-
- Üyelik Tarihi
- 3 Nis 2015
-
- Mesajlar
- 4,042
-
- MFC Puanı
- 245
Cumhuriyeti İlk Kadın Hakimi
.....kalktı. Sabah ezanının insan ruhuna huzur veren sesi oda çinde yankılanıyordu. 88 yaşından beklenmeyecek birçeviklikle pencereye doğru yöneldi. Pencereyi açmasıile birlikte odaya ezan sesi ile birlikte baharın güzelkokusu ve kuş cıvıltıları doluştu. Penceresindengözüken Kurtuluş Parkına bakarak yaşlı ciğerlerinesabahın ılık esintisi ile doldurdu. Abdestini aldı,sabah namazını kıldı. Mutfağa yöneldi. Çayla birliktebir iki lokma bir şeyler atıştırdı. Oturma odasınayöneldi. Eski bir fiskos masasının yanındaki koltuğunailişti. Masanın üstü çerçeveler ile doluydu. Birtanesine uzandı, camının üzerinde titreyenparmaklarını dolaştırdı. Çerçevenin içindekifotoğrafta İstiklal madalyalı kara yağız bir adamla,makyajsız olmasına rağmen güzelliği göz alan birkadın birbirlerine bakarak gülümsüyorlardı. Yaşlıkadın 'GünaydınAnne, Günaydın Baba' dedi. Usulca yerine koyduğuçerçeveye bir bakış daha attıktan sonra başka birçerçeveyi eline aldı. Bu siyah beyaz fotoğrafta da subayüniformalı bir adamla bir gelin yan yana duruyorlardı.Yaşlı kadın çerçeveyi titreyen dudaklarla öptü.'Günaydın Kocacığım' dedi. Kadın bu çerçeveyi debıraktıktan sonra üçüncü ve son çerçeveye uzandı.Artık gözlerinden yaş damlıyordu. Fotoğraftaki birierkek diğeri kız çocuklara bakıp 'GünaydınEvlatlarım' dedi. Tüm çerçevelere kısaca göz atıp'Sizleri, hepinizi çok özledim' dedi.Gözlerinde biriken yaşları sildi. Artık ağlamakiçin bile yaşlı hissediyordu kendini. Ağır ağırdoğrulduğu koltuğundan eski telefonuna doğru yöneldi.Ağır ağır numaraları çevirdi. Karşısına çıkanadama 'Bir taksi istiyorum' dedi ve adresi verdi.Kapısını kilitleyip, apartman merdivenlerine yöneldi.Yıllarca çekmediği zorluk kalmamıştı ama şimdi bumerdivenler hayatının en büyük engeli olmuştu. Ağırve dikkatli bir biçimde iniyordu. Sabırsızlanan taksişoförünün çaldığı korna sokağı inletiyordu.'Patlama be adam' dedi. Nihayet taksiye binebildi.'Teyze hoş geldin' dedi 25-30 yaşlarındaki şoför.'Nereye gidiyoruz?' Kadın kısa bir sessizliğinsonunda 'Tüm bir gün beni taşırmısın?' diye sordu.'Sana 500 lira veririm.' Adam küçümser birgülümseme ile, 'Mal sahibi benden her gün 500 liraistiyor teyze' dedi.
Kadın gülümsedi
'O zaman sana 650 lira vereceğim ne dersin?'
'Kurtarmaz ama senin güzel hatırını kırmayayım.İlk önce nereye gideceğiz?'
'Anıtkabir'e'
'Anıtkabir'e mi?
'Evet'
'Tamam teyzeciğim'
'Yaş kaç teyzeciğim?'
'Seksen sekiz'
'Maşallah Allah uzun ömür versin teyzeciğim'
'Allah sağlıklı mutlu ömür versin oğlum'
'Haklısın teyzecim'
Taksi Anıtkabir'in kapısına gelmişti. Şoför'Teyzeciğim geldik' dedi. Dalgın görünen kadın'Evladım burada yardımına ihtiyacım var' dedi.'Benimle gel' Adam şaşırmıştı. 'Tabii teyze'dedi. Kuşkulu gözlerle 'Bizi buraya alırlar mı?'diye sordu.
