ÇENGELLİİĞNE
MFC Üyesi
-
- Üyelik Tarihi
- 16 Eki 2013
-
- Mesajlar
- 776
-
- MFC Puanı
- 0
Derin damar trombozunu teşhis etmek için doktorunuz, belirtilerinizle ilgili çeşitli sorular soracaktır. Aynı zamanda doktorunuzun vücudunuzdaki şişkinlikler, duyarlılıklar ve cildinizdeki renk değişimlerini kontrol edebilmesi için fiziksel muayeneye de gireceksiniz.
Kan pıhtısı taşıma olasılığınızın yüksekliliğine bağlı olarak doktorunuz aşağıdaki gibi birtakım testlere de girmenizi önerebilir: Ultrason. Pıhtı olduğu düşünülen bölgenin üzerine yerleştirilen çubuğa benzer bir alet (dönüştürücü), bölgeye ses dalgaları gönderir.
Ses dalgaları dokunuzun üzerinde dolaşmaya ve geri yansıtmaya başladığında, bir bilgisayar, bu dalgaları bir video ekranında hareketli bir görsele dönüştürür. Bazen bir kan pıhtısının büyüyüp büyümediğini teşhis etmek veya yeni bir pıhtının oluşmadığını garantilemek için günlerce bir dizi ultrason testi yapılır. Bilgisayarlı tomografi veya MR görüntüleme. Bilgisayarlı tomografi (CT) ve manyetik rezonans görüntülemenin (MRI-emar) her ikisi de damarlarınızın görsel görüntülerini sağlayabilir ve pıhtı olup olmadığını gösterebilir. Bazen pıhtı, bu testler başka amaçlarla yapıldığında ortaya çıkar. Kan testi. Şiddetli derin damar trombozu geliştiren hemen herkesin D-dimer adı verilen pıhtı çözücü bir maddenin yükseldiği bir kan seviyesi vardır. Kanınızdaki çoğalmış D-dimer için yapılan test derin damar trombozunu ortadan kaldırmak ve nüksetme riski altında olanları tanımlamakta en iyi yöntemlerden biridir.
Damar röntgeni çekimi. Bir boya (karşıt etken), ayağınızdaki veya ayak bileğinizdeki geniş bir damara enjekte edilir. Pıhtılara bakılan X ışını işlemi bacaklarınızdaki ve ayaklarınızdaki damarların bir görüntüsünü yaratır. Bu test daha az sıklıkta kullanılır çünkü genellikle daha az invazif (vücuda müdahale gerektiren) çalışma teşhisi doğrular.
Tedavisi Derin damar trombozu tedavisinde amaç, kan pıhtınızın daha fazla büyümesini engellemek, pıhtının yerinden oynayarak akciğer embolisine neden olmasını engellemek ve derin damar trombozunun tekrar oluşmasının önüne geçmektir. Derin damar trombozu tedavi seçenekleri arasında şunlar bulunur: Kan sulandırıcılar. Derin damar trombozunu tedavi etmede kullanılan ilaçlar arasında, kimi zaman pıhtı çözerler adı da verilen kan sulandırıcılar bulunur. Bunlar, kanın pıhtılaşma kabiliyetini düşüren ilaçlardır. Var olan kan pıhtılarını parçalamazken, pıhtıların büyümesini engelleyebilir veya daha fazla pıhtı oluşması riskini azaltabilir.
Genellikle ilk olarak birkaç günlüğüne bir iğne veya kan sulandırıcı heparin aşısı verilir. Heparin aşılarına başlandıktan sonra tedaviniz, varfarin gibi başka bir kan sulandırıcı tabletle devam edebilir. Üç ay veya daha uzun bir süre kan sulandırıcılar kullanmanız gerekebilir. Eğer reçetenizde heparin veya varfarin yazıyorsa, ilaçlarınızı doktorunuzun tam önerdiği şekilde ve düzenli kullanın. Her iki ilaç da, fazla kullandığınızda, artan kanama riski gibi ciddi yan etkiler gösterebilir.
