-
- Üyelik Tarihi
- 2 Ağu 2016
-
- Mesajlar
- 11,694
-
- MFC Puanı
- -894
Devlet Kurmadan Önce Uygurlar (M.s. 50 744)
Uygurlar, tarih sahnelerine kendi devletlerini kurarak çıkmalarından önce de tarih kaynaklarında çok kez geçmişlerdir. Uygurlar, ilk olarak Hun dönemindeki hakimiyet mücadelelerinde ve Çinin bu bölgedeki faaliyetleri sürecinde karşımıza çıkıyor. Hun döneminin sona ermesi ve Göktürk olarak tabir ettiğimiz Türk Birliğinin oluşmasıyla ortaya çıkan Büyük Türk Federasyonu döneminde sahip oldukları beylik Türk Birliğine İlhak edilmiştir.
Uygurların Çin ile politik ilişkileri, Uygur devletini kurmadan önce başladı. 646 yılında Çin, bölgedeki Göktürk hakimiyetine karşı Uygurları destekleyerek Türk birliğinin zayıflamasını amaçlıyordu. Büyük Göktürk Devletinin bölünmesinden sonra Batı Göktürklerin hakimiyetlerini kaybetmeye başlamasıyla tekrar beylik sistemine geri dönen Uygurların başında Tumitu bulunuyordu. Tumitunun, Çinden aldığı destekle kendisini İlteber ünvanı ile Kağan ilan etmesiyle Uygurlar ilk devlet kurma teşebbüslerini gerçekleştirmiş oldular.
Tumitu, kısa bir süreliğine ve Çinin boyunduruğu altında ilk devletini kurmuş olsa da bu teşebbüs başarıyla sonuçlanamadı. Zira Tumitu, devletini kurmak için Çini kullanmıştı. Çin, politikalarını gerçekleştiremeyeceği bir Hakan istemiyordu. Çin, 648 yılında muhtelif entrikalar ile Tumituyu öldürdü ve yerine Tumitunun oğlu Pojon geçmesine rağmen Holu adında kukla bir kağanı On-Okların başına kağan olarak tayin etti. Pojon, bu durum karşısında saf dışı kaldı ve babası Tumitunun kurduğu kağanlığın başka bir kağanlığın boyunduruğu altına girmesini kabullenmedi. Bunun üzerine 656 yılında Holuyu öldürerek Çinin üzerine yürüdü ve Taşkent yakınlarına kadar ulaştı. Daha fazla ilerleyemese de Uygurların Çin için kolay lokma olmadığını ve rüştünü ispat etmiş oldu.
680 yılına gelindiğinde Asyadaki Türk Birliği yeniden kuruluyordu. Göktürk Devletinin 657de tamamen yıkılmasıyla Çin boyunduruğuna giren ve Türklerin 23 yıl süren Çin Esareti, 680 yılında ortaya çıkan İkinci Göktürk Devleti (Kutluklar) ile Türk Dünyası kabuk değiştirmeye başlamıştı. Uygurlar, kimi zaman beylik kimi zaman kağanlık denemeleriyle kendi yönetimleri altında yaşamaya devam etmekteyken ortaya çıkan İkinci Türk Birliği (Kutluklar) ile tekrar Göktürklere bağlanmak zorunda kaldılar. Uygurların kendi yönetimlerinde ısrar etmelerinden dolayı bu ilhak teşebbüsleri mücadele ve savaşlarla gerçekleşmiştir. 35 yıl boyunca Göktürk hakimiyeti altında kalan Uygurlar, Göktürklerin zaman içerisinde güç kaybetmesiyle isyan ederek 716 yılında tekrar kendi yönetimlerini oluşturdular. Bu ayrılıktan sonra Göktürklerin giderek zayıflaması ve Göktürklere bağlı olan diğer güçlü kavimler olan Basmıl ve Karluklarında kendilerine katılmasıyla güç kazandılar. Ancak Göktürk Kağanı Ozmış, Dokuz Oğuzlar olarak adlandırılan Uygur topluluklarını tekrar Göktürk Birliği içerisine almak için ordusunun başında Uygurların üzerine yürüdü. Bu savaşta galip gelen Uygurlar, Ozmışı mağlup ederek savaş meydanında öldürmüştür (742).
