- Konum
- ىαкαяyλ
-
- Üyelik Tarihi
- 27 Kas 2009
-
- Mesajlar
- 24,120
-
- MFC Puanı
- 79
Ebru sanatını Tanıyalım
Ebru, kitreyle yoğunlaştırılmış su üzerine tezyini kâğıt ile resim yapma sanatıdır. Geleneksel Türk sanatlarındandır
. Ebru sözcüğüne köken olarak bulut anlamına gelen ve Farsça bir kelime olan ebr sözcüğü gösterilmektedir. Ebru sanatının ne zaman ve hangi ülkede ortaya çıktığı bilinmemekle beraber bu sanatın doğu ülkelerine özgü bir süsleme sanatı olduğu düşünülmektedir. Bazı İran kaynaklarında Hindistan'da ortaya çıktığı yazılıdı
özel yöntemlerle yapılan geleneksel bir süsleme sanatıdır. Ebru sözcüğüne köken olarak, bulut anlamına gelen Farsça ebr sözcüğü gösterilmektedir. Bu sözcükten türetilen ve bulut gibi ya da bulutumsu anlamına gelen ebri sözcüğü Türkçe'de değişerek ebru biçimini almıştır. Gerçekten de ebru bulut izlenimi uyandıran bir görünümdedir. Ebru sözcüğü bir başka görüşe göre yüz suyu anlamına gelen Farsça âb-rûy tamlamasından gelmektedir.
Ebru sanatının ne zaman ve hangi ülkede ortaya çıktığı bilinmemekle birlikte bu sanatın doğu ülkelerine özgü bir süsleme sanatı olduğu kesindir. Bazı İran kaynaklarında ilk kez Hindistan'da ortaya çıktığı yazılıdır. Hindistan'dan İran'a, oradan da Osmanlılar'a geçmiştir. Gene bazı kaynaklara göre de ebru Türkistan'daki Buhara kentinde doğmuş ve İran yoluyla Osmanlılar'a geçmiştir. Batıda ebru Türk Kâğıdı diye adlandırılır.Ebrunun Yapılması
Ebrunun yapılışı oldukça zevkli ve sabır isteyen bir iştir. Önce uygun bir kâğıt seçmek gerekir. Çünkü her kâğıda ebru yapılmaz. Kâğıt, boyayı iyice emecek nitelikte ve dayanıklı olmalıdır. Eskiden hattatlar (güzel yazı ustaları) yazı yazmak için yüzeyine ahar denen özel karışımlı (nişasta ve yumurta akı) bir sıvı sürülen ve bu yüzden aharlı denilen kâğıt türünü yeğlerlerdi. Ebrucular ise bu tür kâğıtlar boyayı iyi emmediği için aharsız da denen ham kâğıt kullanırlardı.
Ebru yapmak için genellikle dikdörtgen biçiminde, büyükçe ve yayvan bir tekne gerekir. Geven denilen otun gövdesinden elde edilen ve beyaz renkli bir tür zamk olan kitre, belli bir oranda, suyla bir kabın içinde karıştırılır. Kitre yerine salep, keten tohumu, ayva çekirdeği, gazyağı gibi birçok değişik madde de kullanılmaktadır. Kitre ile yapılan bu karışım 12 saat kadar bekletilir ve zaman zaman karıştırılır. Kitre bu süre sonunda erir ve karışım boza kıvamını alır.
