-
- Üyelik Tarihi
- 12 Ağu 2018
-
- Mesajlar
- 9,084
-
- MFC Puanı
- 41
Deccal, دجَلَde-ce-le kökünden türemedir. Yalan söylemek, bir şeyi bir şeye karıştırmak, gizlemek ve örtmek manalarına gelir. Kıyamet saatinin büyük alametlerinden biri de Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)in Deccal ismini verdiği bir şahsın ortaya çıkışıdır. Deccale bu isim, hakkı örttüğü ve çok yalan söylediği için verilmiştir.
Deccalin bir diğer ismide Mesihdir. Mesih kelimesinin 50 tane manası vardır. Bunların içinde doğru söyleyen ile saptıran yalancı gibi birbirinin zıddı manalar da vardır! Allah-u Teâlâ iki tane mesih yaratmıştır ki, biri diğerinin zıddıdır. Mesih İsa (Aleyhisselam) doğru söyleyen ve insanlara doğru yolu gösterendir.
Mesih Deccal ise, insanlık için yaratılmış en büyük fitnelerden birisi olup çok yalan söyleyen ve insanları saptırandır. Ona Mesih denme sebebi, iki gözünden birinin silik olması veya yeryüzünün tamamını kırk günde dolaşarak ayak basmadık bir yer bırakmayacak olması da olabilir.
Deccal ise, mübalağalı ism-i fail olup anlamı, görülmemiş ve duyulmamış yalanlar söyleyerek hakkı batıla karıştıran, gerçeği ters çeviren demektir.
Deccal hakkında Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)in hadislerine baktığımız zaman:
Deccal, Yahudilerden bir adamdır. Bu ümmetin sonunda ortaya çıkar ve hakkı batılla karıştırıp hakkı gizlemeye çalışır. Deccal, taraftarlarıyla yeryüzünü karıştırır ve küfrünü insanlardan gizli tutar.
Deccal, Rab olduğunu iddia eder. İşte bundan dolayı yalancılığı ile isim almıştır. Deccal, insanlara olayları karışık göstermesinden ve batılı örtüp onu süslü göstermesinden dolayı bu şekilde isimlendirilmiştir.
Deccal kendisinin ilahlığını ilan edip, Allahın izni ve imtihan gereği olağanüstü şeyler göstererek insanları dinlerinde fitneye düşürecektir! Bazı insanlar onun fitnesine kanıp yolunu saptırırken, Allah, iman edenleri iman üzere sabit kılacaktır. Bu sebeple de müminler onun yalan ve fitnesine aldanmayacaklardır.
Daha sonra Allah-u Teâlâ, İsa (Aleyhisselam)ı indirerek onu ve fitnesini ortadan kaldıracaktır. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)den Deccalle ilgili rivayet edilen hadislerden bir kaçını burada zikredersek onu tanımamıza yardımcı olur.
Deccal Yahudi Milletindendir!
(1) Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
Deccal, Yahudidir, onun çocuğu olmaz! Allah, ona Mekke ve Medineyi haram kılmıştır!
Müslim 2927/90
(2) Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
Deccal, kâfirdir! O kısırdır, çocuğu olmaz! O Medine ve Mekkeye giremez!
Müslim 2927/91
(3) Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
Deccale İsbehan Yahudilerinden yetmiş bin kişi tabi olacaktır. Onların başlarında ve omuzlarında miğfer vardır.
Müslim 2944/124
Deccalin Çıkma Sebebi ve Çıkış Yeri
(4) Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
Deccal, doğuda Horasan denilen bir bölgeden çıkar. Yüzleri deri üzerine deri kaplanmış kalkanlar gibi olan bir kavim ona tabi olurlar.
İbni Mace 4072
Yüzlerinin deri üzerine deri kaplı kalkan gibi olması, Tatarların ve Türklerin vasfıdır. Deccalin çıkma sebebine gelince, müminlerin annesi Hafsa (Radiyallahu Anha) şöyle nakletmektedir.
(5) Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
Deccal ancak kendisini kızdıran bir şey sebebiyle çıkar. Deccali insanlar üzerine gönderecek ilk sebep, onu gazaba getirecek bir kızgınlıktır.
Müslim 2932/98, 99
Deccali kızdıracak şeyin ne olduğunu bilmiyoruz. Mescidul-Aksanın Yahudi işgalinden kurtulması mı? Yoksa dünyada Yahudilerin yönettiği Hristiyanlara karşı, Müslümanların zafer kazanmasıyla haçlı gücünün yok olması mı? Allah (Azze ve Celle) en iyi bilendir.
Ancak Deccali kızdıracak sebebin İslam ümmetinin iyiliğine olan bir iş olduğunu söyleyebiliriz. Allah-u Teâlâdan yakın zaferi müyesser kılmasını dileriz. Deccalin ortaya çıktığı zaman hedefi Medine-i Münevvere olacaktır. Allah-u Teâlâ kendisinin bildiği bir sebepten dolayı orayı korumaktadır.
Muhtemelen Medine o zamanlar İslam ve Müslümanlar için bir kale ve sığınak olacaktır. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şu hadisinde bunu bize bildirmektedir.
(6) Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
İslam, garip (kimsesiz) başladı ve başladığı gibi kimsesiz hale dönecektir. İslam, yılanın deliğinde kıvrılıp toplandığı gibi iki mescid arasında toplanır.
Müslim 232/146
(7) Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
Deccalin hedefi Medine olduğu halde doğu tarafından gelir. Uhud dağının arkasına iner. Sonra melekler onun yüzünü Şam tarafına çevirirler ve orada helak olur.
Müslim 1380/486
(8) Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
Mekke ve Medine hariç Deccalin uğramayacağı hiç bir belde yoktur. Oraların her geçidinde koruyucu melekler vardır. Deccal (Medine civarında) çorak bir yere konaklar. Sonra Medine ahalisi ile birlikte üç kere sarsılır. Akabinde her kâfir ve münafık Deccale (beraber) çıkar. ( Ve ona katılır.)
Buhari 1758
(9) Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
Medineye Deccalin korkusu giremez! O gün Medinenin yedi kapısı vardır ve her kapıda iki melek bulunur.
Buhari 1757
Deccalin Sıfatı
(10) Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
Ey insanlar! Allah, Âdem zürriyetini yarattığından beri yeryüzünde Deccalin fitnesinden daha büyük bir fitne olmamıştır! Allahın gönderdiği her Nebi, ümmetini Deccalden sakındırmıştır! Ben Nebilerin sonuncusuyum, siz de son ümmetsiniz. Şüphe yok ki o (Deccal) sizin içinizde çıkacaktır.
