Rapunzel
MFC Üyesi
-
- Üyelik Tarihi
- 11 Mar 2015
-
- Mesajlar
- 5,320
-
- MFC Puanı
- -445
Duygusal Manipülasyondan Korunma Yolları
Çoğumuza göre aşk, sevgi ile tutkunun karşılıklı olarak verilmesi ve verilen ve alınan arasındaki dengedir. Eğer, her zaman veren tarafsak, bir boşluk hissederiz, mutlu olabilmenin anahtarı olan özsaygımızı yitirerek duygusal olarak manipüle edildiğimiz hissine kapılırız.
Dolup taşan mutluluktan, yıkıp geçen mutsuzluğa duygular bizi insan yapanlardır. Aşık olduğumuz zamanlarda, daha savunmasız oluruz. En çok duygusal manipülasyona uğradığımız dönemler ise, bir ilişki içerisinde bulunduklarımızdır.
Duygusal Olarak Manipüle Edildiğimi Nasıl Anlarım?
Duygusal manipülasyonu tahmin etmenin aslında hiç de kolay olmadığını bilseydiniz, çok şaşırırdınız. Peki bu nasıl mümkün olabilir? Şöyle ki; burada bahsi geçen, karmaşık ve yoğun boyutları olan insan ruhu, diğer bir deyişle aşk dediğimiz olgu. Çoğu insan, aşk ile sahiplik hissini birbirine karıştırır. Partnerim beni çok kıskanıyor çünkü beni çok seviyor Bu cümle, hiç şüphesiz, en sık karşılaştığımız tepkilerdendir ve uzun süreli problemlere işaret eder. Gelin bu konuyu birlikte biraz deşelim.
1. Aşık Olmak, Sahip Olmak Değildir
Her şeyi birlikte yapmaktan çok hoşlanan, birlikte dışarıya çıkan, birbirlerinden hiç ayrılmayan çiftler vardır, bilirsiniz. Bunu yaparkenki sebep eğer çiftler arasında kontrol sağlamak değilse, bu oldukça pozitif hatta sağlıklı bir durumdur. Bir de, partnerleri evden yalnız olarak dışarı çıktıklarında, kendi arkadaşlarının olması durumuna ve hatta kendi meslek hayatlarının olmasına dahi katlanamayan insanlar da vardır.
Burada, çok dikkatli olmamız gerekiyor. Aşk; karşımızdaki insanı kontrol altına almaya çalışmak veya bir şeyler yapmaktan alıkoymak değildir. Böyle durumlarda sıkça duyulabilecek tepkiler şu şekilde örneklendirilebilir: Gerçekten de bu kıyafetlerle mi dışarı çıkacaksın? , Ben varken, niçin başka bir arkadaşınla dışarı çıkasın ki? , Eğer bunu yaparsan, bana artık beni sevmiyor olduğunu göstermiş olacaksın. Oysa ben senin için her şeyi yapıyorum ama sen bunlardan memnun bile değilsin.
2. Kendinize Olan Saygınız İçin Kendinizi Önemseme İhtiyacı
Duygusal manipülasyon, direkt olarak, kendinize olan saygınızı hedef alır. İlişkilerimizde, karşımızdaki insana her şeyi veririz, onu her şeyden çok sever ve onun için her şeyi yaparız. Buraya kadar her şey çok güzel ancak bu durumda kendimizi nasıl koruyabiliriz?
Eğer partneriniz, kendi ihtiyaçlarını sizinkilerin önüne koyarsa ve bencilce davranırsa, siz bu durumdan acı çekmeye ve her gün kendinizi daha kötü hissetmeye başlarsınız. Çoğumuzun da katılacağı üzere, aşk; sevgi ve tutkunun karşılıklı alışverişidir ancak bu noktada, verilen ve alınan arasında bir dengenin olması hayati önem taşımaktadır. Eğer bir taraf sürekli verense, gitgide kendini boşlukta hissetmeye başlayacak, kendine olan saygısı günbegün azalacak ve mutsuz olacaktır.
3. Kişiliğinizi Ufak Ufak Kaybetme
Bazen, hiç olmamamız gereken birine aşık oluruz. Bazen aşkı kontrol edemeyiz, sadece dönüp duran bir atlı karıncanın ortasına düşmüş gibi, derin duyguların arasında buluruz kendimizi. Henüz; sağlıklı bir ilişkinin tanımını bilecek olgunluğa erişememiş, birlikte mutlu hissetmek ve çift olarak ilerlemek yerine, karşısındakinin kişiliğini yavaş yavaş aşındıran insanlar da vardır.
