• Web sitemizin içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için Web sitemize kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Web sitemize üye olmak tamamen ücretsizdir.
  • Sohbetokey.com ile canlı okey oynamaya ne dersin? Hem sohbet et, hem mobil okey oyna!
  • Soru mu? Sorun mu? ''Bir Sorum Var?'' sistemimiz aktiftir. Paylaşın beraber çözüm üretelim.

Engel Yolun Kendisidir - Ryan Holiday

Pamira

Moderatör
İçerik Üreticisi
Üyelik Tarihi
22 May 2019
Konular
2,801
Mesajlar
9,706
MFC Puanı
60,560
Eylemlerimiz engellerle karşılaşabilir. Akıl, eylemimize engel olan şeyi dönüştürerek kendi amacına uygun hale getirir. Marcus özdeyiş haline gelecek şu güçlü sözü söylemiştir: “Hareketin önünü tıkayan, hareketi ileri götürür. Yolu kapatan neyse, yol o olur.” Yani gitmeniz gereken yere varmak için her zaman bir çıkış yolu, bir başka yol vardır. Her zaman aksaklıklar ya da sorunlar olabilir, ama asla kalıcı değildir. Önümüzdeki engelin bizi güçlendireceğine inanmamızı sağlar.

Neyle yüzleşirsek yüzleşelim, bir tercih hakkımız var: Engellerin önümüzü kesmesine izin mi vereceğiz, yoksa bunların üstesinden gelip yolumuza devam mı edeceğiz?

Engeller kişiye özeldir. Ama aldıkları tepkiler aynıdır: Korku. Hüsran. Şaşkınlık. Çaresizlik. Çöküntü. Öfke. Engellerin üstesinden gelmek, üç kritik adımdan oluşan bir disiplindir. Bunlar birbirine bağımlı, bağlı ve akıcı bir birliğe sahip üç disiplindir: Algı, Eylem ve İrade.

Kendi özel sorunlarımıza nasıl baktığımızla başlar, tutumumuz ya da yaklaşımımızdır bu; sonra bunları bilfiil alt etmekte ve fırsata çevirmekte kullandığımız enerji ve yaratıcılık; son olarak da yenilgi ve zorlukla başa çıkmamıza izin veren bir iç iradenin geliştirilmesi ve sürdürülmesi gelir.

Algı Disiplini: Önemli olan engellerin ne olduğu değil, bizim onları nasıl gördüğümüz, onlara nasıl tepki verdiğimiz ve dinginliğimizi koruyup koruyamadığımız. Bu engellerin üstesinden gelmede ne kadar başarılı olacağımızı belirleyen bu tepkilerdir.

Aşılmaz gibi görünen bir engelle karşılaşıldığında, objektif olmaya, duyguları kontrol etmeye ve soğukkanlılığı korumaya, durumun içindeki iyi tarafı görmeye, sinirlerimize hâkim olmaya, başkalarını rahatsız eden ya da sınırlayan şeylere itibar etmemeye, olguları bir bütün içine yerleştirmeye, şimdiki zamana dönmeye, kontrol edilebilir şeylere odaklanmaya çalışmalıyız.

Gücünüzün Farkına Varın: Her bir durumdan ne anlam çıkaracağımıza biz karar veririz. Pes mi edeceğiz, yoksa direnecek miyiz, biz karar veririz. Kabul mü, yoksa ret mi edeceğiz; biz karar veririz. Kimse bizi vazgeçmeye ya da doğru olmayan bir şeye inanmaya zorlayamaz.

Sinirlerinize Hâkim Olun: Engeller hislerimize kolayca kapılmamıza neden olur, ama onların üstesinden gelebilmemizin yegâne yolu bu duyguları kontrol altında tutmaktır. Gerçek güç, duygularımız yokmuş gibi davranmakta değil, onları kontrol etmekte ya da Nassim Taleb’in ifade ettiği gibi ehlileştirmekte yatar.

Objektif Olmaya Çalışın: Başkaları söz konusu olunca objektif olabiliyoruz. Durumu olduğu gibi kabul ediyor ve arkadaşımızın çözüm bulmasına yardım etmek için hemen harekete geçiyoruz. Bencilce ve aptalca acımayı, eziyet duygusunu ve şikâyeti kendi hayatlarımıza saklıyoruz.