İbni Mace 4077
Deccali ayırt eden en belirgin özellik; onun sağ gözünün şaşı, sol gözünün sönük ve iki gözünün arasında kâfir yazılı olmasıdır.
(11) Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyuruyor:
Ben size Deccali anlattım hatta onu anlamayacağınızdan korktum. Deccal; ayakları dengesiz ve çarpık, saçı oldukça kıvırcık, bir gözü kör olup ne yüksekçe ne de çukurca olan biridir. Eğer onun durumu size karışık gelirse biliniz ki sizin Rabbiniz kör değildir! Siz ölünceye kadar Rabbinizi göremeyeceksiniz!
Ebu Davud 4320
(12) Abdullah ibni Ömer (Radiyallahu Anhuma) şöyle dedi:
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) insanlar içerisinde ayağa kalktı, Allahı layık olduğu sıfatlarla övdü. Sonra Deccalı zikredip şöyle buyurdu:
Ben sizi onun şerrinden sakındırıyorum. Nebilerin hepsi kavmini Deccalin şerrinden korkutup sakındırmıştır. Yemin olsun Nuh da kendi kavmini Deccalden sakındırmıştır. Ancak ben size hiçbir Nebinin söylemediği bir şey söyleyeceğim. İyi bilin ki Deccal şaşıdır; Allah ise şaşı değildir!
Başka bir hadiste ise, Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
...Muhakkak ki onun iki gözünün arasında Kâfir yazılıdır. Onun amelini kerih görüp sevmeyen herkes, o yazıyı okur. Yahut her mümin o yazıyı okur. Bundan sonra şunu kesin olarak bilin ki, sizden hiç kimse ölünceye kadar aziz ve celil olan Rabbini göremeyecektir!
Buhari 2850, Müslim 2931/169
(13) Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
Allahın gönderdiği hiçbir Nebi yoktur ki, ümmetini Deccal hakkında uyarmış olmasın! Nuh da ondan sonraki Nebiler de kavimlerini uyarmıştır. O sizin aranızda çıkacaktır. Onun işinden hiçbir şey size gizli kalmamıştır. Rabbinizin kör olmadığı size gizli kalmamıştır. Deccal ise sağ gözü şaşıdır.(Diğer gözü ise) sanki içi çıkarılmış üzüm tanesi gibidir.
Buhari 7277
(14) Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
Deccal; ben sizin Rabbinizim der. Siz ölünceye kadar Rabbinizi göremezsiniz! O, tek gözü kör biridir. Sizin Rabbiniz kör değildir! Onun iki gözünün arasında kâfir yazılıdır. Okuması olan yahut olmayan her mümin o yazıyı okur.
(15) Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), Deccali rüyasında görmüş ve bize şöyle vasfetmiştir:
Sonra bana bir adam gösterildi. Saçları kıvırcık, sağ gözü şaşı, diğeri içi çıkarılmış üzüm tanesi gibiydi. Ben Bu kim? diye sordum. O, Deccaldir denildi.
Müslim 169/273
(16) Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
Deccalin sol gözü yoktur, üzerinde sadece zar vardır. İki gözü arasında kâfir yazılıdır.
Müslim 2933/103
(17) Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
Deccalin gözü cam gibi yeşildir.
Ahmed 5/123, 124
(18) Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
Daha sonra sağ gözü şaşı ve çok kıvırcık saçlı, gördüğüm insanlardan en çok Katanın oğluna benzettiğim bir adam gördüm. Ellerini bir adamın omzuna koymuş, Kâbeyi tavaf ediyordu. Bu kimdir? diye sordum. Deccaldir dediler.
Müslim 169/274
Deccal, Müslümanların İstanbulu ikinci defa fethetmesinden sonra ortaya çıkacaktır. İlk fetih, Osmanlı Sultanı Fatih Sultan Mehmed Han komutasındaki Müslümanlar tarafından gerçekleştirilmiştir.
(19) Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
Rumlar Amak yahut Dabıka ininceye kadar kıyamet kopmaz! O gün onların karşısına yeryüzü ahalisinin hayırlılarından bir ordu çıkar. Saf saf dizildikleri vakit, Rumlar:
−Bizimle bizden esir alanların arasını boşaltın da onlarla savaşalım, derler.
Müslümanlar:
−Hayır, Allaha yemin olsun ki sizinle kardeşlerimizin arasını asla boşaltmayız, derler. Bunun üzerine onlarla savaşırlar. Müslümanların üçte biri hezimete uğrar ki, Allah onların tevbesini kabul etmez, üçte biri öldürülür ki onlar Allah katında şehitlerin en faziletlisidir. Kalan üçte biri de fethe devam eder. Onlar asla fitneye düşmezler. İstanbulu fethederler. Onlar ganimetleri taksim ederken kılıçlarını zeytin ağacına asmışlardır. Bu arada onların içinde şeytan:
−Deccal sizin ailelerinizin arasında çıktı, diye sayha atar. Bu haber yalan olduğu halde çıkarlar. Onlar Şama geldikleri vakit Deccal çıkar.
Diğer bir rivayette ise Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
−Onlar ganimetleri taksim ederken, bir ses Deccal çıktı diye nida eder. Onlar da her şeyi bırakıp dönerler.
Amak ve Dabık; Suriyenin Halep şehri yakınlarında iki mevki ismidir.
Müslim 2897/34
(20) Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
Sizden kim Deccale yetişirse, ona Kehf suresinin ilk ayetlerini okusun. Deccal, Şam ile Irak arasında bir mevkide çıkar. Sağa gider ifsat eder, sola gider ifsat eder. Ey Allahın kulları! Sebat edin!
Biz:
−Ey Allahın Rasulü! Deccal yeryüzünde ne kadar kalır? diye sorduk.
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
−Kırk gün kalır. Birinci günü bir sene gibi, ikinci günü bir ay gibi, üçüncü günü Cumadan diğer Cumaya kadar, diğer günleri sizin günleriniz gibidir. (Yani 439 gün)
Biz:
−Ya Rasulallah! O bir senelik günde bir günün namazı kâfi gelir mi? diye sorduk.
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
−Hayır, siz o bir senelik gün için namaz vakitlerini ölçerek tayin ediniz!
Biz:
−Ya Rasulallah! Deccalin yeryüzündeki hızı ne kadardır? diye sorduk.
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
−Rüzgârın yönlendirdiği yağmur gibidir. Deccal bir kavme gelir, onları davet eder. Onlar da davetine icabet edip ona iman ederler. Bunun üzerine Deccal semaya emreder onlara yağmur yağdırır, yere emreder onlara nebatat bitirir. O kavmin otlağa çıkmış hayvanları akşam olunca zirveleri en yüksek, böğürleri daha geniş ve memeleri sütten dopdolu olarak dönerler.
