Rapunzel
MFC Üyesi
-
- Üyelik Tarihi
- 11 Mar 2015
-
- Mesajlar
- 5,320
-
- MFC Puanı
- -445
THE DREAMERS
Vizyon Tarihi 26 Mart 2004 (1s 56dk)
Yönetmen: Bernardo Bertolucci
Oyuncular: Michael Pitt, Eva Green, Louis Garrel devamı...
Tür Dram , Erotik
Ülke Fransa , İngiltere , İtalya
Özet:
Fransa'da alevlenip tüm dünyayı etkisi altına alan '68 olayları sırasında, Fransa'dayız... '68 kuşağı ruhuna sıkı sıkıya bağlı olan Isabelle ve kardeşi Theo, ailelerinin tatile çıkması nedeniyle Paris'te yalnız kalmış, bu sırada da Amerikalı bir öğrenciyle tanışıp arkadaş olmuş, onu evlerine davet etmişlerdir. Matthew'ı Isabelle ve Theo ile buluşturan şey ise büyük ölçüde sinema olmuştur. Dışarıda, sokaklarda devrim sesini yükseltirken üçlü arasındaki tutku ve cinsellik alevlenmektedir.
İzleyici Yorumu:
1968 Paris'indeyiz. Sokaklar devrim haykırışıyla çalkalanırken, bohem bir ailenin evinde üç genç arzularının kontrolünde bir oyun oynuyorlar. Kendilerini sınırları zorlayan bir sapkınlığın kontrolüne bırakmış durumdalar. Bu sunum filmin rotasını hemen belli ediyor. Bertolucci filmin kapladığı alanı içerisi ve dışarısı olarak ikiye ayırıyor. Bu şekilde, birbirine bağlı simbiyotik bir paralel akışla olanları izliyoruz.
Film, politikayı ve erotizmi aynı düzlemde vermeye çalışıyor. Fakat erotizm tarafı politik tarafına göre çok daha ağır basıyor. İç dünyalara yapılan yolculuk son derece detaycı, hesaplı, cesur ve cüretkar olsa da dışarıya yönelik anlatılar ve yorumlar kavruk kalıyor. Elinde orak çekiçli bayraklarla yürüyen donuk figüranlar aracılığıyla devrim istemini anlatmak klişesiyle Bertolucci gibi bir yönetmen nasıl yetinebilmiş anlamak mümkün değil. Yönetmen arka plan olarak bellediği çalkantılı Fransa'yı gereğinden çok dışarıda bırakmış.
Bu ihmal ediş bilinçli olarak da yapılmış olabilir aslında. Yönetmenin niyeti, filmin salt bir sapkınlık olarak kabul edilmesine yol açabilecek kadar cüretkar olmamasını sağlayacak dengeyi bulmak, bunun için dönemin politik zenginliğini en asgari şekilde kullanarak çözüme ulaşmak olabilir. Malzemeyi dozunda kullanmak adına aslında anlaşılabilir bir tutum da sayılabilir bu. Ama bu bazı açılardan filmin kuru ve hatta ruhsuz olmasını maalesef engelleyemiyor. Bilinçli bile olsa bu ihmal ediş çok daha ustaca bir kamuflajla bertaraf edilebilirdi. Sokakların fokurdayan görüntüsünü basit bir müsamere rejisiyle geçiştirmek pek de kabul edilebilir bir durum değil.