- Konum
- İzmir
-
- Üyelik Tarihi
- 29 Eyl 2015
-
- Mesajlar
- 1,638
-
- MFC Puanı
- 94
Depremler
Yurdumuzda ilk sismojik laboratuvarı Kandilli Rasathanesi'nde kurulmuş ve uluslararası gelişmelere uyarak; bu gün modern sismoloji biliminin gerektirdiği aşamaya erişmiştir . Kandilli Rasathanesi'nde özellikle uzun peryotlu sismografların dış ısı ve gürültülerden etkilenmemesini sağlamak amacı ile planlanan laboratuvar inşaatı 1928 yılında tamamlanmıştır . 1926 yılında getirilen pandül ağırlığı 250 kg olan Vickert sismografları , 1928 yılında Ankara Belediyesi'nin hediyesi olan iki adet Mainka sismografı 1933 yılında bu mekanik sismograflara eklenen Galitzin sismografları yapılan binada servise sokuldu . 1948 yılında kısa peryotlu Coulonb Grenet düşey bileşen sismografı hizmete girdi .
Yerkabuğunun derin katmanlarının kırılıp yer değiştirmesi yada yanardağların püskürmesi sırasında oluşan sarsıntı-yersarsıntısı , zelzele . Deprem olduğu yörelerde yer titreşimi yapar ve sallanır . Deprem bir doğa olayıdır ve yapay olarak sarsıntılara deprem denmez . Yapay olarak oluşan sarsıntılara Yerin Salınımı adı verilmektedir . Deprem titreşimlerini , yer salınımlarından genel olarak; depremlerin doğal nedenlerinden oluşmaktadır .
Tarih boyunda derin izler bırakan depremler , en çok can kaybına yer açanlardır . Nitekim 526'da Akdeniz kıyılarını etkileyen bir depremde 120 . 000 ile 200 . 000 kişi , 1692 Sicilya depreminde 60 . 000 , 1755 Lizbon depreminde 40 . 000 kişi ölmüştür .
Doğal güçlerin neden olduğu yer kabuğu titreşimlerine ve sarsıntılara Deprem denir . Bazıları güçlükle fark edilen , bazıları da bir kenti yok edecek güçlükte deprem şiddetlerine denir . Depremlerin bir diğeri volkanik bölgelerde yerkabuğunun altındaki kayaçların hareket etmesidir . Ancak bu tür depremler hafif sarsıntılardır . Asıl büyük depremler yerkabuğundaki kırıklıkların oluşturduğu kırık kuşakları boyunca görülür . Büyük kütleler halinde yerkabuğu katmanlarının birbirinden farklı hareketleri kırık kuşağı boyunca büyük bir gerilim oluşturur .
Depremin yeryüzünde oluşturduğu sarsıntı ve yol açtığı yıkım , depremin şiddetine bağlıdır . Dış merkez yakınındaki yerlerde depremin şiddeti çok fazladır . Buralarda yapılar sarsılabilir . Sonu yıkım olan yapılarla birlikte toprakta çatlaklar oluşabilir . Depremin oluşturduğu zarar ve yıkımların büyük bir bölümünü yanan ve yıkılan yapılardan , bozulan su , havagazı ve elektrik hatalarından kaynaklanır . Deniz altındaki depremler genellikle tsunami denen büyük dalgalardan oluşur .
Türkiye'nin yakın tarihinde yaşanan en büyük deprem felaketi 1939'da olan Erzincan depremidir .
DEPREMİN ŞİDDETİ
Depremin şiddetinin derecesi değişkendir . Kimisi yalnız çok duyarlı sismograflarla algılanabilirken , kimisi toprağın yayılmasına ve yerleşim bölgelerinde yıkıma yol açan kataklizmler doğurabilir . Bu konuda yanılmaları önlemek için değerlendirme tabanı seçilebilecek çeşitli öğeleri tanımak gerekir . Önce tabanın derinliklerini kabaca merkez adı verilen ve bir noktayla özleştirecek belirli bir bölgedeki başlangıç tedirliği gözönüne alınabilir . Bu tedirliğin şiddetinin , kendisinin doğuran bilincil olayın şiddetine eşit olduğu kabul edilebilir . Ne var ki bunun değerini saptamak güçtür . Daha sonra bu coğrafi bölge göz önünde bulundurulur . Çeşitli toprak sarsıntıları yapıların yıkılmasına ve daha kötüsü baraj çökmesi sonucu taşkınlar , yangınlar , can kaybı , mal kaybı vb . . olaylara neden olan deprem şiddetidir .
Toprakaltının yapısı ve dayanımı , yapıların tümü ortalama nüfus yoğunluğu , depremin ortaya çıktığı yerel saat ve halkın alışkanlıkları . Bütün bu nedenlerle , şiddetleri birbirine yakın depremler , çok farklı kayıplara yol açabilir .
