Mehdiliğe ve İmam Mehdinin var olduğuna inanmak Şiilere has bir inanç değildir. Ehli sünnetin büyük muhaddisleri de İmam Mehdi (a.s) ait hadisleri, birçok sahabe ve Tabiine istinaden kitaplarında nakletmişlerdir. Öyle ki Şia kitaplarından başka (Hanefi, Şafii, Hanbeli ve Maliki gibi) diğer İslam mezheplerinin kitapları da Mehdi ve zuhuruna ait Nebevi hadislerle doludur.
Büyük araştırmacıların tesbitine göre Ehli Sünnet muhaddisleri, İmam Mehdi (a.s) hakkındaki hadisleri İslam Peygamberinin otuz üç sahabesinden naklen kitaplarında kaydetmişlerdir.[1]
Tanınmış Ehli Sünnet alimlerinden 106 kişi İmam Mehdi (a.s)ın zuhuruna dair haberleri, kitaplarında zikretmişlerdir.[2] Bu alimlerden 32 kişi de İmam İmam Mehdi (a.s) hakkında özel olarak kitap yazmışlardır.[3]
Müsned-i Ahmed Hanbel (ölümü 241 hicri (M.953)) ve Sahih Buhari (ölümü 256 hicri (M.961)), meşhur Ehli Sünnet kitaplarından olup İmam Mehdi doğmadan önce yazılmışlardır, Hazretlerine ait hadisleri içermektedir (nakletmişlerdir).[4]
Ahmed Hanbelin naklettiği hadislerden birisi de şudur: İslam Peygamberi (s.a.a) buyuruyor ki: Eğer dünyanın ömrü sadece bir gün kalsa, Allah o gün mutlaka bizden -aileden- birini göndererek dünya zulüm ve haksızlık ile dolmuşken, adalet ve hakkaniyetle dolduracaktır (her yere hakim kılacaktır).[5]
İmam İmam Mehdi, sıfatları ve alametleri hakkındaki Nebevi hadisler, Ehli Sünnete ait eski kitaplarda, kaynaklarda o kadar çoktur ki, büyük Sünni hafızlar ve hadis bilimcileri bu hadisleri Mütevatir olarak kabul etmişlerdir.
Genel bir incelemeye göre: Ehli Sünnet alimlerimden 17 kişi, İmam Mehdi hakkındaki hadislerin Mütevatir olduğunu kitaplarında açıkça belirtmişlerdir.[6] Allame Şevkani bu hadislerin mütevatir olduğunu ispat etmek için et Tevzîh fî Tevatüri ma Câe fîl-Muntezer ved-Deccal vel-Mesîh (Muntezer -beklenen Mehdi- Deccal ve Mesih hakkında söylenenlerin tevatürlüğünü açıklama) adında bir kitap yazmıştır. [7]
Burada, tanınmış Ehli Sünnet alimlerinden birkaçının sözlerini örnek alarak sunmamızın yerinde olacağını düşünüyoruz:
1- Şevkani adı geçen kitabında İmam Mehdi (a.s) hakkındaki hadisleri naklettikten sonra şöyle diyor: Bilgili kişilere örtülü olmadığı üzere zikrettiğimiz bu hadislerin hepsi tevatür derecesine ulaşmıştır. Buna göre, aktardığımız bu hadislere dikkatle, beklenen Mehdi hakkında nakledilen hadisler mütevatirler. Bu söylenenler, zerre kadar imanı olan, bir az insafı olan kimselere yeterli gözükmektedir.[8]
2- Hafız Ebu Abdullah Genci Şafii (ölümü 658 H.) (M.968) el-Beyan fî ahbar-ı Sahi*büz-Zaman (Bab 11) kitabında şöyle diyor:
Resul-ü Ekrem (s.a.a)in Mehdi hakkında rivayet edilen hadisler, ravilerin çokluğu nedeniyle Tevatür derecesine ulaşmıştır.[9]
3- Ünlü Hafız[10], İbni Hacer Askelani Şafii (ölümü 852 H.) Sahih Buhariye açıklama olarak yazdığı Fethül-Bari kitabında şöyle diyor:
Mehdinin bu ümmetten olduğuna ve İsa (a.s)ın gökten inip onun arkasında namaz kılacağına dair mütevatir hadisler mevcuttur.[11]
