-
- Üyelik Tarihi
- 29 Eyl 2008
-
- Mesajlar
- 5,212
-
- MFC Puanı
- 12,698
Değerli İslam Alimi: Sultan Baba
Merhameti
yardımseverliği
adaleti dolayısıyla çok sevildiği için çevresindekiler tarafından “Baba” ismiyle anılan
İslam ahlakına uygun yaşamı ve Kuran’a bağlılığı nedeniyle taşıdığı manevi kudretinden ötürü ise “Sultan Baba” lakabını alan H. İhsan Tamgüney Hoca Efendi
1904 yılında Artvin’in Arhavi ilçesinde dünyaya gelmiştir. 2 yaşında babasını
6 yaşında ise annesini kaybetmiştir. 1954 yılında İstanbul’da yerleşen Sultan Baba
Dağıstanlı Şeyh Şerafeddin-i Veli (R.A.) Hazretleri’nin nazarında yetişmiş
Şeyh’in vefatının ardından ise halkı irşad ederek mürşitlik vazifesi ile yüzlerce talebe yetiştirmeye başlamıştır.
Bakkal Dükkanında Manevi Okul
Hoca Efendi
Zeytinburnu’nda ikamet etmeye başladıktan sonra
burada kendisine bir bakkal dükkanı açmıştır. Herkesin derdini dinleyen
sıkıntısı olan kimselerin dertlerinin çözümüne vesile olmak için gayret eden Hoca Efendi’nin bakkalı bir süre sonra manevi dersler okutulan bir akademiye dönüşmüş
evi ise her gün gelen onlarca misafire yemekler pişirilen
iftar sofraları kurulan bir dergah haline gelmiştir. Hoca Efendi bir süre sonra ise binanın üst ve alt katlarında Kuran Kursu vererek hafız yetiştirmeye başlamıştır.
Sultan Baba’nın talebelerinden o günlere dair bir anı: “Adnan Oktar bizdendir evladım!”
“Biz Adnan Oktar’ı bilmiyoruz ama Sultan Babamın bakkal dükkanına geldiğimizde
bize ilk verdiği kitap Harun Yahya kitabıydı. Biz tabii tarikat
fıkıh kitapları okuyoruz
tasavvuf kitapları okuyoruz. “Siz bunları bırakın bunu okuyacaksınız” dedi… Onu okuduktan sonra bizim hakikaten bakışımız değişti. Nasıl o; “hayatınızı değiştirecek” ifadesi var ya
aynen öyle. Şahsımda bunu yaşadım. Kitabı okuduktan sonra İslam’a ve topluma bakışım değişti… Bu nasıl olacak? Bu medyada tanıtılan kişi ile bu kitabı yazan o aslan mücahit nasıl çakışacak bunu en iyi Sultanıma sorarak öğrenebilirdim
çünkü Sultanım verdi kitabı. Dedim ki; “Sultanım Harun Yahya
Adnan Oktar’mış öyle diyorlar
Adnan Hoca nasıl birisidir?” diye sordum kendisine
1987 yılıydı
şöyle döndü ve tek kelime dedi: “Bizdendir evladım!”
Sultan Baba’dan Türk-İslam Birliğine Destek:
Sultan Baba hayatı boyunca İslam Birliği’ni savunmuş
bu birliğin kurulması için elinden gelen çabayı harcamıştır. Müslü-manlar arasında nifak çıkaranları kınayan
ihanet edenlerin çok büyük bir azaba düşeceklerini dile getiren Sultan Baba Allah’a niyazda bulunurken dahi hiçbir zaman kendi nefsi için dua etmemiş
dualarında
ümmet-i Muhammed’in esaretten
sıkıntılardan ve baskılardan kurtuluşu için yalvarmıştır. Tüm yaşamı süresince Hz. Muhammed (s.a.v.) ümmetinin tevhid sancağı altında toplanmasını
Allah yoluna dönmesi
ümmet-i Muhammed’in başına adil
imanlı
Hakk’a riayet eden amirlerin
hükümetlerin gelmesi için dua etmiştir.
İhsan Hoca Efendi’nin ağzından; Tarikatların Uyması Gereken Kurallar:
“İslâm’da milliyetçilik olsaydı
Kuran-ı Kerim Arapça indiğine göre Arapları methetmesi gerekirdi. Oysa ‘Cahil Arapların yeryüzünde fesat çıkardıklarını söylüyor Cenab-ı Allah.
İkincisi renk ayrımı yapmayın
siyah
beyaz
sarı diye.
Üçüncüsü mezhep ayrımı yapmayın
Şafi
Hanefi
Maliki. Mezhepler amelidir
herkes kendi amelinden sorumludur. Bunu bir dava haline getirmeyin.
Dördüncüsü
Nakşiymiş
Kadiriymiş... Benim şeyhim
senin şeyhin
gibi ayırımlar ümmeti parçalayan unsurlardır.
Çizgisi Hakk’a dayanan ve Hak nizamın devlet nizamı olmasını arzulayan her tarikat sağlayanın temel şartı bu dört unsura riayet etmektir.”
İman Yolunda Mücadele Etmek Güzel Sözle Allah’a Çağırmaktır
Sultan Baba’nın derslerinde en çok dikkat çeken konulardan biri ise iman mücadelesi Allah yolunda çaba harcamaktır. Hoca Efendi
Allah’ın sadece takva ve ibadet yönünü rehber edinmeyip
aynı zamanda Kuran ahlakının bütünüyle uygulanmasının gerekliliğini vurgulamıştır. Daima yapıcı ve toparlayıcı olmayı tavsiye etmiş
en güzel ve en tatlı bir üslupla konuşulmasını istemiştir. Kendisi
basın yayın organlarının ümmeti parçalamak için zaman zaman birer menfi propaganda aracı olarak kullanıldığını onun için önce bu organların sahiplenilmesi gerektiğini söylemiştir.
