Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, İtalya'ya yerleşen oğlu Bilal Erdoğan hakkında konuştu. Erdoğan, Fuat Avni'nin "1 milyar dolarla gitti" iddiası için konuştu.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan Tokyo ziyareti öncesinde gazetecilerin sorularını yanıtladı. Putin'le görüşüp görüşmeyeceği sorulan Erdoğan gazetecilere, "Yaşananlardan dolayı elbette kırgınlık içindeyiz. Bu şartlarda aramamın bir anlamı yok yanıtını verdi.
Hürriyet'ten Vahap Munyar'ın haberine göre, Tokyoya geçerken uçakta gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtlayan Erdoğan şunları söyledi:
NATOnun verdiği mesaj son derece açık: Türkiyenin hava sahasının ihlali, NATO hava sahasını ihlalidir. Rusyanın bu ihlallerle ilgili açıklamaları ciddiyetle bağdaşmıyor. Rusyanın Türkiye gibi kendisiyle komşu olan; dahası, üst düzey işbirliği konseyi mekanizmasının yürürlükte olduğu bir ülkeye yönelik bu tür ihlaller yapmış olması elbette hoş değil.
Rusya ile gerilimin sıcak bir çatışmaya dönüşme ihtimalini bertaraf etmek için Putinle görüşecek misiniz? Çatışma gibi bir endişe söz konusu mu?
Rusyanın böyle bir şey yapacağına ihtimal vermiyorum. NATO Konseyinin hemen bir olağanüstü toplantı yapması da işin ciddiyetini gösterdi. Putinle arife günü uzun bir görüşme yaptık. Ardından Suriyedeki hava operasyonları üzerine telefon görüşmemiz de oldu. Ondan sonra neler yaşandığı ortada. Hava sahası ihlali oldu. Bu ihlaller ciddiyetle bağdaşmıyor. Yaşananlardan dolayı elbette kırgınlık içindeyiz. Bu şartlarda aramamın bir anlamı yok.
DERDİ LAZKİYEYE ÜS KURMAK
Rusya da ABD de IŞİDle mücadele için PYDyi destekleyeceklerini söylüyorlar. Bu konuda aynı noktada birleşmiş olmalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Türkiyenin söz konusu olduğu bir meselede, ABD ve Rusyanın tümüyle aynı çizgide olabileceklerini düşünmüyorum. Her şeyden önce Türkiye, ABD ile müttefik ve NATO üyesi. Türkiyeye yapılacak bir yanlışlıkta her iki ülkenin aynı çizgide olabileceğini düşünebiliyor musunuz? Mümkün değil. PYDnin PKK ile iç içe olduğunu herkesin bilmesi lazım. Rusya, Irak davet ederse, IŞİD için orada da hava operasyonu yapabiliriz diyor. Rusya, Suriyede IŞİDi vurmuyor ki! Bir kere ağızlarından kaçırarak, Rejime karşı her unsur bizim için teröristtir dedi. Sonra toparlamaya çalıştı. Görünen o ki asıl derdi, Lazkiyede üs kurmak, Suriyede askeri varlıklarını güçlendirmek. Oraya 50 uçak gönderdiler. Ciddi bir askeri oluşum içindeler. NATO Konseyinden sonra, başta ABD olmak üzere tüm ülkelerin ortaya farklı bir tavır koymaları gerekecek. Mevcut durumu kabullenemeyiz.
PYDyi Terör örgütü olarak görme konusunda ABnin yaklaşımı nasıl?
Görüştüklerimin hiçbiri buna hayır diyemiyor. Kobaniyi anlattım. Kobanideki sivil halk Türkiyeye sığındı. Ama PYDnin PKK ile alakalı olduğu apaçık ortada. Kobanide PYDlilerin olduğu mekânlarda bölücübaşının fotoğrafları asılı.
TÜRKİYE CİDDİ BİR KAYIP
Rusya, Türkiye için önemli bir ticari partner. Doğalgazla ilgili projeler, Mersin Akkuyu gibi projeler, nasıl etkilenir?
