-
- Üyelik Tarihi
- 24 Mar 2017
-
- Mesajlar
- 4,579
-
- MFC Puanı
- 1,437
Büyük Patlama, tartışılsa da, günümüzde içinde bulunduğumuz evrenin ortaya çıkışını en iyi açıklayan kuram. Büyük Patlama kuramının temelleri, 1917 yılında, Einstein'in Genel Görelilik Kuramı'nın bir sonucu olarak ortaya çıktı. 1929'da, Edwin Hubble'ın, tüm gökadaların bizden uzaklaşmakta olduğunu keşfetmesi, evrenin genişlemekte olduğunu gösterdi. Evren, genel görelilik kuramının öne sürdüğü gibi genişliyordu.
Hubble'ın gözlemleri, Samanyolu dışındaki gökadaların, bize uzaklığıyla doğru orantılı olarak bizden uzaklaştıklarını gösterdi. Bu, mayalanmış bir ekmeğin kabarırken, tüm moleküllerinin birbirinden uzaklaşmasına benzer bir durum. Ekmeğin her yeri, birim zaman içinde aynı miktarda genişlerken, iki molekül, birbirine ne kadar uzaksa birbirlerinden uzaklaşma hızları da oaklaşık 14 milyar yıl önce, madde ve enerji çok küçük (atom çekirdeğinin 10 üzeri 20'de biri kadar) bir hacim kaplıyordu. Bu hacmin içindeki yoğunluk ve sıcaklık sonsuz olarak kabul edilebilir. "Planck Zamanı" olarak bilinen ilk 10 üzeri -42 saniyeye kadar süren dönem, fizik yasalarıyla açıklanamıyor. Bu sırada, dört temel kuvvet (kütleçekimi, elektromanyetizma, zayıf ve güçlü kuvvet) büyük olasılıkta tek bir kuvvet olarak birleşmiş haldeydi.
Planck zamanının ardından kütleçekimi, öteki kuvvetlerden ayrıldı. Bu sırada, "Şişme Dönemi" olarak adlandırılan hızlı genişleme başladı. Şişme dönemi sadece 10 üzeri -12 saniye sürmesine karşın, evren bu sırada başlangıçtakinin 10 üzeri 50 katı hacme ulaştı. Sıcaklık 10 üzeri 32 Kelvin'den 10 üzeri 16 Kelvin'e düştü. Sıcaklığın 10 üzeri 28 Kelvin'e düşmesiyle ilk madde oluşmaya başladı. Bu madde, kuark ve lepton adı verilen parçacıklardan ve onların antimadde eşlerinden oluşuyordu.
Evrenin sıcaklığı düştükçe, güçlü kuvvet, geriye elektrozayıf kuvveti bırakarak ayrıldı. Madde ve antimadde bu sırada birbirini yok etti. Ancak, madde miktarı, antimaddeye göre biraz daha fazla olduğundan, fazla madde evrende varlığını sürdürdü.
10 üzeri -6 saniyeden sonra, evrenin sıcaklığı 10 üzeri 13 (10 Trilyon) Kelvin'e düştü ve kuarklar öteki parçacıkları oluşturmak üzere birleşmeye başladı. Bu sırada, zayıf ve elektromanyetik kuvvetler birbirlerinden ayrıldı. 1. saniyede, sıcaklık 10 üzeri 10 (10 milyar) Kelvin'e düştü. Elektronlar ve nötrinolar oluştu; kuarklar üçlü gruplar oluşturarak proton ve nötronları oluşturdu.
3. dakikada, sıcaklık 10 üzeri 9 (1 milyar) Kelvin'e düştü. Bunun ardından nötronlar ve protonlar, helyum ve döteryum gibi atomların çekirdeklerini oluşturmak üzere bir araya geldi. Bu sıcaklık artık büyük yıldızların çekirdeğindeki sıcaklıkla karşılaştırılabilir düzeye indi. (Yıldızların içinde de bu sıcaklıkta çekirdek birleşmeleri olur.)
10.000 yıl sonra, sıcaklık 1 milyon Kelvin'e kadar düştü ve atomlar oluşmaya başladı. İlk 100.000 yıl içinde, madde ve ışınım bakımından zengin olan evren, yoğun bir "sis" görüntüsüne sahipti. Serbest elektronlar ışınımı saçıyordu. 300.000 yıl sonra, sıcaklık 3000 Kelvin'e düştüğünde, elektronlar hidrojen ve helyum çekirdeklerine bağlandı ve sis kalktı.