Bakış Açınızı Değiştirin: Olaylara hangi gözle bakacağımız bize bağlıdır. Bir duruma atfedilecek bakış açısı bizim elimizdedir. Engellerin kendisini değiştiremeyiz -denklemin o bölümü sabittir- ancak bakış açısının gücü, engellerin gözümüze görünme şeklini değiştirebilir.

Size mi Bağlı?: Yapılması gereken önemli ayrım şudur: Bizim gücümüzün yeteceği ve yetmeyeceği şeyler. Özellikle gücümüzün yettiği şeylere odaklanmak, gücümüzü büyütür ve çoğaltır. Etki edemeyeceğimiz şeylere harcanan enerjinin her zerresi ise boşa gider.

Şimdiki Zamanda Yaşayın: Ana odaklanın. En kötü ya da en iyi zamanda yaşıyor olmanın, iyi ya da kötü bir iş piyasasında olmanızın veya önünüzdeki engelin göz korkutucu ya da külfetli olmasının bir önemi yoktur. Önemli olan şu anın şimdi olmasıdır.

Farklı Düşünün: Başkalarının (ya da kendi kafamızın içindeki sesin) söylediklerine o kadar da kulak asmamalıyız. Yoksa kendimizi hiçbir şey başaramamayı seçmiş halde bulabiliriz. Açık olun, sorgulayın.

Hareket Geçmeye Hazırlanın: Cesaret her koşulda harekete geçmektir, olumsuz olanı ve önünüzdeki engelin gerçekliğini anlasanız bile. Yolunuza çıkan şeyle mücadele etmeye azmedin.

Eylem Disiplini: Karşımıza çıkan engelleri her zaman (ve sadece) enerjiyle, kararlılıkla, tutarlı ve planlı bir süreçle, tekrarlayarak ve direnerek, pragmatizmle, stratejik bir vizyonla, uyanıkça ve anlayarak, fırsatları ve önemli anları kollayarak selamlayabiliriz.

Harekete Geçin: Sırf koşullar tam olarak hoşunuza gitmiyor ya da henüz kendinizi hazır hissetmiyorsunuz diye pas geçemezsiniz. İvme istiyorsanız bunu yaratacak olan sizsiniz; hemen şimdi, ayağa kalkıp işe koyularak.

Kararlı Olmaya Çalışın: Çabalarınızda kararlı olun. Dikkatinizin dağılmasına, cesaretinizin kırılmasına ya da kargaşaya direnin. Zorlamaya ya da aceleye getirmeye hiç gerek yok. Hiçbir yere gittiğiniz yok – kimse sizi nakavt etmiyor. Bu işe uzun süreliğine giriştiniz.

Tekrar Edin: Hayatın her başarısızlık ve eylemle size bir şey anlattığını artık anlamalısınız. Bu bir geribildirimdir. Hayat, nasıl daha iyiye gideceğiniz hakkında size kesin talimatlar vermekte, sizi cehaletinizden uyandırmaya çabalamaktadır. Dinleyin.

Süreci Takip Edin: Zor bir işi parçalara ayırın. Basitçe şu an yapmanız gerekeni yapın. Ve de hakkıyla yapın. Ardından bir sonrakine geçin. Süreci takip edin, ödülü değil. Bizler A’dan Z’ye düşünürüz; A’yla ilgili dokuz doğurur, Z’ye kafayı takar, ama B ile Y arasını tamamen unutuveririz.

İşinizi Yapın, Düzgün Yapın: Her durumda hayat bize sorular sorar, cevabımız ise eylemlerimizdir. Hepimizin tek yapması gereken şu üç küçük görevi yerine getirmektir: sıkı çalışmak, dürüst olmak, başkalarına ve kendimize yardım etmek. Bizden istenen yalnızca budur.

Doğru Olan İşe Yarar: A noktasından B noktasına giden bir sürü yol bulunur. Hat dümdüz olmak zorunda değildir. Sizi gideceğiniz yere götürse yeter. Oysa pek çoğumuz mükemmel çözümü aramaya o kadar çok zaman harcarız ki, tam önümüzdeki fırsatı kaçırırız.

