.:..:.. EBÛ SELEME..:..:..
Allahü teâlânın emriyle sevgili Peygamberimiz
Müslümanlara Medîne'ye hicret için izin verdiler. Bunun üzerine birçok sahâbî hicret hazırlıklarına başladılar.
Hz. Ebû Seleme de devesini getirip
elindeki yuları aldılar.
Hz. Ebû Seleme
hanımına bağırıyorlardı:
- İn deveden aşağı! Çabuk ol!
Kabîlemizin kızıdır
Bunlar
öbür yandan da kocasına:
- Sen kendin
diye çıkışıyorlardı.
Tabii oğlu da
Müslüman değildi. Fakat buna rağmen direttiler:
- Mâdem ki sizler
bizim akrabamızın hanımını bırakmıyorsunuz; biz de onun oğlunu size bırakmayız!
Anasının elinden kopmak istemiyen yavrucağızı
sâdece devesiyle kalakaldı.
İlk Müslümanlar buna benzer eziyet
sabır ve metânet göstermeye çalışıyorlardı. Çünkü sevgili Peygamberimizin emirleri öyle idi.
Ebû Seleme hazretleri de işte bu yüzden
Medîne'den gelen yolcuları bekliyor ve kocasından haber almaya çalışıyordu.
Hiç insanlık yok mu?
Yanında kimse olmadığı zamanlar
kendi kabîlesinin zorbalarına giderek bağırmaya başladı:
- Bu zavallıya
hem oğlundan kopardınız. Sizde hiç insanlık yok mudur? Üstelik kendi akrabanıza işkence ediyorsunuz.
Bu sözler üzerine
Zorbalar insâfa geldiler. Sonra da kederli kadıncağıza:
- İstersen
dediler.
O'nun Medîne'ye yollanacağını öğrenen
oğlunu teslim ettiler.
Allah ve Resûlullah yolunun yolcuları
Kubâ'da hepsi birbirlerine kavuştular.
Hicretten sonra mübârek Medîne'de
Hz. Ebû Seleme idi.
Hz. Ebû Seleme sevgili Peygamberimizin yakın akrabası idi. Hz. Ebû Seleme'nin annesi
daha çok ibâdet etmeye çalışıyordu.
Sevindirici söz
Bir gün Mescîd-i Nebevîden
sevinçle evine geldi. Kendisini karşılayan hanımına dedi ki:
- Şimdi
Allahü teâlânın Resûlünden çok sevindirici bir söz duydum.
Hanımı merakla sordu:
- Hayırdır inşâallah! Ne duydunuz?
- Peygamber efendimiz "Müslümanlar
onun duâsını kabûl eder" buyurdular.
Epeyce daha konuştular. Bir ara hanımı dedi ki:
- Yâ Ebâ Seleme!.. Gel
seninle bir sözleşme yapalım.
Kocası hayretle sordu:
- Hayrola! Nasıl bir sözleşme istiyorsun?
- İkimizden hangimiz önce ölürsek
söz verebilir misin?
Ebû Seleme biraz düşündü ve sordu:
- Ey hanımcığım! Sen
beni dinler ve itâat eder misin?
- Evet! Dinlerim ve itâat ederim.
- Sen
evlen!
Hz. Ebû Seleme böyle söyledikten sonra ellerini kaldırıp
o büyük îmânlı hanımına ve bütün Müslümanlara duâlar etti.
Bedir'deki yenilginin ateşiyle yanan Kureyş müşrikleri
kan kaybediyordu.
Müşrikleri dağıttılar
Gazâdan sonra bile
ayağa kalktı.
İslâmın hudutları genişledikçe
bu iş için vazîfelendirdiler.
Onlar da kısa zamanda
fazla kan kaybından vefât etti.
Ümmü Seleme hatun
duâ etti.
Sonda doğruca sevgili Peygamberimizin huzûrlarına giderek dedi ki:
- Yâ Resûlallah! Ebû Seleme vefât eyledi.
Peygamber efendimiz kalktılar ve halalarının oğlunu görmeye gittiler. Mübârek elleriyle hâlâ açık bulunan gözlerini kapattılar ve buyurdular ki:
- Hakikaten
rûh kabzolunurken göz; rûhun peşinden baka kalır!
Melekler âmin demektedir
Resûlullah efendimiz o sırada ağlaşıp
sızlanan kadınlara ve diğer ev halkına da:
- Sizler şimdi kendinize
îkazında bulundular.
Daha sonra da şöyle duâda bulundular:
- Ey Allahım! Ebû Seleme'yi rahmetine kavuştur! Doğru yola ermiş kulların arasında
ferahlandır ve nûrlandır.
Hz. Ebû Seleme Medîne'de Bâki' Kabristanına defnolundu. Muhterem hanımı
geçim derdini halletmeye çalıştı.