Bu tek taraflı bir konu değil. Aynı zamanda Rusyanın da düşünmesi gereken meseleler. Mersin Akkuyuyu Ruslar yapmaz ise bir başkası gelir yapar. Oraya 3 milyar dolarlık bir yatırım yaptılar zaten. Dolayısıyla o konuda daha hassas olması gereken Rusya. Rusyanın bir numaralı doğalgaz tüketicisiyiz. Türkiyeyi kaybetmek, Rusya için ciddi bir kayıp olur. Türkiye, gerektiğinde, doğalgazı çok farklı yerlerden temin yoluna da gidebilir. Rusya da iyi düşünmek durumundadır. Türkiye-Rusya arasında Üst Düzey İşbirliği Konseyi mekanizması var. Bu tür bir mekanizmayı kaybetmek herhalde Rusya açısından da yanlış olur. Biz de bunların kaybedilmesini istemeyiz elbet. Rusyanın bunların kaybedilmesine yol açacak adımlar atması bizleri üzüyor. Bu hadiselerde duygusal davranamayız.
YAKLAŞIM OLUMLU
- Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Brükselde Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz, AB Konseyi Başkanı Donald Tusk ve AB Komisyonu Başkanı Jean Claude Juncker ile görüştüğünü anımsatarak, şunları anlattı:
Görüşülen meselelerin başında mülteciler konusu vardı. ABye tam üyelik sürecini de görüştük. Açılması gereken fasıllardaki gecikmeleri gündeme getirdik. Özellikle 15, 17, 23, 24 ve 30uncu fasılları kendileriyle tek tek masaya yatırdık. AB Komisyonu Başkanı Juncker, müzakere sürecinin hızlandırılması gerektiğini belirtti. Özellikle vize muafiyetini hızlandırma; 2017den daha öne çekme gayreti içerisinde olduklarını gördüm.
Gerek Schulz, gerek Tusk, gerek Junckerin, daha önceki temaslarımızdan çok daha olumlu bir yaklaşım içerisinde olduklarını müşahade ettim. Özellikle mülteciler konusunda, Türkiyenin ciddi yükü olduğunu vurguluyorlar.
ABnin en yetkili isimleri, Türkiyenin öneminin arttığı konusunda hemfikir. Terör konusunda da daha hassaslar. Bölücü terör örgütüne karşı tavırları çok net.
OBAMAYLA TELEFON GÖRÜŞMESİ YAPABİLİRİM
Rusya çok agresif hareket ediyor. Buna karşılık ABDden karşı bir karşı hamle de gelmedi. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Suriye konusunda Türkiye-ABD görüşmeleri çok önceden başladı. Uzun zamandır görüşmelerimiz sürüyor. Gelinen son durumu da Dışişleri Bakanlarımız, askeri yetkililerimiz görüştüler, görüşüyorlar. Muhtemelen önümüzdeki hafta ben de Obamayla bir telefon görüşmesi yapabilirim; bu şekilde konuyu teferruatlı biçimde de ele alabiliriz.
Almanya gibi ülkeler, Türkiyedeki patriotları geri çekme kararı almışlardı. Bu çerçevede müttefiklerden destek talebiniz olacak mı?
Görüşmelerde herhangi bir kopukluk yok. Askerler de Dışişleri de görüşmeleri sürdürüyor. Bu konularda gereken neyse yapılır zaten.
Suriye konusunda ABDnin Türkiyeyi yalnız bıraktığı görüşüne katılıyor musunuz?
Biz, ABD ile müttefik ve stratejik ortağız. Görüşmelerimiz sürüyor. Devlet kurumlarımız sürekli temas halinde. NATO Konseyinin son açıklaması aynı zamanda bir yol haritasıdır.
OĞLUM 1 MİLYAR DOLAR KAÇIRMIŞ BÖYLE YALAN OLUR MU?
Türkiyede ifade özgürlüğü konusunda Avrupa medyasında eleştirel yayınlar yapılıyor. ABdeki muhataplarınızla görüşmelerde bu konu gündeme geldi mi?
Kısmen de olsa gündeme geldi. Kendilerine açıkça söyledim. Türkiyede Tayyip Erdoğana yapılan hakaretlerin hiçbiri, dünyada bir başka ülke medyasında bir başka lider için yoktur. Erdoğan karşıtı medya gruplarında, hakaretin binbir türlüsü var.
Avrupalı muhataplarıma, Bütün gazeteleri, TV yayınlarını masaya yatırıp inceleyin dedim. Biz tüm bu hakaretlere sabırla karşı koyduk. Ailemize saldırıyorlar. Oğlum Bilal Erdoğan hakkında yaptıkları tezvirata bakın. Kendisi doktora için İtalyada. Yok efendim neymiş, 1 milyar doları İtalyaya kaçırmış! Ya böyle bir yalan olabilir mi?
