Osmanlı Devletinin Efsane Birliği Deliler Ordusu Hakkında İlginç Bilgiler Osmanlının askeri bir sınıfı olan Delilerin tarih sahnesine çıkışları 15. yya denk gelir.
Osmanlı Devletinin Efsane Birliği
Zamanla ordunun önemli bir parçası haline gelen Delilerin görevi,sefere ordunun en önünde gitmek ve düşman saflarına hücum etmektir.İri cüsseleri ve ürkütücü kıyafetleri ile düşmana korku salarak arkalarından gelecek birliklerin işini kolaylaştıran Deliler aynı zamanda esir aldıkları düşman askerlerinden orduları hakkında bilgide ediniyordu.
Bu birliğe Deliler denmesinin sebebi ise akli dengelerinin bozuk olmasından değil,atılgan ve gözü-pek olmalarındandır. Zaten Deli kelimesi Osmanlı Türkçesinde akıl almayacak derecede cesur anlamında kullanılmaktaydı
18281829 Osmanlı-Rus Savaşındaki gözlemlerini aktaran İngiliz Sir Slade, Delilerin Ruslarla adeta spor yaparak çarpıştığını, Rus siperlerinin dibine kadar sokulup, Rus süvarilerine laf atıp onları kızdırdığını ve eğitimli atları ile Rus piyade saflarını nasıl paramparça ettiğini anlatır.
Bir efsane haline gelen birlik ile ilgili Venedikli yazar Vecellio Öylesine cesur hareket ederlerdi ki, insanları gölgelerinin bile öldürücü olduğuna inandırmışlardı. şeklinde bahsettiği Deliler Ordusu, kuşkusuz üç kıtaya hükmeden Osmanlı Devletinin önemli askerî birliklerinde birisi idi.
Bu ocağa girmek isteyenlerin savaşlara katılması, orada silah kullanma atikliğini göstermesi ve en az 9-10 tane düşman süvarisini öldürmesi şart.
Kıyafetleri aslan, kaplan ve tilki postundan, şalvarları ise ayı ya da kurt derisindendi. Başlarına pars ya da benekli sırtlan derisinden yapılmış tüylü bir miğfer, Ayaklarına ise "serhatlik" denen sivri burunlu mahmuzlu bir çizme giyerlerdi.
Deliler silah olarak eğri pala, kalkan, mızrak ve bozdoğan kullanırlardı. Deliler Kalkanlarını, daha korkutucu olması için kuş tüyleriyle süslerlerdi.Delilerin en önemli silahlarından birisi de hiç kuşkusuz elleri idi. Rivayetlere göre, meşhur Osmanlı tokadının kahramanları bu askerlerdi. Deliler düşmanı silahsızken de kolayca yere serebilmek için ıslak mermeri tokatlayarak ellerini geliştirirlerdi. Bu tokadı yiyen düşmanın, ya boynu kırılırdı ya da düşman beyin travması geçirirdi.
Osmanlı Devletinin Efsane Birliği
Zamanla ordunun önemli bir parçası haline gelen Delilerin görevi,sefere ordunun en önünde gitmek ve düşman saflarına hücum etmektir.İri cüsseleri ve ürkütücü kıyafetleri ile düşmana korku salarak arkalarından gelecek birliklerin işini kolaylaştıran Deliler aynı zamanda esir aldıkları düşman askerlerinden orduları hakkında bilgide ediniyordu.
Bu birliğe Deliler denmesinin sebebi ise akli dengelerinin bozuk olmasından değil,atılgan ve gözü-pek olmalarındandır. Zaten Deli kelimesi Osmanlı Türkçesinde akıl almayacak derecede cesur anlamında kullanılmaktaydı
18281829 Osmanlı-Rus Savaşındaki gözlemlerini aktaran İngiliz Sir Slade, Delilerin Ruslarla adeta spor yaparak çarpıştığını, Rus siperlerinin dibine kadar sokulup, Rus süvarilerine laf atıp onları kızdırdığını ve eğitimli atları ile Rus piyade saflarını nasıl paramparça ettiğini anlatır.
Bir efsane haline gelen birlik ile ilgili Venedikli yazar Vecellio Öylesine cesur hareket ederlerdi ki, insanları gölgelerinin bile öldürücü olduğuna inandırmışlardı. şeklinde bahsettiği Deliler Ordusu, kuşkusuz üç kıtaya hükmeden Osmanlı Devletinin önemli askerî birliklerinde birisi idi.
Bu ocağa girmek isteyenlerin savaşlara katılması, orada silah kullanma atikliğini göstermesi ve en az 9-10 tane düşman süvarisini öldürmesi şart.
Kıyafetleri aslan, kaplan ve tilki postundan, şalvarları ise ayı ya da kurt derisindendi. Başlarına pars ya da benekli sırtlan derisinden yapılmış tüylü bir miğfer, Ayaklarına ise "serhatlik" denen sivri burunlu mahmuzlu bir çizme giyerlerdi.
Deliler silah olarak eğri pala, kalkan, mızrak ve bozdoğan kullanırlardı. Deliler Kalkanlarını, daha korkutucu olması için kuş tüyleriyle süslerlerdi.Delilerin en önemli silahlarından birisi de hiç kuşkusuz elleri idi. Rivayetlere göre, meşhur Osmanlı tokadının kahramanları bu askerlerdi. Deliler düşmanı silahsızken de kolayca yere serebilmek için ıslak mermeri tokatlayarak ellerini geliştirirlerdi. Bu tokadı yiyen düşmanın, ya boynu kırılırdı ya da düşman beyin travması geçirirdi.