Daha sonra küçük fincanlarda ebru için boya hazırlanır. Bu amaçla kullanılacak boya çok ince toz haline getirilmeli ve suda eriyip dağılmayan bitkisel ve kimyasal boyalardan olmamalıdır. Fincanda su ile iyice karıştırılarak sıvılaştırılan boyalara ayrıca iki kahve kaşığı taze sığır ödü katılır. Bu işlemin amacı iyice ezilmiş boyanın dibe çökmeden yüzeyde kalmasını sağlamaktır. Bu biçimde hazırlanan değişik renkteki boyalar özel tekneye boşaltılmış olan boza kıvamındaki sıvının yüzüne serpilir. Yüzeyde birikintiler halinde kalan bu boyalar daha sonra tahta bir çubukla karıştırıldığında ya da yayıldığında şaşırtıcı ve ilginç desenler ortaya çıkar. Ayrıca hazırlayanın isteğine göre belli desenler de elde edilebilir. Bu desenlerin üzerine yatırılan özel kâğıt, 5-10 saniye sonra, iki ucundan tutularak kaydırmadan ve oynatmadan, kitap sayfası açar gibi bir yana doğru kaldırılır. Kâğıt, boyalı tarafı üste gelmek üzere uygun bir yere serilerek kurutulur. Böylece ortaya binlerce ayrıntı ve renk taşıyan desenler çıkar. Eğer, bu desenlerin arasına bir yazı ya da herhangi bir çiçek motifi yerleştirilmek istenirse, başka bir yöntem uygulanır. Yazı ya da motif, bir kâğıda yazılır ya da çizilir. Keskin bir araçla kenarları kesilip kalıp çıkartılır ve ebru kâğıdına zayıf bir yapıştırıcı ile yapıştırılır. Kâğıdın, yapıştırılan desenin bulunduğu yüzeyi yukarıda anlatıldığı gibi teknenin içine yatırılır. Elde edilen ebru kuruduktan sonra, hafifçe yapıştırılmış olan bölüm sökülünce yazı ya da motiflerin yerleri boş kalır. Bu yöntem hattat ve ebru ustası Necmeddin Okyay (1883-1976) tarafından bulunduğu için bu yöntemle yapılan ebrulara Necmettin Ebrusu denir. Ebrunun battal ebru, taraklı ebru, çiçekli ebru gibi daha birçok türü vardır.
Ebru ciltçilikte ve hattatlıkta çok kullanılırdı. Bazen elde edilen ilginç ve güzel desenler bir tablo görünümünde olduğu için bu amaçla da kullanıldığı oldu. Türkler'den Hatip Mehmed Efendi (18.yüzyıl), Şeyh Sadık Efendi (19.yüzyıl), Bekir Efendi (20.yüzyıl başları) gibi çok usta ebru sanatçıları yetişmiştir. Bu sanatın Necmeddin Okyay'dan sonra yetişen son ustaları arasında Mustafa Düzgünman (doğumu 1920) ve Niyazi Sayın (doğumu 1927) özellikle anılabilir.
Ebru, kitreyle yoğunlaştırılmış su üzerine tezyini kağıt ile
resim yapma sanatıdır.
Geleneksel Türk sanatlarındandır. Ebru sözcüğüne köken olarak bulut anlamına gelen ve Farsça bir kelime olan "ebr" sözcüğü gösterilmektedir.
Ebru sanatının ne zaman ve hangi ülkede ortaya çıktığı bilinmemekle beraber bu sanatın doğu ülkelerine özgü bir süsleme sanatı olduğu düşünülmektedir. Bazı İran kaynaklarında Hindistan'da ortaya çıktığı yazılıdır. Bazı kaynaklara göre de Türkistan'daki Buhara kentinde doğmuş ve İran yoluyla Osmanlılar'a geçmiştir. Batıda ebru "Türk Kağıdı" olarak adlandırılmaktadır. Koyulaştırıcı bir madde ile kıvamı arttırılmış suyun üzerine, içine
öd katılmış, suda erimeyen boyaların serpilmesi ve su yüzeyinde meydana gelen şekillerin bir kağıda geçirilmesi ile yapılır.
Ebru türleri
Battal Ebru : Su üzerine serpilen boyalara hiçbir müdahale olmaksızın yapılan ebru
Gelgit Ebru : Battal ebrudan sonra, önce enlemesine ,boydan boya, daha sonra yukarıdan aşağıya
çizgiler çekildiğinde elde edilen ebru.
Şal Ebru : Gelgit ebrudan sonra çapraz çizgiler çekilerek elde edilen ebru
Somaki Ebru
Taraklı Ebru
Bülbül Yuvası
Çiçekli Ebru
Hafif Ebru
Koltuk Ebrusu
Ebru : "Akkase" (عاكسه), "yansıma" veya "kalıp" manesidir. "Aks" (عكس) "negatif" Arapça dilde aslı ve şimdi Farsçadan Türkçe'ye geldi. Bir oyma kağıtı kalıp veya Arap zamkı kullanılarak ebrunun figür ya da yazı şeklinde kapatılan yerlerinin ebru almaması sağlanarak yapılan figüretif ebru türü.
Neftli Ebru :Battal ebru türünde tekneye atılan son boyanın içine neft katılarak yapılan ebru çeşidi.
Kumlu Ebru : Yüzey gerilimi düşük bir teknede, sürekli aynı noktaya boya damlatarak yapılan ebru çeşididir.