Sonra Deccal başka bir kavme gelir, onları davet eder. Onlar Deccali reddedip iman etmezler. Deccal onları bırakıp gider. O kavim kuraklığa ve kıtlığa uğramış olarak sabahlar, malları ellerinden gider. Deccal bir harabeye uğrar ve hazinelerini çıkar der. Bunun üzerine o harabenin hazineleri, arıların arıbeyinin arkasından takip etmesi gibi onu takip ederler.
Sonra Deccal, gençlik dolu bir adamı çağırır, ona kılıçla vurup iki parçaya ayırır. Her bir parçayı ok atımı mesafesinde uzaklaştırır. Sonra onu çağırır, o genç güler halde yüzü parlayarak gelir. Deccal bu şekilde iken Allah azze ve celle Meryem oğlu İsayı gönderir. İsa aleyhisselam, Dimeşkin doğusunda Beyaz Minare denilen mevkide herd ile boyanmış iki parça elbise içinde ellerini iki meleğin kanatlarına koymuş bir halde iner. Başını öne eğse su damlatır, yukarı kaldırsa inci tanesi gibi su bulunur. İsanın nefesinin rüzgârını hisseden hiçbir kâfir yaşayamaz! Onun nefesinin rüzgârı göz alabildiğincedir. İsa aleyhisselam, Deccali arar, nihayet ona Lüdd kapısında yetişir ve onu öldürür.
Sonra Meryem oğlu İsa aleyhisselama Allahın Deccalden koruduğu bir kavim gelir. İsa aleyhisselam, onların yüzünü sıvazlar ve cennetteki derecelerini onlara söyler. Onlar bu durumda iken Allah azze ve celle, İsa aleyhisselama:
−Bana ait bir takım kullar çıkardım ki onlarla savaşmaya kimsenin kudreti yoktur! Sen kullarımı Tur dağında muhafaza et diye vahyeder. Bunun üzerine Allah-u Teâlâ, Yecuc ve Mecuc kavmini gönderir. Onlar her tepeden süratle inerler. Onların ilkleri Taberiye gölüne uğrar ve içmeye başlarlar. Onların sonları göle uğradıklarında:
−Andolsun ki bir zamanlar burada su vardı, derler. Allahın Nebisi İsa aleyhisselam ve ashabı, Tur dağında mahsur kalırlar. O zaman onlardan birinin yiyecek olarak bir sığır başı olması, sizden birinin şu anda yüz dinarı olmasından iyidir. Sonra Allahın Nebisi İsa aleyhisselam ve ashabı, Allaha dua ederler. Bunun üzerine Allah azze ve celle Yecuc ve Mecuc kavminin boyunlarına negaf denilen kurtlardan gönderir. Hepsi de tek bir kişinin ölmesi gibi ölü olarak sabahlarlar.
Sonra İsa aleyhisselam ve ashabı yeryüzüne inerler. Yeryüzünde onların cesetlerinden ve pis kokularından dolmamış bir karış dahi yer bulamazlar. Sonra İsa aleyhisselam ve ashabı yine Allaha dua ederler. Allah azze ve celle develerin boyunlarına benzeyen kuşlar gönderir. Kuşlar onların cesetlerini Allahın dilediği bir yere taşırlar. Sonra Allah azze ve celle bir yağmur gönderir, balçıktan ve kıldan yapılan hiçbir ev kalmaz, hepsi dümdüz olur. O yağmur yeryüzünü yıkar, hatta ayna gibi yapar.
Sonra yeryüzüne:
−Meyvelerini, nebatatını bitir bereketlerini getir denilir. O vakit, bir topluluk, cemaat tek bir nar meyvesinden yerler ve onun kabuğunda gölgelenirler. Sütler de bereketlenir. Sağmal bir devenin sütünden büyük bir kalabalık içerler, sağmal bir ineğin sütünden bir kabile içer, sağmal bir koyunun sütünden bir oymak içer. Onlar bu şekilde iken Allah-u Teâlâ tatlı bir rüzgâr gönderir. Bu rüzgâr onların koltuk altlarından girer, her mümin ve Müslümanın ruhunu kabzeder ve insanların en şerlileri kalır. Onlar eşeklerin ilişkiye girmesi gibi insanların gözü önünde ilişkiye girerler.
Müslim 2937/110, Tirmizi 2341
(21) Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
Deccalin tek gözü kördür. Onun yanında cennet ve ateş benzetmesi vardır. Onun cennet dediği ateşin ta kendisidir
Müslim 2934/104
(22) Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyuruyor:
Deccal çıktığında kendisiyle beraber cennet ve ateş vardır. İnsanların ateş olarak gördükleri soğuk bir sudur. İnsanların su olarak gördükleri ise yakıcı bir ateştir. Sizden kim ona yetişirse ateş olarak gördüğüne gitsin, çünkü o soğuk ve tatlı bir sudur.
Buhari 3264
(23) Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyuruyor:
Ben, Deccal ile beraber olanı ondan daha iyi bilirim. Onun yanında akar iki nehir vardır. Onlardan biri dış görünüş itibarıyla beyaz bir sudur, diğeri alevlenmiş bir ateştir. Sizden biri ona yetişirse ateş olarak gördüğü nehre gelsin. Sonra başını daldırıp ondan içsin, çünkü o, soğuk bir sudur. Deccalin sol gözü yoktur, üzerinde kalın bir perde vardır. İki gözü arasında kâfir yazılıdır. Okuması olan olmayan her Müslüman o yazıyı okur.
Müslim 2934/105
(24) Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyuruyor:
Kim, Deccali duyarsa ondan uzak dursun! Allaha yemin olsun ki, bir adam ona kendisinin mümin olduğunu sanarak gider, onun attığı şüphelerden ona tabi olur!
Ebu Davud 4319
(25) Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyuruyor:
Deccal kendisine haram olduğu halde Medine geçitlerine gelir. Medine yakınlarındaki bir takım çorak toprağa konaklar. O gün insanların en hayırlısı olan yahut hayırlılarından biri olan bir kimse ona şöyle der:
−Şahitlik ederim ki sen Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellemin bize bahsettiği Deccalsin!
Deccal insanlara:
−Bunu öldürsem sonra da diriltsem, rabliğimden şüphe eder misiniz? der.
İnsanlar:
−Hayır, derler. Onu öldürür, sonra diriltir.
O genç:
−Allaha yemin olsun ki, bugün senin hakkında daha fazla kanaat sahibiyim, der. Bunun üzerine Deccal onu öldürmek ister ama buna güç yetiremez!
Buhari 6981
(26) Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyuruyor:
Deccal zuhur eder. Müminlerden bir adam ona doğru yönelir.
