-
- Üyelik Tarihi
- 29 Eyl 2008
-
- Mesajlar
- 5,212
-
- MFC Puanı
- 12,698
Yaşamımızın sürebilmesi için vücudumuzdaki her bir hücrenin oksijene ihtiyacı vardır. Hücrelerimize oksijeni kanımız taşır. Kanımız oksijeni havadan aldığımız nefesin sonucunda akciğerlerimizden alır ve vücudumuzun her bir noktasına ulaştırır. Bu noktalarda oksijeni hücrelere devreden kanımız
kalp tarafından emilerek tekrar oksijen depolayabilmesi için akciğerlerimize pompalanır ve çevrim böyle devam eder.
Kanımızın içinde oksijen moleküllerini tutup
damarlarda taşıyarak
hedefe ulaşıldığında bırakan özel bir molekül vardır. Kırmızı kan hücrelerini
yani alyuvarları çevreleyen ve aslında demir içeren bir protein olan hemoglobin
oksijenle birleşerek bilinen parlak kan rengini oluşturur.
Kanımız hücrelerde oksijeni terk edip
karbondioksiti alıp geri dönerken yani toplardamarlarımızda iken rengi koyu kırmızı hatta biraz mora yakındır. Damarlarımızın çeperleri ve kan hücreleri renksiz olduklarından
kanın rengini veya renginin tonunu içinde oksijen olup olmaması tayin eder.
Damarlarımızın mavi renkte görünmesi
vücudumuza gelen ışığın bir kısmının derimizde emilmesi
bir kısmının da yansıtılması ile ilgilidir. Derimizde mavi renk gibi yüksek enerjiye sahip dalga boyundaki ışıklar daha çok yansıtılıp gözümüze geldiği için damarlarımız mavi renkte görülür.
Vücudumuzda gördüğümüz damarların hemen hemen tümüne yakını daha koyu renkli kanı taşıyan toplardamarlardır. Atardamarlarda kalp tarafından pompalanan kanın vücudun her yerine süratle ulaşabilmesi için basınç yüksektir. Toplardamarlarda ise kanın basıncı düşük
hızı da daha yavaştır.
Herhangi bir atardamar kesildiğinde kan daha hızlı dışarı çıkar
kan kaybı süratli ve çok olur. Hayati tehlike yaratır. Bu tehlikeye karşı atardamarlarımız daha kalın çeperli yapılmış ve derimizin altında daha derinlere yerleştirilmişlerdir. Bir kaza veya ameliyat olmadıkça atardamarlarımızı pek göremezsiniz.
Bu nedenle derimizde gördüğümüz damarların çoğu
et kalınlığı az olduğu için içindeki kanın rengini daha çok yansıtan ve deriye daha yakın olan toplardamarlardır. Tabii ki bu durum toplardamarlar kesildiğinde kanın koyu kırmızı veya mor renkte akacağı anlamına gelmez. Kesilme yerinden akan kan derhal hava ile temas edip
ondaki zengin oksijeni alır ve rengi yine bilinen kan rengine dönüşür.
Kanımızın içinde oksijen moleküllerini tutup
Kanımız hücrelerde oksijeni terk edip
Damarlarımızın mavi renkte görünmesi
Vücudumuzda gördüğümüz damarların hemen hemen tümüne yakını daha koyu renkli kanı taşıyan toplardamarlardır. Atardamarlarda kalp tarafından pompalanan kanın vücudun her yerine süratle ulaşabilmesi için basınç yüksektir. Toplardamarlarda ise kanın basıncı düşük
Herhangi bir atardamar kesildiğinde kan daha hızlı dışarı çıkar
Bu nedenle derimizde gördüğümüz damarların çoğu