Siz de yapmanız gereken işleri devamlı erteleyip en sonunda yapmaktan tamamen vazgeçiyor musunuz? Bu tembelliğin gerekçesi olduğunu düşünüyor musunuz? Bu sorunun bir çaresi var mı peki? Bugün erteleme hakkındaki her şeyi ve bunu nasıl önleyeceğimizi konuşacağız.

Erteleme doğrudan eyleme geçme irademizle ilgilidir. Bu, yapmamız gereken veya yapılacaklar listemizde olan işleri erteleme ya da yok sayma durumudur. Buna nelerin neden olduğuna birlikte bakalım.

Yarın yaparım… Belki de gelecek ay
En önemli müşterilerinizden biri için çok önemli bir rapor yazmanız gerektiğini düşünün. Patron acele etmeniz için baskı yapıyor çünkü yaklaşan bir görüşme tamamen buna bağlı. Genelde bir an önce yapıp bitirmeyi denersiniz.

Ancak oyalanmanız sizi bu işi ertelemeye zorlar. Hatta bu nedenle haftaya yetişmesi gereken raporu hazırlamayıp önemli olmayan ve tamamen küçük detaylardan oluşan işlere zaman ayırırsınız.

Başka bir örnek daha: Diyelim ki cüzdanınız çalındı ve içinde pek çok kredi kartınız ve ehliyetiniz vardı. Normalde bir an evvel bu durumu bildirip kredi kartlarınızı iptal ettirmeniz ve yeniden çıkarmak için işlemleri başlatmanız gerekir. Bu saydıklarımızı yapmamaksa sadece saflık değil bir tür erteleme olurdu.

Ertelemenin sonuçları
Erteleme anksiyeteye neden olur çünkü işleri bitirmek için iradeniz olmadığını düşünürsünüz. Kendinizi çok çaresiz ve güçsüz hissedersiniz! Şu örneklere bakın: aslında bir an önce yapılması gereken çok önemli bir işi iyi bilmenize rağmen ertelersiniz. Bu işi yapmamak omuzlarınıza ağır bir yük koyar. İşi sonraya bırakmak muhtemelen yaşayacağınız anksiyete, endişe ve siniri geçirmez. Daha da kötü hissetmenize neden olur.

Bu hisler zaman geçtikçe artar ve karışıklık çözülmeden veya iş yapılmadan öylece kalır. Yapmamız gereken bir iş beklerken bununla yüzleşmemek işleri daha da kötüleştirir. Bu çok sık tekrarlandığı zaman değiştirmek çok zordur.

Erteleyen insanlar uzun süre tembel bir hayat yaşar. Yapılması gereken işler bir kenarda beklerken önemsiz işlerle meşgul olurlar.

Süresiz olarak işleri ertelemenin ardındaki nedenler
İşleri ertelemenin iki nedeni vardır. Ya yapacak daha hoş veya önemsiz bir iş yapmak istediğiniz için ya da hiçbir şey yapmak istemediğiniz için.

Diğer işin daha önemli olduğunu söyleyerek kaytarmak şu an mağdur durumuna düşmek olur. Genelde günlük işlerin daha acil olduğunu düşünmeye eğilimliyiz.

Fakat ertelediğiniz zaman, uzun vadede daha faydalı olacak büyük projeleri geri plana atmış olursunuz. Gündelik işler bir anda en önemli iş haline gelir. Hangilerine öncelik vereceğinizi bilemezsiniz.

Hiçbir şey yapmamaya karar vermekse bizim için en kötüsü. Zaman zaman dinlenmek iyi olsa da tembelleşmemek gerekir. Hoşumuza gitmeyen işlerin bedelini uzun vadede öderiz.

Erteleme, sizi potansiyelinizden alıkoyar.

Ertelemeyi önlemek için yöntemler
Kendinize birkaç soru sorarak ertelemenin nedenini bulabilirsiniz.
Eninde sonunda bu işi yapacaksam ertelemenin ne faydası var?
Bu durum sadece beni mi etkiliyor yoksa başkaları da etkileniyor mu?
Bu sorulara dürüst cevap verirseniz davranışınızı değiştirebilirsiniz. Yine de daha fazla stratejiye ihtiyacınız var.

