- Konum
- BERTUNA
-
- Üyelik Tarihi
- 2 Haz 2020
-
- Mesajlar
- 5,338
-
- MFC Puanı
- 16,230
Sevgilisine Nazım’dan en güzel ask siirleri okuyan ve mektuplar yazan Ernesto Che Guevara, tam bir Nazım tutkunuydu. Küba Devrimi’nin öncülerinden ve Fidel Castro’nun yoldası Arjantinli devrimci doktor Che Guevara, Bolivya’da yakalanıp öldürüldügünde sırt çantasından; “GRAN DISCURSO - Revolucionario Kemal Atatürk” (Atatürk’ün Büyük Nutuk’u), Türk sairi Nazım Hikmet’in “Kuvayı Milliye Destanı“ ve “Amo en ti lo imposible” adlı, 1961 Havana basımısiir Antolojisi kitabı çıktı.
Küba Devrimi’nde önemli bir yeri olan Santa Clara Tepesi ele geçirilmesini 31 Aarlık 1959’da gerçeklestiren Che Guevara komutasındaki gerillalar adına; Havana’ya otobüsle 6 saat uzaklıkta bulunan Santa Clara sehrinde bulunan bu tepeye 20 metre yüksekliginde dev bir Che heykeli ve devrimin destanı yazılı mermer sütunlar yaptırıldı. Burada bulunan Devrim Treni ve Che Müzesi mutlaka görülmesi gerekli yerlerdendir.
Che Müzesi içinde yer alan pek çok belge ve bulgular arasında Nazım Hikmet kitabı da bulunmaktadır. Fidel Castro’nun 70. Yasgünü anısına düzenlenen, Uluslar arası Edebiyat Yarısması‘nda ödül almak üzere Küba’ya gittim.12 Aralık 1996’de Castro ile ödül töreni sonrası görüsme imkanı buldum “...Türkiye’de solcu, ilerici ve devrimci gençler; Che Guevara ve Fidel Castro’ya tapıyorlar, sizleri tek ve mutlak önder olarak kabul ediyorlar. Sizin sarkılarınızı, marslarınızı ve kitaplarınızı dillerinden ve ellerinden düsürmüyorlar...” diyerek sürdürdügüm sorumu tamamlamadan; Castro sözümü kibarca kesti. Ve yarıda kalan, ama sorumun tamamını anlayan Kumandan Fidel, el ve yüz hareketlerinin de yardımıyla su yanıtı verdi: “Övgün için tesekkür ederim. Atatürk’ün ülkesinden genç bir Türk sairi Dursun Özden’i konuk etmekten çok mutluyum. Ama söyledikleriniz yanlıs... Devrimci Kemal Atatürk varken, Türk gençleri neden kendilerine baska önder arıyorlar... Atatürk, 1919’da Anadolu’dan düsmanları kovmak için Bandırma Gemisi’yle Samsun’a çıktı. Ve anti-emperyalist bir savas verdi ve zafere eristi. Biz, Atatürk’ün bu devrimci savasından etkilendik-esinlendik ve tam 40 yıl sonra, 1959’da Granma Gemisi’yle Havana’ya çıktık. Ülkemizden emperyalistleri ve isbirlikçisi Fasist Batista rejimini yıkmak için. Biz de zafere eristik. Bizim ve tüm mazlum halkların esin kaynagıdır Devrimci Kemal Atatürk... Sagdan sola dogru yazılan Arap harfli ALFABE’yi bırakıp, soldan saga dogru yazılan Latin harfli ABECE’ye geçilen Harf Devrimi basta olmak üzere, bir dizi Çagdas ve Aydınlanmacı Cumhuriyet Devrimlerini bu kadar kısa sürede biz asla basaramazdık. Atatürk sosyalist olsa da aynıseyleri yapardı. Kendinize baska esin kaynagı aramayın... Büyük bir deha ve komutan olan Kemal Atatürk’ün kıymetini bilin ve kendinize baska önder, yol ve yordam aramayınız...” dedi. “1995 yılında Habitat 2 Toplantısı nedeniyle görme fırsatı buldugum; bir dünya cenneti olan uygarlıklar harikası, güzel ve büyüleyici İstanbul’u çok özlüyorum...” diyerek konusmasını noktalayan; Küba’nın efsanevi lideri, hasta ve yaslı kurt Fidel Castro’nun bu sözleri karsısında heyecanlanmamak ve irkilip kendi özüne dönmemek mümkün mü?
