Dünyaca ünlü Bolşoy Tiyatrosu'nda Carmen operası için sahneye Don Jose rolünde başrol olarak çıkan Türkiye'nin önemli tenorlarından Murat Karahan, gösterdiği performansla ayakta alkışlandı.
Seslendirdiği karakteri adeta sahnede yaşatan Karahan'ın performansı oyun sırasında sık sık alkışlar ve 'Bravo' nidaları ile takdir topladı.
Kimsenin beklemediği bir performans ortaya koyan Karahan, Rus seyircisi ile ilk kez 2013'te Letonya Ulusal Operası'nın sahneye koyduğu 'Lucia di Lammermoor' operasında başrol oynayarak tanıştığını ve o günden sonra sık sık Moskova'dan davet aldığını söyledi.
Carmen Operası için sahneye Don Jose rolünde çıkan Murat Karahan, DHA'ya yaptığı açıklamada, sanatseverlerin alkışlarının kendisini çok mutlu ettiğini belirtti. Ankara Devlet Opera ve Balesi sanatçısı ve Türkiye'nin önemli tenorlarından olan Murat Karahan, dünyanın birçok yerinde sahneye çıktığını ancak Bolşoy'da oynamanın başka bir duygu olduğunu söyledi.
Karahan, Biletleri aylarca önceden tükenen bir tiyatro Bolşoy Tiyatrosu. Buraya sırf oyun izlemeye başka ülkelerden gelen insanlar var. Arkamda gördüğünüz bu tarihi tiyatronun sahnesinde başrol olarak yer almak hiç şüphesiz kolay kolay kimseye nasip olmayacak bir duygu. Ben temmuz ayında da bu oyunun prömiyer gösteriminde de başrol oynamıştım. Ama bugün izleyiciyi gördünüz, sahneye çıktığım andan oyunun bitimine kadar; geçişlerde hep alkışladılar. Öyle ki oyunda alkışın bitip oyunumuza devam etmemiz için uzun uzun beklediğimiz anlar bile oldu şeklinde konuştu.
BOLŞOY, BİR SANAT MABEDİ
Bolşoy Tiyatrosu'nda, daha önce de La Boem ve La Traviata gösterilerinde sahne aldığını söyleyen Murat Karahan, sözlerine şöyle devam etti "Bu sahneye çıkan ikinci Türk operacı ve üçüncü Türk sanatçıyım. Bildiğim kadarıyla benden önce Bolşoy Topluluğu ile Giselle Balesi'nde Giselle rolünde sahneye çıkıp dans eden ilk Türk balerin olan Meriç Sümen ve opera sanatçımız Leyla Gencer dönemlerinde sahne almışlar. Ancak bu sahneye en çok çıkan sanatçı sanırım ben oldum.
Biletlerin aylar öncesinden tükendiğini söyleyen Murat Karahan, Tarihe geçmiş 200 küsur yıldan bu yana sahnesi açık olan ve tarihin en büyük solistlerini ağırlamış bir sanat mabedi burası. Daha önce bir sürü yerde sahne aldım; benim için her şeyden önemlisi bir Türk sanatçı olarak buralarda sahne almak. Özgeçmişimi yazdıkları zaman 'Türk tenor Murat Karahan' diye geçiriyorlar. Tabi dünyanın birçok yerinde ülkem adına sahne de yer almak en büyük gurur kaynağı dedi.
Rus seyircisini de çok beğendiğini söyleyen tenor, geri dönüşlerin iyi olduğunun altını çizdi "Çok fazla Rus hayran kitlem oldu, sosyal medyadan da takip ediyorlar. Çok büyük bir mutluluk. Rus seyircisi ile ilk defa La Boem operası için ulaştılar, ben La Boem'i seslendirip beğeni alınca bu defa La Traviata için sahneye çıkma teklifinde bulundular onu da çok beğenince bu defa Carmen için çağırdılar. Rus seyircisini Letonya Ulusal Operası'nın sahneye koyduğu 'Lucia di Lammermoor' eseri ile Bolşoy Tiyatrosu'nun yeni sahnesi diye tabir edilen sahnesinde tanışmıştım. Ama bu orijinal Bolşoy Tiyatrosu'nun tarihi sahnesinde La Traviata ve Carmen oyunları ile çıktım.
-BOLŞOY TİYATROSU
Rusya'nın ikonik sembollerinden birisi olan Bolşoy Tiyatrosu'nun günümüzdeki binası, 1824'de yanan Petrovsky Tiyatro'sunun yerine inşa edildi. Bolşoy Tiyatrosu'nun sahneye çıkışı ise 1776 yılına dayanıyor. 200 yıldan fazla bir süredir perde açan Bolşoy Tiyatrosu'nun binası aynı zamanda Rus para birimi Ruble'nin 100'lük banknotların üzerinde de kendisine yer bulmuştur. Banknotların ön yüzünde Bolşoy Tiyatrosu'nun ana girişi üzerinde yer alan quadriga heykeli, arka yüzünde ise tiyatronun ön cepheden genel görüntüsü yer alıyor.