Deccalin askerleri:
Nereye gitmek istiyorsun? diye sorarlar.
O genç:
−Şu çıkana gidiyorum, der.
Onlar:
−Yoksa sen bizim rabbimize iman etmiyor musun? derler.
O genç:
−Rabbimizde gizlilik yoktur, der.
Bunun üzerine:
−Onu öldürün, derler. Sonra onlardan bir kısmı diğerlerine:
−Rabbiniz kendisinin haberi olmadan birini öldürmenizi yasaklamadı mı? derler. Onu Deccale götürürler.
Mümin onu gördüğü vakit:
−Ey insanlar! Bu, Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellemin bize haber verdiği Deccaldir, der. Deccal emreder, o mümin karnı üzere yere yatırılır. Döve döve sırtı ve karnı genişletilir.
Deccal:
−Bana iman etmiyor musun? diye sorar.
O mümin:
−Sen çok yalancı Mesih Deccalsin, der. Deccal emreder, o mümin başının ortasından iki ayağının arası ayrılana kadar testere ile kesilerek ayrılır. Sonra Deccal bu iki parça arasında yürür.
Sonra:
−Kalk, der. O mümin dikilerek eski halini alır.
Sonra Deccal:
−Bana iman etmiyor musun? diye sorar.
O mümin:
−Senin hakkında kanaatimi artırmaktan başka bir şey yapmadım, der.
Sonra:
−Ey insanlar! Deccal bunu benden başka hiç kimseye yapamayacaktır, der. Onu kesmek için Deccal tutar, boynu ile köprücük kemiği arası bakır bir levha haline gelir. Onu elleri ve ayaklarından tutar ve onu atar. İnsanlar onu ateşe attığını sanırlar, ancak cennete atılmıştır.
(27) Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
Bu mümin, âlemlerin Rabbi katında şahadeti en yüce olandır.
Müslim 2938/113
Deccalin Çıkacağını Gösteren İşaretler
(28) Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
Deccalin çıkmasından önce üç şiddetli yıl olur. İnsanlar o yıllarda şiddetli kıtlığa maruz kalırlar. Sonra ilk yıl Allah semaya emreder, sema yağmurun üçte birini hapseder tutar. Yere emreder, yer nebatının üçte birini hapseder tutar. Sonra ikinci yıl Allah semaya emreder, yağmurunun üçte ikisini tutar. Yere emreder, nebatının üçte ikisini tutar. Sonra üçüncü yıl Allah semaya emreder, yağmurunun tamamını tutar, bir damla yağmur düşmez. Yere emreder, nebatının tamamını tutar, hiç yeşillik bitmez! Allahın dilediği hariç, çift tırnaklı (geviş getiren) helak olmayan hiç hayvan kalmaz!
Denildi ki:
−O zaman insanlar ne ile yaşarlar?
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
−Tehlil, tekbir, tahmid onlar için yiyecek yerine geçer.
Tehlil; La ilahe illallah demektir.
Tekbir; Allah-u Ekber demektir.
Tahmid; Elhamdulillah demektir.
İbni Mace 4077
(29) Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
Ahlas fitnesi, insanların birbirinden kaçması, malının ve ehlinin yağma edilmesidir. Sonra bolluk fitnesi olacak. Bu fitnenin dumanı benim Ehl-i Beytimden, benden olduğunu iddia eden bir adamın ayaklarının altına kadar varacak, hâlbuki o benden değildir! Gerçekte benim dostlarım muttakilerdir. Sonra insanlar, eğreti düzgün olmayan, nizamsız bir adamın başına toplanacaklar.
Sonra düheyma fitnesi olacak ki bu ümmetten dokunmadığı kimse kalmayacak! Fitne bitti denildiğinde devam edip yaygınlaşacak. O fitne içerisinde, kişi mümin olarak sabahlayacak, akşama kâfir olarak çıkacaktır. Hatta insanlar iki ayrı gruba ayrılacaklardır. Biri nifaksız iman grubu diğeri imansız nifak grubudur. Böyle olduğu zaman, o gün yahut ertesi gün Deccali bekleyin.
Ebu Davud 4242
(30) Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
Beytül-Makdisin imar edilmesi Yesribin harap olmasına, Yesribin harap olması Rumlarla Müslümanlar arasında harp çıkmasına, harbin çıkması İstanbulun fethine, İstanbulun fethi Deccalin çıkmasına işarettir.
Yesrib; Medinenin eski adıdır.
Ebu Davud 4294
Beytül-Makdisin imarı, Allahın izniyle Yahudi işgalinden kurtulmasından sonra Müslümanların eliyle olacaktır. Mukaddes topraklar, o zaman hilafet yurdu olacaktır.
(31) Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bunu şöyle bildiriyor:
Ey Havalenin oğlu! Mukaddes topraklara hilafetin indiğini görürsen; insanlara zelzeleler düşünce ve kederler, büyük hâdiseler benim şu ellerimin senin başına olan yakınlığından daha yakındır.
Ebu Davud 2535
Deccalin Biyografisi ve Yapacağı Şeyler
1) Deccal, Yahudidir!
2) Deccal, Kâfirdir!
3) Deccal, Kısırdır!
4) Deccal, İnsanı Öldürüp Diriltir!
5) Deccal, Çok Kuvvetlidir!
6) Deccal, Cüsse Bakımından İnsanların En Büyüğüdür!
7) Deccal, Çok Hızlıdır!
8) Deccal, Kalın Boyunludur!
9) Deccalin Alnı Açıktır!
10) Deccal, Kırmızı Yüzlüdür!
11) Deccal, İri Yarı Biridir!
12) Deccal, Kısa Boyludur!
13) Deccalin Bacakarının Arası Açıktır!
14) Deccal, Sevimsizdir!
15) Deccal, Gençtirv
16) Deccal, Çukur ve Tümsek Olmayan Bir Halde Silme Düzdür!
17) Deccalin Saçı Oldukça Kıvırcıktır!
18) Deccalin İki Gözü Arasında Kâfir Yazılıdır!
19) Deccalin Gözü Cam Gibi Yeşildir!
20) Deccalin Sağ Gözü Kör veya Şaşıdır!
21) Deccalin Sol Gözü Sönük veya İçi Çıkartılmış Üzüm Tanesi Gibidir!
22) Deccalin Ayakları Dengesiz ve Çarpıktır!
23) Deccalin Yanında Akar İki Nehir Vardır!
24) Deccal, Gökyüzüne Emrettiğinde Yağmur Yağar!
25) Deccal, Toprağa Emrettiğinde Sebze ve Meyve Çıkar!
26) Deccal, Toprağa Emrettiğinde Hazinelerini Çıkartır!
