PeriKızı
Moderatör
-
- Üyelik Tarihi
- 22 May 2019
-
- Mesajlar
- 8,671
-
- MFC Puanı
- 26,804
Pek çok insan dönem dönem belirli konularda şüphelere kapılmakta, normalde davranmayacağı şekilde davranmaktadır. Psikolojide Obsesif Kompülsif Bozukluk olarak geçen OKB; takıntılı düşünceler, önüne geçemediğimiz davranışlarımızdır.
Obsesyon bu davranışların düşünme kısmını içerirken kompülson ise düşüncelerimizi davranışa geçirdiğimiz kısımdır.
Örnek vermek gerekirse ütünün fişini çekip çekmediğini bilmeyen bir kadın eğer ben ütünün fişini çektim mi diye daha önceden bakmış olmasına rağmen aklından geçirirse buna obsesyon, gider tekrar ve tekrar kontrol eder ise buna da kompülson denmektedir.
OKB yüzdeliğe vurulacak olursa toplumda %2 – 3 oranlarında görülmektedir. Pek çok farklı türde obsesyon bulunmaktadır. Kuşku, temizlik, cinsel, dini, simetri obsesyonları vb. ve her takıntılı düşünce biçimi obsesyon değildir çünkü önemli olan nokta sosyal ve mesleki yaşantınızı etkiliyor olmasıdır. OKB’nin birçok farklı sebebi vardır. Bunlar genetik faktörler, nörolojik nedenler, travmalar ve kişiliğimizin özellikleri olabilmektedir.
Gelelim günümüzde Obsesif Kompulsif Bozukluğu ne şekilde konuşacağımıza. Biraz önce verdiğimiz örnekte kadın fişe bakmak şeklinde bunu gerçekleştirmiş idi. Daha çok karşımıza OKB, temizlik takıntısı şeklinde çıkmaktadır.
Son dönemde ortaya çıkan COVİD19 yüzünden de uzmanlar temizliğimize, hijyenimize hatta bulunduğumuz ortamın hijyenine de olması gerekenden daha fazla dikkat etmemiz gerektiği konusunda olağan üstü uyarılar yapıldı. Bu uyarılar ellerimizi temiz tutmamız, özellikle dışarıdan geldiğimiz zaman ellerimizi yıkamadan yüzümüze ve gözlerime dokunmamamız tarzında yapılan uyarılardı.
Kiminin çok fazla abartmasına, telaşlanmasına sebep olsa da birçok insan Sağlık Bakanlığının yapmış olduğu bu söylemleri olması gerektiği düzeyde dikkate alıp uyguladılar. Zaten sağlığımız hatta hayatımız açısından bu şekilde davranmak da en doğrusu olacaktı.
Bir de ellerimi çok yıkıyorum, ellerimi yıkamadan duramıyorum gibi cümleler kuran ve OKB’li oldum veya acaba OKB’li miyim? ilaç kullanmam gerekiyor mu? Ama psikiyatriste gidemiyorum ne yapacağım? Gibi soruları kendilerine ve çevrelerine soran, panikleyen ve çevresini de panikleten çok sayıda vatandaşımız mevcut. Onlara da belirtmek gerekir ki bu COVİD19 süreci olağanın dışında yani olağanüstü bir durum söz konusu olduğu için öncelikle sakin olmalısınız.
Ellerimizi sabunla normalden daha fazla yıkıyor olmamız olması gereken bir durum. Yani bu düşüncelere kapılmanızı anlayabiliyoruz lakin eskiden böyle bir durumunuz yoksa ve sadece bu düşüncelere hâkimseniz sıkıntı yapacağınız bir durum yok demektir. Kaldı ki daha önceden OKB ile baş edebilmiş iseniz tekrar mücadele edebileceğiniz güce sahipsiniz demektir.
OKB birçok farklı şekilde tedavi edilmektedir ama en önemlisi bütün bunların bir uzman eşliğinde yürütülüyor olmasıdır. İlaçla tedavi yöntemi mümkün olduğu gibi ilaç kullanımı devam ederken terapiye giden danışanlarına terapistler bilişsel davranışçı terapiden faydalanarak oturumlar düzenleyebilmektedir.
Bütün bunların yanında kişilere çevre desteği de çok büyük önem arz etmektedir zira kişi arkadaşları veya ailesi tarafından küçük düşürülmek istemeyecektir ve bunun için de tedaviden kaçma davranışını sergileyebilir.
