Neler yeni
MEGAForum - Teknoloji Forumu

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı yada giriş yapmalısınız. Forum üye olmak tamamen ücretsizdir.

  • Web sitemizin içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için Web sitemize kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Web sitemize üye olmak tamamen ücretsizdir.
  • Sohbetokey.com ile canlı okey oynamaya ne dersin? Hem sohbet et, hem mobil okey oyna!
  • Soru mu? Sorun mu? ''Bir Sorum Var?'' sistemimiz aktiftir. Paylaşın beraber çözüm üretelim.

ErteleMEyelim

AdoniS

MFC Üyesi
  • Üyelik Tarihi
    12 Tem 2014
  • Mesajlar
    639
  • MFC Puanı
    11
Hiç yapması gerekeni yarın yaparım demeyen birini gördünüz mü?Ben görmedim. Herkes yaşamında en az bir kez bir işi, bir etkinliği, yapması gereken bir sorumluluğu veya çok daha basit bir eylemi yarın(lar)a bırakmıştır.Bu davranış senaryosu için örnek vermeye çalışalım Sınavlardan bir gün önce ders çalışacağım diye kafa patlatan öğrencileri görmüş veya bir dönem onlardan olmuşuzdur.Her toplumda neredeyse bütün insanlar bu davranışını kabul eder ancak sadece bir kısım insan bunu alışkanlık haline getirdiğini itiraf eder.Belki o okul sınavı önemsizdir vb. ama bu alışkanlık bizi başarısızlığın doruklarına götürüverir.Erteleme davranışı alanında yapılan bilimsel çalışmaların büyük çoğunluğu, ertelemenin özellikle akademik alanda en yüksek düzeyde olduğunu gösteriyor. Hatta bazı yazarlar bu oranın %95’lere ulaştığını belirtiyor. Araştırma sonuçları, erteleme davranışının özellikle üniversite öğrencileri arasında artışta olduğuna dikkat çekiyor. Bazıları ise erteleme davranışının dersten çekilme ve düşük akademik başarı gibi akademik performans üzerinde olumsuz etkileri olmasına rağmen öğrencilerin akademik görevlerini sıkılıkla daha sonraya bıraktıklarını ya da o görevi yapmayı tamamen bıraktıklarını vurguluyor. İş yaşamı ve özel yaşantıda da erteleme davranışı, akademik ortamlardaki kadar olmasa da sıklıkla görülebiliyor.
Nedir bu erteleme davranışı?
Erteleme davranışı en basit anlamda, yapılması öncelikli olan bir işin daha sonra yapılmak üzere bırakılması demektir. Aslında ‘erteleme’ kavramı ve bunun göz önüne serildiği davranış, yeni bir olgu değil. Araştırmacılar, erteleme davranışının MÖ. 800. yıllara dayandığını ileri sürer. Fakat bunca uzun bir geçmişi olan ertelemenin, bilimsel alana ve araştırmalara ancak son 20-30 yılda katılmış olduğunu görüyoruz. Aslında erteleme davranışının amacı kişinin yaşamına haz katmak ve keyif vermek gibi görünse de, bu eğilimin davranışa dönüşmesi çoğu zaman stres, organizasyon bozukluğu ve başarısızlık ile sonuçlanır. Bu davranışın altında yatan düşünce, ‘bunu yapmak için yarın daha iyi’dir. Ancak yarın geldiğinde durum yeniden tekrarlanır ve kişi kendine ‘Bunu yarın yapacağım’ sözü verir. Bu kısır döngü, ertelemenin ‘ertesi gün sendromu’ olarak yeniden adlandırılmasına neden olur. Yani aslında erteleme bir nevi niyetle eylem arasındaki boşluktur.Bu boşluk kendini ikna ile doldurulmalıdır.Bazı araştırmacılara göre erteleme davranışı bir alışkanlıktır; bazılarına göre ise bir kişilik özelliği.Belirli durumlarda ise erteleme eğilimimiz artar. Örneğin hoşumuza gitmeyen şeyleri yapmayı daha çok erteleriz ya da olumsuz duyguları yaşamak istemediğimiz için erteleriz.