Sosyal medya üzerinden de iftira ve tezvirat peşindeler. Bunlar cibiliyeti bozuk insanlar. Bu tür alçaklıklar dünyanın hiçbir yerinde hoş görülmez. Ama bizde bazı medya organları bu tür şeylere tevessül ettiği gibi, muhalefet partileri de iftiraları kullanarak siyaset yapabiliyor. Bu iftiralara ve tezviratlara karşı, avukatlarımız tabii ki gerekli davaları açıyor.
Hürriyet'ten Vahap Munyar'ın haberine göre, Tokyoya geçerken uçakta gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtlayan Erdoğan şunları söyledi:
NATOnun verdiği mesaj son derece açık: Türkiyenin hava sahasının ihlali, NATO hava sahasını ihlalidir. Rusyanın bu ihlallerle ilgili açıklamaları ciddiyetle bağdaşmıyor. Rusyanın Türkiye gibi kendisiyle komşu olan; dahası, üst düzey işbirliği konseyi mekanizmasının yürürlükte olduğu bir ülkeye yönelik bu tür ihlaller yapmış olması elbette hoş değil.
Rusya ile gerilimin sıcak bir çatışmaya dönüşme ihtimalini bertaraf etmek için Putinle görüşecek misiniz? Çatışma gibi bir endişe söz konusu mu?
Rusyanın böyle bir şey yapacağına ihtimal vermiyorum. NATO Konseyinin hemen bir olağanüstü toplantı yapması da işin ciddiyetini gösterdi. Putinle arife günü uzun bir görüşme yaptık. Ardından Suriyedeki hava operasyonları üzerine telefon görüşmemiz de oldu. Ondan sonra neler yaşandığı ortada. Hava sahası ihlali oldu. Bu ihlaller ciddiyetle bağdaşmıyor. Yaşananlardan dolayı elbette kırgınlık içindeyiz. Bu şartlarda aramamın bir anlamı yok.
DERDİ LAZKİYEYE ÜS KURMAK
Rusya da ABD de IŞİDle mücadele için PYDyi destekleyeceklerini söylüyorlar. Bu konuda aynı noktada birleşmiş olmalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Türkiyenin söz konusu olduğu bir meselede, ABD ve Rusyanın tümüyle aynı çizgide olabileceklerini düşünmüyorum. Her şeyden önce Türkiye, ABD ile müttefik ve NATO üyesi. Türkiyeye yapılacak bir yanlışlıkta her iki ülkenin aynı çizgide olabileceğini düşünebiliyor musunuz? Mümkün değil. PYDnin PKK ile iç içe olduğunu herkesin bilmesi lazım. Rusya, Irak davet ederse, IŞİD için orada da hava operasyonu yapabiliriz diyor. Rusya, Suriyede IŞİDi vurmuyor ki! Bir kere ağızlarından kaçırarak, Rejime karşı her unsur bizim için teröristtir dedi. Sonra toparlamaya çalıştı. Görünen o ki asıl derdi, Lazkiyede üs kurmak, Suriyede askeri varlıklarını güçlendirmek. Oraya 50 uçak gönderdiler. Ciddi bir askeri oluşum içindeler. NATO Konseyinden sonra, başta ABD olmak üzere tüm ülkelerin ortaya farklı bir tavır koymaları gerekecek. Mevcut durumu kabullenemeyiz.
PYDyi Terör örgütü olarak görme konusunda ABnin yaklaşımı nasıl?
Görüştüklerimin hiçbiri buna hayır diyemiyor. Kobaniyi anlattım. Kobanideki sivil halk Türkiyeye sığındı. Ama PYDnin PKK ile alakalı olduğu apaçık ortada. Kobanide PYDlilerin olduğu mekânlarda bölücübaşının fotoğrafları asılı.
TÜRKİYE CİDDİ BİR KAYIP
Rusya, Türkiye için önemli bir ticari partner. Doğalgazla ilgili projeler, Mersin Akkuyu gibi projeler, nasıl etkilenir?
Bu tek taraflı bir konu değil. Aynı zamanda Rusyanın da düşünmesi gereken meseleler. Mersin Akkuyuyu Ruslar yapmaz ise bir başkası gelir yapar. Oraya 3 milyar dolarlık bir yatırım yaptılar zaten. Dolayısıyla o konuda daha hassas olması gereken Rusya. Rusyanın bir numaralı doğalgaz tüketicisiyiz. Türkiyeyi kaybetmek, Rusya için ciddi bir kayıp olur. Türkiye, gerektiğinde, doğalgazı çok farklı yerlerden temin yoluna da gidebilir. Rusya da iyi düşünmek durumundadır. Türkiye-Rusya arasında Üst Düzey İşbirliği Konseyi mekanizması var. Bu tür bir mekanizmayı kaybetmek herhalde Rusya açısından da yanlış olur. Biz de bunların kaybedilmesini istemeyiz elbet. Rusyanın bunların kaybedilmesine yol açacak adımlar atması bizleri üzüyor. Bu hadiselerde duygusal davranamayız.
