Neler yeni
MEGAForum - Teknoloji Forumu

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı yada giriş yapmalısınız. Forum üye olmak tamamen ücretsizdir.

  • Web sitemizin içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için Web sitemize kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Web sitemize üye olmak tamamen ücretsizdir.
  • Sohbetokey.com ile canlı okey oynamaya ne dersin? Hem sohbet et, hem mobil okey oyna!
  • Soru mu? Sorun mu? ''Bir Sorum Var?'' sistemimiz aktiftir. Paylaşın beraber çözüm üretelim.

ehli hadis ve ehli rey ,ehli hadis ve ehli rey nedir?

Kaf_Dağı

MFC Üyesi
  • Üyelik Tarihi
    9 May 2015
  • Mesajlar
    267
  • MFC Puanı
    49
ehli hadis ve ehli rey ,ehli hadis ve ehli rey nedir?

“Ehl” sahip ve taraftar anlamlarına geldiğinden “Ehl-i Hadis” hadis ehli, taraftarı, hadisçi; “Ehl-i

rey” de, rey (yani ictihad) taraftan, yanlışı demek olur.Fıkıh literatüründe ise, insanların

problemlerini halledip, dini hükümlerini bildirmede ictihada ve şahsi görüşe başvurmaktan sakınıp, bunda

daha çok hadislerle yetinme yolunu tercih eden Islam alimlerine “Ehl-i Hadis”; Hadisi kabul etmekle

beraber, insanların problemlerini çözmede daha çok şahsi görüş ve içtihadlarını kullanan Islam

alimlerine de “Ehl-i rey” tabiri kullanıla gelmiştir. Fıkıh tarihinde Hicaz Mektebi genellikle ehli

hadisin temsilcileri, Irak Mektebi de ehl-i reyin temsilcileri olarak görülmüş, birincilerin imamı

olarak Imam Malik, ikincilerin imamı olarak da Imam Ebu Hanife kabul edilmiştir. Bu genel bir bakış

açısıdır. Yoksa, az sonra göreceğimiz gibi, Malik, rey ve ictihad kullandığı gibi, Ebu Hanifede hadis

kullanmıştır. Ayrıca bu mektepleşme onlarla kalmamış, daha sonralara doğru devam etmiştir.Ama bu ayrılma

tabiidir. Çünkü insanların karekterleri ile de alakalıdır ve tâ sahabeye dayanır. Mesela Mu’az bin

Cebel, Kitap ve sünnetle halledemeyeceği problemleri ictihadıyla (Reyi ile) çözeceğini söylediginde

Resulullah’tan takdir görmüştür.Hz. Ömer, Ebu Musa el-Eşarı’ye: “Kitap ve Sünnette bulunmayan

meselelerde gönlüne (vicdanına ve reyine) kulak ver ve onları benzerlerine kıyasla” diye emir vererek

reyin kullanılma yeri ve konularında susmayı ve görüş beyan etmeyi tercih edenler de vardır. Bu, işaret

ettiğimiz gibi, biraz da kişilerin mizacıyla, mesuliyet ve görev yüklenip yüklenmemeleriyle alakalıdır.

Mesuliyet yokken görüş beyan etmekten sakınan birisi, mesuliyet yüklenince buna mecbur kalabilir.

Aslında re’ysiz bir hadisçiliğin ve hadissiz bir reyciliğin olması da düşünülemez. Çünkü “Rey” (ictihad)

geniş anlamıyla hem nassı anlamayı, hem kıyas yapmayı, hem de nasların öyle ya da böyle delaleti olmayan

yeni problemlere şeriatın ruhuna uygun hükümler istinbat etmeyi içine alır. Buna göre ehli hadis de

re’yin en azından iki ucuyla alâkalı demektir. Kala kala bir ucu kalmış olur ki, işte ehli reyi, ehli

hadisten ayıranda reyin o bir ucunda ehli hadise göre daha cesur olmaları ve onu öbürlerinden daha çok

kullanmış olmalarıdır.Vakıa Irak Mektebi olarak bilinen ehl-i re’y hadisi diğerlerinden daha az

kullanmışlardır. Ama bunun makul sebepleri vardır:1. O bölgede her ne hikmetse Ibn Mesud gibi re’ye

çokça başvuran sahabe üstadlık etmiş ve oradaki fıkıhçılar bu cesareti onlardan almışlardır.2. Irak

bölgesi tabii olarak, sünnet malzemesi konusunda Hicaz bölgesinden fakirdir. Çünkü sünnetin nâkilleri

olan sahabe ve tabiinin çoğu Hicaz bölgesindedir. Ama buna rağmen Iraklılar da problemlerini halletmek

ve hadislerin bıraktığı boşluğu ictihadla (rey) doldurmak zorunda idiler.3. Irak, sapık mezheplerin ve

batıl dinlerin çokça bulunduğu ve herkesin kendi görüşünü destekleyen hadisler uydurduğu karışık bir

bölgedir. Bu yüzden orada hadis çok ince eleklerden geçirilerek alınmış ve bu arada belki de gerçekten

Resulullahın sözleri olan hadisler dahi, kesin kanaat oluşmadığı için terkedilmiştir. Yoksa sabit

sünnetle amel etmekte her iki mektep de ittifak halindedir. Kaldı ki, Imam Malik de pek çok hadisi bazı

sabit kurallara ve kesin esaslara uymadıkları için kabul etmemiştir.4. Irak bölgesinin örfi ve yaşayış

biçimi farklı idi. Hüküm vermede örfe de itibar etme gereğiorada ictihadın çoğalmasına sebeb oldu.5.

Re’yi fazla kullanıp bunda maharet kazanmak Iraklıları “Farazi fıkıh” denen bir uygulamaya götürdü ve

olmamış meseleleri de olması ihtimaline binaen hükme bağladıklarından re’y ürünü görüşler çogaldı.

Görüleceği üzere ortaya çıkan sonuç sudur:”Ehli rey ve ehli hadis, hadis yerine reyi kabul edenler çok

ya da daha az kullanabilenler demektir. Keza ehli hadis de reyi kabul etmeyenler demek değildir. Ehli

Rey sünnetle halledemedikleri konuları kıyası hafi ya da istihsanla halletme yoluna giderken, ehli hadis

de istislah ve Medine ehlinin örfiyle halletmeye çalışmışlardır. Isimleri değişik olsa da bu metodlar

netice itibari ile reydir ve aynı kapıya çıkarlar. Zaten ehli hadisin önderleri olan meşhur yedi Medine

fakihinin beşi reycilikleriyle tanınırlar.Bilahere Ebu Hanife’nin talebeleri olan Imameyn daha çok hadis

mütalaa imkanına sahip olmuşlar ve hadisi malzeme olarak daha çok kullanmışlardır. Bu arada ehli hadis

de -hadisler sabit, olaylar çoğalmakta olduğu için- re’yi daha çok kullanır olmuşlardır. Imam Şafii de

her iki mektepten etkilendigi için bir bakıma bu iki eğilimin bileşkesi olmuş ve her iki malzemeyi de

eşit derecede kullanmıştır.
 
Üst Alt