Neler yeni
MEGAForum - Teknoloji Forumu

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı yada giriş yapmalısınız. Forum üye olmak tamamen ücretsizdir.

  • Web sitemizin içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için Web sitemize kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Web sitemize üye olmak tamamen ücretsizdir.
  • Sohbetokey.com ile canlı okey oynamaya ne dersin? Hem sohbet et, hem mobil okey oyna!
  • Soru mu? Sorun mu? ''Bir Sorum Var?'' sistemimiz aktiftir. Paylaşın beraber çözüm üretelim.

Empedokles

diShy

~ یơυℓℓεss ..
Onursal Üye
  • Üyelik Tarihi
    27 Kas 2009
  • Mesajlar
    24,120
  • MFC Puanı
    79
Empedokles Sicilya Adasinin güney kiyilarinda bulunan Akragas ( ya da Agrigentum) sehrinden. Ailesinin sehrin siyasi hayatinda pek sözü geçermis; kendisi de bir aralik basta bulunmus, krallik bile önerilmis kendisine, ama kabul etmemis, demokrasiyi ögütlemis. Fizikçi, hekim, hatip, mucizeler gösteren ve arindiran rahip olarak Güney Italya kentlerinde dolasmis.Ölümü de efsanelestirilmistir: Kendisini Etna Yanardagina atmis oldugu söylenir – belki de onu Tanrilastirmak için yapilan çabalardan biri bu – siyasi sürgün olarak Peloponnes’te ölmüs olmasi ihtimali daha büyük. “Peri physeos” (Doga üzerine) ve “ Katharmoi” (Arinmalar) adli iki eseri vardir.
Empedokles’in ögretisinin çikis noktasi, bir yandan Parmenides’in savidir: Meydana gelme ile yok olma diye bir sey yoktur aslinda. Ama öbür yandan da Empedokles duyularin bize gösterdigi bir olguyu, meydana gelme ile yok olmanin görünüsünü, bu olaylari açiklamaya çalisir. Ona göre, insanlarin meydana gelme dedikleri seyi temel maddelerin bir karismasi, yok olma dedikleri de bu karismanin dagilmasidir. Çok büyük parçalardan kurulmus olan temel maddelerin kendileri, (bunlara Empedokles, Rizomata panton= her seyin kökenleri diyor) meydana gelmemislerdir, yok olmazlar, degismezler, bunlar Parmenides’in bengi varligi gibidir.
Doga bilgisinin gelismesinde çok önemli bir yeri olan öge (element) kavramini ilk olarak ortaya koyan Empedokles olmustur denilebilir.Öge, burada, kendi içinde bir cinsten, niteligi bakimindan degismeyen, artik bölünemeyen, yalniz çesitli hareket durumlarina geçebilen madde demektir. Bu anlayisla da, Parmenides’in “Varlik” kavrami ise yara bir hale getirilmis oluyordu.Bu ögeler de, Empedokles’e göre, dört tane imisler: Toprak, su, ates, hava.
Empedokles’e göre, bu dört öge, evren yapisinin ancak gereçleridir. Evren bu gereçlerden kurulmustur. Dört ögenin kendileri, tipki Parmenides’in “Varlik”i gibi degismez tözler olduklarindan, bunlarin kendisinde bir hareket nedeni bulunamaz; yani bunlar kendiliklerinden birbirleriyle karisamazlar, kendiliklerinden bir karismayi bozamazlar. Onun için doga açiklamasinda, bu dört ögenin yani sira bir de hareketin bir nedeni, hareket ettirici bir güç de gerek. Empedokles’e göre , dört ana – ögeyi birbiriyle karistiran, bunlarin karisimlarini yeniden çözen neden de sevgi ile nefrettir. Empedokles’in bu anlayisinda, madde ile kuvvet (olusu saglayan neden), ilk olarak, iki ayri ilke olmuslardir.
Ayni zamanda bir hekim olan Empedokles, canlilarin dünyasina da yakin bir ilgi göstermistir. Ona göre, bitkiler ilk organizmalardir ve hayvanlar gibi canlidirlar.
Empedokles’in insan üzerinde de ilgi çekici gözlemleri var: Kan, insan hayatinin ana-tasiyicisi ve düsünmenin merkezidir. Kanda ögeler, en olgun bir biçimde birbiriyle karismislardir. Insanin bütün yetenekleri, bu karisimin olgunluguna baglidir. Bir doga bilgini olarak duyularin gösterdikleri üzerinde önemle duran Empedokles’in sensualist bilgi ögretisine göre, biz evreni biliyoruz, çünkü biz de onunla ayni özdeniz, biz kendimiz de dört ögeden kurulmus oldugumuzdan, ayni ögelerden kurulmus olan bir varligi biliriz.
 
Üst Alt