Bu insanlar, arkadaş sahibi olmanızı istemezler, onların çıkarları her zaman sizinkilerden önde gelir, sizinkileri ise ihmal ederler. Sizi küçümserler ve bazı şeyleri yapmayı beceremeyecek kadar aptal olduğunuzu söylerler Sizi öylesine alçaltırlar ki, artık eskiden olduğunuz, mutlu ve hayallerle dolu insandan eser kalmaz.
Duygusal Manipülasyondan Nasıl Korunabiliriz?
Duygusal manipülasyondan korunabilmek için, öncelikle, bir ilişkideki limitlerinizi, açık ve net bir şekilde belirlemeniz gerekmektedir. Limitiniz nedir? Hangi noktadan sonra artık mutlu olamayacağınızı düşünmektesiniz? Bunu söylemek oldukça kolay, ancak birçok insan, mutsuz olsa ve bunu biliyor olsa dahi, ilişkilerini bu sebeple bitirmeyeceklerdir. Peki bu nasıl mı olabilir? Muhtemel sebeplere birlikte göz atalım:
Mutsuzluklarına rağmen, partnerlerini hala seviyorlardır. Ayrılık her zaman, karmaşık ve acılı bir süreçtir.
Yalnızlık korkusu, yalnız kalma korkusu.
Korkuyorlardır: Ayrılık sürecinin, partnerleri tarafından kötü algılanmasından korkuyorlardır.
Bu konuda, tutarlı ve cesur olmalısınız. Kendinize şu soruyu sormayı deneyin: Gerçekten de, hayatınızın kalan kısmını, sizi boğan ve kendi çıkarları uğruna manipüle eden, size saygı duymayan biri ile geçirmek istiyor musunuz? Zehirli olduğunu bilseniz dahi, bir ilişkiyi sonlandırmak istemiyor olabilirsiniz. Bu durumda, ilişkinin size olan yararlarını ve sizden alıp götürdüklerini iyice karşılaştırmalısınız.
Bu konuda destek alabilirsiniz. Aile ve arkadaşlarınızdan yardım isteyebilirsiniz. Onlar, size ihtiyacınız olan gücü, ihtiyaç duyduğunuz an verebilirler. Bir ilişkiyi sonlandırmak, asla kolay değildir ve her iki taraf için de acıtan bir süreçtir. Ancak şunu unutmayın ki; hepimizin mutlu olmaya ihtiyacı var ve siz her zaman için en iyisine layıksınız. Her yeni güne huzurla ve hayallerinizle başlamak, hakkınız. Size şunu garanti edebiliriz ki; dışarıda bir yerlerde, sizi mutlu edecek ve varlığınızla minnettar olacak biri mutlaka var!
Çoğumuza göre aşk, sevgi ile tutkunun karşılıklı olarak verilmesi ve verilen ve alınan arasındaki dengedir. Eğer, her zaman veren tarafsak, bir boşluk hissederiz, mutlu olabilmenin anahtarı olan özsaygımızı yitirerek duygusal olarak manipüle edildiğimiz hissine kapılırız.
Dolup taşan mutluluktan, yıkıp geçen mutsuzluğa duygular bizi insan yapanlardır. Aşık olduğumuz zamanlarda, daha savunmasız oluruz. En çok duygusal manipülasyona uğradığımız dönemler ise, bir ilişki içerisinde bulunduklarımızdır.
Duygusal Olarak Manipüle Edildiğimi Nasıl Anlarım?
Duygusal manipülasyonu tahmin etmenin aslında hiç de kolay olmadığını bilseydiniz, çok şaşırırdınız. Peki bu nasıl mümkün olabilir? Şöyle ki; burada bahsi geçen, karmaşık ve yoğun boyutları olan insan ruhu, diğer bir deyişle aşk dediğimiz olgu. Çoğu insan, aşk ile sahiplik hissini birbirine karıştırır. Partnerim beni çok kıskanıyor çünkü beni çok seviyor Bu cümle, hiç şüphesiz, en sık karşılaştığımız tepkilerdendir ve uzun süreli problemlere işaret eder. Gelin bu konuyu birlikte biraz deşelim.
1. Aşık Olmak, Sahip Olmak Değildir
Her şeyi birlikte yapmaktan çok hoşlanan, birlikte dışarıya çıkan, birbirlerinden hiç ayrılmayan çiftler vardır, bilirsiniz. Bunu yaparkenki sebep eğer çiftler arasında kontrol sağlamak değilse, bu oldukça pozitif hatta sağlıklı bir durumdur. Bir de, partnerleri evden yalnız olarak dışarı çıktıklarında, kendi arkadaşlarının olması durumuna ve hatta kendi meslek hayatlarının olmasına dahi katlanamayan insanlar da vardır.
