DÜNYA TİYATRO GÜNÜ (27 Mart)
Tiyatro oyunculuğu, özel eğitim gerektiren bir meslektir. Tiyatro öğretimi, konservatuar denilen okulda yapılır. Tiyatro; yazarların dram, komedi, trajedi türünde yazdıkları eserlerin sahnede oynanması sanatıdır. Tiyatro gösteri sanatı olarak tanımlanır.
* Belli başlı tiyatro türleri şunlardır:
- Komedi: Oyunların, insanların, durumların gülünç yönlerini gösteren bir tiyatro yapıtıdır.
- Trajedi: Konusunu tarih, ya da efsanelerden alan acıkıı sahne yapıtıdır.
- Dram: Yaşamımızda var olan umudu, sevinci, acıyı, bir arada sunan tiyatro oyunudur. Dram şiir ve düz yazı ile yazılabilir.
Uluslararası Tiyatro Enstitüsü 1948 yılında kuruldu. Bu enstitü 1961 yılında aldığı bir kararla 27 Mart gününü" Dünya Tiyatrolar Günü" olarak kabul etti. Her yıl enstitüye üye ülkelerde 27 Mart günü Tiyatro Bayramı olarak kutlanır. 27 Mart günü her ülkenin sanat ve tiyatro adamlarınca hazırlanan bir bildiri, sahnelerde okunur. Tiyatrolar o gece halka parasız gösteriler düzenler. Tiyatroyu halka sevdirmeye çalışırlar.
Dünyada ilk tiyatro olayının nerede, nasıl başladığı kesinlikle bilinmemektedir. Topluluk halinde yaşamaya başlayan insanlar yılın belirli günlerinde, belirli bir yerde toplanmaya başladılar. Bu toplantıda içlerinden bir kişi yüksekçe bir yere çıkarak güldürücü öyküler anlatır, taklitler yapar, şarkılar söylerdi. Bu tür oyunlar zamanla şenlikler geleneğini oluşturdu. Bir süre sonra tiyatroda kişiler ikiye, üçe çıktı. Daha canlı, daha ilgi çekici konular bulundu. Böylece oyunlar, sanat niteliğine kavuştu. Tiyatro da meslek haline geldi. Yazılı tiyatro yapıtları çok sonra ortaya çıktı. Bir süre tiyatro sözsüz oynandı. Oyuncular olayları, el, kol, gövde, bacak ya da yüz hareketleriyle anlatırlardı. Bu sözsüz tiyatroya pandomima denir. Tiyatro, yaşamın bir parçasıdır. Konusu bakımından harekete, konuşmaya, bazen de müziğe yer verilir. Bu nedenle tiyatro güzel sanatların en ilgi çekici kollarından biridir.
Tiyatroda, oynayanla izleyen arasında yakın, sıcak bir iletişim vardır. ilk çağlarda oyunun yazılı metni yoktu. Yeteneklerine güvenen oyuncular ortaya çıkıp bir çeşit tuluat yaparlardı. Tuluat; oyuncuların o anda düzenledikleri hareketleri, tasarladıkları sözleri söylemeleridir. Tuluat, sahnesiz ve metinsiz bir tiyatro oyunudur. Bizde tiyatro olgusu, çok eskilere dayanan orta oyunu ile onun gölge oyunu biçiminden başlar. Gölge oyunu, arkadan ışıklandırılan beyaz bir perde üzerine belli tipteki kuklaların hareket ettirilmesi ve konuşturulması ile yansıyan" Karagöz" oyunlarıdır. Bugünkü anlamda tiyatronun öncüsü Muhsin Ertuğrul'dur. Tiyatro, yaşamın bir parçasıdır. Yaşamı sergiler. Yaşama sevincini yaratır. Geçmişi, günümüzü, geleceği anlamamıza yardımcl olur. Tiyatro, sorunlarımıza ışık tutar. Tiyatro, insanlar arasında halkın içinden doğmuş bir sanattır. Tiyatro hep iyiden, güzelden, hoştan yana olmuştur. Tiyatro insanları eğitir. Eğitirken düşündürür. Tiyatro insanlara beraber gülmek, beraber ağlamak, beraber düşünmek gibi insanca duygular aşılar.
&
* ÖZLÜ SÖZLER:
- Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir.
- Tiyatro sanatı, dünya barışının çok yakınında bir yere varmıştır.
- Sahneler: toplumların aynalarıdır.
&
TiYATRO
Yaşayan sanatların elbet en etkilisi.
Edebiyatımızın en eski çevirisi.
Sahnede sergilenir insanın gerçek yüzü.
Komedi oyunları dağıtır hüznümüzü.
Tiyatro toplumları kültürünün ölçüsü
Oyunlarla gelişir insanların görgüsü
Bizim için değerli vücudumuz, ruhumuz.
Sahneler bir anlamda, çağlardır okulumuz.
Toplumun ilk piyesi, bir çocuğun ilk sözü.
Tiyatro insanlığın hem tarihi, hem özü .
Konuşma ve hareket insana anlam verir.