Bu günlerde ise, 11 Latin Amerika ülkesinde esen Ulusalcı Sosyalizm rüzgarını körükleyen Bolvarcı Venezuela Devlet Baskanı Hugo Chavez, özünde “güçlü, kamucu ve anti-emperyalist devlet” olan ve içinde “çalmama, yalan söylememe ve tembellik etmeme” maddeleri bulunan yeni Anayasa’sında, 1924 ve 1961 Türkiye Cumhuriyeti Anayasası‘ndan alınan 65 maddenin yer alması, bir baska onur verici konudur…Coskulu bir duygu seli içinde yüzüyorum... Mutlu ve gururluyum... Sadakat ve sevgi yumagı içinde yeniden dirilisin ve yasama yeniden dönüsün bir içsel yolculuguydu bunlar... Mustafa Kemal ısıgında, Aydınlanma Devriminin göz kamastıran dirilisiydi her sey...Kurtulustan kurulusa giden yolda, farkın farkına varmamı saglayan Fidel Castro’ya olan sevgi ve saygımın ortak paydasının “Kemalizm” oldugu gerçegi, beni yeniden yollara düsürdü... Anadolu’yu arsınladım, dünyanın 66 haline tanıklık ettim ve gördüm ki; her yerde, her kosulda ve her zaman Atatürk yasıyor ve yasayacak. Atatürk yeniden…
Küba Devrimi’nde önemli bir yeri olan Santa Clara Tepesi ele geçirilmesini 31 Aarlık 1959’da gerçeklestiren Che Guevara komutasındaki gerillalar adına; Havana’ya otobüsle 6 saat uzaklıkta bulunan Santa Clara sehrinde bulunan bu tepeye 20 metre yüksekliginde dev bir Che heykeli ve devrimin destanı yazılı mermer sütunlar yaptırıldı. Burada bulunan Devrim Treni ve Che Müzesi mutlaka görülmesi gerekli yerlerdendir.
Che Müzesi içinde yer alan pek çok belge ve bulgular arasında Nazım Hikmet kitabı da bulunmaktadır. Fidel Castro’nun 70. Yasgünü anısına düzenlenen, Uluslar arası Edebiyat Yarısması‘nda ödül almak üzere Küba’ya gittim.12 Aralık 1996’de Castro ile ödül töreni sonrası görüsme imkanı buldum “...Türkiye’de solcu, ilerici ve devrimci gençler; Che Guevara ve Fidel Castro’ya tapıyorlar, sizleri tek ve mutlak önder olarak kabul ediyorlar. Sizin sarkılarınızı, marslarınızı ve kitaplarınızı dillerinden ve ellerinden düsürmüyorlar...” diyerek sürdürdügüm sorumu tamamlamadan; Castro sözümü kibarca kesti. Ve yarıda kalan, ama sorumun tamamını anlayan Kumandan Fidel, el ve yüz hareketlerinin de yardımıyla su yanıtı verdi: “Övgün için tesekkür ederim. Atatürk’ün ülkesinden genç bir Türk sairi Dursun Özden’i konuk etmekten çok mutluyum. Ama söyledikleriniz yanlıs... Devrimci Kemal Atatürk varken, Türk gençleri neden kendilerine baska önder arıyorlar... Atatürk, 1919’da Anadolu’dan düsmanları kovmak için Bandırma Gemisi’yle Samsun’a çıktı. Ve anti-emperyalist bir savas verdi ve zafere eristi. Biz, Atatürk’ün bu devrimci savasından etkilendik-esinlendik ve tam 40 yıl sonra, 1959’da Granma Gemisi’yle Havana’ya çıktık. Ülkemizden emperyalistleri ve isbirlikçisi Fasist Batista rejimini yıkmak için. Biz de zafere eristik. Bizim ve tüm mazlum halkların esin kaynagıdır Devrimci Kemal Atatürk... Sagdan sola dogru yazılan Arap harfli ALFABE’yi bırakıp, soldan saga dogru yazılan Latin harfli ABECE’ye geçilen Harf Devrimi basta olmak üzere, bir dizi Çagdas ve Aydınlanmacı Cumhuriyet Devrimlerini bu kadar kısa sürede biz asla basaramazdık. Atatürk sosyalist olsa da aynıseyleri yapardı. Kendinize baska esin kaynagı aramayın... Büyük bir deha ve komutan olan Kemal Atatürk’ün kıymetini bilin ve kendinize baska önder, yol ve yordam aramayınız...” dedi. “1995 yılında Habitat 2 Toplantısı nedeniyle görme fırsatı buldugum; bir dünya cenneti olan uygarlıklar harikası, güzel ve büyüleyici İstanbul’u çok özlüyorum...” diyerek konusmasını noktalayan; Küba’nın efsanevi lideri, hasta ve yaslı kurt Fidel Castro’nun bu sözleri karsısında heyecanlanmamak ve irkilip kendi özüne dönmemek mümkün mü?
Bu günlerde ise, 11 Latin Amerika ülkesinde esen Ulusalcı Sosyalizm rüzgarını körükleyen Bolvarcı Venezuela Devlet Baskanı Hugo Chavez, özünde “güçlü, kamucu ve anti-emperyalist devlet” olan ve içinde “çalmama, yalan söylememe ve tembellik etmeme” maddeleri bulunan yeni Anayasa’sında, 1924 ve 1961 Türkiye Cumhuriyeti Anayasası‘ndan alınan 65 maddenin yer alması, bir baska onur verici konudur…Coskulu bir duygu seli içinde yüzüyorum... Mutlu ve gururluyum... Sadakat ve sevgi yumagı içinde yeniden dirilisin ve yasama yeniden dönüsün bir içsel yolculuguydu bunlar... Mustafa Kemal ısıgında, Aydınlanma Devriminin göz kamastıran dirilisiydi her sey...Kurtulustan kurulusa giden yolda, farkın farkına varmamı saglayan Fidel Castro’ya olan sevgi ve saygımın ortak paydasının “Kemalizm” oldugu gerçegi, beni yeniden yollara düsürdü... Anadolu’yu arsınladım, dünyanın 66 haline tanıklık ettim ve gördüm ki; her yerde, her kosulda ve her zaman Atatürk yasıyor ve yasayacak. Atatürk yeniden…