- Konum
- ىαкαяyλ
-
- Üyelik Tarihi
- 27 Kas 2009
-
- Mesajlar
- 24,120
-
- MFC Puanı
- 79
Ünlü düşünür Thomas Fuller; "İyi giyim-kuşam her kapıyı açar" der. Çoğumuzun bileceği gibi bizdeki karşılığı ise "İnsanlar kıyafetleri ile karşılanır, bıraktığı izlerle uğurlanırlar." dır.
Özellikle 80'li yıllarda liberal ekonomiye geçilmesinin ardından İTALYA ve FRANSA'nın ardından TÜRKİYE de bir moda cazibe merkezi olmaya başladı. Üretim alanındaki avantajlarımızla birçok markanın ciddi bir rekabetle pazarımıza girmesiyle birlikte tüketim bilincinin yanı sıra moda tutkusu da büyük bir hızla arttı.
Daima gerilerde gelen ERKEK MODASI da bu hızlı değişimle gelişti ve erkek giyiminde yaşanan her gelişme ülkemizde de kendisine pazar yarattı.
Ancak; "Moda mı, yoksa yakışan mı?" kavram kargaşası hala devam etmekte ve bizler ise her ikisinden de vazgeçememekteyiz. O halde, ERKEK GİYİMİNDEhangi detaylara dikkat etmemiz gerektiği konusunda birkaç ipucuna değinelim istiyoruz.
1. Öncelikle; bir tarzımızın olması iyi olacaktır. Yani, bizi tanıyanlar, bizi bilenler; kişiliğimizle özdeşleşen tarzımızın ne olduğunu, hangi renklerden hoşlandığımızı bilmeliler ve bizi tarzımızla birlikte hatırlamalılar.
2. İyi bir tarzı pekiştirmekte seçilen aksesuarların önemi büyüktür. Saat, kol düğmesi, kravat, mendil, kemer, çorap, cüzdan, kravat iğnesi gibi aksesuarlar, hem renk, doku, stil olarak kendi aralarında birbirleriyle, hem de ana kıyafet ile uyumlu olmalıdır. Uyumlu bir seçim yapma olanağımız yok ise, bu aksesuarlar kullanılmamalıdır.
3. Ana kıyafetlerdeki uyumu sağlayabilmemizin en önemli yöntemlerinden birisi, market alışverişlerimizdeki gibi, ne istediğimizi bilerek, hazırlamış olduğumuz bir liste ile alışveriş yapmaktır. Bu, bir tarz yaratma konusunda ne kadar kararlı olduğumuzun bir ifadesidir ve bu yöntemden vazgeçmemeliyiz.
4. Özel günler, toplantılar, iş görüşmeleri, seyahatler her ne kadar bizi güncel hayatımızın ve tarzımızın dışına çıkmak zorunda bıraksa da, yine de abartılı olmamak koşulu ile bizi yansıtmalıdır. Çünkü, giyim kuşamdaki uyumumuz, karşımızdakilerin hakkımızdaki yorumlarına olumlu katkı sağlayacak, sizin ise konsantrasyonunuzu arttıracaktır. Bu nedenle, gardırobumuzda daima bu tür özel günler için seçilmiş ve aksesuarlarıyla tamamlanmış bir grup kıyafetimiz olmalıdır.
5. Ana kıyafetlerde kullandığımız renkler; ya zıt pastel renkler olmalıdır, ya da birbirlerinin açık / koyu tonlarından seçilmelidir. Örneğin, Mavi bir gömlek ile birlikte ya mavi ve lacivert tonlarda kravat kullanmalı, ya da maviye uyum sağlayabilecek pembe, açık yeşil, açık sarı gibi pastel renkler tercih edilmelidir.
6. Ceket, takım elbise, pantolon gibi ana kıyafetler daima diğer giyim eşyalarımız ve aksesuarlarımızdan daha koyu renkte olmalıdır. Yani, gömleğimiz ceketimizden, kravatımız gömleğimizden, çorabımız ayakkabımızdan daima daha açık renkte olmalıdır.
7. Özellikle klasik giyimi tercih eden beyler için, kravat taktıkları zaman (aynı renk olmasa da), kravatları ile uyumlu mendiller, kravat takmadıkları zaman ise gömlekle aynı renkte, hatta mümkünse aynı desende mendil kullanmalarını öneriyoruz.