Uygurlar, tarih sahnelerine kendi devletlerini kurarak çıkmalarından önce de tarih kaynaklarında çok kez geçmişlerdir. Uygurlar, ilk olarak Hun dönemindeki hakimiyet mücadelelerinde ve Çinin bu bölgedeki faaliyetleri sürecinde karşımıza çıkıyor. Hun döneminin sona ermesi ve Göktürk olarak tabir ettiğimiz Türk Birliğinin oluşmasıyla ortaya çıkan Büyük Türk Federasyonu döneminde sahip oldukları beylik Türk Birliğine İlhak edilmiştir.
Uygurların Çin ile politik ilişkileri, Uygur devletini kurmadan önce başladı. 646 yılında Çin, bölgedeki Göktürk hakimiyetine karşı Uygurları destekleyerek Türk birliğinin zayıflamasını amaçlıyordu. Büyük Göktürk Devletinin bölünmesinden sonra Batı Göktürklerin hakimiyetlerini kaybetmeye başlamasıyla tekrar beylik sistemine geri dönen Uygurların başında Tumitu bulunuyordu. Tumitunun, Çinden aldığı destekle kendisini İlteber ünvanı ile Kağan ilan etmesiyle Uygurlar ilk devlet kurma teşebbüslerini gerçekleştirmiş oldular.
Tumitu, kısa bir süreliğine ve Çinin boyunduruğu altında ilk devletini kurmuş olsa da bu teşebbüs başarıyla sonuçlanamadı. Zira Tumitu, devletini kurmak için Çini kullanmıştı. Çin, politikalarını gerçekleştiremeyeceği bir Hakan istemiyordu. Çin, 648 yılında muhtelif entrikalar ile Tumituyu öldürdü ve yerine Tumitunun oğlu Pojon geçmesine rağmen Holu adında kukla bir kağanı On-Okların başına kağan olarak tayin etti. Pojon, bu durum karşısında saf dışı kaldı ve babası Tumitunun kurduğu kağanlığın başka bir kağanlığın boyunduruğu altına girmesini kabullenmedi. Bunun üzerine 656 yılında Holuyu öldürerek Çinin üzerine yürüdü ve Taşkent yakınlarına kadar ulaştı. Daha fazla ilerleyemese de Uygurların Çin için kolay lokma olmadığını ve rüştünü ispat etmiş oldu.
680 yılına gelindiğinde Asyadaki Türk Birliği yeniden kuruluyordu. Göktürk Devletinin 657de tamamen yıkılmasıyla Çin boyunduruğuna giren ve Türklerin 23 yıl süren Çin Esareti, 680 yılında ortaya çıkan İkinci Göktürk Devleti (Kutluklar) ile Türk Dünyası kabuk değiştirmeye başlamıştı. Uygurlar, kimi zaman beylik kimi zaman kağanlık denemeleriyle kendi yönetimleri altında yaşamaya devam etmekteyken ortaya çıkan İkinci Türk Birliği (Kutluklar) ile tekrar Göktürklere bağlanmak zorunda kaldılar. Uygurların kendi yönetimlerinde ısrar etmelerinden dolayı bu ilhak teşebbüsleri mücadele ve savaşlarla gerçekleşmiştir. 35 yıl boyunca Göktürk hakimiyeti altında kalan Uygurlar, Göktürklerin zaman içerisinde güç kaybetmesiyle isyan ederek 716 yılında tekrar kendi yönetimlerini oluşturdular. Bu ayrılıktan sonra Göktürklerin giderek zayıflaması ve Göktürklere bağlı olan diğer güçlü kavimler olan Basmıl ve Karluklarında kendilerine katılmasıyla güç kazandılar. Ancak Göktürk Kağanı Ozmış, Dokuz Oğuzlar olarak adlandırılan Uygur topluluklarını tekrar Göktürk Birliği içerisine almak için ordusunun başında Uygurların üzerine yürüdü. Bu savaşta galip gelen Uygurlar, Ozmışı mağlup ederek savaş meydanında öldürmüştür (742).