Hem bulunduğun yeri beğenmeyeceksin, hem bulunduğun hale şükredeceksin.

Hem elinde olanları sahiplenmeyeceksin, hem sahip olduklarının kıymetini bileceksin.

Hem hırslanmayacaksın, hem daha ileri gitmek için fırsatları değerlendireceksin.

Hem hayallerine kendini kaptırmayacaksın, hem hayallerinle yaşayacaksın.

Hem sadece bugün varmış gibi anı yaşamaya bakacaksın, hem yarın varmış gibi ilerisi için bir şeyler yapacaksın.

Hem düşüncesizlik halinin içinde belirecek sezgilerlerinle yol alacaksın, hem aklını en keskin şekilde kullanacaksın.


Hem pozitif düşünce üreterek çözüm bulacaksın, hem pozitif düşüncenin tutsağı olmayacaksın.

Hem boşu boşuna üzülerek kendini yormayacaksın, hem acının olduğu yere gittiğinde acı ile hemhal olacaksın.

Hem doğruluk ve dürüstlükle insan önünde saygı ile eğileceksin, hem doğruluğu görmediğin yerde hiç kimseye itaat etmeyecek baş kaldıracaksın.

Hem güzellikle güzel güzel yaşayacaksın, hem çirkinliği gördüğün yerde ondaki güzelliği de görmeyi bileceksin.

Hem karanlık insanların karşısında var gücüyle savaşacaksın, hem onun içindeki potansiyel özü de görmeyi başaracaksın.

Hem affedemeyeceğin durumlar olacak, hem acıyı bal, sabrı şifa eyleyecek bağışlayacaksın.


Hem şeytanına uymayacaksın, hem şeytanın avukatıyla dost olup kılı kırk yaracaksın.

İnsan emanet sahibidir. Emanetçidir. Yeryüzündeki halifedir.
Emaneti göklere, yere, dağlara teklif eden kaynak, insandan "Olur" almıştır.

İnsan, hem öyle, hem öyledir...Kendine rağmen yücedir.

Önünde eğileceksin.​