O ana kadar dalgın ve yorgun görünen kadın, bir andairkildi. Gözlerinden ateş fışkırarak 'Ne demekalmamak? Sen daha önce hiç gelmedin mi buraya?' dedi
'Hayır'
'Kaç yıldır Ankara'da yaşıyorsun?'
'Ben Ankaralıyım teyze. Doğma büyüme'
'Ee o zaman'
'Ne bileyim bir kez okulla gelmiştik bayramda. Bayramolmayınca burası kapalı sanıyordum ben'
Kadın sinirli bir şekilde kafa salladı.
Şoför utanmıştı. Mozoleye çıkan mermermerdivenlere kadar konuşmadılar. Merdivenleregeldiklerinde Şoför kuşkulu bir şekilde
'Nasıl çıkacaksın Teyze?' diye sordu.
'Her ay nasıl çıkıyorsam öyle'
'Her ay geliyormusun? '
'Evet'
Uzun bir uğraşla merdivenleri çıktılar. Mozoleyedoğru ağır ağır ilerlediler. İçerisi çok serindi.Şoför büyük bir azimle yürümeye çalışan kadınınkoluna girmişti. Kadının nefes alışlarısıklaşmıştı. Nihayet mozolenin önüne geldiler. Kadınşoförün kolundan ani bir hareketle kurtuldu. Çantasınıaçtı. Tek bir karanfil çıkardı. Mozoleye doğruilerledi. Çiçeği mozoleye koydu. Şoför şaşkınlıklaolayı seyrederken kadının ağzından şu sözlerindöküldüğünü fark etti. 'Hayatım boyunca sanaverdiğim sözü tutmak için çalıştım' Ağır ağırgeriye çekilen kadın ellerini açıp Fatiha okumayabaşladı. Şoför kısa bir şaşkınlığın ardından onakatıldı. Kadın bir anlık suskunluktan sonra 'Hadigidelim' dedi.
Geldiklerinden çok daha ağır bir şekilde arabayadöndüler. Şoför kadının durumundan endişelenmeyebaşlamıştı. 'Yoruldun mu Teyze' dedi.
Kadın sustu. Bir süre suskunluktan sonra 'Evet hem deçok yoruldum' diye cevapladı.
'Nereye gidiyoruz?'
'Bankaya'
Şoför arabasındaki kadının herhangi biriolmadığını anlamıştı. Bu yaşlı kadınınAtatürk'e verdiği söz ne olabilirdi? En sonundadayanamadı.
'Teyzeciğim bir şey sorabilirmiyim? '
'Sor bakalım evladım'
'Anıtkabir'de Atatürk'e bir söz verdiğinizisöylemiştiniz. O söz nedir?'
'Uzun hikaye evladım'
'Olsun be teyze anlat ne olur'
'Ben lisedeyken bizim okulumuza gelmişti Atatürk.Beni de ona çiçek vermek için seçmişlerdi. Çiçeğiverdiğimde bana ismimi sordu. Bende 'Adalet' dedim.Bunun üzerine 'Ne güzel ismin varmış' dedi. 'Okulubitirince ne olacaksın' dedi bana. Hemşire dedim. Oda'Güzel meslek ama bence sen Hakim ol ismine çokyakışır' dedi. Ben kadından hakim olmaz ki dedim.Kaşlarını çattı, 'Sen istedikten sonra olur. Sendensöz istiyorum hakim olacaksın' dedi .'
'Sen ne dedin peki?'
'Mustafa Kemal emretmiş ne denir? Söz verdim.'
'Peki olabildin mi Adalet Teyze?'
'Evet ben Cumhuriyetin ilk kadın hakimlerindenim. '
'Vay be. Sende ne hikaye varmış Adalet Teyze'
'Herkesin bir hikayesi vardır evladım. Herkesinhikayesi de kendine göre değerlidir. Eğer insanlarınhikayelerini bilip anlayabilirsen insanlara dahaanlayışlı davranabilirsin'
'Haklısın Adalet Teyze. Bu bankamı gelmekistediğin'
'Evet'
'Yardım edeyim mi? Bende geleyim mi?'