DEPREMİ ÖLÇMEDE KULLANILAN ÖLÇEKLER
Şiddet ölçekleri: ( Hasarın yapısına ve önemi için )
Genlik ölçekleri: ( aygıtlarla yapılan , ölçme noktasında yapılan bağımsız ölçümler ) .
Bir depremin şiddetini belirlemek için sismik dalgalar aracılığıyla ortaya çıkan enerjinin ölçülmesidir . Henüz bilgisayarın olmadığı yıllarda bu enerjinin ölçülebilmesi uzun ve çoğu zaman olumsuz çabalardan oluşuyordu . 1935'te Amerika Birleşik Devlet'li deprem bilimci Charles F . Richter , deprem şiddetlerinin belirlenmesinde kendi adı ile anılan ölçeğin kullanılmasını önerdi . Bu öl çeğe merkez üssü sismograftan 100 km uzakta bulunan bir depremin şiddeti , yeryüzünün hareket genliğinin ( Mikron birimi ) logaritmasına eşittir .
Büyük depremlerin topraküstü ve toprakaltı etkileri çok büyük boyutlara ulaşır . Çoğu kez yüzeysel toprak kabartmaları ve çökmelere , kırılmalara yol açar . Bu kırıkların en ilgi çekicisi 1906 San Fransisco depreminde oluşan ve toprak yüzeyinde kolayca izlenebilen kırıktır . Bu kırık 470 m'lik büyük bir arazi üzerinden geçmiş . Bu tür olaylarda yüzey ve yer altı sularının akışı rejimleri büyük değimlere uğrar . Ayrıca kırıklar boyunca yarılan arazi parçaları çoğu kez yatay veya düzey kaymalarla karşılaşır . Eski Kırık çizgisi yer yer metrelerce saptalar gösterir .
RİCHTER ÖLÇEĞİ NEDİR?
Richter ölçeği , 1930 yılında , Charles Richter ile Beno Gutenberg tarafından Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü'nde geliştirilmiştir . Richter , doktorasını teorik fizik alanında yapmış olmakla birlikte , kariyerinin geri kalan bölümünü depremleri incelemekle geçirmiştir . Richter kuvvetinin bulunmasından önce , bir depremin büyüklüğünü ölçmek son derece zordu . Depremin büyüklüğü , yerin sallanmasını insanların nasıl hissettiklerine ve binalara verdiği hasara göre ölçülmekteydi . Oysa değişik insanların depremlere değişik tepkiler verdikleri bir gerçek . Aynı şekilde bina yapım kalitesinin bir yerden diğerine farklılıklar gösterdiği de ortada . Richter bu sorunların üstesinden , depremin büyüklüğünü ölçmek için sismik kayıt cihazları ( sismograflar ) kullanarak gelmiştir . Depremin şiddetinin ölçülebilmesi açısından , yerin sarsılması , deprem karşısında insanların verdikleri tepkilerden ya da binalarda meydana gelen hasarlardan çok daha doğru bir ölçüdür . 1'den 9'a kadar numaralanan Richter ölçeği logaritmik bir ölçektir , yani bir depremin etkileri , ölçeğin derecesi ile birlikte artar . Ölçekteki her birlik bir artışa karşılık , yer sarsıntısında 10'un katları şeklinde artan bir büyüklük söz konusudur . Bu , 6 büyüklüğünde bir depremin , 5 büyüklüğünde bir depremin on katı daha fazla sarsıntı meydana getirdiği anlamına gelmektedir; dolayısıyla 7 büyüklüğünde bir deprem , 5 büyüklüğünde bir depremin yarattığı sarsıntının yüz katı bir sarsıntı meydana getirir; 8 büyüklüğündeki bir deprem 5 büyüklüğündeki depremin yarattığı sarsıntının 1000 katı büyüklüğünde bir sarsıntı meydana getirir! 1 büyüklüğünde bir deprem , dışmerkezden 100 km uzaklıkta , dönemi 0 . 8 sn olan ve toprağın devinimlerini 2800 kere büyüten bir sismograf iğnesinin yerini 0 . 01 mm değiştirir . 9 büyüklüğünde deprem olağandışıdır; bu büyüklükteki tek örnek , 1755'te Lizbon'da gerçekleşen yer sarsıntısıdır .
SİSMİK DALGALAR
Bu dalgalar belli özel koşullarda , özellikle merkez yakınında yapı dönüşümlerine uğrasa bile ilke olarak mekanik dalgalardır .
Yüzey dalgalar yerkabuğunun oluşumu üzerinde çeşitli bilgiler verir . Ancak yerin derin katmanlarının oluşumu üzerindeki bilgilerden , derinlere yayılan ve rastlandıkça iç süreksizliklerde yansıyan yada kırılan hacim dalgalarından elde edilir . Aynı ortamda bu dalgaların izlediği yolun yüzeyden yukarı doğru iç bükeyliği derine indikçe hızlarının arttığı gösterilir . Dış çekirdekteki yol , iç çekirdekteki yolu gösterir . Belirli istasyonda belirli bir deprem için ancak bu yolları izleyen dalgaların kaydedileceği ve gölge bölgelerinin bulunabileceği varsayılır .