YAKLAŞIM OLUMLU
- Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Brükselde Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz, AB Konseyi Başkanı Donald Tusk ve AB Komisyonu Başkanı Jean Claude Juncker ile görüştüğünü anımsatarak, şunları anlattı:
Görüşülen meselelerin başında mülteciler konusu vardı. ABye tam üyelik sürecini de görüştük. Açılması gereken fasıllardaki gecikmeleri gündeme getirdik. Özellikle 15, 17, 23, 24 ve 30uncu fasılları kendileriyle tek tek masaya yatırdık. AB Komisyonu Başkanı Juncker, müzakere sürecinin hızlandırılması gerektiğini belirtti. Özellikle vize muafiyetini hızlandırma; 2017den daha öne çekme gayreti içerisinde olduklarını gördüm.
Gerek Schulz, gerek Tusk, gerek Junckerin, daha önceki temaslarımızdan çok daha olumlu bir yaklaşım içerisinde olduklarını müşahade ettim. Özellikle mülteciler konusunda, Türkiyenin ciddi yükü olduğunu vurguluyorlar.
ABnin en yetkili isimleri, Türkiyenin öneminin arttığı konusunda hemfikir. Terör konusunda da daha hassaslar. Bölücü terör örgütüne karşı tavırları çok net.
OBAMAYLA TELEFON GÖRÜŞMESİ YAPABİLİRİM
Rusya çok agresif hareket ediyor. Buna karşılık ABDden karşı bir karşı hamle de gelmedi. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Suriye konusunda Türkiye-ABD görüşmeleri çok önceden başladı. Uzun zamandır görüşmelerimiz sürüyor. Gelinen son durumu da Dışişleri Bakanlarımız, askeri yetkililerimiz görüştüler, görüşüyorlar. Muhtemelen önümüzdeki hafta ben de Obamayla bir telefon görüşmesi yapabilirim; bu şekilde konuyu teferruatlı biçimde de ele alabiliriz.
Almanya gibi ülkeler, Türkiyedeki patriotları geri çekme kararı almışlardı. Bu çerçevede müttefiklerden destek talebiniz olacak mı?
Görüşmelerde herhangi bir kopukluk yok. Askerler de Dışişleri de görüşmeleri sürdürüyor. Bu konularda gereken neyse yapılır zaten.
Suriye konusunda ABDnin Türkiyeyi yalnız bıraktığı görüşüne katılıyor musunuz?
Biz, ABD ile müttefik ve stratejik ortağız. Görüşmelerimiz sürüyor. Devlet kurumlarımız sürekli temas halinde. NATO Konseyinin son açıklaması aynı zamanda bir yol haritasıdır.
OĞLUM 1 MİLYAR DOLAR KAÇIRMIŞ BÖYLE YALAN OLUR MU?
Türkiyede ifade özgürlüğü konusunda Avrupa medyasında eleştirel yayınlar yapılıyor. ABdeki muhataplarınızla görüşmelerde bu konu gündeme geldi mi?
Kısmen de olsa gündeme geldi. Kendilerine açıkça söyledim. Türkiyede Tayyip Erdoğana yapılan hakaretlerin hiçbiri, dünyada bir başka ülke medyasında bir başka lider için yoktur. Erdoğan karşıtı medya gruplarında, hakaretin binbir türlüsü var.
Avrupalı muhataplarıma, Bütün gazeteleri, TV yayınlarını masaya yatırıp inceleyin dedim. Biz tüm bu hakaretlere sabırla karşı koyduk. Ailemize saldırıyorlar. Oğlum Bilal Erdoğan hakkında yaptıkları tezvirata bakın. Kendisi doktora için İtalyada. Yok efendim neymiş, 1 milyar doları İtalyaya kaçırmış! Ya böyle bir yalan olabilir mi?
Sosyal medya üzerinden de iftira ve tezvirat peşindeler. Bunlar cibiliyeti bozuk insanlar. Bu tür alçaklıklar dünyanın hiçbir yerinde hoş görülmez. Ama bizde bazı medya organları bu tür şeylere tevessül ettiği gibi, muhalefet partileri de iftiraları kullanarak siyaset yapabiliyor. Bu iftiralara ve tezviratlara karşı, avukatlarımız tabii ki gerekli davaları açıyor.