27) Deccal, Hayvanların Memelerindeki Sütünü Artırır!
28) Deccal, Sebzelerin ve Meyvelerin Bereketini Artırır!
29) Deccalin Yanında Ekmekten ve Etten Dağlar Vardır!
Deccalin bir diğer ismide Mesihdir. Mesih kelimesinin 50 tane manası vardır. Bunların içinde doğru söyleyen ile saptıran yalancı gibi birbirinin zıddı manalar da vardır! Allah-u Teâlâ iki tane mesih yaratmıştır ki, biri diğerinin zıddıdır. Mesih İsa (Aleyhisselam) doğru söyleyen ve insanlara doğru yolu gösterendir.
Mesih Deccal ise, insanlık için yaratılmış en büyük fitnelerden birisi olup çok yalan söyleyen ve insanları saptırandır. Ona Mesih denme sebebi, iki gözünden birinin silik olması veya yeryüzünün tamamını kırk günde dolaşarak ayak basmadık bir yer bırakmayacak olması da olabilir.
Deccal ise, mübalağalı ism-i fail olup anlamı, görülmemiş ve duyulmamış yalanlar söyleyerek hakkı batıla karıştıran, gerçeği ters çeviren demektir.
Deccal hakkında Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)in hadislerine baktığımız zaman:
Deccal, Yahudilerden bir adamdır. Bu ümmetin sonunda ortaya çıkar ve hakkı batılla karıştırıp hakkı gizlemeye çalışır. Deccal, taraftarlarıyla yeryüzünü karıştırır ve küfrünü insanlardan gizli tutar.
Deccal, Rab olduğunu iddia eder. İşte bundan dolayı yalancılığı ile isim almıştır. Deccal, insanlara olayları karışık göstermesinden ve batılı örtüp onu süslü göstermesinden dolayı bu şekilde isimlendirilmiştir.
Deccal kendisinin ilahlığını ilan edip, Allahın izni ve imtihan gereği olağanüstü şeyler göstererek insanları dinlerinde fitneye düşürecektir! Bazı insanlar onun fitnesine kanıp yolunu saptırırken, Allah, iman edenleri iman üzere sabit kılacaktır. Bu sebeple de müminler onun yalan ve fitnesine aldanmayacaklardır.
Daha sonra Allah-u Teâlâ, İsa (Aleyhisselam)ı indirerek onu ve fitnesini ortadan kaldıracaktır. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)den Deccalle ilgili rivayet edilen hadislerden bir kaçını burada zikredersek onu tanımamıza yardımcı olur.
Deccal Yahudi Milletindendir!
(1) Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
Deccal, Yahudidir, onun çocuğu olmaz! Allah, ona Mekke ve Medineyi haram kılmıştır!
Müslim 2927/90
(2) Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
Deccal, kâfirdir! O kısırdır, çocuğu olmaz! O Medine ve Mekkeye giremez!
Müslim 2927/91
(3) Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
Deccale İsbehan Yahudilerinden yetmiş bin kişi tabi olacaktır. Onların başlarında ve omuzlarında miğfer vardır.
Müslim 2944/124
Deccalin Çıkma Sebebi ve Çıkış Yeri
(4) Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
Deccal, doğuda Horasan denilen bir bölgeden çıkar. Yüzleri deri üzerine deri kaplanmış kalkanlar gibi olan bir kavim ona tabi olurlar.
İbni Mace 4072
Yüzlerinin deri üzerine deri kaplı kalkan gibi olması, Tatarların ve Türklerin vasfıdır. Deccalin çıkma sebebine gelince, müminlerin annesi Hafsa (Radiyallahu Anha) şöyle nakletmektedir.
(5) Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
Deccal ancak kendisini kızdıran bir şey sebebiyle çıkar. Deccali insanlar üzerine gönderecek ilk sebep, onu gazaba getirecek bir kızgınlıktır.
Müslim 2932/98, 99
Deccali kızdıracak şeyin ne olduğunu bilmiyoruz. Mescidul-Aksanın Yahudi işgalinden kurtulması mı? Yoksa dünyada Yahudilerin yönettiği Hristiyanlara karşı, Müslümanların zafer kazanmasıyla haçlı gücünün yok olması mı? Allah (Azze ve Celle) en iyi bilendir.
Ancak Deccali kızdıracak sebebin İslam ümmetinin iyiliğine olan bir iş olduğunu söyleyebiliriz. Allah-u Teâlâdan yakın zaferi müyesser kılmasını dileriz. Deccalin ortaya çıktığı zaman hedefi Medine-i Münevvere olacaktır. Allah-u Teâlâ kendisinin bildiği bir sebepten dolayı orayı korumaktadır.
Muhtemelen Medine o zamanlar İslam ve Müslümanlar için bir kale ve sığınak olacaktır. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şu hadisinde bunu bize bildirmektedir.
(6) Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
İslam, garip (kimsesiz) başladı ve başladığı gibi kimsesiz hale dönecektir. İslam, yılanın deliğinde kıvrılıp toplandığı gibi iki mescid arasında toplanır.
Müslim 232/146
(7) Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
Deccalin hedefi Medine olduğu halde doğu tarafından gelir. Uhud dağının arkasına iner. Sonra melekler onun yüzünü Şam tarafına çevirirler ve orada helak olur.
Müslim 1380/486
(8) Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
Mekke ve Medine hariç Deccalin uğramayacağı hiç bir belde yoktur. Oraların her geçidinde koruyucu melekler vardır. Deccal (Medine civarında) çorak bir yere konaklar. Sonra Medine ahalisi ile birlikte üç kere sarsılır. Akabinde her kâfir ve münafık Deccale (beraber) çıkar. ( Ve ona katılır.)
Buhari 1758
(9) Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
Medineye Deccalin korkusu giremez! O gün Medinenin yedi kapısı vardır ve her kapıda iki melek bulunur.
Buhari 1757
Deccalin Sıfatı
(10) Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
Ey insanlar! Allah, Âdem zürriyetini yarattığından beri yeryüzünde Deccalin fitnesinden daha büyük bir fitne olmamıştır! Allahın gönderdiği her Nebi, ümmetini Deccalden sakındırmıştır! Ben Nebilerin sonuncusuyum, siz de son ümmetsiniz. Şüphe yok ki o (Deccal) sizin içinizde çıkacaktır.
İbni Mace 4077
Deccali ayırt eden en belirgin özellik; onun sağ gözünün şaşı, sol gözünün sönük ve iki gözünün arasında kâfir yazılı olmasıdır.