Son olarak genel bahsetmek gerekirse OKB takıntılı düşünce ve saplantılı davranış şeklidir. Bu tar davranışların takıntılı olup olmadığını değerlendirirken sosyal yaşantımızı etkileyip etkilemediğine yani engel olup olmadığına bakmaktayız. Tabi buna bakarken de içerisinde bulunduğumuz durumu göz ardı etmeden.
Ömer Ulusoy
Obsesyon bu davranışların düşünme kısmını içerirken kompülson ise düşüncelerimizi davranışa geçirdiğimiz kısımdır.
Örnek vermek gerekirse ütünün fişini çekip çekmediğini bilmeyen bir kadın eğer ben ütünün fişini çektim mi diye daha önceden bakmış olmasına rağmen aklından geçirirse buna obsesyon, gider tekrar ve tekrar kontrol eder ise buna da kompülson denmektedir.
OKB yüzdeliğe vurulacak olursa toplumda %2 – 3 oranlarında görülmektedir. Pek çok farklı türde obsesyon bulunmaktadır. Kuşku, temizlik, cinsel, dini, simetri obsesyonları vb. ve her takıntılı düşünce biçimi obsesyon değildir çünkü önemli olan nokta sosyal ve mesleki yaşantınızı etkiliyor olmasıdır. OKB’nin birçok farklı sebebi vardır. Bunlar genetik faktörler, nörolojik nedenler, travmalar ve kişiliğimizin özellikleri olabilmektedir.
Gelelim günümüzde Obsesif Kompulsif Bozukluğu ne şekilde konuşacağımıza. Biraz önce verdiğimiz örnekte kadın fişe bakmak şeklinde bunu gerçekleştirmiş idi. Daha çok karşımıza OKB, temizlik takıntısı şeklinde çıkmaktadır.
Son dönemde ortaya çıkan COVİD19 yüzünden de uzmanlar temizliğimize, hijyenimize hatta bulunduğumuz ortamın hijyenine de olması gerekenden daha fazla dikkat etmemiz gerektiği konusunda olağan üstü uyarılar yapıldı. Bu uyarılar ellerimizi temiz tutmamız, özellikle dışarıdan geldiğimiz zaman ellerimizi yıkamadan yüzümüze ve gözlerime dokunmamamız tarzında yapılan uyarılardı.
Kiminin çok fazla abartmasına, telaşlanmasına sebep olsa da birçok insan Sağlık Bakanlığının yapmış olduğu bu söylemleri olması gerektiği düzeyde dikkate alıp uyguladılar. Zaten sağlığımız hatta hayatımız açısından bu şekilde davranmak da en doğrusu olacaktı.
Bir de ellerimi çok yıkıyorum, ellerimi yıkamadan duramıyorum gibi cümleler kuran ve OKB’li oldum veya acaba OKB’li miyim? ilaç kullanmam gerekiyor mu? Ama psikiyatriste gidemiyorum ne yapacağım? Gibi soruları kendilerine ve çevrelerine soran, panikleyen ve çevresini de panikleten çok sayıda vatandaşımız mevcut. Onlara da belirtmek gerekir ki bu COVİD19 süreci olağanın dışında yani olağanüstü bir durum söz konusu olduğu için öncelikle sakin olmalısınız.
Ellerimizi sabunla normalden daha fazla yıkıyor olmamız olması gereken bir durum. Yani bu düşüncelere kapılmanızı anlayabiliyoruz lakin eskiden böyle bir durumunuz yoksa ve sadece bu düşüncelere hâkimseniz sıkıntı yapacağınız bir durum yok demektir. Kaldı ki daha önceden OKB ile baş edebilmiş iseniz tekrar mücadele edebileceğiniz güce sahipsiniz demektir.
OKB birçok farklı şekilde tedavi edilmektedir ama en önemlisi bütün bunların bir uzman eşliğinde yürütülüyor olmasıdır. İlaçla tedavi yöntemi mümkün olduğu gibi ilaç kullanımı devam ederken terapiye giden danışanlarına terapistler bilişsel davranışçı terapiden faydalanarak oturumlar düzenleyebilmektedir.
Bütün bunların yanında kişilere çevre desteği de çok büyük önem arz etmektedir zira kişi arkadaşları veya ailesi tarafından küçük düşürülmek istemeyecektir ve bunun için de tedaviden kaçma davranışını sergileyebilir.
Son olarak genel bahsetmek gerekirse OKB takıntılı düşünce ve saplantılı davranış şeklidir. Bu tar davranışların takıntılı olup olmadığını değerlendirirken sosyal yaşantımızı etkileyip etkilemediğine yani engel olup olmadığına bakmaktayız. Tabi buna bakarken de içerisinde bulunduğumuz durumu göz ardı etmeden.
Ömer Ulusoy