Rapunzel
MFC Üyesi
-
- Üyelik Tarihi
- 11 Mar 2015
-
- Mesajlar
- 5,320
-
- MFC Puanı
- -445
Eleştiri Ateşi Altında Ne Yapmalısınız?
Değersizlik hissinizin nedeni belki de süregiden özeleştirileriniz Bu durum, sürekli kendinize nutuk çektiğiniz, zulmettiğiniz, üzücü bir iç konuşma şeklini alıyor Eğer eleştiriyle baş etmek için etkili teknikleri şimdiye kadar öğrenmediyseniz eleştiriden korkabilirsiniz. O halde, sözel istismar ve onaylanmama durumlarıyla, savunma yapmadan ve özgüveninizi kaybetmeden baş edebilme sanatını öğrenmeye ne dersiniz?
Çoğu depresif atak, dışarıdan gelenlerle tetiklenir. Profesyonel anlamda eleştiriye karşı koyabilecekleri varsayılan psikiyatristler bile eleştiriye ters tepki verebilirler. Bazıları çok istismar içeren saldırılarda bile sakin kalabilirken, neden bazı kişiler için eleştiri bu kadar incitici olabiliyor? Eleştiri korkunuzun üstesinden gelmek, bir miktar çalışma gerektirir. Fakat bu beceriyi geliştirmek hiç de zor değil ve özgüveniniz üzerindeki olumlu etkisi çok büyük olacak.
Peki, eleştirildiğiniz zaman, harap olma kâbusundan nasıl kurtulacaksınız? Aslında çok basit ama önce neden bazı insanlar için eleştirinin diğerlerine göre daha üzücü olduğuna bir bakalım istersiniz...
Sizi üzen kendi düşünceleriniz İlk başta, sizi üzen şeyin diğer insanlar ya da onların eleştirel yorumları olmadığını bilmeniz gerekiyor. Sizi asıl üzen başkalarının eleştirel yorumları değil. Bu yorumlar ne kadar vahşi, kalpsiz ve zalim olursa olsun, aslında sizi rahatsız etme ya da ufacık bir sıkıntı yaratma güçleri yok.
Peki o halde ne olur? Başka biri sizi eleştirdiğinde, aklınızdaki belirli olumsuz düşünceler otomatik olarak tetiklenir. Duygusal tepkiniz diğer kişinin ne söylediğine değil de bu düşüncelerinize bağlı olarak ortaya çıkar. Sizi sinirlendiren düşünceler aşırı genelleme, 'hep ya da hiç' şeklinde düşünme, zihinsel filtre, etiketleme gibi zihinsel hataları içerir.
Eleştirilmeye ilişkin korkunuzu yenmede ilk adım zihinsel süreçlerinizle ilişkili: Eleştirildiğinizde gelişen olumsuz düşüncelerinizi tanımlamayı öğrenin.
Kısaca, insanlar sizi eleştirdiğinde, eğer yorumları yanlışsa, üzülecek hiçbir şey yok demektir. Bir dakika bu konuyu düşünün! Başka birisi sizi haksız bir şekilde eleştirerek bir hata yapıyorsa neden rahatsız olasınız ki? Bu, o kişinin hatası, sizin değil. Neden kendinizi üzüyorsunuz? Diğer insanların mükemmel olacağını mı bekliyordunuz? Öte yandan, eğer eleştiri doğruysa, yine de kızgın hissetmek için bir nedeniniz yok. Mükemmel olmanız beklenmiyor. Sadece hatanızı bilin ve onu düzeltmek için gerekli adımları atın. Bu basit gözüküyor -ve öyle- ancak bu içgörüyü duygusal bir gerçekliğe dönüştürmek biraz çaba gerektirebilir.
Üzgün, çılgın ya da memnun Tabii ki eleştiriden korkabilirsiniz; çünkü mutlu olmak için diğer insanların sevgi ve onayına gereksiniminiz olduğunu düşünürsünüz. Bu bakış açısıyla ilgili sorun şu ki, enerjinizin tümünü insanları memnun etmeye adamanız gerekecek ve yaratıcı, üretken bir yaşam için size pek bir şey kalmayacak. Çelişik olarak da, çoğu insan kendine güvenen arkadaşlarınıza oranla sizi daha az ilginç ve istenir bulacak.