Sultan Baba’nın Oğlu Ahmet Tamgüney’in ağzından; Allah Yolunda Mücadele Edenler Koruma Altındadır
“Sultan Baba Allah yolunda mücadele edenlerin koruma altında olduklarını
hiçbir zaman kimsenin onların gayretlerini
azmini kesemeyeceğini söylemiştir. Ve hakikaten de öyle
mesela bakın
o kadar hakaret gördüğü halde
işkenceler gördüğü halde
kendisine akla hayale gelmeyecek iftiralar atıldığı halde Adnan Oktar davasından bir milim bile şaşmadı
Allah yolundan ayrılmadı
ilmi mücadelesine devam etti ve hala da devam ediyor. Biz de kendisine dua ediyoruz.”
Hz. Mehdi (a.s.)’ın Alametleri Zahiridir
Sultan Babamız 1985
1990 yılları arasında bir konuşmasında Hz. Mehdi (a.s.)’ın şu anda vazifesine devam ettiğini ve emanet-i Resullullah burada olduğu için iman mücadelesinin de İstanbul’dan başlayacağını bize bildirmişti. Hatta dedi ki
burada makamı vardı kendisinin
“Hz. Mehdi (a.s.)’ın alametleri vardır. Zahiridir
onun için siz ne vazife verildiyse vazifenize devam edin
o sizi muhakkak bulacak.” dedi. Hz. Mehdi (a.s.)’ın askerleri (talebeleri) denen kimselerin
kendisini mutlaka bulacağını söylerdi. Hatta elini vururdu koltuğa
“Bu koltuğa gelecek
buraya gelecek
ondan sonra ilmi mücadelesine devam edecek” derdi.
Merhameti
yardımseverliği
adaleti ve Kuran’ın emrettiği vasıfları üzerinde taşıma gayretiyle hayatını Allah’a adayan Sultan Baba
İslam`a olan bağlılığıyla örnek olmuştur. Bu mübarek insan 24 Kasım 1991 yılında vefat etmiş
binlerce seveni tarafından tekbirler eşliğinde önce Zeytinburnu’ndan Yalova’nın Güneyköy’üne götürülmüştür. Sultan Baba’nın naşı
Güneyköy Camii’nden sevenleri tarafından omuzlarda taşınarak şeyhi Şerafeddin Bingöl’ün türbesine yakın bir yerde toprağa verilmiştir.
--------------
Sayın Adnan Oktar`ın 31 Ekim 2010 tarihli Samsun Aks Tv ve Tv Kayseri röportajından:
ADNAN OKTAR: Şimdi yukarıda Sultan Baba’nın talebelerinden gelmişlerdi de
onlarla konuştuk. Çok acayip sevimliler
maşaAllah. Sultan Baba Hocamız “O bizdendir” demiş o zamanlar benim için. Oradan dolayı müthiş sevgileri var. Hz. Mehdi (a.s.)’ın geleceğini müjdelemiş
“Hz. Mehdi (a.s.) gelip benim bu koltuğuma oturacak” demiş. Koltuğunu muhafaza ediyorlarmış kardeşlerimiz.
“İnşaAllah
bir gün ziyaretinize geliriz” dedik
konuştuk. Bayağı şevkliler maşaAllah. Çok vefalılar
tertemiz
Anadolu insanları...
(makale harun yahya)
Bu makale
İlmi Mercek Dergisi 82. sayı (Nisan 2011) 62. sayfada yayınlanmıştır.
Merhameti
Bakkal Dükkanında Manevi Okul
Hoca Efendi
Sultan Baba’nın talebelerinden o günlere dair bir anı: “Adnan Oktar bizdendir evladım!”
“Biz Adnan Oktar’ı bilmiyoruz ama Sultan Babamın bakkal dükkanına geldiğimizde
Sultan Baba’dan Türk-İslam Birliğine Destek:
Sultan Baba hayatı boyunca İslam Birliği’ni savunmuş
İhsan Hoca Efendi’nin ağzından; Tarikatların Uyması Gereken Kurallar:
“İslâm’da milliyetçilik olsaydı
İkincisi renk ayrımı yapmayın
Üçüncüsü mezhep ayrımı yapmayın
Dördüncüsü
Çizgisi Hakk’a dayanan ve Hak nizamın devlet nizamı olmasını arzulayan her tarikat sağlayanın temel şartı bu dört unsura riayet etmektir.”
İman Yolunda Mücadele Etmek Güzel Sözle Allah’a Çağırmaktır
Sultan Baba’nın derslerinde en çok dikkat çeken konulardan biri ise iman mücadelesi Allah yolunda çaba harcamaktır. Hoca Efendi
Sultan Baba’nın Oğlu Ahmet Tamgüney’in ağzından; Allah Yolunda Mücadele Edenler Koruma Altındadır
“Sultan Baba Allah yolunda mücadele edenlerin koruma altında olduklarını
Hz. Mehdi (a.s.)’ın Alametleri Zahiridir
Sultan Babamız 1985
Merhameti
--------------
Sayın Adnan Oktar`ın 31 Ekim 2010 tarihli Samsun Aks Tv ve Tv Kayseri röportajından:
ADNAN OKTAR: Şimdi yukarıda Sultan Baba’nın talebelerinden gelmişlerdi de
“İnşaAllah
(makale harun yahya)
Bu makale