım demeye yüzümüzün olmadığını düşündüğümüz en temel kelimedir. Arkadaşımız bir yere çağırır hayır diyemeyiz, demememiz gerektiğine inanırız. Ara sıra hayı demek gibi bir kaç adrenalin yaşarız, akabinde hemen özürler, mesajlar, telafi edileceğine dair sözler..
Bilmiyorum Türk insanında mı sadece bu fedakarlık duygusu gelişmiş, tabii hepsi böyle olmasa da böyle olanlar da var, en üzülenler de bunlar. Kendilerini feda ederler, arkadaşım kırılmasın, sevgilim üzülmesin vs.. Genelde hayır demek istediğimiz şeyler ya yapmamız gereken bir şeyi geciktirir, ya da birilerinden azar işitmemize neden olur, aile, patron vs. gibi.
Peki bu durumdan kurtulmak istiyor muyuz? Yani hem hayır demeyi öğrenmek, hem de karşıdaki kişinin üzülmemesini sağlamak ister miyiz? Cevabınız evet ise yapmanız gereken şeyler fazla da zor değil.
İlk olarak her ne kadar bunları yapsanız dahi her zaman istisnaların olabileceğini söylemek istiyorum.
"Sefa, bu akşam buluşacağız da bir kaç arkadaş, sen de gelir misin?"
+ "Şeyy kaçta? Nerede? Kimler gelecek"
"20.00 gibi, ya sen gelecek misin akşama doğru ararım seni?"
+ "(O an yaşadığı kararsızlık ve onu reddetme korkusuyla) Tamam akşam ararsın beni"
Evet, yukarıdaki konuşma metni hayır demekte zorlanan bir insana ait. Peki orada üslubunu doğru kullanarak hayır diyerek cevap verse ne olur?
"Sefa, bu akşam buluşacağız da bir kaç arkadaş, sen de gelir misin?"
+ "Ya inan çok isterdim ama bildiğin gibi sınavlar yaklaşıyor (veya işler yoğun, eve yorgun geliyorum), ama müsait olduğum bir zaman olursa, çok daha iyi vakit geçirebiliriz, ne dersin?"
"Peki olur sen bilirsin, hem madem sınavların var boşver çalış seninle de başka bir zaman eğleniriz"
+ "Size iyi eğlenceler, buluşma için haberleşiriz, kendine iyi bak görüşürüz "
"Tamam haberleşiriz o zaman Sefa, görüşürüz "
İkisi arasındaki en büyük fark birinde kendinizi çok kasıyorsunuz, ona verecek tek cevabınızın evet olacağını düşünüyorsunuz ve bu sebepten dolayı da evet diyorsunuz, istemeseniz veya zamanınız olmasa dahi. Belki olaya karlarımız ve kayıplarımız olarak bakmadığımız için duygusal olarak düşünüyoruz, "üzülecek, kırılacak" gibi fikirler aklımızda yer ediyor. Fakat aynı diyaloğu ikinci sefer gerçekleştirdiğim zaman, Sefa'nın gayet rahat ve kaygısız olduğunu görüyoruz. Karşı tarafa söyleyeceğiniz sözlerle tatmin etmeyi başarabilirseniz, hem kendiniz rahat edersiniz hem de karşı tarafı üzmemiş olursunuz.
Bu diyaloğu bir arkadaşınızla gerçekleştirdiniz, peki sevgiliniz ile gerçekleştireceğiniz bir buluşma konuşmasında ne denmeli? En az kayıp nasıl yaşanır? Evet bunların cevabı da önümüzdeki günlerde yazılarımızda açıklığa kavuşacaktır..
Sefa ÖZÇELİK