4-5 ay kadar sonra Peygamberimiz
bir arkadaşlarını ona yolladılar. Gelen zât dedi ki:
- Müjdeler olsun
Allahın emriyle seni nikâhlamak istiyorlar.
Bu büyük müjdeye rağmen Hz. Ümmü Seleme
cevap olarak dedi ki:
- Ey Resûlullahın elçisi! Hoş geldin
Efendimize arz etmelisin ki:
1) Ben yaşlı ve kıskanç bir kadınım. Olabilir ki
Allahın gazâbına uğramaktan korkarım.
2) Yetîm çocuklarım mevcuttur. Bir de onların bakımı
kendilerine yük olmaz mı?
3) Nikâhımı yapacak velîlerim
yanımda değildirler.
Elçi bunları
aynen sevgili Peygamberimize arz etti.
Biz de yaşlıyız
Birkaç gün sonra iki cihânın Sultânı bizzat
tekliflerini Kendileri tekrarladılar. Ve buyurdular ki:
- Biliyorsun ki
bizim evlenmemizi istemiyen kimse çıkmaz.
Ve Allahın emriyle
yerine getirilmiş oldu.
Ebû Seleme'nin asıl adı
Abdülmuttalib'in kızı Berre idi. Gâyet iyi okuma-yazma bilir ve her isteyene öğretirdi...
Allahü teâlânın emriyle sevgili Peygamberimiz
Hz. Ebû Seleme de devesini getirip
Hz. Ebû Seleme
- İn deveden aşağı! Çabuk ol!
Kabîlemizin kızıdır
Bunlar
- Sen kendin
Tabii oğlu da
- Mâdem ki sizler
Anasının elinden kopmak istemiyen yavrucağızı
İlk Müslümanlar buna benzer eziyet
Ebû Seleme hazretleri de işte bu yüzden
Hiç insanlık yok mu?
Yanında kimse olmadığı zamanlar
- Bu zavallıya
Bu sözler üzerine
- İstersen
O'nun Medîne'ye yollanacağını öğrenen
Allah ve Resûlullah yolunun yolcuları
Hicretten sonra mübârek Medîne'de
Hz. Ebû Seleme sevgili Peygamberimizin yakın akrabası idi. Hz. Ebû Seleme'nin annesi
Sevindirici söz
Bir gün Mescîd-i Nebevîden
- Şimdi
Hanımı merakla sordu:
- Hayırdır inşâallah! Ne duydunuz?
- Peygamber efendimiz "Müslümanlar
Epeyce daha konuştular. Bir ara hanımı dedi ki:
- Yâ Ebâ Seleme!.. Gel
Kocası hayretle sordu:
- Hayrola! Nasıl bir sözleşme istiyorsun?
- İkimizden hangimiz önce ölürsek
Ebû Seleme biraz düşündü ve sordu:
- Ey hanımcığım! Sen
- Evet! Dinlerim ve itâat ederim.
- Sen
Hz. Ebû Seleme böyle söyledikten sonra ellerini kaldırıp
Bedir'deki yenilginin ateşiyle yanan Kureyş müşrikleri
Müşrikleri dağıttılar
Gazâdan sonra bile
İslâmın hudutları genişledikçe
Onlar da kısa zamanda
Ümmü Seleme hatun
Sonda doğruca sevgili Peygamberimizin huzûrlarına giderek dedi ki:
- Yâ Resûlallah! Ebû Seleme vefât eyledi.
Peygamber efendimiz kalktılar ve halalarının oğlunu görmeye gittiler. Mübârek elleriyle hâlâ açık bulunan gözlerini kapattılar ve buyurdular ki:
- Hakikaten
Melekler âmin demektedir
Resûlullah efendimiz o sırada ağlaşıp
- Sizler şimdi kendinize
Daha sonra da şöyle duâda bulundular:
- Ey Allahım! Ebû Seleme'yi rahmetine kavuştur! Doğru yola ermiş kulların arasında
Hz. Ebû Seleme Medîne'de Bâki' Kabristanına defnolundu. Muhterem hanımı
4-5 ay kadar sonra Peygamberimiz
- Müjdeler olsun
Bu büyük müjdeye rağmen Hz. Ümmü Seleme
- Ey Resûlullahın elçisi! Hoş geldin
1) Ben yaşlı ve kıskanç bir kadınım. Olabilir ki
2) Yetîm çocuklarım mevcuttur. Bir de onların bakımı
3) Nikâhımı yapacak velîlerim
Elçi bunları
Biz de yaşlıyız
Birkaç gün sonra iki cihânın Sultânı bizzat
- Biliyorsun ki
Ve Allahın emriyle
Ebû Seleme'nin asıl adı