DEPREM BİLİM
Deprem bilim duyarlı biçimde inceleme yoluyla doğal depremlerin ve depremlerin başlama koşullarını daha iyi tanımaya çalışır . Böylece bir gün depremleri yer ve zaman olarak kestirmenin başarılacağı ümit edilir . Öte yandan deprembilim bu depremlerin incelemenin dışında , patlamalarla yerin yapısına ilişkin henüz sınırlı olan bilgilerin kapsamını genişletmeyi amaçlar .
DEPREM ARAŞTIRMA ENDÜSTRİSİ
Türkiye'nin depremlerle ilgili sorunlarını karşılamak için ve çözüm getirmek amacıyla Bayındırlık İskan Bakanlığına bağlı olarak Ankara'da kurulmuş araştırma kurumu ( 1979 ) . Endüstünün görevleri; deprem tehlikesi ve şiddeti derecesine göre bölgeleri jeolojik ve zemin mekaniğin araştırmalarını yapmak , yerleşmeye uygun alanları saplamak ve depreme dayanıklı yapı tiplerini belirlemek . Yapılan çalışmalar endüstrinin Deprem Araştırma Bülteni dergisinde yayınlanmaktadır . Ayrıca Türkiye Deprem Bölümleri ve Bölgeleri Haritası hazırlanmıştır .
NOT: Sonuç olarak yurdumuzun % 92'si deprem bölgesidir . Nüfusumuzda 95'i tehlike altında yaşar . Türkiye'de yapılmış ve yapılacak 87 büyük barajın % 15'i 1 . derece , % 26'sı 2 . derece tehlikesizdir .
Deprem Sözlüğü
Artçı Deprem ( Aftershock ) : Ana sarsıntıdan sonra Yerkabuğu'nda bozulan dengenin sağlanamsı için meydana gelen küçük deprem .
Aktif Sismik Kuşak ( Seismic Belt ) : Uzunlamasına uzanan deprem kuşağı . Dünya depremlerinin %60'ı Pasifik Çevrimi Kuşağı'nda ortaya çıkar .
Asimistik ( Aseismic ) : Sismik olmayan , depremle ilgisiz .
Büyük Deprem ( Great Earhquake ) : Richter ölçeğinde 8 ve üstünde büyüklüğü olan deprem .
Büyüklük ( Magnitude ) : Bir depremin kuvvetinin ya da ortaya çıkardığı gerilim enerjisinin sismografik gözlemlere dayanılarak ölçümü . 1935'te Charles Richter tarafından geliştirilen logaritmik bir ölçeği temel alır .
Cisim Dalgası ( Body Wave ) : Dünya'nın içme özelliğine sahip olan sismik dalga . "P" ve "S" dalgaları cisim dalgalarıdır .
Çekirdek ( Core ) : Dünya'nın en içteki katmanı , iç çekirdek katıdır ve 1300 kilometrelik bir yarı çapa sahiptir . Dünya'nın yarı çapı 6 bin 371 kilometredir . Dış çekirdek sıvıdır ve yaklaşık olarak 2 bin 300 kilometre kalınlığındadır . "S" dalgaları dış çekirdekten geçmez .
Deniz Dalgaları ( Tsunami ) : Okyanus tabanında meydana gelen büyük çaplı hareketlenme sonucu ortaya çıkan dev deniz dalgaları .
Deprem ( Earthquake ) : Yer'in , yüzeyin altındaki kayaların ani hareketi sonucunda silkinmesi .
Deprem Fırtınası ( Earthquake Swarm ) : Sınırlı bir alanda ve sürede gerçekleşen , ana şoktan ayrı , bir dizi küçük deprem .
Elastik Dalga ( Elastic Wave ) : Bir tür elastik deformasyon ( etki eden güçler , ortadan kalktığında yok olan bir şekil değişikliği ) sonucu ilerleyen dalga . Sismik dalgalar buna örnektir .
Episantır-Merkezüstü ( Epicenter ) : Yerkabuğu içinde bulunan odak noktasının , Yeryüzü'ndeki iz düşümü .
Episantır Uzaklığı: Yeryüzü'ndeki bir noktadan episantıra olan uzaklık .
Fay 'Kırık' ( Fault ) : Yerkabuğu ve üst mantoda , kaya tabakalarının , koptuğu ve kaynadığı yerdeki zayıf nokta . Başka bir deyişle , Yerkabuğu'ndaki deformasyon enerjisinin artması sonucu , kayaç kütlelelerinin , bir kırılma düzlemi boyunca yerlerinden kaymasıyla ortaya çıkan kırık faylar , depremler sonucunda ortaya çıkar . Depremlerde , daha önceden varolan faylar boyunca ortaya çıkar .