(11) Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyuruyor:
Ben size Deccali anlattım hatta onu anlamayacağınızdan korktum. Deccal; ayakları dengesiz ve çarpık, saçı oldukça kıvırcık, bir gözü kör olup ne yüksekçe ne de çukurca olan biridir. Eğer onun durumu size karışık gelirse biliniz ki sizin Rabbiniz kör değildir! Siz ölünceye kadar Rabbinizi göremeyeceksiniz!
Ebu Davud 4320
(12) Abdullah ibni Ömer (Radiyallahu Anhuma) şöyle dedi:
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) insanlar içerisinde ayağa kalktı, Allahı layık olduğu sıfatlarla övdü. Sonra Deccalı zikredip şöyle buyurdu:
Ben sizi onun şerrinden sakındırıyorum. Nebilerin hepsi kavmini Deccalin şerrinden korkutup sakındırmıştır. Yemin olsun Nuh da kendi kavmini Deccalden sakındırmıştır. Ancak ben size hiçbir Nebinin söylemediği bir şey söyleyeceğim. İyi bilin ki Deccal şaşıdır; Allah ise şaşı değildir!
Başka bir hadiste ise, Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
...Muhakkak ki onun iki gözünün arasında Kâfir yazılıdır. Onun amelini kerih görüp sevmeyen herkes, o yazıyı okur. Yahut her mümin o yazıyı okur. Bundan sonra şunu kesin olarak bilin ki, sizden hiç kimse ölünceye kadar aziz ve celil olan Rabbini göremeyecektir!
Buhari 2850, Müslim 2931/169
(13) Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
Allahın gönderdiği hiçbir Nebi yoktur ki, ümmetini Deccal hakkında uyarmış olmasın! Nuh da ondan sonraki Nebiler de kavimlerini uyarmıştır. O sizin aranızda çıkacaktır. Onun işinden hiçbir şey size gizli kalmamıştır. Rabbinizin kör olmadığı size gizli kalmamıştır. Deccal ise sağ gözü şaşıdır.(Diğer gözü ise) sanki içi çıkarılmış üzüm tanesi gibidir.
Buhari 7277
(14) Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
Deccal; ben sizin Rabbinizim der. Siz ölünceye kadar Rabbinizi göremezsiniz! O, tek gözü kör biridir. Sizin Rabbiniz kör değildir! Onun iki gözünün arasında kâfir yazılıdır. Okuması olan yahut olmayan her mümin o yazıyı okur.
(15) Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), Deccali rüyasında görmüş ve bize şöyle vasfetmiştir:
Sonra bana bir adam gösterildi. Saçları kıvırcık, sağ gözü şaşı, diğeri içi çıkarılmış üzüm tanesi gibiydi. Ben Bu kim? diye sordum. O, Deccaldir denildi.
Müslim 169/273
(16) Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
Deccalin sol gözü yoktur, üzerinde sadece zar vardır. İki gözü arasında kâfir yazılıdır.
Müslim 2933/103
(17) Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
Deccalin gözü cam gibi yeşildir.
Ahmed 5/123, 124
(18) Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
Daha sonra sağ gözü şaşı ve çok kıvırcık saçlı, gördüğüm insanlardan en çok Katanın oğluna benzettiğim bir adam gördüm. Ellerini bir adamın omzuna koymuş, Kâbeyi tavaf ediyordu. Bu kimdir? diye sordum. Deccaldir dediler.
Müslim 169/274
Deccal, Müslümanların İstanbulu ikinci defa fethetmesinden sonra ortaya çıkacaktır. İlk fetih, Osmanlı Sultanı Fatih Sultan Mehmed Han komutasındaki Müslümanlar tarafından gerçekleştirilmiştir.
(19) Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
Rumlar Amak yahut Dabıka ininceye kadar kıyamet kopmaz! O gün onların karşısına yeryüzü ahalisinin hayırlılarından bir ordu çıkar. Saf saf dizildikleri vakit, Rumlar:
−Bizimle bizden esir alanların arasını boşaltın da onlarla savaşalım, derler.
Müslümanlar:
−Hayır, Allaha yemin olsun ki sizinle kardeşlerimizin arasını asla boşaltmayız, derler. Bunun üzerine onlarla savaşırlar. Müslümanların üçte biri hezimete uğrar ki, Allah onların tevbesini kabul etmez, üçte biri öldürülür ki onlar Allah katında şehitlerin en faziletlisidir. Kalan üçte biri de fethe devam eder. Onlar asla fitneye düşmezler. İstanbulu fethederler. Onlar ganimetleri taksim ederken kılıçlarını zeytin ağacına asmışlardır. Bu arada onların içinde şeytan:
−Deccal sizin ailelerinizin arasında çıktı, diye sayha atar. Bu haber yalan olduğu halde çıkarlar. Onlar Şama geldikleri vakit Deccal çıkar.
Diğer bir rivayette ise Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
−Onlar ganimetleri taksim ederken, bir ses Deccal çıktı diye nida eder. Onlar da her şeyi bırakıp dönerler.
Amak ve Dabık; Suriyenin Halep şehri yakınlarında iki mevki ismidir.
Müslim 2897/34
(20) Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
Sizden kim Deccale yetişirse, ona Kehf suresinin ilk ayetlerini okusun. Deccal, Şam ile Irak arasında bir mevkide çıkar. Sağa gider ifsat eder, sola gider ifsat eder. Ey Allahın kulları! Sebat edin!
Biz:
−Ey Allahın Rasulü! Deccal yeryüzünde ne kadar kalır? diye sorduk.
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
−Kırk gün kalır. Birinci günü bir sene gibi, ikinci günü bir ay gibi, üçüncü günü Cumadan diğer Cumaya kadar, diğer günleri sizin günleriniz gibidir. (Yani 439 gün)
Biz:
−Ya Rasulallah! O bir senelik günde bir günün namazı kâfi gelir mi? diye sorduk.
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
−Hayır, siz o bir senelik gün için namaz vakitlerini ölçerek tayin ediniz!
Biz:
−Ya Rasulallah! Deccalin yeryüzündeki hızı ne kadardır? diye sorduk.
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
−Rüzgârın yönlendirdiği yağmur gibidir. Deccal bir kavme gelir, onları davet eder. Onlar da davetine icabet edip ona iman ederler. Bunun üzerine Deccal semaya emreder onlara yağmur yağdırır, yere emreder onlara nebatat bitirir. O kavmin otlağa çıkmış hayvanları akşam olunca zirveleri en yüksek, böğürleri daha geniş ve memeleri sütten dopdolu olarak dönerler.
Sonra Deccal başka bir kavme gelir, onları davet eder. Onlar Deccali reddedip iman etmezler. Deccal onları bırakıp gider. O kavim kuraklığa ve kıtlığa uğramış olarak sabahlar, malları ellerinden gider. Deccal bir harabeye uğrar ve hazinelerini çıkar der. Bunun üzerine o harabenin hazineleri, arıların arıbeyinin arkasından takip etmesi gibi onu takip ederler.