'Hayır. Sen burada bekle lütfen.Bu arada adın neydievladım'
'Osman teyzeciğim'
'Tamam Osman. Beni 45 dakika kadar sonra buradan alolur mu?'
'Tamam teyzeciğim'
Adalet hanım bankadan içeri girdi. Osmanöğlen saatinin geldiğini fark edip yemeğe gitti. Yemekboyunca Adalet hanımı düşündü. 'Kim bilir neleryaşamış, neler görmüştür' diye düşündü. Tamvaktinde bankanın önündeydi. Adalet hanım 15 dakikalıkgecikme ile geldi.
'Hoş geldin Hakim Teyze'
'Çok uzun zamandır bana Hakimdenmemişti.'
'Hoşuna gitmediyse söylemeyeyim? '
'Yok aksine hoşuma gitti. Sağol'
'Nereye gidiyoruz?'
'Seyranbağları na'
'Tabii'
'Hakim Teyze çok yer gezmişsindir sen'
'Tüm Anadolu'yu karış karış gezdikrahmetli kocamla'
'Ne iş yapardı amca?'
'Subaydı.'
'Ne zaman vefat etti?'
'1952'de'
'Çok olmuş.Gençmiş'
'Kore savaşında şehit oldu.'
'Allah rahmet eylesin Hakim teyze'
' Sağol'
'Seyranbağları 'na geldik nereyegideceğiz?'
'Sağa sap. İkinci binanın önündedur.'
'Tamam.Buyur Hakim Teyze.Geleyim mi ben'
'Yok bekle burada'
Osman beklemeye başladı. Bir ara meraketti. Binanın uzaktan görünen levhasına baktı.'Seyranbağları Kız Yetiştirme Yurdu' yazısınıokudu. Anlam veremedi. 'Bu kadın burada ne yapar ki?'diye düşündü.
Yarım saat sonra Adalet hanım göründü.Yanında orta yaşlı kibar bir hanım vardı. Adalethanımı arabaya ağır ağır bindirdi. Kadın 'AdaletHanım size ne kadar teşekkür etsek azdır. Her zamanyanımızdasınız. Kızlarda sizi çok seviyor. Ne olurarayı çok uzatmayın. Yine gelin' dedi.
Adalet hanım, buğulu gözlerle 'İnşallah. Kızlaraselamımı söyleyin. Bende onları çok seviyorum. Onlaraiyi bakın' dedi.
Araba hareket etti.
'Nereye Hakim Teyze?'
'Hemen iki sokak öteye'
Osman iki sokak ötede bu sefer başka birbinanın önüne park etti. Bu binada da 'AnkaraSeyranbağları Huzurevi' yazıyordu.
'Bekle beni'
'Tabii Hakim Teyze'
Yine 1 saate yakın bir bekleyişin sonundabu sefer etrafında bir çok yaşlı kadın ve adamlaçıkageldi Adalet Hanım. Sarılıp öpüştükten sonraoradan ayrıldılar. Osman dikiz aynasından AdaletHanım'ın gözlerinden akan yaşları fark etti.
'İyi misin Hakim Teyze'
'İyiyim Osman. Eski dostları görünce insan bir hoşoluyor'
'Nereye gidiyoruz?'
'Cebeci Asri Mezarlığına'
'Tamam'
'Teyze nerelisin sen?'
'Aydın Sökeliyim. Babam orada pamuk ekerdi. Annem evhanımıydı. Sonra Kurtuluş Savaşı oldu. Babam savaşagitti. Söke işgal oldu. Biz dağlara kaçtık annemle.Saklandık dağ köylerinde. Savaş bitince Söke'yedöndük. Allah'a Şükür Babam'da sağ salim döndüsavaştan.'
'Sonra ne oldu?'
'Liseye Aydın'a gönderdi babam. Orada Atatürk'lekarşılaştım. Sözümü tutmak için İstanbul'agittim. Hukuk fakültesine girdim. Orada rahmetli eşimlekarşılaştım. O Harbiye'de okuyordu o zaman. Mezunolunca evlendik..'
'Çocuğunuz var mı?'
'Bir kızım bir oğlum vardı.'
'Neredeler şimdi?'