4- Mümin Şebelanci yazıyor:
Mehdinin (Resulullah) ailesinden olduğuna, yeryüzünü adalet ve hakkaniyetle dolduracağına dair Resulullah (s.a.a)den mütevatir mahiyette haberler mevcuttur.[12]
5- Şeyh Muhammed Sabban yazıyor:
Mehdinin (sonunda) kıyam edeceğine, Peygamber ailesinden olduğuna ve yeryüzünü adalet ve hakkaniyetle dolduracağına dair Resulullah (s.a.a)den mütevatir haberler nakledilmiştir.[13]
6- El-Ezher (üniversitesi) çağdaş ve büyük alimlerinden ve Et-Tacül-Camiü Lil-Usul kitabının yazarı Şeyh Mensur Ali Masif şöyle yazıyor:
Eski ve günümüz alimleri arasında, ahir zamanda, kesin ve tartışmasız olarak Peygamber Ehl-i Beytinden adı Mehdi olan bir kişinin zuhur edeceği bilinmektedir. O, bütün İslam ülkelerini ele geçirecektir. Bütün Müslümanlar onu izleyecek, o Müslümanlar arasında adaletle davranacak ve dine güç kazandıracaktır. O sırada Deccal ortaya çıkacak. İsa Mesih gökten inecek ve Deccali öldürecek veya Deccali öldürme de Mehdi ile işbirliği yapacaktır.
Peygamber (s.a.a)in Mehdi hakkındaki hadislerini ve buyruklarını, Peygamberin iyi sahabelerinden bir grup rivayet etmiştir. Ebu Davud, Tırmızî, İbni Mace, Taberani, Ebu Yala, Bezzaz, İmam Ahmed Hanbel ve Hakim Nişaburi gibi büyük muhaddisler bu hadisleri kitaplarında zikretmişlerdir.[14]
Yine tanınmış Ehl-i Sünnet alimlerinden İbni Ebil-Hadid bu konuda şöyle yazıyor:
Tüm İslam fıkraları görüş birliğine varmışlardır ki: Dünya ömrü ve teklifi (insan oğlunun ilahi ahkam ile sorumluluğu) Mehdi zuhur etmeden sona ermeyecektir.[15]
DÜNYA İSLAM ÖRGÜTÜ BİLDİRİSİ
Bu bölümü merkezi Mekkede bulunan ve en büyük Vahhabi merkezlerinden biri olan Dünya İslam Örgü*tünün resmi açıklamasını Umum Müslümanların Mehdi*lik inancının canlı bir belgesi olarak naklederek son veriyoruz. Bu açıklamanın en önemli özelliği Şia karşıtı grupların en sertinin -yani Vahhabilerin- bile bu konuyu kabul ettiklerini sadece kabul etmekle kalmayıp ciddi bir şekilde savunduğunu İslamın kesin ve tartışmasız inanç*larından biri olduğunu göstermesidir. Bunun sebebi de konunun çok fazla belge ve delilleri olmasıdır. Üstelik bu merkez, İslam milletleri arasında uluslar arası ilişkileri düzenleyen, bir evrensel kuruluş olarak faaliyet göster*mek*tedir.
Her halükarda 1976 yılında Ebu Muhamemd adında bir Kenyalı beklenen Mehdinin zuhuru ile ilgili bir soru yöneltmiştir Dünya İslam Örgütüne.
Bu örgütün Genel Sekreteri bu kişiye gönderdiği cevapla birlikte; (Vahhabi Mezhebi kurucularından) İbni Teymiyenin de Mehdi hakkındaki hadisleri kabul ettiğini hatırlatmış ve mevcut Hicaz alimlerinden beş kişi tarafından bu konuda yazılmış olan bir risaleyi de göndermiştir. Bu risalede İmam Mehdinin ismi ve zuhur yeri yani, Mekke zikredildikten sonra şöyle denilmektedir:
Yeryüzü fesatla dolup küfür ve zulüm her yere yayıldığı zaman Allah, onun (Mehdinin) aracılığı ile dünyayı adaletle dolduracak, (o ana kadar) zulümle dolduğu gibi.
