- Konum
- Son Doong
-
- Üyelik Tarihi
- 4 May 2016
-
- Mesajlar
- 1,793
-
- MFC Puanı
- 198
Cryonics; Dondurulmuş ölü insanlar buz içinde yeniden dirilmeyi bekliyor.
Cryonics nedir?
Tüm dünyadan 230 cansız vücut, içi sıvı nitrojen (Azot) dolu büyük metal silindirler içerisinde, eksi -196 derecede, tıbbın ilerleyip kendilerini yeniden dirilteceği günü bekliyor. Buna cryonics deniyor.
Sözlük anlamı, insanların bilinmeyen bir gelecekte çözülmek üzere dondurulması olan cryonics terimi, ilk olarak 1965 yılında kullanıldı. Ancak ilk kez Neil R. Jones 1930larda yazdığı bir romanda insanların dondurulmasından söz ediyordu. Ünlü fizikçi Robert Ettinger da 1964de yayımlanan Ölümsüzlük İhtimali adlı kitabında insanların gelecek yıllarda canlandırılmak üzere dondurulması fikrinin akla yatkın olduğunu ileri sürüyordu.
Dünyada dondurulan ilk kişi 73 yaşında akciğer kanserinden ölen Amerikalı psikolog James Bedforddı. 1967den beri buzlar içinde diriltileceği günü bekliyor. Bazıları için insanları, nano teknolojinin ve tıbbın çok ilerlediği, her hastalığa çare bulunabildiği, tek bir hücreden bile bir insanın yeniden yapılandırılabildiği bir çağda uyandırmak için paralarını almak, umut tacirliğinden başka bir şey değil.
Ancak yapılan bir deney hiç de öyle demiyor. Dr. Paul Segalin 1992de American Cryonics Societynin sponsorluğunda Kaliforniya Üniversitesinde yaptığı şu meşhur deneyden söz ediyoruz.
Dr. Segal beagle cinsi sevimli köpeği Milesı dondurup tekrar hayata döndürmeyi başarmış ve bu deney cryonicsist bilim insanları için o günden beri büyük bir ispat olarak kabul ediliyor. Miles kanı çekildikten sonra dondurularak öldürülmüş, 70 dakikalık klinik ölümün ardından kanı tekrar damarlarına enjekte edilerek oda sıcaklığında geri getirilmişti. Üç buçuk yaşındaki köpek hayata geri döndüğünde tüm karakteristik özelliklerini olduğu gibi taşıyordu, alışkanlıkları ve huyları değişmemişti. Bu, dondurulan insanların bir gün yeniden hayata döndürüldüğünde hafızalarının yerinde olacağına ispat olarak gösteriliyor.
İnsan bedeni önlem alınmadan dondurulursa, buz kristalleri hücrelerin çevresini sarıyor ve su kaybına sebeb oluyor. Gerilen hücre zarı yırtılıyor ve hücre parçalanıyor. Bunu engellemek için griserol gibi donmayan kimyasal maddeler kullanılıyor.
Ölü beden önce buz kalıplarıyla soğutuluyor ve göğüs kafesi açılarak vücuttaki kan damarlardan çekiliyor. Yerine -50 derecede griserol enjekte ediliyor. Vücuda yayılımı sağlayan solüsyon vücut ısısının da -50 dereceye düşmesini sağlıyor.
Tüm bedeni dondurmanın bedeli 150 bin, yalnızca başı dondurmanın bedeli ise 80 bin dolar. Ödeme kolaylıklarıda sağlanıyor. Önce bir hayat sigortası yaptırıyorsunuz. Sigortanızın primlerini ölene kadar düzenli ödüyorsunuz.
Ölümünüzden sonra kalacak toplu para yakınlarınıza ödenmiyor. Bir miktarıyla dondurulma masrafları karşılanıyor. Geri kalanı ise faiziyle birlikte yeniden hayata döneceğiniz, yani buzların çözüleceği güne kadar sizin adınıza biriktiriliyor. Türkiye'den giden Güner Kuban bu projeyi "artık kefenin de cebi var" diyerek özetliyor.
Anlaşma imzaladığınız firma size bir kolye veya bileklik veriyor. İçinde, beklenmedik bir şekilde ve yerde ölürseniz sizi bulanların nereye başvuracağı yazılı oluyor.