Faz ( Phase ) : Farklı bir tür sismik dalganın gelişini belirleyen ve sismogramda görülen bir hareket ya da osilasyon .
İlk Varış ( First Arrival ) : Bir kaynaktan gelen sismik dalgaya atfedilen ilk kayıtlı sinyal .
İzoseist ( İsoseimal ) : Yeryüzü'nde deprem şiddetinin aynı olduğu noktaları birbirine bağlayan eğri .
Kırılma ( Refract ) : Bükülme ya da yön değiştirme .
Kıtasal Kayma ( Continental Drift ) : İlk kez Alfred Wegener tarafından öne sürülen ve Dünya kıtalarının başta tek bir parça olduğunu söyleyen kuram . Kara parçaları , buradan koparak , uzaklaştı ve kıtaları oluşturdu .
Büyük Deprem ( Major Earthquake ) : Richter ölçeğinde büyüklüğü 7 ile 7 . 99 arasında olan deprem .
Merkezi Varış Açısı ( Central Angle ) : Merkez üssü , yerin merkezi ve kayıt istasyonu arasındaki açı .
Mikro Deprem ( Microearthquake ) : Richter ölçeğinde büyüklüğü 2 ya da daha düşük olan deprem .
Odak ( Focus , Hypocenter ) : Depremin Yerkabuğu içinde başladığı ve enerjinin açığa çıktığı nokta .
Odak ( Focus ) : Bir depremin ilk hareketinin ve elastik dalgalarının kaynağı olan yerin içindeki nokta .
Odak uzaklığı: Yeryüzü'ndeki bir noktadan , odağa olan uzaklık .
Öncü Deprem ( Foreshock ) : Daha büyük bir depremden ya da ana şoktan birkaç saniye ya da birkaç hafta önce gelen ve büyük depremin kırılma alanının içinde ya da yakınında ortaya çıkan küçük titreme .
Periyod ( Period ) : İki dalga tepesi arasındaki zaman .
Richter Ölçeği ( Richter Scale ) : Bir depremin kuvvetini ölçmeye yarayan sistem . 1935'te Charles Richter tarafından geliştirilmiştir . Matematiksel formüllerden oluşur , fiziksel bir araç değildir .
Sismik ( Seismic ) : Depremle ilgili olan .
Sismik Deniz Dalgası ( Seismic Sea Wave ) : Denizaltı depremi sonucu ortaya çıkan tsunami .
Sismik Kaynak ( Seismic Source ) : Deprem tehlikesi yaratabilecek bölgeler . Bu bölgeler , uygulamada nokta , çizgi ve alan biçiminde dönüştürülmüşlerdir .
Sismik Sabit ( Seismic Contstrant ) : Deprem riskleriyle ilgili yapı kodlarında , bir binanın dayanması gereken hızlanma değeri .
Sismik Zon ( Seismic Zone ) : Depremlerin olduğunun bilindiği bölge .
Sismograf ( seismograph ) : Yer'in hareketlerini , özellikle de depremleri kaydeden cihaz .
Sismogram ( Seismogram ) : Depremin bir sismograf tarafından kaydedilen , yazılı kaydı .
Sismolog ( Seismologist ) : Deprem bilimci .
Sismometri ( Seismometry ) : Depremle ilgili ölçümleri konu alan dal .
Şiddet ( Intensity ) : Herhangi bir derinlikte olan bir depremin , Yeryüzü'nde hissedildiği bir noktadaki gücünün ölçüsü . Deprem şiddetini belirlemek için yapılan ve depremin insan , eşya , yapı ve yere yaptığı etkilerin derecesine dayanan ölçek .
Şiddet ( Intensity ) . Belirli bir yerdeki depremin insanlar , yapılar ve toprak üzerindeki etkisinin ölçüsü . Şiddet yalnızca depremin büyüklüğüne değil merkez üssünden uzaklığına ve o yerin yapısına bağlıdır .
Tektonik ( Tectonic ) : Yerkabuğu'nun biçim değiştirmesi sonucunda ortaya çıkan yapıya ilişkin . ( Yapı:Kayaç kütlelerinin kıvrılma , kırılma gibi biçim değiştirme olayları sonucu birbirleriyle ilgili durumları )
Tekrarlama Aralığı ( Recurrence Interval ) : Sismik olarak aktif bir bölgede depremler arasındaki ortama süre .
Yansıma ( Reflect ) : Bir sn sekme .
Yırtılma Zonu ( Repture Zone ) : Bir deprem sırasında faylanmanın meydana geldiği Yeryüzü alanı . Toplu iğne başından , yüzlerce kilometrelik bir alana kadar değişebilir .
Zemin İvmesi ( Ground Acceleration ) : Zemin üzerindeki bir birim kütlenin üzerine deprem nedeniyle gelen kuvvetin ölçüsü olan zemin hareket parametresi . Deprem sırasında yapıyı etkileyen yanal yükler , zemin ivmesinin sonucu olarak ortaya çıktığından , yapı mühendisliğinde en yaygın kullanılan parametre , en büyük zemin ivmesidir .