Kanat Taarruzuna Övgü: Ne yapacağınızı bilemez haldeyseniz; bütün gücünüzle kendinizi zorluyor, zorluyorsanız; insanlar size damarlarınızın çatlayacakmış gibi göründüğünü söylüyorsa… Bir adım geri çekilin, sorunu ondan sonra ele alın. Güç alacağınız bir nokta bulun.

Engelleri Ona Karşı Kullanın: Bizi engelleyen şeyleri, zor olanı bizim için yapmalarına izin vererek kendi avantajımıza kullanabiliriz. Bazen bu, engeli değişime uğratmak için onca uğraşmak yerine, olduğu gibi bırakmak anlamına gelir.

Saldırıya Geçin: Eğer sadece hayatınızda ortaya çıkan fırsatlardan faydalanmanın yeterli olduğunu düşünüyorsanız, büyük olmayı kaçıracaksınız demektir. Yapmanız gereken, etraftaki herkes felaketi görürken, nasıl kusursuzca ileri atılacağınızı öğrenmektir.

Hiçbir Şeyin İşe Yaramamasına Hazırlıklı Olun: Duke Ellington’ın bir zamanlar dediği gibi sorunlar, elimizden gelenin en iyisini yapmamız için bize bir şans sunar. Sadece en iyisini, o kadar. İmkânsızı değil. Günün sonunda hiçbir şeyin işe yaramayabileceğine de hazırlıklı olun.

İrade Disiplini: İrade bizi hazırlar, korur ve her şeye rağmen başarılı ve mutlu olmamıza olanak tanır. Aynı zamanda bütün disiplinlerin en zorudur. Başkaları cesaretini kaybedip karmaşaya teslim olurken, bizim örselenmeden ayakta kalmamıza olanak tanır.

Kendi Manevi Sığınağınızı İnşa Edin: Kimse gladyatör doğmaz. Kimse Manevi Sığınağıyla doğmaz. Yolumuza çıkabilecek engellere rağmen hedeflerimize ulaşmada başarılı olacaksak, bu irade gücü tesis edilmelidir.

Beklenti (Olumsuz Düşünme): “… Her şey umduğu gibi olmayabilir, ama hesap ettiği gibi olur ve en önemlisi bazı şeylerin planlarına engel olabileceğini de hesap etmiştir.”Beklenti sayesinde savunmamızı kurabilir, hatta tersliklerden kaçınabiliriz. İşler planlandığı gibi gitmediği durumda paramparça olmayız. Başarısızlığa hazırlıklı, başarıya hazırızdır.

Rıza Gösterme Sanatı: Size bağlı olan ve olmayan şeylerin ayırımına vardığınızda ve iş gelip sizin kontrolünüzde olmayan bir şeye dayandığında… Tek bir seçeneğiniz vardır: Kabullenmek.

Başınıza Gelen Her Şeyi Sevin: Kontrol edemediğimiz konularda bağırıp çağırmamayı öğrenmek bir şeydir. Kayıtsızlık ve kabullenme kesinlikle hayal kırıklığı veya öfkeden daha iyidir. Ne var ki bu yalnızca ilk adımdır. Ondan daha iyisi, başımıza gelen her şeyi, her durumu sevmektir.

Sebat: Kararlılık bir eylemdir. Sebat ise bir irade meselesidir. Biri enerjidir, diğeri ise dayanıklılık. Elbette ikisi birlikte çalışır. Kararlı olun ve sebat edin.

Kendinizden Daha Büyük Bir Şey: Nasıl bir süreçten geçerseniz geçin, kendinizi değil de başkalarını dert edinerek onu bir güç kaynağına dönüştürebilirsiniz. Kendi acınızı düşünmeye zaman bulamayacaksınız, çünkü başka acı çekenlere fazlasıyla odaklanmış olacaksınız.

Faniliğiniz Üzerine Düşünün: Her gün kendimize öleceğimizi hatırlatmak, zamana bir armağan olarak yaklaşmamıza yardımcı olur. Sınırlı zamanı olan insan imkânsız girişimlere yüz vermez, keşkelerle şikâyet ederek zaman kaybetmez.

Baştan Başlamaya Hazırlanın: Aksine, ne kadar başarılı olursanız, yolunuza o kadar çok şey çıkacaktır. Her zaman daha fazla engel, daha büyük zorluklar vardır. Yokuş yukarı savaşıyorsunuz. Alışın buna ve kendinizi ona göre eğitin.
 
Üst