Ayrıntılar için:
YouTube
Cryonics nedir?
Tüm dünyadan 230 cansız vücut, içi sıvı nitrojen (Azot) dolu büyük metal silindirler içerisinde, eksi -196 derecede, tıbbın ilerleyip kendilerini yeniden dirilteceği günü bekliyor. Buna cryonics deniyor.
Sözlük anlamı, insanların bilinmeyen bir gelecekte çözülmek üzere dondurulması olan cryonics terimi, ilk olarak 1965 yılında kullanıldı. Ancak ilk kez Neil R. Jones 1930larda yazdığı bir romanda insanların dondurulmasından söz ediyordu. Ünlü fizikçi Robert Ettinger da 1964de yayımlanan Ölümsüzlük İhtimali adlı kitabında insanların gelecek yıllarda canlandırılmak üzere dondurulması fikrinin akla yatkın olduğunu ileri sürüyordu.
Dünyada dondurulan ilk kişi 73 yaşında akciğer kanserinden ölen Amerikalı psikolog James Bedforddı. 1967den beri buzlar içinde diriltileceği günü bekliyor. Bazıları için insanları, nano teknolojinin ve tıbbın çok ilerlediği, her hastalığa çare bulunabildiği, tek bir hücreden bile bir insanın yeniden yapılandırılabildiği bir çağda uyandırmak için paralarını almak, umut tacirliğinden başka bir şey değil.
Ancak yapılan bir deney hiç de öyle demiyor. Dr. Paul Segalin 1992de American Cryonics Societynin sponsorluğunda Kaliforniya Üniversitesinde yaptığı şu meşhur deneyden söz ediyoruz.
Dr. Segal beagle cinsi sevimli köpeği Milesı dondurup tekrar hayata döndürmeyi başarmış ve bu deney cryonicsist bilim insanları için o günden beri büyük bir ispat olarak kabul ediliyor. Miles kanı çekildikten sonra dondurularak öldürülmüş, 70 dakikalık klinik ölümün ardından kanı tekrar damarlarına enjekte edilerek oda sıcaklığında geri getirilmişti. Üç buçuk yaşındaki köpek hayata geri döndüğünde tüm karakteristik özelliklerini olduğu gibi taşıyordu, alışkanlıkları ve huyları değişmemişti. Bu, dondurulan insanların bir gün yeniden hayata döndürüldüğünde hafızalarının yerinde olacağına ispat olarak gösteriliyor.
İnsan bedeni önlem alınmadan dondurulursa, buz kristalleri hücrelerin çevresini sarıyor ve su kaybına sebeb oluyor. Gerilen hücre zarı yırtılıyor ve hücre parçalanıyor. Bunu engellemek için griserol gibi donmayan kimyasal maddeler kullanılıyor.
Ölü beden önce buz kalıplarıyla soğutuluyor ve göğüs kafesi açılarak vücuttaki kan damarlardan çekiliyor. Yerine -50 derecede griserol enjekte ediliyor. Vücuda yayılımı sağlayan solüsyon vücut ısısının da -50 dereceye düşmesini sağlıyor.
Tüm bedeni dondurmanın bedeli 150 bin, yalnızca başı dondurmanın bedeli ise 80 bin dolar. Ödeme kolaylıklarıda sağlanıyor. Önce bir hayat sigortası yaptırıyorsunuz. Sigortanızın primlerini ölene kadar düzenli ödüyorsunuz.
Ölümünüzden sonra kalacak toplu para yakınlarınıza ödenmiyor. Bir miktarıyla dondurulma masrafları karşılanıyor. Geri kalanı ise faiziyle birlikte yeniden hayata döneceğiniz, yani buzların çözüleceği güne kadar sizin adınıza biriktiriliyor. Türkiye'den giden Güner Kuban bu projeyi "artık kefenin de cebi var" diyerek özetliyor.
Anlaşma imzaladığınız firma size bir kolye veya bileklik veriyor. İçinde, beklenmedik bir şekilde ve yerde ölürseniz sizi bulanların nereye başvuracağı yazılı oluyor.
Ayrıntılar için:
YouTube