Yurdumuzda ilk sismojik laboratuvarı Kandilli Rasathanesi'nde kurulmuş ve uluslararası gelişmelere uyarak; bu gün modern sismoloji biliminin gerektirdiği aşamaya erişmiştir . Kandilli Rasathanesi'nde özellikle uzun peryotlu sismografların dış ısı ve gürültülerden etkilenmemesini sağlamak amacı ile planlanan laboratuvar inşaatı 1928 yılında tamamlanmıştır . 1926 yılında getirilen pandül ağırlığı 250 kg olan Vickert sismografları , 1928 yılında Ankara Belediyesi'nin hediyesi olan iki adet Mainka sismografı 1933 yılında bu mekanik sismograflara eklenen Galitzin sismografları yapılan binada servise sokuldu . 1948 yılında kısa peryotlu Coulonb Grenet düşey bileşen sismografı hizmete girdi .
Yerkabuğunun derin katmanlarının kırılıp yer değiştirmesi yada yanardağların püskürmesi sırasında oluşan sarsıntı-yersarsıntısı , zelzele . Deprem olduğu yörelerde yer titreşimi yapar ve sallanır . Deprem bir doğa olayıdır ve yapay olarak sarsıntılara deprem denmez . Yapay olarak oluşan sarsıntılara Yerin Salınımı adı verilmektedir . Deprem titreşimlerini , yer salınımlarından genel olarak; depremlerin doğal nedenlerinden oluşmaktadır .
Tarih boyunda derin izler bırakan depremler , en çok can kaybına yer açanlardır . Nitekim 526'da Akdeniz kıyılarını etkileyen bir depremde 120 . 000 ile 200 . 000 kişi , 1692 Sicilya depreminde 60 . 000 , 1755 Lizbon depreminde 40 . 000 kişi ölmüştür .
Doğal güçlerin neden olduğu yer kabuğu titreşimlerine ve sarsıntılara Deprem denir . Bazıları güçlükle fark edilen , bazıları da bir kenti yok edecek güçlükte deprem şiddetlerine denir . Depremlerin bir diğeri volkanik bölgelerde yerkabuğunun altındaki kayaçların hareket etmesidir . Ancak bu tür depremler hafif sarsıntılardır . Asıl büyük depremler yerkabuğundaki kırıklıkların oluşturduğu kırık kuşakları boyunca görülür . Büyük kütleler halinde yerkabuğu katmanlarının birbirinden farklı hareketleri kırık kuşağı boyunca büyük bir gerilim oluşturur .
Depremin yeryüzünde oluşturduğu sarsıntı ve yol açtığı yıkım , depremin şiddetine bağlıdır . Dış merkez yakınındaki yerlerde depremin şiddeti çok fazladır . Buralarda yapılar sarsılabilir . Sonu yıkım olan yapılarla birlikte toprakta çatlaklar oluşabilir . Depremin oluşturduğu zarar ve yıkımların büyük bir bölümünü yanan ve yıkılan yapılardan , bozulan su , havagazı ve elektrik hatalarından kaynaklanır . Deniz altındaki depremler genellikle tsunami denen büyük dalgalardan oluşur .
Türkiye'nin yakın tarihinde yaşanan en büyük deprem felaketi 1939'da olan Erzincan depremidir .
DEPREMİN ŞİDDETİ
Depremin şiddetinin derecesi değişkendir . Kimisi yalnız çok duyarlı sismograflarla algılanabilirken , kimisi toprağın yayılmasına ve yerleşim bölgelerinde yıkıma yol açan kataklizmler doğurabilir . Bu konuda yanılmaları önlemek için değerlendirme tabanı seçilebilecek çeşitli öğeleri tanımak gerekir . Önce tabanın derinliklerini kabaca merkez adı verilen ve bir noktayla özleştirecek belirli bir bölgedeki başlangıç tedirliği gözönüne alınabilir . Bu tedirliğin şiddetinin , kendisinin doğuran bilincil olayın şiddetine eşit olduğu kabul edilebilir . Ne var ki bunun değerini saptamak güçtür . Daha sonra bu coğrafi bölge göz önünde bulundurulur . Çeşitli toprak sarsıntıları yapıların yıkılmasına ve daha kötüsü baraj çökmesi sonucu taşkınlar , yangınlar , can kaybı , mal kaybı vb . . olaylara neden olan deprem şiddetidir .
Toprakaltının yapısı ve dayanımı , yapıların tümü ortalama nüfus yoğunluğu , depremin ortaya çıktığı yerel saat ve halkın alışkanlıkları . Bütün bu nedenlerle , şiddetleri birbirine yakın depremler , çok farklı kayıplara yol açabilir .
DEPREMİ ÖLÇMEDE KULLANILAN ÖLÇEKLER
Şiddet ölçekleri: ( Hasarın yapısına ve önemi için )
Genlik ölçekleri: ( aygıtlarla yapılan , ölçme noktasında yapılan bağımsız ölçümler ) .