O, on iki Raşid halifenin sonuncusudur, Kütüb-i Sihahta Peygamber (s.a.a)in bu konudaki hadisleri yer almıştır. Mehdiye ait hadisleri Peygamberin birçok sahabesi rivayet etmiştir. Bunlardan bazıları şunlardır:
Osman b. Affan, Ali b. Ebu Talib, Talha b. Ubeydullah, Abdurrahman b. Avf, Abdullah b. Abbas, Ammar b. Yasir, Abdullah b. Mesûd, Ebu Saîd Hudri, Suban, Kurat b. Ayan Mezzenî, Abdullah b. Haris, Ebu Hüreyre, Huzeyfe b. Yeman, Cabir b. Abdullah, Ebu İmame, Cabir b. Macid, Abdullah b. Ömer, Enes b. Malik, İmran b. Hasîn ve Ümmi Seleme.
Sonra şöyle ekliyor:
Hem yukarıda aktardığımız Peygamberden nakledilen hadisler hem de hadis hükmünde olan sahabelerin tanıklığı; tanınmış sünen, mucem veya mesnet türü birçok İslam kitaplarında kaydedilmiştir.
Sünen: Ebi Davud, Tırmizi, İbni Mace, İbni Ömer ed-Dani, Mesnedler: Ahmed, Ebi Yala, Bezzaz, Sahih-i Hakim, Mucemler: Taberani, Ruyani, Dare Kutni, Ebu Nuaym; Ahbarül-Mehdi kitabında, Hatib Bağdadi Tarihi Bağdad ve İbni Asakir Tarihi Dımışk kitabında ve diğerlerinde
Bazı İslam bilginleri bu alanda özel kitaplar da yazmışlardır, diye ekliyor, örneğin:
Ebu Nuaym: Ahbarül-Mehdi, İbni Hacer Heytemi, el-Kavlül-Muhtasar fî alamatil-Mehdi-yil-Muntazar, Şevkani, et-Tavzîhü fî Tevatüri ma Câe fil-Munzara ved-Deccal vel-Mesîh, İdris Iraki Mağribî: El-Mehdi, Ebul-Abbas b. Abdül-Mümin Mağribi: el-Vehmül-Meknun fir-Reddi âla İbni Haldun.
Bu alanda geniş bir çalışma sergileyen son kişi Medine İslam Üniversitesi rektörüdür ki, bu çalışmaları üniversite tarafından yayınlanan derginin birkaç sayısında yayınlanmıştır.[16]
Eski ve yeni birçok İslam alimi yazılarında Mehdi hakkında ki hadislerin tevatüre ulaştığını açıkça kaydetmişlerdir. Örneğin:
Sehavi: Fethül-Magiys kitabında, Muhammed b. Ahmed Sefaveyni: Şerhül-Akîde kitabında, Ebul-Hasan İberi: Menakibüş-Şafii kitabında, İbni Teymiye: Fetvalarında, Suyuti: el-Havi kitabında, İdris Iraki Mağribi: el-Mehdi kitabında, Şevkani: et-Tevzîhü fi Tevatüri ma Câe fil-Muntazar kitabında, Muhammed b. Cafer Kettani: Nezmül-Mütenasir fil-Hadisil-Mütevatir ve ebul-Abbas b. Abdül-Mümini: el-Vehmil-Meknun kitabında bu konuyu açıkça kanıtlayarak vurgulamışlardır.
Bildirinin sonunda şöyle yazıyor:
Sadece İbni Haldun, Mehdi hakkındaki hadisleri; Mehdi İsadan Başkası Değildir içerikli uydurma ve temelsiz hadislerle birlikte eleştirmiştir. Ama büyük İslam bilginleri onun görüşlerini reddetmişlerdir. Özellikle İbni Abdül-Mümin İbni Haldunun görüşlerinin reddine dair bir kitap yazmıştır ki otuz yıldan beridir doğuda ve batıda yayınlanmaktadır.
Hadis hafızları ve muhaddisler de; Mehdi hakkındaki hadislerin Sahih ve Hasen hadislerden olduğunu hepsinin de Mütevatir olduğunu vurgulamışlardır.
Buna göre Mehdinin zuhur edeceğine inanmak (her müslümana) vacip olup, Ehl-i Sünnet inancındandır, bilgisiz, bidatçı kimselerden başkası da bunu inkar edemez.
