Diplejik Cerebral Palsy
Diplejik Cerebral Palsy Cerebral Palsy (CP) doğum öncesi, doğum sırası ya da doğum sonrasında bazı etkenlerden dolayı beynin hasar görmesi sonucunda oluşan hareket ve postür bozukluklarıdır. Beyinde hareketi sağlayan 3 alan vardır. Bunlar hareketi başlatan, hareketi programlayan, dengeyi ve hareketin zamanlamasını ayarlayan alanlardır. Bu alanlarda bir sorun olması durumunda Cerebral Palsy oluşur.
Türkçe karşılığı "Beyin Felci" olan Cerebral Palsy'de beyinde oluşan hasarın yerine göre 4 ana tipten bahsedilebilir:
CPnin nedenlerini prenatal ( doğum öncesi ) , perinatal ( doğuma yakın ve doğum esnasında ) , postnatal ( doğum sonrası ) olarak 3 gruba ayırabiliriz.
1- PRENATAL ( DOĞUM ÖNCESİ ) NEDENLER
Ø Anne ve baba arasındaki akrabalık : Anne ve baba ortak olarak nesilden gelen gelişim bozukluğunu genleriyle doğacak çocuğa taşımaları şeklinde etki eder.
Ø Anne ve baba arasındaki kan uyuşmazlığı: Kan gurubu iki bölümden oluşur. Birinci bölüm ABO gurubu olarak bilinen harf bölümüdür. Herkesin kan gurubu O, A, B, AB guruplarından biridir. Bu harflerin yanına bir de Rh dediğimiz bölüm vardır. Kanda Rh adlı faktörün bulunup bulunmamasına göre Rh pozitif ya da negatif olarak tanımlanır. Kan uyuşmazlığı Rh faktörü ile ilgilidir. Eğer Anne' nin kan gurubu Rh (-) , babanın kan gurubu Rh (+) se, kan uyuşmazlığı söz konusudur. Anne kan gurubu ile anne karnındaki bebeğin kan gurubu arasında Rh uygunsuzluğu varsa, yani anne karnındaki bebeğin kan gurubu pozitif ise kan uyuşmazlığı oluşur.
Annenin kanına karnındaki bebeğin kanı karıştığı zaman annenin bağışıklık sistemi bebeğin kan hücrelerini yok etmeye çalışır. Bu iş için özel hücreler üretir. Bu hücrelerin oluşması uzun sürdüğü için özel durumlar haricinde ilk bebekte sorun yaşanmaz. Ancak ikinci hamilelikte de anne karnındaki bebeğin kanı pozitif olursa oluşmuş hücreler bebeğin kan hücrelerini yok etmeye başlar . Böylece bebekte pek çok sorunla birlikte beyin hücrelerinde ölümde olabilir.
Ø Annenin hamileliği sırasında geçirdiği enfeksiyöz hastalıklar: ( özellikle ilk üç ayda geçirilenler) Uçuk virusu, kızamıkçık,su çiçeği gibi viruslar la, bel soğukluğu gibi mikroplar doğumsal sakatlıklara yol açabilir.
Ø Hamilelik sırasında kullanılan ilaçlar : Hormonlar, Kanser ilaçları, Sara hastalığı ilaçları, Kokain, Lityum, Bazı antibiyotikler...
Ø Annenin hamileliği esnasında kullandığı aşırı derecede alkol , sigara ve uyuşturucu madde
Ø Annenin hamileliği esnasında geçirdiği kazalar
2- PERİNATAL ( DOĞUMA YAKIN ) NEDENLER
Ø Kordon dolanması , plâsenta prenia (plâsentanın önce gelmesi) , ters doğum
Ø Zor doğum
Ø Bebeğin uygun solunumu başaramaması
Ø Erken doğum
Ø Sarılık
Ø Hatalı forseps kullanımı
Ø Sezeryan
3- POSTNATAL ( DOĞUM SONRASI ) NEDENLER
Ø Menenjit gibi beyin enfeksiyonları
Ø Baş yaralanmasına neden olan kazalar
Ø Şiddetli ishal ile su kaybı ve yüksek ateşli hastalıklar
Ø Bebeğin havale geçirmesi
Ø Sarılık
Ø Boğulma
Bütün bu nedenler beynin geçici bir süre oksijensiz kalmasına yani beyne kan gitmemesine neden olur. Bu süre içinde beyindeki bazı bölgelerde hücre ölümü meydana gelir. Bu hasarın şiddeti ve oluştuğu bölgeye göre çocuklarda serebral paralizinin değişik tipleri meydana gelir.
Cerebral Paraliziyi ilaçla tedavi etmek olanaksızdır. Ancak bu rahatsızlıkla beraber görülen diğer belirtileri ilaç kullanarak kontrol altına almak mümkün olabilmektedir. Bunlar spastisite (kas gerginliği) , epilepsi (havale nöbetleri) ve diğer dahili problemlerdir.