2 dakika kuralı: bu basit yöntem şöyle: eğer bir şeyi planlamak iki dakikadan fazla zaman alıyorsa planlamayı bırakıp harekete geçmelisiniz.

Dirence karşı çıkın: ilk adımı attıktan sonra çekinceniz ya da korkunuz ortadan kalkar.

Enerjinizi kontrol edin: yorgun veya sinirliyseniz işleri erteleme isteğiniz artar.

Bölün ve saldırın: işi parçalara bölmek veya somut adımlar izlemek bitiş çizgisini görmeyi kolaylaştırır.

Kendinizi ödüllendirin: hedefinize ulaştıktan sonra kendinize iyi davranın. Sevdiğiniz bir şey yapın ya da rahatlatan bir şeyle meşgul olun.

Olumlu erteleme
Olumlu erteleme denen bir şey vardır ve buna tembel davranan insanların sahip olabileceği iyi niyetler de dahildir. Örneğin: sıkıcı veya acılı olabilecek işleri erteleyen biri bunları engelleme konusunda iyidir.

Mükemmeliyetçiler de tembeldir. Her zaman mükemmel sonuç istedikleri için işleri çabuk yapmaya çalışmaz ve bazen işe hiç başlamazlar bile. İşi mükemmel şekilde bitirmeye yetecek zaman olduğuna emin olmadan o işe başlamazlar.

Aynı zamanda, üretken tembellik denen bir şey de vardır. Bu insanlar mümkün olan en kolay ve enerji istemeyen yolla işlerini halletmek için kısa yollar ve püf noktalar arar.

Sorumlulukları görmezden gelmek veya bunları önemsiz detaylar arkasına saklamak sizi kronik bir tembele çevirebilir. Size tavsiyemiz, bir çözüm arayıp olumsuz tutumunuzu değiştirmenizdir. En karmaşık sorunları listenin en başına koyun. Kısa sürede kendinizi daha iyi hissedeceksiniz!

Güzel bir makale olmuş, giriş olarak Barış Özcan’ın bir ay önce aynı konu üzerindeki çalışmasına yer vereyim.

29 Ekim 1787 gecesi Mozart hızlı adımlarla Prag’daki Estates tiyatrosunun bu gördüğünüz sahnesine girdi. Çok heyecanlıydı. Tam bu noktada durdu ve kalabalığı selamladı. Kalabalık ondan daha da heyecanlıydı. Eee ne de olsa daha yaşarken bir efsaneye dönüşmüş bu bestecinin en önemli eserlerinden birini ilk kez dinleyeceklerdi. Don Giovanni Operası. Bu eser o kadar önemlidir ki felsefeci Kierkegaard tüm klasik müzik parçaları içerisinde onun en üstte durduğunu söyler. Eğer ölmeden önce tek bir opera izleme şansınız olursa görmeniz gereken opera budur. Böylesine önemli bir eserin prömiyer gecesinde Mozart’tan da onu dinlemeye gelen kişilerden de daha heyecanlı olan birileri vardı: Orkestra üyeleri. Neden heyecanlıydılar biliyor musunuz? Çünkü hiç prova yapamamışlardı. Çünkü az önce hızlı adımlarla sahneye giren Mozart eserin şu anda dinlemekte olduğunuz uvertürünün notalarını yazmayı yeni bitirebilmişti. Orkestranın önüne konulan notaların mürekkebi bile daha kurumamıştı. Çünkü Mozart gibi dahiler bile işlerini erteleye erteleye son dakikaya bırakabiliyordu.

Bir kaç şekilde erteleriz.

Zamandan dolayı erteleme.
Zor olduğu için erteleme.
Sıkıcı olduğu için erteleme.

Genelde ben zaman dolayısı ile erteleyen biriyim ve pekte olumlu sonuçlar almadım, değiştirmeyi ne kadar denesem de başarılı olduğum söylenemez.