Sonra Deccal, gençlik dolu bir adamı çağırır, ona kılıçla vurup iki parçaya ayırır. Her bir parçayı ok atımı mesafesinde uzaklaştırır. Sonra onu çağırır, o genç güler halde yüzü parlayarak gelir. Deccal bu şekilde iken Allah azze ve celle Meryem oğlu İsayı gönderir. İsa aleyhisselam, Dimeşkin doğusunda Beyaz Minare denilen mevkide herd ile boyanmış iki parça elbise içinde ellerini iki meleğin kanatlarına koymuş bir halde iner. Başını öne eğse su damlatır, yukarı kaldırsa inci tanesi gibi su bulunur. İsanın nefesinin rüzgârını hisseden hiçbir kâfir yaşayamaz! Onun nefesinin rüzgârı göz alabildiğincedir. İsa aleyhisselam, Deccali arar, nihayet ona Lüdd kapısında yetişir ve onu öldürür.
Sonra Meryem oğlu İsa aleyhisselama Allahın Deccalden koruduğu bir kavim gelir. İsa aleyhisselam, onların yüzünü sıvazlar ve cennetteki derecelerini onlara söyler. Onlar bu durumda iken Allah azze ve celle, İsa aleyhisselama:
−Bana ait bir takım kullar çıkardım ki onlarla savaşmaya kimsenin kudreti yoktur! Sen kullarımı Tur dağında muhafaza et diye vahyeder. Bunun üzerine Allah-u Teâlâ, Yecuc ve Mecuc kavmini gönderir. Onlar her tepeden süratle inerler. Onların ilkleri Taberiye gölüne uğrar ve içmeye başlarlar. Onların sonları göle uğradıklarında:
−Andolsun ki bir zamanlar burada su vardı, derler. Allahın Nebisi İsa aleyhisselam ve ashabı, Tur dağında mahsur kalırlar. O zaman onlardan birinin yiyecek olarak bir sığır başı olması, sizden birinin şu anda yüz dinarı olmasından iyidir. Sonra Allahın Nebisi İsa aleyhisselam ve ashabı, Allaha dua ederler. Bunun üzerine Allah azze ve celle Yecuc ve Mecuc kavminin boyunlarına negaf denilen kurtlardan gönderir. Hepsi de tek bir kişinin ölmesi gibi ölü olarak sabahlarlar.
Sonra İsa aleyhisselam ve ashabı yeryüzüne inerler. Yeryüzünde onların cesetlerinden ve pis kokularından dolmamış bir karış dahi yer bulamazlar. Sonra İsa aleyhisselam ve ashabı yine Allaha dua ederler. Allah azze ve celle develerin boyunlarına benzeyen kuşlar gönderir. Kuşlar onların cesetlerini Allahın dilediği bir yere taşırlar. Sonra Allah azze ve celle bir yağmur gönderir, balçıktan ve kıldan yapılan hiçbir ev kalmaz, hepsi dümdüz olur. O yağmur yeryüzünü yıkar, hatta ayna gibi yapar.
Sonra yeryüzüne:
−Meyvelerini, nebatatını bitir bereketlerini getir denilir. O vakit, bir topluluk, cemaat tek bir nar meyvesinden yerler ve onun kabuğunda gölgelenirler. Sütler de bereketlenir. Sağmal bir devenin sütünden büyük bir kalabalık içerler, sağmal bir ineğin sütünden bir kabile içer, sağmal bir koyunun sütünden bir oymak içer. Onlar bu şekilde iken Allah-u Teâlâ tatlı bir rüzgâr gönderir. Bu rüzgâr onların koltuk altlarından girer, her mümin ve Müslümanın ruhunu kabzeder ve insanların en şerlileri kalır. Onlar eşeklerin ilişkiye girmesi gibi insanların gözü önünde ilişkiye girerler.
Müslim 2937/110, Tirmizi 2341
(21) Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
Deccalin tek gözü kördür. Onun yanında cennet ve ateş benzetmesi vardır. Onun cennet dediği ateşin ta kendisidir
Müslim 2934/104
(22) Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyuruyor:
Deccal çıktığında kendisiyle beraber cennet ve ateş vardır. İnsanların ateş olarak gördükleri soğuk bir sudur. İnsanların su olarak gördükleri ise yakıcı bir ateştir. Sizden kim ona yetişirse ateş olarak gördüğüne gitsin, çünkü o soğuk ve tatlı bir sudur.
Buhari 3264
(23) Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyuruyor:
Ben, Deccal ile beraber olanı ondan daha iyi bilirim. Onun yanında akar iki nehir vardır. Onlardan biri dış görünüş itibarıyla beyaz bir sudur, diğeri alevlenmiş bir ateştir. Sizden biri ona yetişirse ateş olarak gördüğü nehre gelsin. Sonra başını daldırıp ondan içsin, çünkü o, soğuk bir sudur. Deccalin sol gözü yoktur, üzerinde kalın bir perde vardır. İki gözü arasında kâfir yazılıdır. Okuması olan olmayan her Müslüman o yazıyı okur.
Müslim 2934/105
(24) Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyuruyor:
Kim, Deccali duyarsa ondan uzak dursun! Allaha yemin olsun ki, bir adam ona kendisinin mümin olduğunu sanarak gider, onun attığı şüphelerden ona tabi olur!
Ebu Davud 4319
(25) Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyuruyor:
Deccal kendisine haram olduğu halde Medine geçitlerine gelir. Medine yakınlarındaki bir takım çorak toprağa konaklar. O gün insanların en hayırlısı olan yahut hayırlılarından biri olan bir kimse ona şöyle der:
−Şahitlik ederim ki sen Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellemin bize bahsettiği Deccalsin!
Deccal insanlara:
−Bunu öldürsem sonra da diriltsem, rabliğimden şüphe eder misiniz? der.
İnsanlar:
−Hayır, derler. Onu öldürür, sonra diriltir.
O genç:
−Allaha yemin olsun ki, bugün senin hakkında daha fazla kanaat sahibiyim, der. Bunun üzerine Deccal onu öldürmek ister ama buna güç yetiremez!
Buhari 6981
(26) Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyuruyor:
Deccal zuhur eder. Müminlerden bir adam ona doğru yönelir.
Deccalin askerleri:
Nereye gitmek istiyorsun? diye sorarlar.
O genç:
−Şu çıkana gidiyorum, der.
Onlar:
−Yoksa sen bizim rabbimize iman etmiyor musun? derler.