Öte yandan eğer düşük doz alırsanız daha fazla kan pıhtısı riski altındasınız demektir. Kanınızın pıhtılaşmasının ne kadar zaman aldığını ölçmek için periyodik olarak kan testi yaptırmanız gerekir. Hamile kadınlar varfarin kullanmamalıdır. Pıhtı çözücüler. Eğer daha ciddi bir derin damar trombozu veya akciğer embolisi rahatsızlığınız varsa veya diğer ilaç tedavileri işe yaramıyorsa doktorunuz başka ilaçlar önerebilir.
Trombolitikler diye bilinen bir ilaç grubu vardır. Plazminojen aktivatörü (TPA) gibi bu ilaçlar, kan pıhtılarını parçalamak için bir damar içi hatla (IV intradamaröz) verilir. Bu ilaçlar ciddi anlamda kanamaya neden olabilir ve genelde sadece hayati risk taşıyan durumlarda kullanılır. Filtreler. Eğer kanınızı sulandırmak için ilaç kullanamıyorsanız karnınızdaki geniş bir damara, yani ana toplardamara bir filtre yerleştirilebilir. Bu filtre, pıhtının süzülerek akciğerlerinize karışmasını engelleyebilir. Bu filtrelere bazen şemsiye de denilir; çünkü şemsiyenin tel iskeletine benzer. Kompresyon çorapları. Bu çoraplar derin damar trombozu nedeniyle oluşan şişmeleri engellemeye yardımcı olur. Çoraplar ayaktan başlayıp yaklaşık olarak diz seviyesine kadar giyilir. Bu basınç, kanınızın havuzlanması ve pıhtılaşması olasılığını azaltır. Bu çorapları mümkünse en az bir yıl giymelisiniz.
Yaşam Tarzı Kişisel bakım planınızda başlıca hedefiniz derin damar trombozunun oluşmasını engellemek olmalıdır. Derin damar trombozunu engellemek, oluştuktan sonra tedavi etmekten çok daha kolaydır. Derin damar trombozunun daha kötüye gitmesini veya nüksetmesini engellemek için: İlaçlarınızın veya tedavi yöntemlerinizin yenilenmesine ihtiyaç olup olmadığını öğrenmek için doktorunuzla birlikte sürekli kontrol edin. Kan sulandırıcılar kullanırsanız, ne kadar K vitamini tükettiğinize dikkat edin. K vitamini, varfarin gibi ilaçların işleyişini etkileyebilir. K vitamini açısından zengin yiyecekler arasında yeşil lifli sebzeler, kanola ve soya fasulyesi yağı bulunur. Uzun süre oturacaksanız, alt baldır kaslarınızı hareket ettirin.
Mümkün olduğunca ayağa kalkın ve yürüyün. Eğer yürümek için ayağa kalkamıyorsanız, ayak parmaklarınızı yerde tutarak topuklarınızı kaldırıp indirmeyi ve daha sonra topuklarınızı yerde tutarak ayak parmaklarınızı kaldırmayı deneyin. Hareket edin. Eğer bir ameliyat veya başka faktörler nedeniyle bir süredir yatak dinlenmesindeyseniz, ne kadar erken hareket etmeye başlarsanız kan pıhtılarının oluşma riski de o kadar az olacaktır. Yaşam şeklinizde değişiklikler yapın. Kilo verin, sigarayı bırakın ve kalp basıncınızı kontrol edin. Obezite, sigara içmek ve yüksek kan basıncı derin damar trombozu riskini artıran faktörlerdir. Doktorunuz tavsiye ederse, bacaklardaki kan pıhtılaşmasını engellemek için kompresyon çorabı giyin. Kan sulandırıcılar gibi ilaçların yan etkisi de olabilecek aşırı kanamaya dikkat edin. Yaralanmanıza veya bir yerinizin kesilmesine neden olabilecek aktivitelerinizle ilgili doktorunuzla konuşun; çünkü kan sulandırıcı kullanıyorsanız en küçük bir yaralanma bile ciddi sonuçlar doğurabilir.