Neler yeni
MEGAForum - Teknoloji Forumu

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı yada giriş yapmalısınız. Forum üye olmak tamamen ücretsizdir.

  • Web sitemizin içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için Web sitemize kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Web sitemize üye olmak tamamen ücretsizdir.
  • Sohbetokey.com ile canlı okey oynamaya ne dersin? Hem sohbet et, hem mobil okey oyna!
  • Soru mu? Sorun mu? ''Bir Sorum Var?'' sistemimiz aktiftir. Paylaşın beraber çözüm üretelim.

Duygusal Açlık Obeziteye Neden Oluyor!

keroLayn

kafa lens .honk.
Emektar Üye
  • Üyelik Tarihi
    5 Nis 2013
  • Mesajlar
    4,580
  • MFC Puanı
    855
Yemek yediğinizin farkında olmuyor ve kendinizi bir türlü yemekten alıkoyamıyorsanız, kilolarınız da her geçen gün artıyorsa duygusal aç olabilirsiniz!

Kişi bazen hatta çoğu zaman fiziksel açlıktan ziyade doyuramadığı duygusal açlığından ötürü yeme davranışında bulunabiliyor. Ruhen bazı eksiklikler yaşayan kişi bu alandaki açlığını gidermek için kendini yemeğe verebiliyor. Hal böyle olunca da birey, gereğinden fazla beslendiği için şişmanlayabiliyor.

Tüm dünyada günümüzün en büyük sağlık sorunlarının başında şişmanlık, hatta daha ileri boyutu ise obezite geliyor. Ciddi bir halk sağlığı sorunu olan obezite, fiziksel görünümün yanında kişinin ruh sağlığını da olumsuz etkiliyor. Böyle olunca kişi evine kapanıyor, yalnızlaştıkça yalnızlaşıyor, ciddi psikolojik sorunlar yaşayabiliyor.

Aşırı şişmanlığın yani obezitenin en büyük nedeninin yeme bozukluğu olduğuna dikkat çeken Üsküdar Üniversitesi Öğretim Üyesi, NPİstanbul Nöropsikiyatri Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Nesrin Dilbaz, bu rahatsızlığın en büyük nedenlerinden başında duygusal açlığın geldiğini belirtiyor.

ÖNCE RUHUNUZU DOYURUN


Ruhun doyurulmadıkça fiziksel açlığın giderilmesi, fiziksel doygunluğa ulaşmanın mümkün olmadığına vurgu yapan Prof. Dr. Dilbaz, bazı konularda ruhsal açlık yaşayan kişilerin kendini yemeğe verebildiklerini ifade ediyor. Dilbaz, duygusal açlıklarını yemek yiyerek giderme eğiliminde olan ancak bu şekilde mutlu olabileceklerine inanan kişilerin bu şekilde duygusal açlıklarını doyuramayacaklarını vurguluyor.

Karın doyurmakla ruhu doyurmanın aynı şey olmadığını ifade eden Dilbaz, kişilerin hep aç kalma korkusuyla hareket ettiklerini söyledi. Bu hisle kişilerin kendilerini güvende gördüklerini belirten Dilbaz aslında bunun bir yanılsama olduğunu kaydetti. Dilbaz, fiziksel açlıktan ziyade kişilerin duygusal açlıklarını gidermek için karınlarını doyurduklarını ifade etti.

KISIR BİR DÖNGÜYE DÖNÜŞÜYOR

Şişman olan kişilere bakıldığında kişisel çatışmalardan kaçmak adına yemek yeme davranışlarında bulunduklarının da altını çizen Prof. Dr. Nesrin Dilbaz, bu duyguyla kişilerin kısır döngüyü girdiklerini kaydetti. Dilbaz içine düşülen kısırdöngüyü şu şekilde ifade etti.

“Kişi mutsuzluk, bazı ruhsal açlık ya da yaşanılan çatışmalardan dolayı yemek yiyerek haz almanın peşine düşüyor. Yeme anında o hazzı alıyor ancak sonrasında inanılmaz bir pişmanlık hissediyor ve suçluluk yaşıyor. Yaşadığı bu ruhsal durumdan yine yemek yiyerek kurtulma gayretine düşüyor.
Mutsuzluğunu giderme arzusu bir kısırdöngüye dönüşüyor. Sarmal büyüdükçe büyüyor ortaya obezite çıkıyor. Beyin artık şu mesajı veriyor. ‘En ufak bir mutsuzluk halinde yemek ye mutlu ol.’ Haz alınmayan hiçbir şeye bağımlılık oluşturmaz.”

DEPRESYONA SÜRÜKLENİYORLAR

Duygusal açlığı yemek yiyerek giderme gayretine giren kişilerin ilerleyen dönemlerde şişmanlayarak depresyona kadar sürüklenebildiklerini ifade eden Dilbaz, yapılan araştırmaların diyet yapılarak kilonun ancak yüzde 15’inin verildiğini ortaya çıkardığını söyledi.

Sadece diyetle bir noktaya varılamadığının altını çizen Dilbaz, kiloda duygusal boyutun önemine vurgu yaptı. Dilbaz bu noktada psikiyatrik yardımın kaçınılmaz olduğunu hatırlattı. Dilbaz "Yemek, fiziksel bir ihtiyaç. Duygusal açlığı gidermenin sonu yok. Kilolu olmak kader değil.” dedi.
 
Üst Alt