-MURAT KARAHAN KİMDİR
Murat Karahan, Mayıs 1977'de Ankara'da doğdu. İlk, orta ve lise eğitimini T.E.D Ankara Koleji'nde tamamladı.1996 yılında Bilkent Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatlar Fakültesi'ne girdi. Sanatçı Bilkent Üniversitesi'nde Devlet Sanatçısı Suna Korad ve Prof. Pekin Kırgız ile çalıştı. 2003 yılında mezun olan Karahan aynı yıl Ankara Devlet Opera ve Balesi'nde "Misafir Sanatçıö olarak çalışmaya başladı ve Bilkent Üniversitesi'nde master programına başladı, burada Prof. Pekin Kırgız ve Ankara Devlet Opera ve Balesi Başrejisörü Gürçil Çeliktaş'la çalıştı. Karahan, 2005 yılında İtalyan Orkestra Şefi Maestro Marco Berdondini tarafından aldığı davet üzerine Roma'ya gitti, burada Maestro ile çalıştı. 2005 yılında master programını başarıyla tamamlayan sanatçı aynı bölümde doktoraya başladı. Yine aynı yıl içerisinde Ankara Devlet Opera ve Balesi'nin kadrolu solist sanatçısı oldu. 2009 yılında tekrar Roma'ya giden sanatçı burada 2 yıl boyunca dünyaca ünlü soprano Renata Scotto'nun öğrencisi oldu.
ROMA'YA DAVET EDİLDİ
Akademi tarafından aldığı davet üzerine Roma'ya giden sanatçı dünyaca ünlü şef Kent Nagano'nun yönettiği Rossini'nin Il Viaggio a Reims operasında görev aldı. Karahan 2010 yılında ilki gerçekleştirilen Uluslararası İstanbul Opera Festivali'nin açılış gecesinde Yekta Kara'nın sahneye koyduğu Rossini'nin Fatih Sultan Mehmet Operasını seslendirdi. 2011 yılında Selman Ada'nın Mevlid Kantat eserinin dünya prömiyerini seslendiren Murat Karahan 2012 yılında aldığı davet üzerine Letonya Ulusal Operası'nda devamlı misafir sanatçı oldu. Karahan burada aralarında Manon Lescaut, Il Trovatore, Lucia di Lammermoor, La Traviata, La Boheme eserlerinin bulunduğu 30'un üzerinde temsilde başrolleri seslendirdi.
Karahan 2013 yılı Şubat ayında Letonya Ulusal Operası prodüksyonunda Moskova Bolşoy Tiyatrosu'nda Lucia di Lammermoor eserinde ise başroldeydi.
Seslendirdiği karakteri adeta sahnede yaşatan Karahan'ın performansı oyun sırasında sık sık alkışlar ve 'Bravo' nidaları ile takdir topladı.
Kimsenin beklemediği bir performans ortaya koyan Karahan, Rus seyircisi ile ilk kez 2013'te Letonya Ulusal Operası'nın sahneye koyduğu 'Lucia di Lammermoor' operasında başrol oynayarak tanıştığını ve o günden sonra sık sık Moskova'dan davet aldığını söyledi.
Carmen Operası için sahneye Don Jose rolünde çıkan Murat Karahan, DHA'ya yaptığı açıklamada, sanatseverlerin alkışlarının kendisini çok mutlu ettiğini belirtti. Ankara Devlet Opera ve Balesi sanatçısı ve Türkiye'nin önemli tenorlarından olan Murat Karahan, dünyanın birçok yerinde sahneye çıktığını ancak Bolşoy'da oynamanın başka bir duygu olduğunu söyledi.
Karahan, Biletleri aylarca önceden tükenen bir tiyatro Bolşoy Tiyatrosu. Buraya sırf oyun izlemeye başka ülkelerden gelen insanlar var. Arkamda gördüğünüz bu tarihi tiyatronun sahnesinde başrol olarak yer almak hiç şüphesiz kolay kolay kimseye nasip olmayacak bir duygu. Ben temmuz ayında da bu oyunun prömiyer gösteriminde de başrol oynamıştım. Ama bugün izleyiciyi gördünüz, sahneye çıktığım andan oyunun bitimine kadar; geçişlerde hep alkışladılar. Öyle ki oyunda alkışın bitip oyunumuza devam etmemiz için uzun uzun beklediğimiz anlar bile oldu şeklinde konuştu.
BOLŞOY, BİR SANAT MABEDİ
Bolşoy Tiyatrosu'nda, daha önce de La Boem ve La Traviata gösterilerinde sahne aldığını söyleyen Murat Karahan, sözlerine şöyle devam etti "Bu sahneye çıkan ikinci Türk operacı ve üçüncü Türk sanatçıyım. Bildiğim kadarıyla benden önce Bolşoy Topluluğu ile Giselle Balesi'nde Giselle rolünde sahneye çıkıp dans eden ilk Türk balerin olan Meriç Sümen ve opera sanatçımız Leyla Gencer dönemlerinde sahne almışlar. Ancak bu sahneye en çok çıkan sanatçı sanırım ben oldum.