Çağların ötesini karşımıza getirir.
&
Tiyatro oyunculuğu, özel eğitim gerektiren bir meslektir. Tiyatro öğretimi, konservatuar denilen okulda yapılır. Tiyatro; yazarların dram, komedi, trajedi türünde yazdıkları eserlerin sahnede oynanması sanatıdır. Tiyatro gösteri sanatı olarak tanımlanır.
* Belli başlı tiyatro türleri şunlardır:
- Komedi: Oyunların, insanların, durumların gülünç yönlerini gösteren bir tiyatro yapıtıdır.
- Trajedi: Konusunu tarih, ya da efsanelerden alan acıkıı sahne yapıtıdır.
- Dram: Yaşamımızda var olan umudu, sevinci, acıyı, bir arada sunan tiyatro oyunudur. Dram şiir ve düz yazı ile yazılabilir.
Uluslararası Tiyatro Enstitüsü 1948 yılında kuruldu. Bu enstitü 1961 yılında aldığı bir kararla 27 Mart gününü" Dünya Tiyatrolar Günü" olarak kabul etti. Her yıl enstitüye üye ülkelerde 27 Mart günü Tiyatro Bayramı olarak kutlanır. 27 Mart günü her ülkenin sanat ve tiyatro adamlarınca hazırlanan bir bildiri, sahnelerde okunur. Tiyatrolar o gece halka parasız gösteriler düzenler. Tiyatroyu halka sevdirmeye çalışırlar.
Dünyada ilk tiyatro olayının nerede, nasıl başladığı kesinlikle bilinmemektedir. Topluluk halinde yaşamaya başlayan insanlar yılın belirli günlerinde, belirli bir yerde toplanmaya başladılar. Bu toplantıda içlerinden bir kişi yüksekçe bir yere çıkarak güldürücü öyküler anlatır, taklitler yapar, şarkılar söylerdi. Bu tür oyunlar zamanla şenlikler geleneğini oluşturdu. Bir süre sonra tiyatroda kişiler ikiye, üçe çıktı. Daha canlı, daha ilgi çekici konular bulundu. Böylece oyunlar, sanat niteliğine kavuştu. Tiyatro da meslek haline geldi. Yazılı tiyatro yapıtları çok sonra ortaya çıktı. Bir süre tiyatro sözsüz oynandı. Oyuncular olayları, el, kol, gövde, bacak ya da yüz hareketleriyle anlatırlardı. Bu sözsüz tiyatroya pandomima denir. Tiyatro, yaşamın bir parçasıdır. Konusu bakımından harekete, konuşmaya, bazen de müziğe yer verilir. Bu nedenle tiyatro güzel sanatların en ilgi çekici kollarından biridir.
Tiyatroda, oynayanla izleyen arasında yakın, sıcak bir iletişim vardır. ilk çağlarda oyunun yazılı metni yoktu. Yeteneklerine güvenen oyuncular ortaya çıkıp bir çeşit tuluat yaparlardı. Tuluat; oyuncuların o anda düzenledikleri hareketleri, tasarladıkları sözleri söylemeleridir. Tuluat, sahnesiz ve metinsiz bir tiyatro oyunudur. Bizde tiyatro olgusu, çok eskilere dayanan orta oyunu ile onun gölge oyunu biçiminden başlar. Gölge oyunu, arkadan ışıklandırılan beyaz bir perde üzerine belli tipteki kuklaların hareket ettirilmesi ve konuşturulması ile yansıyan" Karagöz" oyunlarıdır. Bugünkü anlamda tiyatronun öncüsü Muhsin Ertuğrul'dur. Tiyatro, yaşamın bir parçasıdır. Yaşamı sergiler. Yaşama sevincini yaratır. Geçmişi, günümüzü, geleceği anlamamıza yardımcl olur. Tiyatro, sorunlarımıza ışık tutar. Tiyatro, insanlar arasında halkın içinden doğmuş bir sanattır. Tiyatro hep iyiden, güzelden, hoştan yana olmuştur. Tiyatro insanları eğitir. Eğitirken düşündürür. Tiyatro insanlara beraber gülmek, beraber ağlamak, beraber düşünmek gibi insanca duygular aşılar.
&
* ÖZLÜ SÖZLER:
- Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir.
- Tiyatro sanatı, dünya barışının çok yakınında bir yere varmıştır.
- Sahneler: toplumların aynalarıdır.
&
TiYATRO
Yaşayan sanatların elbet en etkilisi.
Edebiyatımızın en eski çevirisi.
Sahnede sergilenir insanın gerçek yüzü.
Komedi oyunları dağıtır hüznümüzü.
Tiyatro toplumları kültürünün ölçüsü
Oyunlarla gelişir insanların görgüsü
Bizim için değerli vücudumuz, ruhumuz.
Sahneler bir anlamda, çağlardır okulumuz.
Toplumun ilk piyesi, bir çocuğun ilk sözü.
Tiyatro insanlığın hem tarihi, hem özü .
Konuşma ve hareket insana anlam verir.
Çağların ötesini karşımıza getirir.
&