PeriKızı
Moderatör
-
- Üyelik Tarihi
- 22 May 2019
-
- Mesajlar
- 8,671
-
- MFC Puanı
- 26,804
Türkiye faiz, döviz ve enflasyon sacayağında tıkanınca yabancıların baskı markajı da artmaya başladı. Kimi analist milli geliri dünya ekonomisinin ilk 20'sinde yer alan bir ülkenin para biriminde devam eden çöküşü şaşırtıcı bir gelişme olarak değerlendiriyor. Kimi ise risklerin arttığına vurgu yapıyor.
En son uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch; Türk bankaları için faaliyet ortamı skorunun 'b+' olduğunu belirtiyor, "bu not, Türkiye'nin makro ve politik oynaklığından, kur zayıflığından, enflasyonist baskılardan ve özellikle yüksek dış borç ve mevduat dolarizasyonu dikkate alındığında yatırımcı güveninden kaynaklanan riskleri yansıtıyor" diyor.
EKONOMİDE RİSK ÖLÇÜTLERİ VE KIRIMLAR
Ekonomide risk ölçütlerinin başında kredi risk primi gelir. Türkiye’nin kredi risk primi (CDS) 442 seviyesinde... Bu oranın yüksekliği; fiyatlamaların, maliyetlerin yüksek seyrini koruması anlamına gelir. Yabancının TL varlıklarına mesafesini ifade eder.
Ekonomide ikinci risk ölçer; döviz kurlarıdır. Kurların aşırı yükselmesi ve aşırı değer kaybı ekonomideki mal ve hizmet akışının dengesindeki değişime işaret eder. Üçüncü risk göstergesi; enflasyon, dördüncü risk göstergesi; faizdir. Faizlerin negatif olması da aşırı yüksek olması da risklidir.
İKİ SORU İKİ CEVAP
Çok yüksek oynaklığın olduğu dönemlerde ne yapmalı?
Hareket etmemeli. Haber akışına kapılıp panik atak yapmamalı. Müziği notalar kadar “es” de yapar. Yüksek oynaklık varsa yüksek oynamamak önerilir.
Güvenli liman altın mıdır? Dolar mıdır?
Türk yatırımcısı ağırlıklı olarak altını tercih etmiştir. Ancak şimdi herkesin gözdesi; dolar oldu. Çocuklar dahi okul harçlıklarıyla dolar almanın yolunu arıyor. Kripto dünyası da güvensiz güvenli liman oluverdi.
NOT
OLAN LİRAYA GÜVENENE OLUYOR
TL’ye güvenenler son kur atağı ile bu güvenlerini sorgulayınca dövize yönelmeye başladı. Türk Lirası mevduatlarını bozup dolara yöneldi. Merkez Bankası’nın faiz kararı ile güvensizlik tırmanınca kendi parasına güvenenleri cezalandırmaya başladık.
Zaten Cumhurbaşkanı’nın “fiyat istikrarını bir kenara bırakıyoruz” beyanı ve “Merkez’e faiz indir” talimatıyla doların önü açılmış, lira ise sahipsizlik ortamında enflasyonun açık hedefi halini almış.
Soru şudur; kendi parasına güvenen insanların güveni boşa çıkarılınca ülke ekonomisi nereye gider? Sorunun cevabı yakın tarihimizde var zaten; 1994, 1998, 2001 krizleri ve orta gelir tuzağında debelenme kaderi...
Şeref OĞUZ
En son uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch; Türk bankaları için faaliyet ortamı skorunun 'b+' olduğunu belirtiyor, "bu not, Türkiye'nin makro ve politik oynaklığından, kur zayıflığından, enflasyonist baskılardan ve özellikle yüksek dış borç ve mevduat dolarizasyonu dikkate alındığında yatırımcı güveninden kaynaklanan riskleri yansıtıyor" diyor.
EKONOMİDE RİSK ÖLÇÜTLERİ VE KIRIMLAR
Ekonomide risk ölçütlerinin başında kredi risk primi gelir. Türkiye’nin kredi risk primi (CDS) 442 seviyesinde... Bu oranın yüksekliği; fiyatlamaların, maliyetlerin yüksek seyrini koruması anlamına gelir. Yabancının TL varlıklarına mesafesini ifade eder.
Ekonomide ikinci risk ölçer; döviz kurlarıdır. Kurların aşırı yükselmesi ve aşırı değer kaybı ekonomideki mal ve hizmet akışının dengesindeki değişime işaret eder. Üçüncü risk göstergesi; enflasyon, dördüncü risk göstergesi; faizdir. Faizlerin negatif olması da aşırı yüksek olması da risklidir.
İKİ SORU İKİ CEVAP
Çok yüksek oynaklığın olduğu dönemlerde ne yapmalı?
Hareket etmemeli. Haber akışına kapılıp panik atak yapmamalı. Müziği notalar kadar “es” de yapar. Yüksek oynaklık varsa yüksek oynamamak önerilir.
Güvenli liman altın mıdır? Dolar mıdır?
Türk yatırımcısı ağırlıklı olarak altını tercih etmiştir. Ancak şimdi herkesin gözdesi; dolar oldu. Çocuklar dahi okul harçlıklarıyla dolar almanın yolunu arıyor. Kripto dünyası da güvensiz güvenli liman oluverdi.
NOT
OLAN LİRAYA GÜVENENE OLUYOR
TL’ye güvenenler son kur atağı ile bu güvenlerini sorgulayınca dövize yönelmeye başladı. Türk Lirası mevduatlarını bozup dolara yöneldi. Merkez Bankası’nın faiz kararı ile güvensizlik tırmanınca kendi parasına güvenenleri cezalandırmaya başladık.
Zaten Cumhurbaşkanı’nın “fiyat istikrarını bir kenara bırakıyoruz” beyanı ve “Merkez’e faiz indir” talimatıyla doların önü açılmış, lira ise sahipsizlik ortamında enflasyonun açık hedefi halini almış.
Soru şudur; kendi parasına güvenen insanların güveni boşa çıkarılınca ülke ekonomisi nereye gider? Sorunun cevabı yakın tarihimizde var zaten; 1994, 1998, 2001 krizleri ve orta gelir tuzağında debelenme kaderi...
Şeref OĞUZ