O genç:
−Rabbimizde gizlilik yoktur, der.
Bunun üzerine:
−Onu öldürün, derler. Sonra onlardan bir kısmı diğerlerine:
−Rabbiniz kendisinin haberi olmadan birini öldürmenizi yasaklamadı mı? derler. Onu Deccale götürürler.
Mümin onu gördüğü vakit:
−Ey insanlar! Bu, Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellemin bize haber verdiği Deccaldir, der. Deccal emreder, o mümin karnı üzere yere yatırılır. Döve döve sırtı ve karnı genişletilir.
Deccal:
−Bana iman etmiyor musun? diye sorar.
O mümin:
−Sen çok yalancı Mesih Deccalsin, der. Deccal emreder, o mümin başının ortasından iki ayağının arası ayrılana kadar testere ile kesilerek ayrılır. Sonra Deccal bu iki parça arasında yürür.
Sonra:
−Kalk, der. O mümin dikilerek eski halini alır.
Sonra Deccal:
−Bana iman etmiyor musun? diye sorar.
O mümin:
−Senin hakkında kanaatimi artırmaktan başka bir şey yapmadım, der.
Sonra:
−Ey insanlar! Deccal bunu benden başka hiç kimseye yapamayacaktır, der. Onu kesmek için Deccal tutar, boynu ile köprücük kemiği arası bakır bir levha haline gelir. Onu elleri ve ayaklarından tutar ve onu atar. İnsanlar onu ateşe attığını sanırlar, ancak cennete atılmıştır.
(27) Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
Bu mümin, âlemlerin Rabbi katında şahadeti en yüce olandır.
Müslim 2938/113
Deccalin Çıkacağını Gösteren İşaretler
(28) Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
Deccalin çıkmasından önce üç şiddetli yıl olur. İnsanlar o yıllarda şiddetli kıtlığa maruz kalırlar. Sonra ilk yıl Allah semaya emreder, sema yağmurun üçte birini hapseder tutar. Yere emreder, yer nebatının üçte birini hapseder tutar. Sonra ikinci yıl Allah semaya emreder, yağmurunun üçte ikisini tutar. Yere emreder, nebatının üçte ikisini tutar. Sonra üçüncü yıl Allah semaya emreder, yağmurunun tamamını tutar, bir damla yağmur düşmez. Yere emreder, nebatının tamamını tutar, hiç yeşillik bitmez! Allahın dilediği hariç, çift tırnaklı (geviş getiren) helak olmayan hiç hayvan kalmaz!
Denildi ki:
−O zaman insanlar ne ile yaşarlar?
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
−Tehlil, tekbir, tahmid onlar için yiyecek yerine geçer.
Tehlil; La ilahe illallah demektir.
Tekbir; Allah-u Ekber demektir.
Tahmid; Elhamdulillah demektir.
İbni Mace 4077
(29) Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
Ahlas fitnesi, insanların birbirinden kaçması, malının ve ehlinin yağma edilmesidir. Sonra bolluk fitnesi olacak. Bu fitnenin dumanı benim Ehl-i Beytimden, benden olduğunu iddia eden bir adamın ayaklarının altına kadar varacak, hâlbuki o benden değildir! Gerçekte benim dostlarım muttakilerdir. Sonra insanlar, eğreti düzgün olmayan, nizamsız bir adamın başına toplanacaklar.
Sonra düheyma fitnesi olacak ki bu ümmetten dokunmadığı kimse kalmayacak! Fitne bitti denildiğinde devam edip yaygınlaşacak. O fitne içerisinde, kişi mümin olarak sabahlayacak, akşama kâfir olarak çıkacaktır. Hatta insanlar iki ayrı gruba ayrılacaklardır. Biri nifaksız iman grubu diğeri imansız nifak grubudur. Böyle olduğu zaman, o gün yahut ertesi gün Deccali bekleyin.
Ebu Davud 4242
(30) Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
Beytül-Makdisin imar edilmesi Yesribin harap olmasına, Yesribin harap olması Rumlarla Müslümanlar arasında harp çıkmasına, harbin çıkması İstanbulun fethine, İstanbulun fethi Deccalin çıkmasına işarettir.
Yesrib; Medinenin eski adıdır.
Ebu Davud 4294
Beytül-Makdisin imarı, Allahın izniyle Yahudi işgalinden kurtulmasından sonra Müslümanların eliyle olacaktır. Mukaddes topraklar, o zaman hilafet yurdu olacaktır.
(31) Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bunu şöyle bildiriyor:
Ey Havalenin oğlu! Mukaddes topraklara hilafetin indiğini görürsen; insanlara zelzeleler düşünce ve kederler, büyük hâdiseler benim şu ellerimin senin başına olan yakınlığından daha yakındır.
Ebu Davud 2535
Deccalin Biyografisi ve Yapacağı Şeyler
1) Deccal, Yahudidir!
2) Deccal, Kâfirdir!
3) Deccal, Kısırdır!
4) Deccal, İnsanı Öldürüp Diriltir!
5) Deccal, Çok Kuvvetlidir!
6) Deccal, Cüsse Bakımından İnsanların En Büyüğüdür!
7) Deccal, Çok Hızlıdır!
8) Deccal, Kalın Boyunludur!
9) Deccalin Alnı Açıktır!
10) Deccal, Kırmızı Yüzlüdür!
11) Deccal, İri Yarı Biridir!
12) Deccal, Kısa Boyludur!
13) Deccalin Bacakarının Arası Açıktır!
14) Deccal, Sevimsizdir!
15) Deccal, Gençtirv
16) Deccal, Çukur ve Tümsek Olmayan Bir Halde Silme Düzdür!
17) Deccalin Saçı Oldukça Kıvırcıktır!
18) Deccalin İki Gözü Arasında Kâfir Yazılıdır!
19) Deccalin Gözü Cam Gibi Yeşildir!
20) Deccalin Sağ Gözü Kör veya Şaşıdır!
21) Deccalin Sol Gözü Sönük veya İçi Çıkartılmış Üzüm Tanesi Gibidir!
22) Deccalin Ayakları Dengesiz ve Çarpıktır!
23) Deccalin Yanında Akar İki Nehir Vardır!
24) Deccal, Gökyüzüne Emrettiğinde Yağmur Yağar!
25) Deccal, Toprağa Emrettiğinde Sebze ve Meyve Çıkar!
26) Deccal, Toprağa Emrettiğinde Hazinelerini Çıkartır!
27) Deccal, Hayvanların Memelerindeki Sütünü Artırır!
28) Deccal, Sebzelerin ve Meyvelerin Bereketini Artırır!
29) Deccalin Yanında Ekmekten ve Etten Dağlar Vardır!