Bazı uzmanlar erteleme davranışı sergilemenin faydalı olabildiğini belirtir. Buna göre, bireylerin zaman baskısının etkisiyle daha iyi bir iş çıkardıklarını ve bu sebeple ‘son dakika’yı bilerek ve isteyerek tercih ettikleri belirtilir. Ancak biliriz ki erteleme, kısa dönemli bir haz ve rahatlama sağlasa da, uzun dönemde stres, kaygı ve huzursuzluk gibi bir çok olumsuz duyguyu beraberinde getirir. Bu nedenle erteleme davranışı çoğunlukla olumsuz durumlarla eşleştirilir: sağlık sorunlarının yanı sıra düşük akademik başarı, kaygının değişik oluşumları, suçluluk duygusu, üretkenlikte azalma, batıl inançlar (önemli yer tutar.) ve yöntemler gibi olumsuz davranış ve sonuçlarla ilişkilidir.
Bu olumsuzlukları doğuran bir davranışla nasıl başa çıkarız?
Aslında çok kolay olmasa da erteleme bizi alt etmeden bizim onun üstesinden gelebileceğimizi söylemek mümkün. Ancak bazı koşulların sağlanması şartıyla: kişi değişime hazır istekli olmalı, davranış değişikliği konusunda kararlı ve sabırlı olmalı, eyleme geçme noktasında gerekirse kendini biraz zorlamalı. Asıl önemlisi, kişi kendine en uygun ‘alt etme tekniği’ni seçmeli; çünkü bir kişi için işe yarayan teknik bir başkası için çok da etkili olmayabilir. Kişinin kendi özellikleri ve alışkanlıkları ile tekniklerin birbiriyle uyumlu olması önemlidir.


İşte bilimsel araştırmalarda olumlu etkisi kanıtlanmış ve aslında çoğumuzun bildiği ama uygulamadığı bazı teknikler:




-Mükemmeliyetçi düşüncelerinizle mücadele etmek! Düşünsenize ‘bir şeyler yapmış olmak hiç yapmamaktan çok daha iyidir’.
-Kendinize küçük, anlamlı, gerçekçi hedefler koyarak başlamak. Bir anda çok ilerisini düşünüp büyük ve açık olmayan hedefler koymak yerine daha küçükten başlamak.
-Hedefinizi çevrenizdekilerle paylaşmak ve böylece eyleme geçmek için elle tutulur bir şeyin varlığını somutlaştırmak.
-Kendinize teslim tarihi belirleyip bunu görülebilir bir yere not etmek.
-Yapmanız gereken bir ödev, görev veya iş varsa, bunu sadece yazmak. Düzeltmelere ya da neleri dahil edeceğinize takılmamak.
-Aklınızı karıştıran düşünceleri atmaya çalışmak. Aklınıza bir şey takıldığında işinize odaklanmayı bir süre durdurmak.
-Açık olmak ve arkadaşlarınızdan gelen bölünmelere sınır koymak. ‘Hayır, şu anda müsait değilim...’ diyebilmesini öğrenmek.
-Dikkatinizi dağıtacak olan bir telefon, Facebook, E-posta ya da açık bir kapı bile olsa bir süreliğine kapatmak.
-Günün en enerjik olduğunuz zamanını belirlemek ve o zaman çalışmak.
-Size en çok enerji veren, sizi en çok motive edem etkinlikleri belirleyip bunu yaptığınız işle bütünleştirmek.
-Daha önce deneyip başarısız olduğunuz yöntemleri yeniden denememek; bunun yerine daha etkili yöntemler bulmaya çalışmak.
-Yapmanız gereken uzun işleri 15-30 dakikalık küçük parçalara ayırmak ve aralarda sevdiğiniz şeyleri yapmak.
-Erteleme günlüğü edinmek. Neleri, ne kadar ve nasıl ertelediğinizi fark edip not etmek.
-Gün sonunda yaptıklarınızın karşılığında kendinizi ödüllendirmek.
 
Üst Alt