Konunun en önemli noktası, yalnızca sizin düşüncelerinizin sizi üzebileceği, daha gerçekçi düşünmeyi öğrendikçe daha az üzgün hissedeceksiniz.
Şimdi, biri sizi eleştirdiğinde aklınızdan geçen olumsuz düşünceleri yazın. Sonra çarpıtmaları belirleyin ve daha nesnel, mantıklı yanıtlarla bu düşünceleri yer değiştirin. Daha az öfkeli ve daha az tehdit altında hissedeceksiniz.
Genel bir kural olarak, biri size hakaret ettiğinde, hemen, üç yoldan birini seçeceksiniz; üzgün yol, çılgın yol ve memnun yol. Seçtiğiniz yollardan herhangi biri bütünüyle bir tecrübe olacak ve düşüncenizi, duygularınızı, davranışınızı ve hatta bedeninizin nasıl işlediğini içerecek.
Saldırmak En İyi Savunma mı?
Eğer depresyona eğilimli iseniz üzgün yolu seçersiniz. Otomatik olarak eleştirenin doğru olduğu ve bir hata yaptığınız sonucuna varırsınız. Sonra eleştirinin önemini bir dizi düşünme hatasıyla büyütürsünüz. Aşırı genelleme yapabilirsiniz ve tüm yaşantınızın hatalardan oluştuğu gibi yanlış bir sonuca ulaşırsınız ya da kendinizi tümüyle bir beceriksiz olarak etiketlersiniz. Hatasız olmanız gerektiği şeklindeki mükemmeliyetçi beklentinizden ötürü, sözde hatanızın, sizin değersizliğinizin kanıtı olduğuna inanırsınız. Bu zihinsel hatalar sonucunda depresyon ve özgüven kaybı yaşarsınız.
Aksine, çılgın yolu seçebilirsiniz. Mükemmel olamama dehşetine karşı, kendinizi, sizi eleştiren kişinin bir canavar olduğuna inandırmaya çalışarak savunursunuz. İnatla herhangi bir hatayı kabul etmeyi reddedersiniz; çünkü mükemmeliyetçi standartlarınıza göre bu, değersiz bir solucan olduğunuzu itiraf etmenize eşdeğerdir. Bu yüzden, suçlamaları hızla geri savurursunuz; çünkü varsayımınıza göre saldırmak en iyi savunmadır. Mücadeleye hazırlandığınız sırada kalp atışlarınız hızlanır, kaslarınız gerilir ve çeneniz sıkılır. Eleştiren kişiye kendinizi haklı çıkaran bir öfkeyle defolmasını söylerken geçici bir coşku hissedebilirsiniz. Ne yazık ki, o sizinle aynı fikirde değildir ve uzun vadede öfke patlamanız sizi yenilgiye uğratır; çünkü ilişkiyi bozmuş olursunuz.
Mükemmel Olmak Zorunda Değilsiniz
Üçüncü seçenek, özgüven sahibi olmanızı ya da en azından varmış gibi davranmanızı gerektirir. Bu, değerli bir kişi olduğunuz ve mükemmel olmak zorunda olmadığınız önermesine dayalıdır. Eleştirildiğinizde, başlangıçtaki tepkiniz araştırmaya yöneliktir. Eleştiri bir parça gerçeklik içeriyor mu? İtiraz edilecek ne yaptınız? Gerçekten aptalca bir hata yaptınız mı?
Bir dizi yargılayıcı olmayan soru sorarak sorunu tanımladığınızda, bir çözüm önerecek durumda olursunuz. Bir anlaşma durumu oluşursa, müzakere edebilirsiniz. Alenen hatalıysanız, bunu kabul edebilirsiniz. Eleştiren hatalı ise, bunu zarif bir şekilde vurgularsınız. Böylece, davranışınız doğru olsa da olmasa da, bir insan olarak doğru olduğunuzu kanıtlarsınız.
Değersizlik hissinizin nedeni belki de süregiden özeleştirileriniz Bu durum, sürekli kendinize nutuk çektiğiniz, zulmettiğiniz, üzücü bir iç konuşma şeklini alıyor Eğer eleştiriyle baş etmek için etkili teknikleri şimdiye kadar öğrenmediyseniz eleştiriden korkabilirsiniz. O halde, sözel istismar ve onaylanmama durumlarıyla, savunma yapmadan ve özgüveninizi kaybetmeden baş edebilme sanatını öğrenmeye ne dersiniz?