İslam Fıkhı Dairesi Müdürü [Muhammed Muntesir Kenani]
Bu risalenin önemli bölümlerinden bazı paragrafları tercüme ederek siz değerli okuyucularımıza sunmaya çalıştık.[17]
[1] Nevid-i Emn ve Eman, Lütfullah Safi, S.91-92.
[2] Nevid-i Emn ve Eman, Lütfullah Safi, S.92-95.
[3] Nevid-i Emn ve Eman, Lütfullah Safi, S.95-99.
[4] Bakınız: Sahih Buhari, Beyrut 1. Baskısı, C.4, Bab, 945, S.633 Müsned-i Ahmed, Beyrut Baskısı, C.1, S:84, 99, 448 ve C.3, S:27,37 Süneni İbni Mace, Beyrut Baskısı, C.2, S.1366-1368 Kitabül-Fiten, Bab 34, Nurucil-Mehdi babı H.4082-4088.
[5] Müsned-i Ahmed Hanbel, Beyrut Baskısı, C.1, S.99.
[6] Lütfullah Safi, aynı kitap, S.90,91.
[7] Lütfullah Safi, aynı kitap, S.91.
[8] Gayetül-Memul fî Şerhit-Tacil-Camiü Lil-Usul, kitabından nakledilmiştir. Yazan Şeyh Mansur Ali Nasif, et-Tae haşiyesi, Kahire 2. Baskı, C.5, S.327.
[9] Müntehabül-Eser, S.5 dipnot.
[10] Hafız, Peygamberin bütün sünnetlerini bilen ittifaklı ve ihtilaflı konuları bilen, ravileri ve hadis erbabını iyi tanıyan kimseye denir.
[11] Fethül-Bari, Beyrut Baskısı, C.6, S.493-494.
[12] Nurul-Ebsar, Kahire Baskısı, S.171.
[13] Esafür-Rağibîn, Nurul-Ebsarın haşiyesi, S.140.
[14] Et-Tacül-Camiü Lil-Usuli, Kahire 2. Baskı, C.5, S.310.
[15] Şerh-i Nehcül-Belağa, 1960 Kahire Baskısı, C.10, S.96.
[16] İleriki sayfalarda bu çalışmanın bazı bölümlerine değineceğiz.
[17] Bu bildirinin Arapça metninin tamamı, Mehdi İnkılabi-yi Buzurg adlı kitapta mevcuttur: S.151-155.
Büyük araştırmacıların tesbitine göre Ehli Sünnet muhaddisleri, İmam Mehdi (a.s) hakkındaki hadisleri İslam Peygamberinin otuz üç sahabesinden naklen kitaplarında kaydetmişlerdir.[1]
Tanınmış Ehli Sünnet alimlerinden 106 kişi İmam Mehdi (a.s)ın zuhuruna dair haberleri, kitaplarında zikretmişlerdir.[2] Bu alimlerden 32 kişi de İmam İmam Mehdi (a.s) hakkında özel olarak kitap yazmışlardır.[3]
Müsned-i Ahmed Hanbel (ölümü 241 hicri (M.953)) ve Sahih Buhari (ölümü 256 hicri (M.961)), meşhur Ehli Sünnet kitaplarından olup İmam Mehdi doğmadan önce yazılmışlardır, Hazretlerine ait hadisleri içermektedir (nakletmişlerdir).[4]
Ahmed Hanbelin naklettiği hadislerden birisi de şudur: İslam Peygamberi (s.a.a) buyuruyor ki: Eğer dünyanın ömrü sadece bir gün kalsa, Allah o gün mutlaka bizden -aileden- birini göndererek dünya zulüm ve haksızlık ile dolmuşken, adalet ve hakkaniyetle dolduracaktır (her yere hakim kılacaktır).[5]
İmam İmam Mehdi, sıfatları ve alametleri hakkındaki Nebevi hadisler, Ehli Sünnete ait eski kitaplarda, kaynaklarda o kadar çoktur ki, büyük Sünni hafızlar ve hadis bilimcileri bu hadisleri Mütevatir olarak kabul etmişlerdir.