Spastisite için çeşitli kas gevşetici ilaçlar verilmektedir. Ancak bu ilaçlar spastisitesi çok fazla olan ve bu nedenle postürü (duruşu) iyice bozulmuş olan hastalarda kullanılır. Bu ilaçlar kesinlikle doktor tavsiyesiyle ve kontrolü altında kullanılmalıdır. Bu ilaçların etki mekanizması direkt olarak beyindeki motor merkezleri etkilediği için vücuttaki bütün kasları etkiler. Bu kaslardan bizim etkilenmesini istemediğimiz kasların başında ense kasları ve yutma kasları gelir. Özellikle yutma kasları bu ilaçlar nedeniyle gevşediği zamanlarda yemek yeme fonksiyonları bozulur. Ağızdan salya akıntısı başlar , eğer akıyorsa fazlalaşır. Bütün bunlar beslenme bozukluğuna yol açar. Ayrıca vücudun tamamını etkiledikleri için genel bir uyuşukluk hali verirler . Buda çocukların aktivitesini azaltır.
Epilepsi için kullanılan ilaçlar da kesinlikle doktor tavsiyesiyle ve kontrolü altında kullanılmalıdır. Bu ilaçlar muhakkak her gün önerilen saatte ve dozda kullanılmalıdır. Eğer düzenli olarak verilmezse vücut belli bir süre ilaçsız kalacağı için havale geçirme riski olabilir. İlacı veren doktora düzenli olarak gidilmeli ve doktorun tavsiyeleriyle doz ayarlaması yapılması gerekmektedir. Bu tür epileptik ilaçları kullanan çocukların başka ilaçlar kullanmadan önce muhakkak doktorlarına danışmaları gerekmektedir. Bazı ilaçlar birbirleriyle ters etkileşim yapabilirler.
Dahili problemler için ise uzman doktorun önerdiği ilaçlar kullanılmalıdır. Genel olarak ilaç kullanımında dikkat edilmesi gereken kurallar ;
a-ilaçlar doktor tavsiyesi olmadan kullanılmaz
b-doktorun ve eczacının önerdiği dozda ve zamanda kullanılır
c- kullanılan ilaçlar muhakkak bitirilmelidir.
d-ilaçlar çocukların uzanamayacağı yerlere koyulmalıdır.
alıntı : dengerehabilitasyon.com
Diplejik Cerebral Palsy Cerebral Palsy (CP) doğum öncesi, doğum sırası ya da doğum sonrasında bazı etkenlerden dolayı beynin hasar görmesi sonucunda oluşan hareket ve postür bozukluklarıdır. Beyinde hareketi sağlayan 3 alan vardır. Bunlar hareketi başlatan, hareketi programlayan, dengeyi ve hareketin zamanlamasını ayarlayan alanlardır. Bu alanlarda bir sorun olması durumunda Cerebral Palsy oluşur.
Türkçe karşılığı "Beyin Felci" olan Cerebral Palsy'de beyinde oluşan hasarın yerine göre 4 ana tipten bahsedilebilir:
CPnin nedenlerini prenatal ( doğum öncesi ) , perinatal ( doğuma yakın ve doğum esnasında ) , postnatal ( doğum sonrası ) olarak 3 gruba ayırabiliriz.
1- PRENATAL ( DOĞUM ÖNCESİ ) NEDENLER
Ø Anne ve baba arasındaki akrabalık : Anne ve baba ortak olarak nesilden gelen gelişim bozukluğunu genleriyle doğacak çocuğa taşımaları şeklinde etki eder.
Ø Anne ve baba arasındaki kan uyuşmazlığı: Kan gurubu iki bölümden oluşur. Birinci bölüm ABO gurubu olarak bilinen harf bölümüdür. Herkesin kan gurubu O, A, B, AB guruplarından biridir. Bu harflerin yanına bir de Rh dediğimiz bölüm vardır. Kanda Rh adlı faktörün bulunup bulunmamasına göre Rh pozitif ya da negatif olarak tanımlanır. Kan uyuşmazlığı Rh faktörü ile ilgilidir. Eğer Anne' nin kan gurubu Rh (-) , babanın kan gurubu Rh (+) se, kan uyuşmazlığı söz konusudur. Anne kan gurubu ile anne karnındaki bebeğin kan gurubu arasında Rh uygunsuzluğu varsa, yani anne karnındaki bebeğin kan gurubu pozitif ise kan uyuşmazlığı oluşur.