Biletlerin aylar öncesinden tükendiğini söyleyen Murat Karahan, Tarihe geçmiş 200 küsur yıldan bu yana sahnesi açık olan ve tarihin en büyük solistlerini ağırlamış bir sanat mabedi burası. Daha önce bir sürü yerde sahne aldım; benim için her şeyden önemlisi bir Türk sanatçı olarak buralarda sahne almak. Özgeçmişimi yazdıkları zaman 'Türk tenor Murat Karahan' diye geçiriyorlar. Tabi dünyanın birçok yerinde ülkem adına sahne de yer almak en büyük gurur kaynağı dedi.
Rus seyircisini de çok beğendiğini söyleyen tenor, geri dönüşlerin iyi olduğunun altını çizdi "Çok fazla Rus hayran kitlem oldu, sosyal medyadan da takip ediyorlar. Çok büyük bir mutluluk. Rus seyircisi ile ilk defa La Boem operası için ulaştılar, ben La Boem'i seslendirip beğeni alınca bu defa La Traviata için sahneye çıkma teklifinde bulundular onu da çok beğenince bu defa Carmen için çağırdılar. Rus seyircisini Letonya Ulusal Operası'nın sahneye koyduğu 'Lucia di Lammermoor' eseri ile Bolşoy Tiyatrosu'nun yeni sahnesi diye tabir edilen sahnesinde tanışmıştım. Ama bu orijinal Bolşoy Tiyatrosu'nun tarihi sahnesinde La Traviata ve Carmen oyunları ile çıktım.
-BOLŞOY TİYATROSU
Rusya'nın ikonik sembollerinden birisi olan Bolşoy Tiyatrosu'nun günümüzdeki binası, 1824'de yanan Petrovsky Tiyatro'sunun yerine inşa edildi. Bolşoy Tiyatrosu'nun sahneye çıkışı ise 1776 yılına dayanıyor. 200 yıldan fazla bir süredir perde açan Bolşoy Tiyatrosu'nun binası aynı zamanda Rus para birimi Ruble'nin 100'lük banknotların üzerinde de kendisine yer bulmuştur. Banknotların ön yüzünde Bolşoy Tiyatrosu'nun ana girişi üzerinde yer alan quadriga heykeli, arka yüzünde ise tiyatronun ön cepheden genel görüntüsü yer alıyor.
-MURAT KARAHAN KİMDİR
Murat Karahan, Mayıs 1977'de Ankara'da doğdu. İlk, orta ve lise eğitimini T.E.D Ankara Koleji'nde tamamladı.1996 yılında Bilkent Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatlar Fakültesi'ne girdi. Sanatçı Bilkent Üniversitesi'nde Devlet Sanatçısı Suna Korad ve Prof. Pekin Kırgız ile çalıştı. 2003 yılında mezun olan Karahan aynı yıl Ankara Devlet Opera ve Balesi'nde "Misafir Sanatçıö olarak çalışmaya başladı ve Bilkent Üniversitesi'nde master programına başladı, burada Prof. Pekin Kırgız ve Ankara Devlet Opera ve Balesi Başrejisörü Gürçil Çeliktaş'la çalıştı. Karahan, 2005 yılında İtalyan Orkestra Şefi Maestro Marco Berdondini tarafından aldığı davet üzerine Roma'ya gitti, burada Maestro ile çalıştı. 2005 yılında master programını başarıyla tamamlayan sanatçı aynı bölümde doktoraya başladı. Yine aynı yıl içerisinde Ankara Devlet Opera ve Balesi'nin kadrolu solist sanatçısı oldu. 2009 yılında tekrar Roma'ya giden sanatçı burada 2 yıl boyunca dünyaca ünlü soprano Renata Scotto'nun öğrencisi oldu.
ROMA'YA DAVET EDİLDİ
Akademi tarafından aldığı davet üzerine Roma'ya giden sanatçı dünyaca ünlü şef Kent Nagano'nun yönettiği Rossini'nin Il Viaggio a Reims operasında görev aldı. Karahan 2010 yılında ilki gerçekleştirilen Uluslararası İstanbul Opera Festivali'nin açılış gecesinde Yekta Kara'nın sahneye koyduğu Rossini'nin Fatih Sultan Mehmet Operasını seslendirdi. 2011 yılında Selman Ada'nın Mevlid Kantat eserinin dünya prömiyerini seslendiren Murat Karahan 2012 yılında aldığı davet üzerine Letonya Ulusal Operası'nda devamlı misafir sanatçı oldu. Karahan burada aralarında Manon Lescaut, Il Trovatore, Lucia di Lammermoor, La Traviata, La Boheme eserlerinin bulunduğu 30'un üzerinde temsilde başrolleri seslendirdi.
Karahan 2013 yılı Şubat ayında Letonya Ulusal Operası prodüksyonunda Moskova Bolşoy Tiyatrosu'nda Lucia di Lammermoor eserinde ise başroldeydi.