Ender ile Sevimli Devekuşu
Ender, ortaokul son sınıfta okuyan zeki ve çalışkan bir öğrencidir. Aynı zamanda çok sevimli bir kişiliği de olan Ender’i tanıyan abileri onu çok sevmekte ve kendisine okuması için bol bol kitap vermektedirler. Bir gün abileri Ender’i yanlarına alarak hayvanat bahçesine götürdüler. Ender burada gezinip hayvanları tanımaya çalışırken birden büyükçe bir kuş gördü hemen yanına giderek onunla konuşmaya başladı.
Ender: Merhaba ben Ender, sanırım siz bir kuşsunuz değil mi?
Devekuşu: Evet ben kuşum. Büyüklüğüm ve boynumun şekli dolayısıyla insanlar beni deveye benzeterek adımı devekuşu koymuşlar. Biz devekuşları dünyadaki en büyük kuşlarız. Boyumuz yaklaşık 2,5 metre uzunluğundadır ve ortalama 120 kilo ağırlığındayız.
Ender: Sen ve akrabaların burada bizim misafirimizsiniz, sizin kendi eviniz nerede, nerede yaşıyorsunuz siz?
Devekuşu: Biz Orta Afrika’da gruplar halinde yaşarız ve uçmayız. Ama Allah bize düşmanlarımızdan kaçmak için başka bir özellik vermiştir. Uzun bacaklarımızla çok hızlı koşarız, o kadar hızlıyızdır ki, hiçbir insan koşarak bize yetişemez. Biz devekuşları hayvanlar alemindeki en hızlı koşan iki bacaklı hayvanlarız ve 1 saatte yaklaşık olarak 70 kilometrelik bir hıza ulaşabiliriz. Ve şimdi sana çok ilginç bir şey söyleyeyim: Devekuşunun her bir ayağında sadece iki parmağı vardır, görüyor musun? Üstelik bu parmaklarımızın biri diğerinden çok daha büyüktür. Ve biz yalnızca bu büyük parmakların üzerinde koşarız.
Ender: Ne kadar da ilginç. Allah sizi çok farklı yaratmış ama ihtiyacınız olan herşeyi de size vermiş. Peki ayaklarınızı başka birşey için de kullanıyor musunuz?
Devekuşu: Evet biz aynı zamanda usta bir dövüşçüyüz. Ayaklarımızla tekme atar ve pençelerimizle düşmanlarımıza karşı rahatça kendimizi savunuruz.
Ender: Peki sizin yavrularınız nasıl dünyaya geliyorlar?
Devekuşu: En büyük kuş biz olduğumuz için, tabii ki yumurtamız da en büyük olanı. Dev yumurtalarımız için kumda geniş bir çukur kazarız ve buraya tüm yumurtaları yerleştiririz. Bir seferde 10-12 tane yumurtlarız ve çukurun büyüklüğünü de ona göre ayarlarız. Yumurtalarımızı da Allah’ın bize ilham ettiği üzere kuma gömeriz.
Ender: Allah diğer canlılar gibi, sizi de özelliklerinize en uygun şekilde yaratmış.
Devekuşu: Çok doğru söyledin… Devekuşları hakkında sana bir ilginç bilgi daha vereyim istersen. Dişi devekuşları kendi yumurtalarını kabukların üzerindeki hava delikleri sayesinde ayırt ederler.
Devekuşu: Gerçekten de ilginç. Birçok yumurtanın içinde dişi devekuşunun bunu farketmesi ancak Allah’ın size öğretmesi sayesinde oluyor. Bu anlattıklarınızdan dolayı çok teşekkür ederim. Bunlar Allah’ın yaratılış delilleri olduğu için insanın imanını arttırıyor. Tekrar teşekkür ederim
Ender, ortaokul son sınıfta okuyan zeki ve çalışkan bir öğrencidir. Aynı zamanda çok sevimli bir kişiliği de olan Ender’i tanıyan abileri onu çok sevmekte ve kendisine okuması için bol bol kitap vermektedirler. Bir gün abileri Ender’i yanlarına alarak hayvanat bahçesine götürdüler. Ender burada gezinip hayvanları tanımaya çalışırken birden büyükçe bir kuş gördü hemen yanına giderek onunla konuşmaya başladı.
Ender: Merhaba ben Ender, sanırım siz bir kuşsunuz değil mi?
Devekuşu: Evet ben kuşum. Büyüklüğüm ve boynumun şekli dolayısıyla insanlar beni deveye benzeterek adımı devekuşu koymuşlar. Biz devekuşları dünyadaki en büyük kuşlarız. Boyumuz yaklaşık 2,5 metre uzunluğundadır ve ortalama 120 kilo ağırlığındayız.
Ender: Sen ve akrabaların burada bizim misafirimizsiniz, sizin kendi eviniz nerede, nerede yaşıyorsunuz siz?
Devekuşu: Biz Orta Afrika’da gruplar halinde yaşarız ve uçmayız. Ama Allah bize düşmanlarımızdan kaçmak için başka bir özellik vermiştir. Uzun bacaklarımızla çok hızlı koşarız, o kadar hızlıyızdır ki, hiçbir insan koşarak bize yetişemez. Biz devekuşları hayvanlar alemindeki en hızlı koşan iki bacaklı hayvanlarız ve 1 saatte yaklaşık olarak 70 kilometrelik bir hıza ulaşabiliriz. Ve şimdi sana çok ilginç bir şey söyleyeyim: Devekuşunun her bir ayağında sadece iki parmağı vardır, görüyor musun? Üstelik bu parmaklarımızın biri diğerinden çok daha büyüktür. Ve biz yalnızca bu büyük parmakların üzerinde koşarız.
Ender: Ne kadar da ilginç. Allah sizi çok farklı yaratmış ama ihtiyacınız olan herşeyi de size vermiş. Peki ayaklarınızı başka birşey için de kullanıyor musunuz?
Devekuşu: Evet biz aynı zamanda usta bir dövüşçüyüz. Ayaklarımızla tekme atar ve pençelerimizle düşmanlarımıza karşı rahatça kendimizi savunuruz.
Ender: Peki sizin yavrularınız nasıl dünyaya geliyorlar?
Devekuşu: En büyük kuş biz olduğumuz için, tabii ki yumurtamız da en büyük olanı. Dev yumurtalarımız için kumda geniş bir çukur kazarız ve buraya tüm yumurtaları yerleştiririz. Bir seferde 10-12 tane yumurtlarız ve çukurun büyüklüğünü de ona göre ayarlarız. Yumurtalarımızı da Allah’ın bize ilham ettiği üzere kuma gömeriz.
Ender: Allah diğer canlılar gibi, sizi de özelliklerinize en uygun şekilde yaratmış.
Devekuşu: Çok doğru söyledin… Devekuşları hakkında sana bir ilginç bilgi daha vereyim istersen. Dişi devekuşları kendi yumurtalarını kabukların üzerindeki hava delikleri sayesinde ayırt ederler.
Devekuşu: Gerçekten de ilginç. Birçok yumurtanın içinde dişi devekuşunun bunu farketmesi ancak Allah’ın size öğretmesi sayesinde oluyor. Bu anlattıklarınızdan dolayı çok teşekkür ederim. Bunlar Allah’ın yaratılış delilleri olduğu için insanın imanını arttırıyor. Tekrar teşekkür ederim