Genel bir incelemeye göre: Ehli Sünnet alimlerimden 17 kişi, İmam Mehdi hakkındaki hadislerin Mütevatir olduğunu kitaplarında açıkça belirtmişlerdir.[6] Allame Şevkani bu hadislerin mütevatir olduğunu ispat etmek için et Tevzîh fî Tevatüri ma Câe fîl-Muntezer ved-Deccal vel-Mesîh (Muntezer -beklenen Mehdi- Deccal ve Mesih hakkında söylenenlerin tevatürlüğünü açıklama) adında bir kitap yazmıştır. [7]
Burada, tanınmış Ehli Sünnet alimlerinden birkaçının sözlerini örnek alarak sunmamızın yerinde olacağını düşünüyoruz:
1- Şevkani adı geçen kitabında İmam Mehdi (a.s) hakkındaki hadisleri naklettikten sonra şöyle diyor: Bilgili kişilere örtülü olmadığı üzere zikrettiğimiz bu hadislerin hepsi tevatür derecesine ulaşmıştır. Buna göre, aktardığımız bu hadislere dikkatle, beklenen Mehdi hakkında nakledilen hadisler mütevatirler. Bu söylenenler, zerre kadar imanı olan, bir az insafı olan kimselere yeterli gözükmektedir.[8]
2- Hafız Ebu Abdullah Genci Şafii (ölümü 658 H.) (M.968) el-Beyan fî ahbar-ı Sahi*büz-Zaman (Bab 11) kitabında şöyle diyor:
Resul-ü Ekrem (s.a.a)in Mehdi hakkında rivayet edilen hadisler, ravilerin çokluğu nedeniyle Tevatür derecesine ulaşmıştır.[9]
3- Ünlü Hafız[10], İbni Hacer Askelani Şafii (ölümü 852 H.) Sahih Buhariye açıklama olarak yazdığı Fethül-Bari kitabında şöyle diyor:
Mehdinin bu ümmetten olduğuna ve İsa (a.s)ın gökten inip onun arkasında namaz kılacağına dair mütevatir hadisler mevcuttur.[11]
4- Mümin Şebelanci yazıyor:
Mehdinin (Resulullah) ailesinden olduğuna, yeryüzünü adalet ve hakkaniyetle dolduracağına dair Resulullah (s.a.a)den mütevatir mahiyette haberler mevcuttur.[12]
5- Şeyh Muhammed Sabban yazıyor:
Mehdinin (sonunda) kıyam edeceğine, Peygamber ailesinden olduğuna ve yeryüzünü adalet ve hakkaniyetle dolduracağına dair Resulullah (s.a.a)den mütevatir haberler nakledilmiştir.[13]
6- El-Ezher (üniversitesi) çağdaş ve büyük alimlerinden ve Et-Tacül-Camiü Lil-Usul kitabının yazarı Şeyh Mensur Ali Masif şöyle yazıyor:
Eski ve günümüz alimleri arasında, ahir zamanda, kesin ve tartışmasız olarak Peygamber Ehl-i Beytinden adı Mehdi olan bir kişinin zuhur edeceği bilinmektedir. O, bütün İslam ülkelerini ele geçirecektir. Bütün Müslümanlar onu izleyecek, o Müslümanlar arasında adaletle davranacak ve dine güç kazandıracaktır. O sırada Deccal ortaya çıkacak. İsa Mesih gökten inecek ve Deccali öldürecek veya Deccali öldürme de Mehdi ile işbirliği yapacaktır.
Peygamber (s.a.a)in Mehdi hakkındaki hadislerini ve buyruklarını, Peygamberin iyi sahabelerinden bir grup rivayet etmiştir. Ebu Davud, Tırmızî, İbni Mace, Taberani, Ebu Yala, Bezzaz, İmam Ahmed Hanbel ve Hakim Nişaburi gibi büyük muhaddisler bu hadisleri kitaplarında zikretmişlerdir.[14]
Yine tanınmış Ehl-i Sünnet alimlerinden İbni Ebil-Hadid bu konuda şöyle yazıyor:
Tüm İslam fıkraları görüş birliğine varmışlardır ki: Dünya ömrü ve teklifi (insan oğlunun ilahi ahkam ile sorumluluğu) Mehdi zuhur etmeden sona ermeyecektir.[15]
DÜNYA İSLAM ÖRGÜTÜ BİLDİRİSİ
Bu bölümü merkezi Mekkede bulunan ve en büyük Vahhabi merkezlerinden biri olan Dünya İslam Örgü*tünün resmi açıklamasını Umum Müslümanların Mehdi*lik inancının canlı bir belgesi olarak naklederek son veriyoruz. Bu açıklamanın en önemli özelliği Şia karşıtı grupların en sertinin -yani Vahhabilerin- bile bu konuyu kabul ettiklerini sadece kabul etmekle kalmayıp ciddi bir şekilde savunduğunu İslamın kesin ve tartışmasız inanç*larından biri olduğunu göstermesidir. Bunun sebebi de konunun çok fazla belge ve delilleri olmasıdır. Üstelik bu merkez, İslam milletleri arasında uluslar arası ilişkileri düzenleyen, bir evrensel kuruluş olarak faaliyet göster*mek*tedir.
