Bilmukabele
MFC Üyesi
-
- Üyelik Tarihi
- 14 Eyl 2014
-
- Mesajlar
- 49
-
- MFC Puanı
- 2
Ali Yıldırım Hoca şöyle anlatıyor:
Bir gün öğlen namazını kıldıktan sonra camiye kravatlı bir adam geldi;
Kadın cenazemiz var, buradan kaldıracağız, ikindi vakti bir sala verir misiniz? dedi.
Tabi dedim.
İkindi vakti oldu, cenazeyi getirdiler.
O zamanlar böyle cenaze arabaları yoktu.
Ortaköy mezarlığına omuzlarımızda götürdük. Cenazeyi gömdük,
herkes taziyede bulundu, gitti.
Bir ben, bir o kravatlı adam,
iki de mezar işçisi orada kaldık.
Euzü besmele çektim, dua okuyacaktım, yer bir sallandı böyle!..
Ben gencecik imamdım,
ayakta duramayıp düşecektim neredeyse
Sonra kabrin içinden acı bir ses çıktı.
Sanki etlerini koparıyorlar, öyle bir acı sesti.
Cenaze sahibi adam dedi ki;
Bu sallantı zelzele olabilir, peki bu ses ne oluyor?
Sonra da; Biz bunu morgdan aldık, acaba bayıldı da öldü diye getirdik mi?
dedi. İşçilere mezarı açmalarını söyledi.
Açamayız de...diler.
Ancak savcılıktan izin kâğıdı olursa açabiliriz dediler.
Adam Evladım ben hakimim,
bütün sorumluluğu üstüme alıyorum, aç bakalım dedi.
Mezarı açtılar.
Baş tarafını açtık, bir de ne görelim,
yüzü simsiyah kömür gibi olmuş.
Saç filan kalmamış, kömür kesmiş.
Adam hayretler içinde benim yüzüme baktı.
Ben de Bu kadın ne günah işlemiş?
Bu herkese olmaz, kesin çok büyük bir şirk var bu işin içinde dedim.
Adam bana dedi ki:
Bizim hanım ben hâkim olduğum için saçını kapamazdı,
açık gezerdi.
Ben emekli olunca ona başını kapa demiştim.
O da bana:
Müslümanlık baş kapamayla oluyorsa böyle
Müslümanlık olmaz olsun demişti.
Ömer Nasuhi Bilmen Ramazanda anlat dedi
Bu olaydan sonra Süleymaniyeye
İstanbul Müftüsü Ömer Nasuhi Bilmen Efendinin yanına gidip ona bu olayı anlattım.
Bana molla derdi o da
Molla, Ramazanda kızlarımıza anlat bu olayı, ibret alsınlar dedi.
Ben de bunu her yerde anlatıyorum.
Tabi ben kimsenin örtüsüne karışamam.
Ben de o salahiyet yok.
Ben sadece başımdan geçen bu hadiseyi anlatıyorum.
İsteyen ibret alsın, isteyen almasın.
Ama kimsenin bunda kuşkusu olmasın,
bunu aynen böylece yaşadım
Ben o vaziyeti gördüm,
bir de şimdiki sokaklardaki hali görüyorum,
Ne olacak bu milletin hali diye üzülüyorum.
Sevgili okurlarımız Bu okuduğunuz .
Yaşanmış ibretlik olaydır..
Tesettür tarz değil Farzdır.
Örtünmeyi hafife alanın sonu. Ali Yıldırım Hoca anlatıyor - YouTube
Bir gün öğlen namazını kıldıktan sonra camiye kravatlı bir adam geldi;
Kadın cenazemiz var, buradan kaldıracağız, ikindi vakti bir sala verir misiniz? dedi.
Tabi dedim.
İkindi vakti oldu, cenazeyi getirdiler.
O zamanlar böyle cenaze arabaları yoktu.
Ortaköy mezarlığına omuzlarımızda götürdük. Cenazeyi gömdük,
herkes taziyede bulundu, gitti.
Bir ben, bir o kravatlı adam,
iki de mezar işçisi orada kaldık.
Euzü besmele çektim, dua okuyacaktım, yer bir sallandı böyle!..
Ben gencecik imamdım,
ayakta duramayıp düşecektim neredeyse
Sonra kabrin içinden acı bir ses çıktı.
Sanki etlerini koparıyorlar, öyle bir acı sesti.
Cenaze sahibi adam dedi ki;
Bu sallantı zelzele olabilir, peki bu ses ne oluyor?
Sonra da; Biz bunu morgdan aldık, acaba bayıldı da öldü diye getirdik mi?
dedi. İşçilere mezarı açmalarını söyledi.
Açamayız de...diler.
Ancak savcılıktan izin kâğıdı olursa açabiliriz dediler.
Adam Evladım ben hakimim,
bütün sorumluluğu üstüme alıyorum, aç bakalım dedi.
Mezarı açtılar.
Baş tarafını açtık, bir de ne görelim,
yüzü simsiyah kömür gibi olmuş.
Saç filan kalmamış, kömür kesmiş.
Adam hayretler içinde benim yüzüme baktı.
Ben de Bu kadın ne günah işlemiş?
Bu herkese olmaz, kesin çok büyük bir şirk var bu işin içinde dedim.
Adam bana dedi ki:
Bizim hanım ben hâkim olduğum için saçını kapamazdı,
açık gezerdi.
Ben emekli olunca ona başını kapa demiştim.
O da bana:
Müslümanlık baş kapamayla oluyorsa böyle
Müslümanlık olmaz olsun demişti.
Ömer Nasuhi Bilmen Ramazanda anlat dedi
Bu olaydan sonra Süleymaniyeye
İstanbul Müftüsü Ömer Nasuhi Bilmen Efendinin yanına gidip ona bu olayı anlattım.
Bana molla derdi o da
Molla, Ramazanda kızlarımıza anlat bu olayı, ibret alsınlar dedi.
Ben de bunu her yerde anlatıyorum.
Tabi ben kimsenin örtüsüne karışamam.
Ben de o salahiyet yok.
Ben sadece başımdan geçen bu hadiseyi anlatıyorum.
İsteyen ibret alsın, isteyen almasın.
Ama kimsenin bunda kuşkusu olmasın,
bunu aynen böylece yaşadım
Ben o vaziyeti gördüm,
bir de şimdiki sokaklardaki hali görüyorum,
Ne olacak bu milletin hali diye üzülüyorum.
Sevgili okurlarımız Bu okuduğunuz .
Yaşanmış ibretlik olaydır..
Tesettür tarz değil Farzdır.
Örtünmeyi hafife alanın sonu. Ali Yıldırım Hoca anlatıyor - YouTube