'Oğlum dışişlerinde çalışıyordu.'
'Ne güzel'
'1978'de Fransa'da Ermeniler öldürdüler.'
'Üzüldüm Hakim Teyze. Başın sağ olsun. O dababası gibi şehit oldu yani'
'Evet. Şehit babanın şehit oğlu. Allah kimseyeevlat acısı vermesin.'
'Amin. Ya kızın?'
'O eşi ve çocukları ile İzmit'te yaşıyordu.Öğretmendi. 1999'da depremde hepsi vefat ettiler.'
'Allah rahmet eylesin.Boş boğazlığımla üzdümseni Hakim Teyze kusura bakma'
'Sanki sormasan aklımdan çıkıyorlar mıevladım.Sen üzülme sağol'
'Geldik Teyze'
'Tamam evladım. Al işte paran artık gidebilirsin. '
'Hakim teyze buradan nasıl döneceksin? Ben senibekleyeyim eve bırakayım.'
'Yok beni alacaklar buradan'
'Hakim Teyze bu para fazla. Kusura bakma ben sana yalansöyledim. Taksinin sahibi benden 350 lira bekliyor. Affetbeni. 350 'yi ona veririm. Gerisi kalsın. Bende paraistemem. Bugün senden aldığım hayat dersinin parasalkarşılığı yok zaten.'
'Çocukların var mı?'
'İki tane ellerinden öperler.' Taksiningüneşliğinden çocuklarının resimlerini çıkarıpgösterdi.
'Adları nedir?'
'Kemal ve Ayşe'
'Oğlumun adı da Kemaldi.'
Sessizliğin ardından Osman'ın elindeki parayıittirdi Adalet Hanım..
'Onlara bir şeyler al benim için. Onları okut. Amayalansız, dolansız, çok çalışarak helal lokma ilebüyüt ve okut. Atatürk'ün bana yaptığı gibiiçlerindeki gücü fark etmelerini sağla. Bir devatanını, milletini sevmelerini öğütle onlara.'
Osman Adalet Hanımın ellerine sarılıp öptü. Ona iyievlatlar yetiştireceğine söz verdi. Adalet hanımmezarlığın kapısından ağır ağır içeri girerken;Osman yaşlı gözlerle onu izliyordu. Hayatının enbüyük dersini kendisi küçücük, yüreği yaşadığıacılara rağmen kocaman ve güçlü bu yaşlı kadındanalmıştı. Osman arabasını mal sahibine götürmeye kararverdi. Bu gün daha fazla çalışamazdı.
Ertesi gün Ankara'da garip bir yağmur yağıyordu.Sanki gök delinmişti. Osman taksiyi mal sahibindenalmış, durağa gelmişti. Çay ocağının yanında durangazeteyi aldı. İlk sayfadaki haberlere göz gezdirdi.Siyaset doluydu gazete. Hiç anlamazdı. Sıkılıp adliolayların yer aldığı üçüncü sayfayı açtı.Taksiciler arkadaşları ile ilgili kötü haberlerigenellikle oradan alırlardı. Göz gezdirirken bir haberdikkatini çekti.
'Dün gece geç saatlerde Cebeci Asri mezarlığındabulunan cesedin Cumhuriyet tarihinin ilk KadınHakimlerinden Adalet YILMAZ'a ait olduğu belirlendi.Adalet YILMAZ'ın bulunduğu yerdeki mezarların eşine veoğluna ait olduğu belirlendi. YILMAZ vefat ettiği günbankadaki tüm parasını çektiği, bu parayı ikiyebölerek Seyranbağları' ndaki bir kız yetiştirme yurduile bir huzurevine bağışladığı belirlendi. Polis,Adalet YILMAZ'ın mezarlığa ölmek için gittiğinidüşünüyor.'
Osman bir anda sarsıldı. Gözyaşlarına engelolamıyordu. Taksici arkadaşları hiçbir şeyanlamadılar. Bir daha da hiç anlatmadı Osman buyaşadıklarını. Herkesin tek bildiği Osman'ınbardaktan boşanırcasına yağan yağmur altında'Gökler bile sana ağlıyor' diyerek ağladığı.