8. Takım elbise, Klasizm'in en önemli simgesidir ve ayakta iken düğmeler mutlaka iliklenmelidir.
Takım elbisemizin ceketi 3 düğmeli ise; üstteki 2 düğme,
2 Düğmeli ise; üstteki düğme iliklenmelidir.
9. Ayakkabı toplam giyim içerisinde en az hata kabul eden üründür ve mutlaka takım elbisemiz veya blazer giyiyorsak en az pantolonumuzla uyum sağlamalıdır. Klasik kumaşların altına siyah bir deri ayakkabı tercih edilmeli, kahverengi ve diğer renklerdeki ayakkabılar kendi renklerindeki kumaşlarla kullanılmalıdır. Beyaz renkli ayakkabı ise tamamen farklı bir kulvardır ve sadece beyaz pantolonlar ile kullanılmalıdır. Ayakkabılarımız yeni olmasa dahi, mutlaka temiz ve boyalı olmasına özen göstermeliyiz..
10. Gömlekler, hem sağlık hem de estetik açıdan bakıldığında mutlaka %100 pamuklu kumaşlardan seçilmelidir. Gömleğin kırışmasından rahatsız olmamalısınız. Kırışan gömlek, kumaş kalitesinin bir işaretidir ve unutulmamalıdır ki; sadece yüksek kalite pamuklu gömlekler kırışır.
11. Takım elbiseler; kullanılan iklim koşulları ve mevsim ne olursa olsun, mutlaka %100 yünlü kumaşlar tercih edilmelidir. Çünkü, mevsimlere göre kumaş kalınlıkları değişmekte ve beğendiğiniz koleksiyonlar içerisinde kendinizi rahat hissetmenizi sağlayacak ve her mevsim kullanabileceğiniz kumaşlar mutlaka olacaktır.
12. İmaj yöneticilerinin ve giyimin psikolojisi üzerine yapılan araştırma sonuçlarının ortak tarafı ise; KAHVERENGİ' nin bir "YASAK RENK" olmasıdır. Kahverengini ise Gri renk izliyor.
Küçük ve uygulanabilir olduğuna inandığımız bu ipuçların faydalı olacağını umar, mutlu alışverişler dileriz....
Özellikle 80'li yıllarda liberal ekonomiye geçilmesinin ardından İTALYA ve FRANSA'nın ardından TÜRKİYE de bir moda cazibe merkezi olmaya başladı. Üretim alanındaki avantajlarımızla birçok markanın ciddi bir rekabetle pazarımıza girmesiyle birlikte tüketim bilincinin yanı sıra moda tutkusu da büyük bir hızla arttı.
Daima gerilerde gelen ERKEK MODASI da bu hızlı değişimle gelişti ve erkek giyiminde yaşanan her gelişme ülkemizde de kendisine pazar yarattı.
Ancak; "Moda mı, yoksa yakışan mı?" kavram kargaşası hala devam etmekte ve bizler ise her ikisinden de vazgeçememekteyiz. O halde, ERKEK GİYİMİNDEhangi detaylara dikkat etmemiz gerektiği konusunda birkaç ipucuna değinelim istiyoruz.
1. Öncelikle; bir tarzımızın olması iyi olacaktır. Yani, bizi tanıyanlar, bizi bilenler; kişiliğimizle özdeşleşen tarzımızın ne olduğunu, hangi renklerden hoşlandığımızı bilmeliler ve bizi tarzımızla birlikte hatırlamalılar.
2. İyi bir tarzı pekiştirmekte seçilen aksesuarların önemi büyüktür. Saat, kol düğmesi, kravat, mendil, kemer, çorap, cüzdan, kravat iğnesi gibi aksesuarlar, hem renk, doku, stil olarak kendi aralarında birbirleriyle, hem de ana kıyafet ile uyumlu olmalıdır. Uyumlu bir seçim yapma olanağımız yok ise, bu aksesuarlar kullanılmamalıdır.
