Neler yeni
MEGAForum - Teknoloji Forumu

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı yada giriş yapmalısınız. Forum üye olmak tamamen ücretsizdir.

Cyrano de Bergerac Tiyatrosu Tanıtımı

Zeynep1

¤ Cærpe di£m ¤
MFC Üyesi
  • Üyelik Tarihi
    14 Mar 2015
  • Mesajlar
    1,920
  • MFC Puanı
    524
Cyrano_2015_afis.jpg


Cyrano de Bergerac

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları

Başlangıç Yılı : 2015


Kadro :
Yazan: Edmond Rostand
Çeviren: Sabri Esat Siyavuşgil
Yöneten: Mehmet Birkiye

Oyuncular:
Alize Ertem, Asrın Gurur Kuyucak, Ayşecan Tatari, Can Alibeyoğlu, Can Tarakçı, Cem Karakaya, Cem Uras, Çiğdem Gürel, Damla Cangül, Derya Keykubat, Doğan Altınel, Emrah Can Yaylı, Emrah Derviş Soylu, Ertan Kılıç, Gizem Akkış, Gökhan Eğilmezbaş, Göksel Arslan, Gülşah Bayar, Hakan Gümüş, Hasip Tuz, Hüseyin Kefeli, İbrahim Ulutaş, Lale Kabul, Murat Bavli, Musa Arslanali, Okan Patırer, Özgür Dağ, Özgür Dereli, Seda Çavdar, Şeyda Arslan, Tanju Girişgen, Yiğit Sertdemir


Oyun Hakkında :
Türkiye’nin dünyaca ünlü makyörü Derya Ergün’ün kalıpları Londra’da yapılmış makyaj ve burun tasarımıyla gerçekleştirilen “Cyrano de Bergerac”, Şehir Tiyatroları’nda ilk kez 1958 yılında sahnelendi. Daha sonra 1971 yılında sahneye konan oyunda Cyrano rolünü Mücap Ofluoğlu ve Dinçer Çekmez oynadı. Bu sezon Mehmet Birkiye’nin rejisiyle yeniden sahneye taşınan oyunda Cyrano rolünü Yiğit Sertdemir canlandırıyor.

Kılıç kullanması ve şairliğiyle hayranlık uyandıran Cyrano’nun tek kusuru, haddinden fazla büyük olan burnudur. Kendini son derece çirkin bulan Cyrano, kuzeni Roxane’a aşık olur, ne var ki Roxane, Cyrano’nun bölüğünden genç ve yakışıklı Christian’a aşıktır. 17. yüzyıl Fransa’da yaşamış şair ve silahşör Cyrano de Bergerac’ın hayatından esinlenen oyun, aşkı, kahramanlığı ve gururu anlatıyor.

Fotoğraf ve Videolar :
Cyrano_2015_1.jpg


Cyrano_2015_2.jpg


Oyun Hakkında Haberler :

- Cyrano de Bergerac, Yeniden Şehir Tiyatroları'nda
 

Almora

MFC Üyesi
Konum
Mersin
  • Üyelik Tarihi
    2 Ağu 2014
  • Mesajlar
    2,877
  • MFC Puanı
    343
En sevdiğim tiyatro eseridir. :)

Ya ne yapmak lâzımmış?
Sağlam bir dayı bulup çatmak sırnaşık gibi,
Bir ağaç gövdesini tıpkı sarmaşık gibi,
Yerden etekleyerek velinimet sanmak mı?
Kudretle davranmayıp hileyle tırmanmak mı?
İstemem eksik olsun! Herkes gibi, koşarak,
Yabanın zenginine methiyeler mi yazmak
Yoksa nâzırın yüzü gülecek diye bir an
Karşısında takla mı atmak lâzım her zaman?
İstemem eksik olsun! Ricaya mı gitmeli?
Kapı kapı dolaşıp pabuç mu eskitmeli?
Yoksa nasır mı tutsun sürünmekten dizlerim?
Yahut eğilmekten mi ağrısın ötem berim?
İstemem eksik olsun! Tazıya tut, tavşana
Kaç mı demeli? Belki kaz gelir diye bana
Tavuk mu göndermeli? Yoksa bir fino gibi
Susta durmak mıdır ki, acep en münasibi?
İstemem eksik olsun! Bir kibar salonunda
Kucak kucak dolaşıp boy atmak ve sonunda,
Marifet şi’re koyup kameri, yıldızları,
Aşka getirmek midir, evde kalmış kızları?
İstemem eksik olsun! Yahut şan olsun diye,
Meşhur bir kitapçıya giderek, veresiye
Şiir mecmuası mı bastırmalı? İstemem
Eksik olsun! Acaba bulup bir alay sersem
Meyhane köşesinde dâhi olmak mı hüner?
İstemem eksik olsun! Bir tek şiirle yer yer
Dolaşıp ta herkesten alkış mı dilenmeli?
İstemem eksik olsun! Yoksa bir sürü keli
Sırma saçlı diyerek göğe mi çıkarmalı?
Yoksa ödüm mü kopsun bir Allahın aptalı
Gazeteye bir tenkid yazacak diye her gün?
Yahut sayıklamak mı lâzım: “Adım görünsün
Aman!” diye şu meşhur Mercure ceridesinde
İstemem eksik olsun! Ve tâ son nefesinde
Bile çekinmek, korkmak, benzi sararmak, bitmek,
Şiir yazacak yerde ziyaretlere gitmek,
Karşısında zoraki sırıtmak her abusun.
Eksik olsun istemem, istemem eksik olsun!
Fakat, şarkı söylemek, gülmek, dalmak hülyaya,
Yapayalnız, ama hür, seyahat etmek aya,
Gören gözü, çınlayan sesi olmak ve canı
İsteyince şapkayı ters giymek, karışanı
Olmamak. Bir hiç için ya kılıcına veya
Kalemine sarılmak ve ancak duya duya
Yazmak, sonra da gayet tevazula kendine:
Çocuğum! Demek, bütün bunları hoş gör yine,
Hoş gör bu çiçekleri, hattâ bu kuru dalı,
Bunlar yabanın değil kendi bahçenin malı!
Varsın küçücük olsun fütuhatın, fakat bil,
Onu fetheden sensin, yoksa başkası değil.
Ara hakkını hattâ kendi nefsinden bile.
Velhasıl bir tufeylî zilletiyle
Tırmanma! Varsın boyun olmazın söğüt kadar,
Bulutlara çıkmazsa yaprakların ne zarar?
Kavaklar sıra sıra dikilse de karşına
Boy ver, dayanmaksızın, yalnız ve tek başına!
 
Üst Alt