Bir depremin şiddetini belirlemek için sismik dalgalar aracılığıyla ortaya çıkan enerjinin ölçülmesidir . Henüz bilgisayarın olmadığı yıllarda bu enerjinin ölçülebilmesi uzun ve çoğu zaman olumsuz çabalardan oluşuyordu . 1935'te Amerika Birleşik Devlet'li deprem bilimci Charles F . Richter , deprem şiddetlerinin belirlenmesinde kendi adı ile anılan ölçeğin kullanılmasını önerdi . Bu öl çeğe merkez üssü sismograftan 100 km uzakta bulunan bir depremin şiddeti , yeryüzünün hareket genliğinin ( Mikron birimi ) logaritmasına eşittir .
Büyük depremlerin topraküstü ve toprakaltı etkileri çok büyük boyutlara ulaşır . Çoğu kez yüzeysel toprak kabartmaları ve çökmelere , kırılmalara yol açar . Bu kırıkların en ilgi çekicisi 1906 San Fransisco depreminde oluşan ve toprak yüzeyinde kolayca izlenebilen kırıktır . Bu kırık 470 m'lik büyük bir arazi üzerinden geçmiş . Bu tür olaylarda yüzey ve yer altı sularının akışı rejimleri büyük değimlere uğrar . Ayrıca kırıklar boyunca yarılan arazi parçaları çoğu kez yatay veya düzey kaymalarla karşılaşır . Eski Kırık çizgisi yer yer metrelerce saptalar gösterir .
RİCHTER ÖLÇEĞİ NEDİR?
Richter ölçeği , 1930 yılında , Charles Richter ile Beno Gutenberg tarafından Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü'nde geliştirilmiştir . Richter , doktorasını teorik fizik alanında yapmış olmakla birlikte , kariyerinin geri kalan bölümünü depremleri incelemekle geçirmiştir . Richter kuvvetinin bulunmasından önce , bir depremin büyüklüğünü ölçmek son derece zordu . Depremin büyüklüğü , yerin sallanmasını insanların nasıl hissettiklerine ve binalara verdiği hasara göre ölçülmekteydi . Oysa değişik insanların depremlere değişik tepkiler verdikleri bir gerçek . Aynı şekilde bina yapım kalitesinin bir yerden diğerine farklılıklar gösterdiği de ortada . Richter bu sorunların üstesinden , depremin büyüklüğünü ölçmek için sismik kayıt cihazları ( sismograflar ) kullanarak gelmiştir . Depremin şiddetinin ölçülebilmesi açısından , yerin sarsılması , deprem karşısında insanların verdikleri tepkilerden ya da binalarda meydana gelen hasarlardan çok daha doğru bir ölçüdür . 1'den 9'a kadar numaralanan Richter ölçeği logaritmik bir ölçektir , yani bir depremin etkileri , ölçeğin derecesi ile birlikte artar . Ölçekteki her birlik bir artışa karşılık , yer sarsıntısında 10'un katları şeklinde artan bir büyüklük söz konusudur . Bu , 6 büyüklüğünde bir depremin , 5 büyüklüğünde bir depremin on katı daha fazla sarsıntı meydana getirdiği anlamına gelmektedir; dolayısıyla 7 büyüklüğünde bir deprem , 5 büyüklüğünde bir depremin yarattığı sarsıntının yüz katı bir sarsıntı meydana getirir; 8 büyüklüğündeki bir deprem 5 büyüklüğündeki depremin yarattığı sarsıntının 1000 katı büyüklüğünde bir sarsıntı meydana getirir! 1 büyüklüğünde bir deprem , dışmerkezden 100 km uzaklıkta , dönemi 0 . 8 sn olan ve toprağın devinimlerini 2800 kere büyüten bir sismograf iğnesinin yerini 0 . 01 mm değiştirir . 9 büyüklüğünde deprem olağandışıdır; bu büyüklükteki tek örnek , 1755'te Lizbon'da gerçekleşen yer sarsıntısıdır .
SİSMİK DALGALAR
Bu dalgalar belli özel koşullarda , özellikle merkez yakınında yapı dönüşümlerine uğrasa bile ilke olarak mekanik dalgalardır .
Yüzey dalgalar yerkabuğunun oluşumu üzerinde çeşitli bilgiler verir . Ancak yerin derin katmanlarının oluşumu üzerindeki bilgilerden , derinlere yayılan ve rastlandıkça iç süreksizliklerde yansıyan yada kırılan hacim dalgalarından elde edilir . Aynı ortamda bu dalgaların izlediği yolun yüzeyden yukarı doğru iç bükeyliği derine indikçe hızlarının arttığı gösterilir . Dış çekirdekteki yol , iç çekirdekteki yolu gösterir . Belirli istasyonda belirli bir deprem için ancak bu yolları izleyen dalgaların kaydedileceği ve gölge bölgelerinin bulunabileceği varsayılır .