Hatip Ebru:Battal ebrudan sonra bizle boya damlatılır ve biz yada at kılıyla damlalara şekil verilir.
Ebru, kitreyle yoğunlaştırılmış su üzerine tezyini kâğıt ile resim yapma sanatıdır. Geleneksel Türk sanatlarındandır
. Ebru sözcüğüne köken olarak bulut anlamına gelen ve Farsça bir kelime olan ebr sözcüğü gösterilmektedir. Ebru sanatının ne zaman ve hangi ülkede ortaya çıktığı bilinmemekle beraber bu sanatın doğu ülkelerine özgü bir süsleme sanatı olduğu düşünülmektedir. Bazı İran kaynaklarında Hindistan'da ortaya çıktığı yazılıdı
özel yöntemlerle yapılan geleneksel bir süsleme sanatıdır. Ebru sözcüğüne köken olarak, bulut anlamına gelen Farsça ebr sözcüğü gösterilmektedir. Bu sözcükten türetilen ve bulut gibi ya da bulutumsu anlamına gelen ebri sözcüğü Türkçe'de değişerek ebru biçimini almıştır. Gerçekten de ebru bulut izlenimi uyandıran bir görünümdedir. Ebru sözcüğü bir başka görüşe göre yüz suyu anlamına gelen Farsça âb-rûy tamlamasından gelmektedir.
Ebru sanatının ne zaman ve hangi ülkede ortaya çıktığı bilinmemekle birlikte bu sanatın doğu ülkelerine özgü bir süsleme sanatı olduğu kesindir. Bazı İran kaynaklarında ilk kez Hindistan'da ortaya çıktığı yazılıdır. Hindistan'dan İran'a, oradan da Osmanlılar'a geçmiştir. Gene bazı kaynaklara göre de ebru Türkistan'daki Buhara kentinde doğmuş ve İran yoluyla Osmanlılar'a geçmiştir. Batıda ebru Türk Kâğıdı diye adlandırılır.Ebrunun Yapılması
Ebrunun yapılışı oldukça zevkli ve sabır isteyen bir iştir. Önce uygun bir kâğıt seçmek gerekir. Çünkü her kâğıda ebru yapılmaz. Kâğıt, boyayı iyice emecek nitelikte ve dayanıklı olmalıdır. Eskiden hattatlar (güzel yazı ustaları) yazı yazmak için yüzeyine ahar denen özel karışımlı (nişasta ve yumurta akı) bir sıvı sürülen ve bu yüzden aharlı denilen kâğıt türünü yeğlerlerdi. Ebrucular ise bu tür kâğıtlar boyayı iyi emmediği için aharsız da denen ham kâğıt kullanırlardı.
Ebru yapmak için genellikle dikdörtgen biçiminde, büyükçe ve yayvan bir tekne gerekir. Geven denilen otun gövdesinden elde edilen ve beyaz renkli bir tür zamk olan kitre, belli bir oranda, suyla bir kabın içinde karıştırılır. Kitre yerine salep, keten tohumu, ayva çekirdeği, gazyağı gibi birçok değişik madde de kullanılmaktadır. Kitre ile yapılan bu karışım 12 saat kadar bekletilir ve zaman zaman karıştırılır. Kitre bu süre sonunda erir ve karışım boza kıvamını alır.