Her halükarda 1976 yılında Ebu Muhamemd adında bir Kenyalı beklenen Mehdinin zuhuru ile ilgili bir soru yöneltmiştir Dünya İslam Örgütüne.
Bu örgütün Genel Sekreteri bu kişiye gönderdiği cevapla birlikte; (Vahhabi Mezhebi kurucularından) İbni Teymiyenin de Mehdi hakkındaki hadisleri kabul ettiğini hatırlatmış ve mevcut Hicaz alimlerinden beş kişi tarafından bu konuda yazılmış olan bir risaleyi de göndermiştir. Bu risalede İmam Mehdinin ismi ve zuhur yeri yani, Mekke zikredildikten sonra şöyle denilmektedir:
Yeryüzü fesatla dolup küfür ve zulüm her yere yayıldığı zaman Allah, onun (Mehdinin) aracılığı ile dünyayı adaletle dolduracak, (o ana kadar) zulümle dolduğu gibi.
O, on iki Raşid halifenin sonuncusudur, Kütüb-i Sihahta Peygamber (s.a.a)in bu konudaki hadisleri yer almıştır. Mehdiye ait hadisleri Peygamberin birçok sahabesi rivayet etmiştir. Bunlardan bazıları şunlardır:
Osman b. Affan, Ali b. Ebu Talib, Talha b. Ubeydullah, Abdurrahman b. Avf, Abdullah b. Abbas, Ammar b. Yasir, Abdullah b. Mesûd, Ebu Saîd Hudri, Suban, Kurat b. Ayan Mezzenî, Abdullah b. Haris, Ebu Hüreyre, Huzeyfe b. Yeman, Cabir b. Abdullah, Ebu İmame, Cabir b. Macid, Abdullah b. Ömer, Enes b. Malik, İmran b. Hasîn ve Ümmi Seleme.
Sonra şöyle ekliyor:
Hem yukarıda aktardığımız Peygamberden nakledilen hadisler hem de hadis hükmünde olan sahabelerin tanıklığı; tanınmış sünen, mucem veya mesnet türü birçok İslam kitaplarında kaydedilmiştir.
Sünen: Ebi Davud, Tırmizi, İbni Mace, İbni Ömer ed-Dani, Mesnedler: Ahmed, Ebi Yala, Bezzaz, Sahih-i Hakim, Mucemler: Taberani, Ruyani, Dare Kutni, Ebu Nuaym; Ahbarül-Mehdi kitabında, Hatib Bağdadi Tarihi Bağdad ve İbni Asakir Tarihi Dımışk kitabında ve diğerlerinde
Bazı İslam bilginleri bu alanda özel kitaplar da yazmışlardır, diye ekliyor, örneğin:
Ebu Nuaym: Ahbarül-Mehdi, İbni Hacer Heytemi, el-Kavlül-Muhtasar fî alamatil-Mehdi-yil-Muntazar, Şevkani, et-Tavzîhü fî Tevatüri ma Câe fil-Munzara ved-Deccal vel-Mesîh, İdris Iraki Mağribî: El-Mehdi, Ebul-Abbas b. Abdül-Mümin Mağribi: el-Vehmül-Meknun fir-Reddi âla İbni Haldun.