İlerleyen süreçte, madde gökadaları oluşturmak üzere belli bölgelerde topaklanmaya başladı. 4 milyar yıl sonra, gökadalar ve yıldızlar oluşmaya başladı.
Hubble'ın gözlemleri, Samanyolu dışındaki gökadaların, bize uzaklığıyla doğru orantılı olarak bizden uzaklaştıklarını gösterdi. Bu, mayalanmış bir ekmeğin kabarırken, tüm moleküllerinin birbirinden uzaklaşmasına benzer bir durum. Ekmeğin her yeri, birim zaman içinde aynı miktarda genişlerken, iki molekül, birbirine ne kadar uzaksa birbirlerinden uzaklaşma hızları da oaklaşık 14 milyar yıl önce, madde ve enerji çok küçük (atom çekirdeğinin 10 üzeri 20'de biri kadar) bir hacim kaplıyordu. Bu hacmin içindeki yoğunluk ve sıcaklık sonsuz olarak kabul edilebilir. "Planck Zamanı" olarak bilinen ilk 10 üzeri -42 saniyeye kadar süren dönem, fizik yasalarıyla açıklanamıyor. Bu sırada, dört temel kuvvet (kütleçekimi, elektromanyetizma, zayıf ve güçlü kuvvet) büyük olasılıkta tek bir kuvvet olarak birleşmiş haldeydi.
Planck zamanının ardından kütleçekimi, öteki kuvvetlerden ayrıldı. Bu sırada, "Şişme Dönemi" olarak adlandırılan hızlı genişleme başladı. Şişme dönemi sadece 10 üzeri -12 saniye sürmesine karşın, evren bu sırada başlangıçtakinin 10 üzeri 50 katı hacme ulaştı. Sıcaklık 10 üzeri 32 Kelvin'den 10 üzeri 16 Kelvin'e düştü. Sıcaklığın 10 üzeri 28 Kelvin'e düşmesiyle ilk madde oluşmaya başladı. Bu madde, kuark ve lepton adı verilen parçacıklardan ve onların antimadde eşlerinden oluşuyordu.
Evrenin sıcaklığı düştükçe, güçlü kuvvet, geriye elektrozayıf kuvveti bırakarak ayrıldı. Madde ve antimadde bu sırada birbirini yok etti. Ancak, madde miktarı, antimaddeye göre biraz daha fazla olduğundan, fazla madde evrende varlığını sürdürdü.
10 üzeri -6 saniyeden sonra, evrenin sıcaklığı 10 üzeri 13 (10 Trilyon) Kelvin'e düştü ve kuarklar öteki parçacıkları oluşturmak üzere birleşmeye başladı. Bu sırada, zayıf ve elektromanyetik kuvvetler birbirlerinden ayrıldı. 1. saniyede, sıcaklık 10 üzeri 10 (10 milyar) Kelvin'e düştü. Elektronlar ve nötrinolar oluştu; kuarklar üçlü gruplar oluşturarak proton ve nötronları oluşturdu.
3. dakikada, sıcaklık 10 üzeri 9 (1 milyar) Kelvin'e düştü. Bunun ardından nötronlar ve protonlar, helyum ve döteryum gibi atomların çekirdeklerini oluşturmak üzere bir araya geldi. Bu sıcaklık artık büyük yıldızların çekirdeğindeki sıcaklıkla karşılaştırılabilir düzeye indi. (Yıldızların içinde de bu sıcaklıkta çekirdek birleşmeleri olur.)
10.000 yıl sonra, sıcaklık 1 milyon Kelvin'e kadar düştü ve atomlar oluşmaya başladı. İlk 100.000 yıl içinde, madde ve ışınım bakımından zengin olan evren, yoğun bir "sis" görüntüsüne sahipti. Serbest elektronlar ışınımı saçıyordu. 300.000 yıl sonra, sıcaklık 3000 Kelvin'e düştüğünde, elektronlar hidrojen ve helyum çekirdeklerine bağlandı ve sis kalktı.
İlerleyen süreçte, madde gökadaları oluşturmak üzere belli bölgelerde topaklanmaya başladı. 4 milyar yıl sonra, gökadalar ve yıldızlar oluşmaya başladı.