3. Ana kıyafetlerdeki uyumu sağlayabilmemizin en önemli yöntemlerinden birisi, market alışverişlerimizdeki gibi, ne istediğimizi bilerek, hazırlamış olduğumuz bir liste ile alışveriş yapmaktır. Bu, bir tarz yaratma konusunda ne kadar kararlı olduğumuzun bir ifadesidir ve bu yöntemden vazgeçmemeliyiz.
4. Özel günler, toplantılar, iş görüşmeleri, seyahatler her ne kadar bizi güncel hayatımızın ve tarzımızın dışına çıkmak zorunda bıraksa da, yine de abartılı olmamak koşulu ile bizi yansıtmalıdır. Çünkü, giyim kuşamdaki uyumumuz, karşımızdakilerin hakkımızdaki yorumlarına olumlu katkı sağlayacak, sizin ise konsantrasyonunuzu arttıracaktır. Bu nedenle, gardırobumuzda daima bu tür özel günler için seçilmiş ve aksesuarlarıyla tamamlanmış bir grup kıyafetimiz olmalıdır.
5. Ana kıyafetlerde kullandığımız renkler; ya zıt pastel renkler olmalıdır, ya da birbirlerinin açık / koyu tonlarından seçilmelidir. Örneğin, Mavi bir gömlek ile birlikte ya mavi ve lacivert tonlarda kravat kullanmalı, ya da maviye uyum sağlayabilecek pembe, açık yeşil, açık sarı gibi pastel renkler tercih edilmelidir.
6. Ceket, takım elbise, pantolon gibi ana kıyafetler daima diğer giyim eşyalarımız ve aksesuarlarımızdan daha koyu renkte olmalıdır. Yani, gömleğimiz ceketimizden, kravatımız gömleğimizden, çorabımız ayakkabımızdan daima daha açık renkte olmalıdır.
7. Özellikle klasik giyimi tercih eden beyler için, kravat taktıkları zaman (aynı renk olmasa da), kravatları ile uyumlu mendiller, kravat takmadıkları zaman ise gömlekle aynı renkte, hatta mümkünse aynı desende mendil kullanmalarını öneriyoruz.
8. Takım elbise, Klasizm'in en önemli simgesidir ve ayakta iken düğmeler mutlaka iliklenmelidir.
Takım elbisemizin ceketi 3 düğmeli ise; üstteki 2 düğme,
2 Düğmeli ise; üstteki düğme iliklenmelidir.
9. Ayakkabı toplam giyim içerisinde en az hata kabul eden üründür ve mutlaka takım elbisemiz veya blazer giyiyorsak en az pantolonumuzla uyum sağlamalıdır. Klasik kumaşların altına siyah bir deri ayakkabı tercih edilmeli, kahverengi ve diğer renklerdeki ayakkabılar kendi renklerindeki kumaşlarla kullanılmalıdır. Beyaz renkli ayakkabı ise tamamen farklı bir kulvardır ve sadece beyaz pantolonlar ile kullanılmalıdır. Ayakkabılarımız yeni olmasa dahi, mutlaka temiz ve boyalı olmasına özen göstermeliyiz..
10. Gömlekler, hem sağlık hem de estetik açıdan bakıldığında mutlaka %100 pamuklu kumaşlardan seçilmelidir. Gömleğin kırışmasından rahatsız olmamalısınız. Kırışan gömlek, kumaş kalitesinin bir işaretidir ve unutulmamalıdır ki; sadece yüksek kalite pamuklu gömlekler kırışır.
11. Takım elbiseler; kullanılan iklim koşulları ve mevsim ne olursa olsun, mutlaka %100 yünlü kumaşlar tercih edilmelidir. Çünkü, mevsimlere göre kumaş kalınlıkları değişmekte ve beğendiğiniz koleksiyonlar içerisinde kendinizi rahat hissetmenizi sağlayacak ve her mevsim kullanabileceğiniz kumaşlar mutlaka olacaktır.
12. İmaj yöneticilerinin ve giyimin psikolojisi üzerine yapılan araştırma sonuçlarının ortak tarafı ise; KAHVERENGİ' nin bir "YASAK RENK" olmasıdır. Kahverengini ise Gri renk izliyor.
Küçük ve uygulanabilir olduğuna inandığımız bu ipuçların faydalı olacağını umar, mutlu alışverişler dileriz....