DEPREM BİLİM
Deprem bilim duyarlı biçimde inceleme yoluyla doğal depremlerin ve depremlerin başlama koşullarını daha iyi tanımaya çalışır . Böylece bir gün depremleri yer ve zaman olarak kestirmenin başarılacağı ümit edilir . Öte yandan deprembilim bu depremlerin incelemenin dışında , patlamalarla yerin yapısına ilişkin henüz sınırlı olan bilgilerin kapsamını genişletmeyi amaçlar .
DEPREM ARAŞTIRMA ENDÜSTRİSİ
Türkiye'nin depremlerle ilgili sorunlarını karşılamak için ve çözüm getirmek amacıyla Bayındırlık İskan Bakanlığına bağlı olarak Ankara'da kurulmuş araştırma kurumu ( 1979 ) . Endüstünün görevleri; deprem tehlikesi ve şiddeti derecesine göre bölgeleri jeolojik ve zemin mekaniğin araştırmalarını yapmak , yerleşmeye uygun alanları saplamak ve depreme dayanıklı yapı tiplerini belirlemek . Yapılan çalışmalar endüstrinin Deprem Araştırma Bülteni dergisinde yayınlanmaktadır . Ayrıca Türkiye Deprem Bölümleri ve Bölgeleri Haritası hazırlanmıştır .
NOT: Sonuç olarak yurdumuzun % 92'si deprem bölgesidir . Nüfusumuzda 95'i tehlike altında yaşar . Türkiye'de yapılmış ve yapılacak 87 büyük barajın % 15'i 1 . derece , % 26'sı 2 . derece tehlikesizdir .
Deprem Sözlüğü
Artçı Deprem ( Aftershock ) : Ana sarsıntıdan sonra Yerkabuğu'nda bozulan dengenin sağlanamsı için meydana gelen küçük deprem .
Aktif Sismik Kuşak ( Seismic Belt ) : Uzunlamasına uzanan deprem kuşağı . Dünya depremlerinin %60'ı Pasifik Çevrimi Kuşağı'nda ortaya çıkar .
Asimistik ( Aseismic ) : Sismik olmayan , depremle ilgisiz .
Büyük Deprem ( Great Earhquake ) : Richter ölçeğinde 8 ve üstünde büyüklüğü olan deprem .
Büyüklük ( Magnitude ) : Bir depremin kuvvetinin ya da ortaya çıkardığı gerilim enerjisinin sismografik gözlemlere dayanılarak ölçümü . 1935'te Charles Richter tarafından geliştirilen logaritmik bir ölçeği temel alır .
Cisim Dalgası ( Body Wave ) : Dünya'nın içme özelliğine sahip olan sismik dalga . "P" ve "S" dalgaları cisim dalgalarıdır .
Çekirdek ( Core ) : Dünya'nın en içteki katmanı , iç çekirdek katıdır ve 1300 kilometrelik bir yarı çapa sahiptir . Dünya'nın yarı çapı 6 bin 371 kilometredir . Dış çekirdek sıvıdır ve yaklaşık olarak 2 bin 300 kilometre kalınlığındadır . "S" dalgaları dış çekirdekten geçmez .
Deniz Dalgaları ( Tsunami ) : Okyanus tabanında meydana gelen büyük çaplı hareketlenme sonucu ortaya çıkan dev deniz dalgaları .
Deprem ( Earthquake ) : Yer'in , yüzeyin altındaki kayaların ani hareketi sonucunda silkinmesi .
Deprem Fırtınası ( Earthquake Swarm ) : Sınırlı bir alanda ve sürede gerçekleşen , ana şoktan ayrı , bir dizi küçük deprem .
Elastik Dalga ( Elastic Wave ) : Bir tür elastik deformasyon ( etki eden güçler , ortadan kalktığında yok olan bir şekil değişikliği ) sonucu ilerleyen dalga . Sismik dalgalar buna örnektir .
Episantır-Merkezüstü ( Epicenter ) : Yerkabuğu içinde bulunan odak noktasının , Yeryüzü'ndeki iz düşümü .
Episantır Uzaklığı: Yeryüzü'ndeki bir noktadan episantıra olan uzaklık .
Fay 'Kırık' ( Fault ) : Yerkabuğu ve üst mantoda , kaya tabakalarının , koptuğu ve kaynadığı yerdeki zayıf nokta . Başka bir deyişle , Yerkabuğu'ndaki deformasyon enerjisinin artması sonucu , kayaç kütlelelerinin , bir kırılma düzlemi boyunca yerlerinden kaymasıyla ortaya çıkan kırık faylar , depremler sonucunda ortaya çıkar . Depremlerde , daha önceden varolan faylar boyunca ortaya çıkar .
Faz ( Phase ) : Farklı bir tür sismik dalganın gelişini belirleyen ve sismogramda görülen bir hareket ya da osilasyon .