Değersizlik hissinizin nedeni belki de süregiden özeleştirileriniz Bu durum, sürekli kendinize nutuk çektiğiniz, zulmettiğiniz, üzücü bir iç konuşma şeklini alıyor Eğer eleştiriyle baş etmek için etkili teknikleri şimdiye kadar öğrenmediyseniz eleştiriden korkabilirsiniz. O halde, sözel istismar ve onaylanmama durumlarıyla, savunma yapmadan ve özgüveninizi kaybetmeden baş edebilme sanatını öğrenmeye ne dersiniz?
Çoğu depresif atak, dışarıdan gelenlerle tetiklenir. Profesyonel anlamda eleştiriye karşı koyabilecekleri varsayılan psikiyatristler bile eleştiriye ters tepki verebilirler. Bazıları çok istismar içeren saldırılarda bile sakin kalabilirken, neden bazı kişiler için eleştiri bu kadar incitici olabiliyor? Eleştiri korkunuzun üstesinden gelmek, bir miktar çalışma gerektirir. Fakat bu beceriyi geliştirmek hiç de zor değil ve özgüveniniz üzerindeki olumlu etkisi çok büyük olacak.
Peki, eleştirildiğiniz zaman, harap olma kâbusundan nasıl kurtulacaksınız? Aslında çok basit ama önce neden bazı insanlar için eleştirinin diğerlerine göre daha üzücü olduğuna bir bakalım istersiniz...
Sizi üzen kendi düşünceleriniz İlk başta, sizi üzen şeyin diğer insanlar ya da onların eleştirel yorumları olmadığını bilmeniz gerekiyor. Sizi asıl üzen başkalarının eleştirel yorumları değil. Bu yorumlar ne kadar vahşi, kalpsiz ve zalim olursa olsun, aslında sizi rahatsız etme ya da ufacık bir sıkıntı yaratma güçleri yok.
Peki o halde ne olur? Başka biri sizi eleştirdiğinde, aklınızdaki belirli olumsuz düşünceler otomatik olarak tetiklenir. Duygusal tepkiniz diğer kişinin ne söylediğine değil de bu düşüncelerinize bağlı olarak ortaya çıkar. Sizi sinirlendiren düşünceler aşırı genelleme, 'hep ya da hiç' şeklinde düşünme, zihinsel filtre, etiketleme gibi zihinsel hataları içerir.
Eleştirilmeye ilişkin korkunuzu yenmede ilk adım zihinsel süreçlerinizle ilişkili: Eleştirildiğinizde gelişen olumsuz düşüncelerinizi tanımlamayı öğrenin.
Kısaca, insanlar sizi eleştirdiğinde, eğer yorumları yanlışsa, üzülecek hiçbir şey yok demektir. Bir dakika bu konuyu düşünün! Başka birisi sizi haksız bir şekilde eleştirerek bir hata yapıyorsa neden rahatsız olasınız ki? Bu, o kişinin hatası, sizin değil. Neden kendinizi üzüyorsunuz? Diğer insanların mükemmel olacağını mı bekliyordunuz? Öte yandan, eğer eleştiri doğruysa, yine de kızgın hissetmek için bir nedeniniz yok. Mükemmel olmanız beklenmiyor. Sadece hatanızı bilin ve onu düzeltmek için gerekli adımları atın. Bu basit gözüküyor -ve öyle- ancak bu içgörüyü duygusal bir gerçekliğe dönüştürmek biraz çaba gerektirebilir.
Üzgün, çılgın ya da memnun Tabii ki eleştiriden korkabilirsiniz; çünkü mutlu olmak için diğer insanların sevgi ve onayına gereksiniminiz olduğunu düşünürsünüz. Bu bakış açısıyla ilgili sorun şu ki, enerjinizin tümünü insanları memnun etmeye adamanız gerekecek ve yaratıcı, üretken bir yaşam için size pek bir şey kalmayacak. Çelişik olarak da, çoğu insan kendine güvenen arkadaşlarınıza oranla sizi daha az ilginç ve istenir bulacak.
Konunun en önemli noktası, yalnızca sizin düşüncelerinizin sizi üzebileceği, daha gerçekçi düşünmeyi öğrendikçe daha az üzgün hissedeceksiniz.
