Ağaç denilince akla belli başlı şekiller gelir. Ama bu listedekiler sizi biraz şaşırtabilir.
10. Yontma Ağaç
Arborsculpture, yaşayan ağaçlara yontarak şekil verme sanatıdır ve bu sanatı icra eden Axel Erlandson’ın bir eserini görmekteyiz. “Ağaçlar Sirki” adını verdiği koleksiyondan bir parça olan bu ağaç, insan şeklindedir.
9. Boab Hapishanesi
Avustralya’nın batısındaki Derby şehrinde bulunan bu ağaç yaklaşık 1500 yaşındadır. İçi tamamen boş olan ağacın çevresi 14 metredir. Avustralya polisi tarafından bazen suçluların koyulduğu geçici nezarethane görevi de yapmıştır.
8. Dracaena cinnabari
Hint Okyanusu’ndaki Sokotra Adası bu ağacın anavatanıdır. Gövdesi nerdeyse çıplak iken, dallarının uçları sivri yapraklarla doludur. Bu ağacın kırmızı bir özsuyu vardır ve ilaç yapımında ya da kumaş boyası olarak tekstilde kullanılmaktadır.
7. Jabuticaba
Brezilya’ya ait olan bu ağacın özelliği sadece dallarından değil gövdesinden de meyve vermesidir. Meyvesi siyah üzüme benzemektedir ve aynı siyah üzümde olduğu gibi şarap yapımında kullanılmaktadır.
6. Pennantia Baylisiana
Manawa Adası’nda bulunan bu ağaçtan dünya üzerinden sadece bir tane vardır ve ne yazık ki çoğaltılamamaktadır.Bu ağaç öz tozlaşma yöntemiyle üremeyi gerçekleştiriyor ve ağaç dişi olduğu için bu gerçekleşemiyor. Yine de filizlerden yeni kültür bitkiler yaratılıyor.
5. Kauri
Yeni Zelanda’da buluna bu ağaç 50 metreye kadar büyüyebiliyor ve çevresi 15 metreye kadar ulaşabiliyor. Bu özellikleriyle dünyanın hacimce en büyük ağacı olan kaurinin reçinesi de vernik yapımında kullanılmaktadır.
4. Boojum Ağacı
Ağaçtan çok kaktüse benzeyen boojum, yumuşak gövdesi sebebiyle çok farklı şekillere sahip olabilir ve 20 metre uzunluğa ulaşabilir. Bir çöl bitkisi olarak yaprakları su kaybını önlemek için tüm gövdesini sarar.
3. Yağmur Ormanı Okaliptüsü
Filipinlere özgü bu okaliptüs türü tamamen rengarenktir. İlk olarak yeşil kabuğa sahip olan ağaç daha sonra kabuk değiştirerek mavi kabuğa geçer ve sırasıyla mor, turuncu ve son olarak kahverengi kabuğa sahip olur. Tüm bu kabuklardan sonra ortaya çok renkli bir görüntü çıkar.
2. Kök Köprüler
Hindistan’ın Cherapunjee bölgesinde yaşayan Khasis halkı kauçuk ağacının köklerini kullanıp kendilerine köprü yapıyorlar. Bir köprünün oluşması 10-50 yıl kadar sürüyor. Bazı köprülerin yaşının 500’ün üzerinde olduğu tahmin ediliyor.
1. Meşe Tapınağı
Allouville-Bellefosse’taki bu meşe ağacı 800 yaşında ve kilise olarak kullanılmaktadır. İlk olarak içine ev inşa edilen meşe ağacı 1600’lü yıllarda kiliseye dönüştürülmüş. Bir keresinde ağacın tepesine yıldırım düştüğü için ciddi şekilde hasar görmüş. Bu olaydan sonra birkaç destek yapılmıştır ve hala kullanımdadır.
10. Yontma Ağaç
Arborsculpture, yaşayan ağaçlara yontarak şekil verme sanatıdır ve bu sanatı icra eden Axel Erlandson’ın bir eserini görmekteyiz. “Ağaçlar Sirki” adını verdiği koleksiyondan bir parça olan bu ağaç, insan şeklindedir.
9. Boab Hapishanesi
Avustralya’nın batısındaki Derby şehrinde bulunan bu ağaç yaklaşık 1500 yaşındadır. İçi tamamen boş olan ağacın çevresi 14 metredir. Avustralya polisi tarafından bazen suçluların koyulduğu geçici nezarethane görevi de yapmıştır.
8. Dracaena cinnabari
Hint Okyanusu’ndaki Sokotra Adası bu ağacın anavatanıdır. Gövdesi nerdeyse çıplak iken, dallarının uçları sivri yapraklarla doludur. Bu ağacın kırmızı bir özsuyu vardır ve ilaç yapımında ya da kumaş boyası olarak tekstilde kullanılmaktadır.
7. Jabuticaba
Brezilya’ya ait olan bu ağacın özelliği sadece dallarından değil gövdesinden de meyve vermesidir. Meyvesi siyah üzüme benzemektedir ve aynı siyah üzümde olduğu gibi şarap yapımında kullanılmaktadır.
6. Pennantia Baylisiana
Manawa Adası’nda bulunan bu ağaçtan dünya üzerinden sadece bir tane vardır ve ne yazık ki çoğaltılamamaktadır.Bu ağaç öz tozlaşma yöntemiyle üremeyi gerçekleştiriyor ve ağaç dişi olduğu için bu gerçekleşemiyor. Yine de filizlerden yeni kültür bitkiler yaratılıyor.
5. Kauri
Yeni Zelanda’da buluna bu ağaç 50 metreye kadar büyüyebiliyor ve çevresi 15 metreye kadar ulaşabiliyor. Bu özellikleriyle dünyanın hacimce en büyük ağacı olan kaurinin reçinesi de vernik yapımında kullanılmaktadır.
4. Boojum Ağacı
Ağaçtan çok kaktüse benzeyen boojum, yumuşak gövdesi sebebiyle çok farklı şekillere sahip olabilir ve 20 metre uzunluğa ulaşabilir. Bir çöl bitkisi olarak yaprakları su kaybını önlemek için tüm gövdesini sarar.
3. Yağmur Ormanı Okaliptüsü
Filipinlere özgü bu okaliptüs türü tamamen rengarenktir. İlk olarak yeşil kabuğa sahip olan ağaç daha sonra kabuk değiştirerek mavi kabuğa geçer ve sırasıyla mor, turuncu ve son olarak kahverengi kabuğa sahip olur. Tüm bu kabuklardan sonra ortaya çok renkli bir görüntü çıkar.
2. Kök Köprüler
Hindistan’ın Cherapunjee bölgesinde yaşayan Khasis halkı kauçuk ağacının köklerini kullanıp kendilerine köprü yapıyorlar. Bir köprünün oluşması 10-50 yıl kadar sürüyor. Bazı köprülerin yaşının 500’ün üzerinde olduğu tahmin ediliyor.
1. Meşe Tapınağı
Allouville-Bellefosse’taki bu meşe ağacı 800 yaşında ve kilise olarak kullanılmaktadır. İlk olarak içine ev inşa edilen meşe ağacı 1600’lü yıllarda kiliseye dönüştürülmüş. Bir keresinde ağacın tepesine yıldırım düştüğü için ciddi şekilde hasar görmüş. Bu olaydan sonra birkaç destek yapılmıştır ve hala kullanımdadır.