İlk Varış ( First Arrival ) : Bir kaynaktan gelen sismik dalgaya atfedilen ilk kayıtlı sinyal .
İzoseist ( İsoseimal ) : Yeryüzü'nde deprem şiddetinin aynı olduğu noktaları birbirine bağlayan eğri .
Kırılma ( Refract ) : Bükülme ya da yön değiştirme .
Kıtasal Kayma ( Continental Drift ) : İlk kez Alfred Wegener tarafından öne sürülen ve Dünya kıtalarının başta tek bir parça olduğunu söyleyen kuram . Kara parçaları , buradan koparak , uzaklaştı ve kıtaları oluşturdu .
Büyük Deprem ( Major Earthquake ) : Richter ölçeğinde büyüklüğü 7 ile 7 . 99 arasında olan deprem .
Merkezi Varış Açısı ( Central Angle ) : Merkez üssü , yerin merkezi ve kayıt istasyonu arasındaki açı .
Mikro Deprem ( Microearthquake ) : Richter ölçeğinde büyüklüğü 2 ya da daha düşük olan deprem .
Odak ( Focus , Hypocenter ) : Depremin Yerkabuğu içinde başladığı ve enerjinin açığa çıktığı nokta .
Odak ( Focus ) : Bir depremin ilk hareketinin ve elastik dalgalarının kaynağı olan yerin içindeki nokta .
Odak uzaklığı: Yeryüzü'ndeki bir noktadan , odağa olan uzaklık .
Öncü Deprem ( Foreshock ) : Daha büyük bir depremden ya da ana şoktan birkaç saniye ya da birkaç hafta önce gelen ve büyük depremin kırılma alanının içinde ya da yakınında ortaya çıkan küçük titreme .
Periyod ( Period ) : İki dalga tepesi arasındaki zaman .
Richter Ölçeği ( Richter Scale ) : Bir depremin kuvvetini ölçmeye yarayan sistem . 1935'te Charles Richter tarafından geliştirilmiştir . Matematiksel formüllerden oluşur , fiziksel bir araç değildir .
Sismik ( Seismic ) : Depremle ilgili olan .
Sismik Deniz Dalgası ( Seismic Sea Wave ) : Denizaltı depremi sonucu ortaya çıkan tsunami .
Sismik Kaynak ( Seismic Source ) : Deprem tehlikesi yaratabilecek bölgeler . Bu bölgeler , uygulamada nokta , çizgi ve alan biçiminde dönüştürülmüşlerdir .
Sismik Sabit ( Seismic Contstrant ) : Deprem riskleriyle ilgili yapı kodlarında , bir binanın dayanması gereken hızlanma değeri .
Sismik Zon ( Seismic Zone ) : Depremlerin olduğunun bilindiği bölge .
Sismograf ( seismograph ) : Yer'in hareketlerini , özellikle de depremleri kaydeden cihaz .
Sismogram ( Seismogram ) : Depremin bir sismograf tarafından kaydedilen , yazılı kaydı .
Sismolog ( Seismologist ) : Deprem bilimci .
Sismometri ( Seismometry ) : Depremle ilgili ölçümleri konu alan dal .
Şiddet ( Intensity ) : Herhangi bir derinlikte olan bir depremin , Yeryüzü'nde hissedildiği bir noktadaki gücünün ölçüsü . Deprem şiddetini belirlemek için yapılan ve depremin insan , eşya , yapı ve yere yaptığı etkilerin derecesine dayanan ölçek .
Şiddet ( Intensity ) . Belirli bir yerdeki depremin insanlar , yapılar ve toprak üzerindeki etkisinin ölçüsü . Şiddet yalnızca depremin büyüklüğüne değil merkez üssünden uzaklığına ve o yerin yapısına bağlıdır .
Tektonik ( Tectonic ) : Yerkabuğu'nun biçim değiştirmesi sonucunda ortaya çıkan yapıya ilişkin . ( Yapı:Kayaç kütlelerinin kıvrılma , kırılma gibi biçim değiştirme olayları sonucu birbirleriyle ilgili durumları )
Tekrarlama Aralığı ( Recurrence Interval ) : Sismik olarak aktif bir bölgede depremler arasındaki ortama süre .
Yansıma ( Reflect ) : Bir sn sekme .
Yırtılma Zonu ( Repture Zone ) : Bir deprem sırasında faylanmanın meydana geldiği Yeryüzü alanı . Toplu iğne başından , yüzlerce kilometrelik bir alana kadar değişebilir .
Zemin İvmesi ( Ground Acceleration ) : Zemin üzerindeki bir birim kütlenin üzerine deprem nedeniyle gelen kuvvetin ölçüsü olan zemin hareket parametresi . Deprem sırasında yapıyı etkileyen yanal yükler , zemin ivmesinin sonucu olarak ortaya çıktığından , yapı mühendisliğinde en yaygın kullanılan parametre , en büyük zemin ivmesidir .