Şimdi, biri sizi eleştirdiğinde aklınızdan geçen olumsuz düşünceleri yazın. Sonra çarpıtmaları belirleyin ve daha nesnel, mantıklı yanıtlarla bu düşünceleri yer değiştirin. Daha az öfkeli ve daha az tehdit altında hissedeceksiniz.
Genel bir kural olarak, biri size hakaret ettiğinde, hemen, üç yoldan birini seçeceksiniz; üzgün yol, çılgın yol ve memnun yol. Seçtiğiniz yollardan herhangi biri bütünüyle bir tecrübe olacak ve düşüncenizi, duygularınızı, davranışınızı ve hatta bedeninizin nasıl işlediğini içerecek.
Saldırmak En İyi Savunma mı?
Eğer depresyona eğilimli iseniz üzgün yolu seçersiniz. Otomatik olarak eleştirenin doğru olduğu ve bir hata yaptığınız sonucuna varırsınız. Sonra eleştirinin önemini bir dizi düşünme hatasıyla büyütürsünüz. Aşırı genelleme yapabilirsiniz ve tüm yaşantınızın hatalardan oluştuğu gibi yanlış bir sonuca ulaşırsınız ya da kendinizi tümüyle bir beceriksiz olarak etiketlersiniz. Hatasız olmanız gerektiği şeklindeki mükemmeliyetçi beklentinizden ötürü, sözde hatanızın, sizin değersizliğinizin kanıtı olduğuna inanırsınız. Bu zihinsel hatalar sonucunda depresyon ve özgüven kaybı yaşarsınız.
Aksine, çılgın yolu seçebilirsiniz. Mükemmel olamama dehşetine karşı, kendinizi, sizi eleştiren kişinin bir canavar olduğuna inandırmaya çalışarak savunursunuz. İnatla herhangi bir hatayı kabul etmeyi reddedersiniz; çünkü mükemmeliyetçi standartlarınıza göre bu, değersiz bir solucan olduğunuzu itiraf etmenize eşdeğerdir. Bu yüzden, suçlamaları hızla geri savurursunuz; çünkü varsayımınıza göre saldırmak en iyi savunmadır. Mücadeleye hazırlandığınız sırada kalp atışlarınız hızlanır, kaslarınız gerilir ve çeneniz sıkılır. Eleştiren kişiye kendinizi haklı çıkaran bir öfkeyle defolmasını söylerken geçici bir coşku hissedebilirsiniz. Ne yazık ki, o sizinle aynı fikirde değildir ve uzun vadede öfke patlamanız sizi yenilgiye uğratır; çünkü ilişkiyi bozmuş olursunuz.
Mükemmel Olmak Zorunda Değilsiniz
Üçüncü seçenek, özgüven sahibi olmanızı ya da en azından varmış gibi davranmanızı gerektirir. Bu, değerli bir kişi olduğunuz ve mükemmel olmak zorunda olmadığınız önermesine dayalıdır. Eleştirildiğinizde, başlangıçtaki tepkiniz araştırmaya yöneliktir. Eleştiri bir parça gerçeklik içeriyor mu? İtiraz edilecek ne yaptınız? Gerçekten aptalca bir hata yaptınız mı?
Bir dizi yargılayıcı olmayan soru sorarak sorunu tanımladığınızda, bir çözüm önerecek durumda olursunuz. Bir anlaşma durumu oluşursa, müzakere edebilirsiniz. Alenen hatalıysanız, bunu kabul edebilirsiniz. Eleştiren hatalı ise, bunu zarif bir şekilde vurgularsınız. Böylece, davranışınız doğru olsa da olmasa da, bir insan olarak doğru olduğunuzu kanıtlarsınız.
Değersizlik hissinizin nedeni belki de süregiden özeleştirileriniz Bu durum, sürekli kendinize nutuk çektiğiniz, zulmettiğiniz, üzücü bir iç konuşma şeklini alıyor Eğer eleştiriyle baş etmek için etkili teknikleri şimdiye kadar öğrenmediyseniz eleştiriden korkabilirsiniz. O halde, sözel istismar ve onaylanmama durumlarıyla, savunma yapmadan ve özgüveninizi kaybetmeden baş edebilme sanatını öğrenmeye ne dersiniz?