Edebiyat ve kültür dili olan Farsça dünyanın en eski dillerinden birisidir. İran edebiyatı ve kültürünün geniş bir coğrafyada etkili olması bu dili yüzyıllar boyunca şiir ve düzyazı alanında önemli bir noktaya getirmiştir. Türkiye'de Edebiyat fakültelerinde eğitim veren Fars Dili ve Edebiyatı bölümü mezunlarına özel kurumlarda ve kamuda iş imkanı sunar.
Fars Dili ve Edebiyatı bölümü mezunlarının çalışma alanlarının içerisinde tercümanlık ve çeviri ofisleri bulunur. Bu alanda çalışmak isteyen kişiler İran başta olmak üzere çeşitli ülkelerde Farsça eserlerin başka dillere tercüme edilmesi için hizmet gösteren kuruluşlarda tercüman olabilir. Yazılı ve sözlü metinlerin Farsçadan Türkçe veya İngilizceye çevrilmesi için çeşitli dil bilgisi ve dil bilimi çalışmalarında bulunur. Ayrıca basın ve yayın kuruluşlarında da özellikle dış basın bölümünde ve haber merkezlerinde aynı görevde çalışmaları mümkündür. Yayınevleri, gazeteler ve dergilerde editör, redaktör ve yazı işleri sorumlusu unvanları ile çalışabilirler.
Kültür ve Turizm Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ve Milli İstihbarat Teşkilatı gibi önemli devlet kurumlarında da çalışabilirler. KPSS puanı ile atamanın yapıldığı bu kurumlarda dış merkezlerde ve istihbarat birimlerinde kamu çalışanı olarak önemli görevlerde bulunmaları söz konusudur.
Türkiye ve İran arasındaki ticari ilişkilerin canlı olması bu iki ülkedeki firmaların sürekli olarak birbirleri ile irtibat halinde olmasını sağlamıştır. Bu bölümden mezun olan kişiler bu işletmelerde Farsça tercüman olarak görev alabilir. Şirketler arasındaki yazışmaların ve toplantıların idaresini üstlenebilir. Ayrıca özel turizm şirketlerinde rehber veya gezi planlayıcı olarak çalışmaları da mümkündür.
Fars Dili ve Edebiyatı bölümü mezunları, kendi bölümlerinde yüksek lisans ve doktora eğitimi alarak İran ve Türk üniversitelerinden akademisyen olarak görev yapabilir. Bunun dışında Arap Dili ve Edebiyatı ve Türk Dili ve Edebiyatı gibi bölümlerde de lisansüstü eğitimler alarak bu alanlarda uzmanlaşmak da söz konusudur. Bu üç dilin ve kültürün tarihsel olarak etkileşim içerisinde olması bölüm mezunlarına farklı çalışma ve iş alanları yaratmıştır.