Burada, çok dikkatli olmamız gerekiyor. Aşk; karşımızdaki insanı kontrol altına almaya çalışmak veya bir şeyler yapmaktan alıkoymak değildir. Böyle durumlarda sıkça duyulabilecek tepkiler şu şekilde örneklendirilebilir: Gerçekten de bu kıyafetlerle mi dışarı çıkacaksın? , Ben varken, niçin başka bir arkadaşınla dışarı çıkasın ki? , Eğer bunu yaparsan, bana artık beni sevmiyor olduğunu göstermiş olacaksın. Oysa ben senin için her şeyi yapıyorum ama sen bunlardan memnun bile değilsin.
2. Kendinize Olan Saygınız İçin Kendinizi Önemseme İhtiyacı
Duygusal manipülasyon, direkt olarak, kendinize olan saygınızı hedef alır. İlişkilerimizde, karşımızdaki insana her şeyi veririz, onu her şeyden çok sever ve onun için her şeyi yaparız. Buraya kadar her şey çok güzel ancak bu durumda kendimizi nasıl koruyabiliriz?
Eğer partneriniz, kendi ihtiyaçlarını sizinkilerin önüne koyarsa ve bencilce davranırsa, siz bu durumdan acı çekmeye ve her gün kendinizi daha kötü hissetmeye başlarsınız. Çoğumuzun da katılacağı üzere, aşk; sevgi ve tutkunun karşılıklı alışverişidir ancak bu noktada, verilen ve alınan arasında bir dengenin olması hayati önem taşımaktadır. Eğer bir taraf sürekli verense, gitgide kendini boşlukta hissetmeye başlayacak, kendine olan saygısı günbegün azalacak ve mutsuz olacaktır.
3. Kişiliğinizi Ufak Ufak Kaybetme
Bazen, hiç olmamamız gereken birine aşık oluruz. Bazen aşkı kontrol edemeyiz, sadece dönüp duran bir atlı karıncanın ortasına düşmüş gibi, derin duyguların arasında buluruz kendimizi. Henüz; sağlıklı bir ilişkinin tanımını bilecek olgunluğa erişememiş, birlikte mutlu hissetmek ve çift olarak ilerlemek yerine, karşısındakinin kişiliğini yavaş yavaş aşındıran insanlar da vardır.
Bu insanlar, arkadaş sahibi olmanızı istemezler, onların çıkarları her zaman sizinkilerden önde gelir, sizinkileri ise ihmal ederler. Sizi küçümserler ve bazı şeyleri yapmayı beceremeyecek kadar aptal olduğunuzu söylerler Sizi öylesine alçaltırlar ki, artık eskiden olduğunuz, mutlu ve hayallerle dolu insandan eser kalmaz.
Duygusal Manipülasyondan Nasıl Korunabiliriz?
Duygusal manipülasyondan korunabilmek için, öncelikle, bir ilişkideki limitlerinizi, açık ve net bir şekilde belirlemeniz gerekmektedir. Limitiniz nedir? Hangi noktadan sonra artık mutlu olamayacağınızı düşünmektesiniz? Bunu söylemek oldukça kolay, ancak birçok insan, mutsuz olsa ve bunu biliyor olsa dahi, ilişkilerini bu sebeple bitirmeyeceklerdir. Peki bu nasıl mı olabilir? Muhtemel sebeplere birlikte göz atalım:
Mutsuzluklarına rağmen, partnerlerini hala seviyorlardır. Ayrılık her zaman, karmaşık ve acılı bir süreçtir.
Yalnızlık korkusu, yalnız kalma korkusu.
Korkuyorlardır: Ayrılık sürecinin, partnerleri tarafından kötü algılanmasından korkuyorlardır.
Bu konuda, tutarlı ve cesur olmalısınız. Kendinize şu soruyu sormayı deneyin: Gerçekten de, hayatınızın kalan kısmını, sizi boğan ve kendi çıkarları uğruna manipüle eden, size saygı duymayan biri ile geçirmek istiyor musunuz? Zehirli olduğunu bilseniz dahi, bir ilişkiyi sonlandırmak istemiyor olabilirsiniz. Bu durumda, ilişkinin size olan yararlarını ve sizden alıp götürdüklerini iyice karşılaştırmalısınız.
Bu konuda destek alabilirsiniz. Aile ve arkadaşlarınızdan yardım isteyebilirsiniz. Onlar, size ihtiyacınız olan gücü, ihtiyaç duyduğunuz an verebilirler. Bir ilişkiyi sonlandırmak, asla kolay değildir ve her iki taraf için de acıtan bir süreçtir. Ancak şunu unutmayın ki; hepimizin mutlu olmaya ihtiyacı var ve siz her zaman için en iyisine layıksınız. Her yeni güne huzurla ve hayallerinizle başlamak, hakkınız. Size şunu garanti edebiliriz ki; dışarıda bir yerlerde, sizi mutlu edecek ve varlığınızla minnettar olacak biri mutlaka var!