Bu alanda geniş bir çalışma sergileyen son kişi Medine İslam Üniversitesi rektörüdür ki, bu çalışmaları üniversite tarafından yayınlanan derginin birkaç sayısında yayınlanmıştır.[16]
Eski ve yeni birçok İslam alimi yazılarında Mehdi hakkında ki hadislerin tevatüre ulaştığını açıkça kaydetmişlerdir. Örneğin:
Sehavi: Fethül-Magiys kitabında, Muhammed b. Ahmed Sefaveyni: Şerhül-Akîde kitabında, Ebul-Hasan İberi: Menakibüş-Şafii kitabında, İbni Teymiye: Fetvalarında, Suyuti: el-Havi kitabında, İdris Iraki Mağribi: el-Mehdi kitabında, Şevkani: et-Tevzîhü fi Tevatüri ma Câe fil-Muntazar kitabında, Muhammed b. Cafer Kettani: Nezmül-Mütenasir fil-Hadisil-Mütevatir ve ebul-Abbas b. Abdül-Mümini: el-Vehmil-Meknun kitabında bu konuyu açıkça kanıtlayarak vurgulamışlardır.
Bildirinin sonunda şöyle yazıyor:
Sadece İbni Haldun, Mehdi hakkındaki hadisleri; Mehdi İsadan Başkası Değildir içerikli uydurma ve temelsiz hadislerle birlikte eleştirmiştir. Ama büyük İslam bilginleri onun görüşlerini reddetmişlerdir. Özellikle İbni Abdül-Mümin İbni Haldunun görüşlerinin reddine dair bir kitap yazmıştır ki otuz yıldan beridir doğuda ve batıda yayınlanmaktadır.
Hadis hafızları ve muhaddisler de; Mehdi hakkındaki hadislerin Sahih ve Hasen hadislerden olduğunu hepsinin de Mütevatir olduğunu vurgulamışlardır.
Buna göre Mehdinin zuhur edeceğine inanmak (her müslümana) vacip olup, Ehl-i Sünnet inancındandır, bilgisiz, bidatçı kimselerden başkası da bunu inkar edemez.
İslam Fıkhı Dairesi Müdürü [Muhammed Muntesir Kenani]
Bu risalenin önemli bölümlerinden bazı paragrafları tercüme ederek siz değerli okuyucularımıza sunmaya çalıştık.[17]
[1] Nevid-i Emn ve Eman, Lütfullah Safi, S.91-92.
[2] Nevid-i Emn ve Eman, Lütfullah Safi, S.92-95.
[3] Nevid-i Emn ve Eman, Lütfullah Safi, S.95-99.
[4] Bakınız: Sahih Buhari, Beyrut 1. Baskısı, C.4, Bab, 945, S.633 Müsned-i Ahmed, Beyrut Baskısı, C.1, S:84, 99, 448 ve C.3, S:27,37 Süneni İbni Mace, Beyrut Baskısı, C.2, S.1366-1368 Kitabül-Fiten, Bab 34, Nurucil-Mehdi babı H.4082-4088.
[5] Müsned-i Ahmed Hanbel, Beyrut Baskısı, C.1, S.99.
[6] Lütfullah Safi, aynı kitap, S.90,91.
[7] Lütfullah Safi, aynı kitap, S.91.
[8] Gayetül-Memul fî Şerhit-Tacil-Camiü Lil-Usul, kitabından nakledilmiştir. Yazan Şeyh Mansur Ali Nasif, et-Tae haşiyesi, Kahire 2. Baskı, C.5, S.327.
[9] Müntehabül-Eser, S.5 dipnot.
[10] Hafız, Peygamberin bütün sünnetlerini bilen ittifaklı ve ihtilaflı konuları bilen, ravileri ve hadis erbabını iyi tanıyan kimseye denir.
[11] Fethül-Bari, Beyrut Baskısı, C.6, S.493-494.
[12] Nurul-Ebsar, Kahire Baskısı, S.171.
[13] Esafür-Rağibîn, Nurul-Ebsarın haşiyesi, S.140.
[14] Et-Tacül-Camiü Lil-Usuli, Kahire 2. Baskı, C.5, S.310.
[15] Şerh-i Nehcül-Belağa, 1960 Kahire Baskısı, C.10, S.96.
[16] İleriki sayfalarda bu çalışmanın bazı bölümlerine değineceğiz.
[17] Bu bildirinin Arapça metninin tamamı, Mehdi İnkılabi-yi Buzurg adlı kitapta mevcuttur: S.151-155.