Daha sonra küçük fincanlarda ebru için boya hazırlanır. Bu amaçla kullanılacak boya çok ince toz haline getirilmeli ve suda eriyip dağılmayan bitkisel ve kimyasal boyalardan olmamalıdır. Fincanda su ile iyice karıştırılarak sıvılaştırılan boyalara ayrıca iki kahve kaşığı taze sığır ödü katılır. Bu işlemin amacı iyice ezilmiş boyanın dibe çökmeden yüzeyde kalmasını sağlamaktır. Bu biçimde hazırlanan değişik renkteki boyalar özel tekneye boşaltılmış olan boza kıvamındaki sıvının yüzüne serpilir. Yüzeyde birikintiler halinde kalan bu boyalar daha sonra tahta bir çubukla karıştırıldığında ya da yayıldığında şaşırtıcı ve ilginç desenler ortaya çıkar. Ayrıca hazırlayanın isteğine göre belli desenler de elde edilebilir. Bu desenlerin üzerine yatırılan özel kâğıt, 5-10 saniye sonra, iki ucundan tutularak kaydırmadan ve oynatmadan, kitap sayfası açar gibi bir yana doğru kaldırılır. Kâğıt, boyalı tarafı üste gelmek üzere uygun bir yere serilerek kurutulur. Böylece ortaya binlerce ayrıntı ve renk taşıyan desenler çıkar. Eğer, bu desenlerin arasına bir yazı ya da herhangi bir çiçek motifi yerleştirilmek istenirse, başka bir yöntem uygulanır. Yazı ya da motif, bir kâğıda yazılır ya da çizilir. Keskin bir araçla kenarları kesilip kalıp çıkartılır ve ebru kâğıdına zayıf bir yapıştırıcı ile yapıştırılır. Kâğıdın, yapıştırılan desenin bulunduğu yüzeyi yukarıda anlatıldığı gibi teknenin içine yatırılır. Elde edilen ebru kuruduktan sonra, hafifçe yapıştırılmış olan bölüm sökülünce yazı ya da motiflerin yerleri boş kalır. Bu yöntem hattat ve ebru ustası Necmeddin Okyay (1883-1976) tarafından bulunduğu için bu yöntemle yapılan ebrulara Necmettin Ebrusu denir. Ebrunun battal ebru, taraklı ebru, çiçekli ebru gibi daha birçok türü vardır.
Ebru ciltçilikte ve hattatlıkta çok kullanılırdı. Bazen elde edilen ilginç ve güzel desenler bir tablo görünümünde olduğu için bu amaçla da kullanıldığı oldu. Türkler'den Hatip Mehmed Efendi (18.yüzyıl), Şeyh Sadık Efendi (19.yüzyıl), Bekir Efendi (20.yüzyıl başları) gibi çok usta ebru sanatçıları yetişmiştir. Bu sanatın Necmeddin Okyay'dan sonra yetişen son ustaları arasında Mustafa Düzgünman (doğumu 1920) ve Niyazi Sayın (doğumu 1927) özellikle anılabilir.
Ebru, kitreyle yoğunlaştırılmış su üzerine tezyini kağıt ile
resim yapma sanatıdır.
Geleneksel Türk sanatlarındandır. Ebru sözcüğüne köken olarak bulut anlamına gelen ve Farsça bir kelime olan "ebr" sözcüğü gösterilmektedir.
Ebru sanatının ne zaman ve hangi ülkede ortaya çıktığı bilinmemekle beraber bu sanatın doğu ülkelerine özgü bir süsleme sanatı olduğu düşünülmektedir. Bazı İran kaynaklarında Hindistan'da ortaya çıktığı yazılıdır. Bazı kaynaklara göre de Türkistan'daki Buhara kentinde doğmuş ve İran yoluyla Osmanlılar'a geçmiştir. Batıda ebru "Türk Kağıdı" olarak adlandırılmaktadır. Koyulaştırıcı bir madde ile kıvamı arttırılmış suyun üzerine, içine
öd katılmış, suda erimeyen boyaların serpilmesi ve su yüzeyinde meydana gelen şekillerin bir kağıda geçirilmesi ile yapılır.
Ebru türleri
Battal Ebru : Su üzerine serpilen boyalara hiçbir müdahale olmaksızın yapılan ebru
Gelgit Ebru : Battal ebrudan sonra, önce enlemesine ,boydan boya, daha sonra yukarıdan aşağıya
çizgiler çekildiğinde elde edilen ebru.
Şal Ebru : Gelgit ebrudan sonra çapraz çizgiler çekilerek elde edilen ebru
Somaki Ebru
Taraklı Ebru
Bülbül Yuvası
Çiçekli Ebru
Hafif Ebru
Koltuk Ebrusu
Ebru : "Akkase" (عاكسه), "yansıma" veya "kalıp" manesidir. "Aks" (عكس) "negatif" Arapça dilde aslı ve şimdi Farsçadan Türkçe'ye geldi. Bir oyma kağıtı kalıp veya Arap zamkı kullanılarak ebrunun figür ya da yazı şeklinde kapatılan yerlerinin ebru almaması sağlanarak yapılan figüretif ebru türü.
Neftli Ebru :Battal ebru türünde tekneye atılan son boyanın içine neft katılarak yapılan ebru çeşidi.
Kumlu Ebru : Yüzey gerilimi düşük bir teknede, sürekli aynı noktaya boya damlatarak yapılan ebru çeşididir.
Hatip Ebru:Battal ebrudan sonra bizle boya damlatılır ve biz yada at kılıyla damlalara şekil verilir.