Annenin kanına karnındaki bebeğin kanı karıştığı zaman annenin bağışıklık sistemi bebeğin kan hücrelerini yok etmeye çalışır. Bu iş için özel hücreler üretir. Bu hücrelerin oluşması uzun sürdüğü için özel durumlar haricinde ilk bebekte sorun yaşanmaz. Ancak ikinci hamilelikte de anne karnındaki bebeğin kanı pozitif olursa oluşmuş hücreler bebeğin kan hücrelerini yok etmeye başlar . Böylece bebekte pek çok sorunla birlikte beyin hücrelerinde ölümde olabilir.
Ø Annenin hamileliği sırasında geçirdiği enfeksiyöz hastalıklar: ( özellikle ilk üç ayda geçirilenler) Uçuk virusu, kızamıkçık,su çiçeği gibi viruslar la, bel soğukluğu gibi mikroplar doğumsal sakatlıklara yol açabilir.
Ø Hamilelik sırasında kullanılan ilaçlar : Hormonlar, Kanser ilaçları, Sara hastalığı ilaçları, Kokain, Lityum, Bazı antibiyotikler...
Ø Annenin hamileliği esnasında kullandığı aşırı derecede alkol , sigara ve uyuşturucu madde
Ø Annenin hamileliği esnasında geçirdiği kazalar
2- PERİNATAL ( DOĞUMA YAKIN ) NEDENLER
Ø Kordon dolanması , plâsenta prenia (plâsentanın önce gelmesi) , ters doğum
Ø Zor doğum
Ø Bebeğin uygun solunumu başaramaması
Ø Erken doğum
Ø Sarılık
Ø Hatalı forseps kullanımı
Ø Sezeryan
3- POSTNATAL ( DOĞUM SONRASI ) NEDENLER
Ø Menenjit gibi beyin enfeksiyonları
Ø Baş yaralanmasına neden olan kazalar
Ø Şiddetli ishal ile su kaybı ve yüksek ateşli hastalıklar
Ø Bebeğin havale geçirmesi
Ø Sarılık
Ø Boğulma
Bütün bu nedenler beynin geçici bir süre oksijensiz kalmasına yani beyne kan gitmemesine neden olur. Bu süre içinde beyindeki bazı bölgelerde hücre ölümü meydana gelir. Bu hasarın şiddeti ve oluştuğu bölgeye göre çocuklarda serebral paralizinin değişik tipleri meydana gelir.
Cerebral Paraliziyi ilaçla tedavi etmek olanaksızdır. Ancak bu rahatsızlıkla beraber görülen diğer belirtileri ilaç kullanarak kontrol altına almak mümkün olabilmektedir. Bunlar spastisite (kas gerginliği) , epilepsi (havale nöbetleri) ve diğer dahili problemlerdir.
Spastisite için çeşitli kas gevşetici ilaçlar verilmektedir. Ancak bu ilaçlar spastisitesi çok fazla olan ve bu nedenle postürü (duruşu) iyice bozulmuş olan hastalarda kullanılır. Bu ilaçlar kesinlikle doktor tavsiyesiyle ve kontrolü altında kullanılmalıdır. Bu ilaçların etki mekanizması direkt olarak beyindeki motor merkezleri etkilediği için vücuttaki bütün kasları etkiler. Bu kaslardan bizim etkilenmesini istemediğimiz kasların başında ense kasları ve yutma kasları gelir. Özellikle yutma kasları bu ilaçlar nedeniyle gevşediği zamanlarda yemek yeme fonksiyonları bozulur. Ağızdan salya akıntısı başlar , eğer akıyorsa fazlalaşır. Bütün bunlar beslenme bozukluğuna yol açar. Ayrıca vücudun tamamını etkiledikleri için genel bir uyuşukluk hali verirler . Buda çocukların aktivitesini azaltır.
Epilepsi için kullanılan ilaçlar da kesinlikle doktor tavsiyesiyle ve kontrolü altında kullanılmalıdır. Bu ilaçlar muhakkak her gün önerilen saatte ve dozda kullanılmalıdır. Eğer düzenli olarak verilmezse vücut belli bir süre ilaçsız kalacağı için havale geçirme riski olabilir. İlacı veren doktora düzenli olarak gidilmeli ve doktorun tavsiyeleriyle doz ayarlaması yapılması gerekmektedir. Bu tür epileptik ilaçları kullanan çocukların başka ilaçlar kullanmadan önce muhakkak doktorlarına danışmaları gerekmektedir. Bazı ilaçlar birbirleriyle ters etkileşim yapabilirler.
Dahili problemler için ise uzman doktorun önerdiği ilaçlar kullanılmalıdır. Genel olarak ilaç kullanımında dikkat edilmesi gereken kurallar ;
a-ilaçlar doktor tavsiyesi olmadan kullanılmaz
b-doktorun ve eczacının önerdiği dozda ve zamanda kullanılır
c- kullanılan ilaçlar muhakkak bitirilmelidir.
d-ilaçlar çocukların uzanamayacağı yerlere koyulmalıdır.
alıntı : dengerehabilitasyon.com