- Konum
- ىαкαяyλ
-
- Üyelik Tarihi
- 27 Kas 2009
-
- Mesajlar
- 24,120
-
- MFC Puanı
- 79
Hititliler
Yapılan çalışmalar sonucunda
yontma taş çağı (Paleolitik) Cilalı Taş Devrinde (Neolitik) kalkolitik dönemin 4. aşamasında Çorum Bölgesinde insan yerleşimlerinin bulunduğunu ortaya çıkarmıştır. Bu devir eserlerine Alaca höyük
Büyük Güllüce
Boğazköy
Eski yapar
Kuşsaray'da rastlanmıştır. Yerleşimler bu dönemden itibaren devamlılık göstermiştir. Çorum ve çevresi daha sonra Hitit
Frig
Kimmer
Med
Pers
Galat
Roma
Bizans
Selçuklu
Danişmend
Moğol
Ertena
Kadı Burhanettin ve Osmanlı hakimiyetine girmiştir
Hammurabi
Çorum
binlerce yıldır çeşitli uygarlıkların yan yana ve üst üste oluşturduğu
yerli Anadolu kültür geleneğini devam ettiren illerin başında gelir.Maddi kültür belgelerinin zenginliği açısından adeta bir açık hava müzesi görünümünde olan Çorum yöresi ; 1830lu yıllardan itibaren Avrupalı gezginlerin
bir çok yerli ve yabancı bilim adamlarının ilgi odağı haline gelmiştir.
Yazılı Tarih Öncesi Dönem
Yontma Taş-Cilalı Taş Dönemleri: Yapılan arkeolojik araştırmalar sonucu dağınık biçimde ele geçen az sayıda taş aletler belki yontma taş çağı ( paleolitik ) insanın yaşamış olduğunu bize göstermektedir.İnsanın avcılık ve göçebelikten yerleşik düzene geçtiği dönem olan Neolitik Çağda
Çorum ve çevresindeki iskanın varlığını bazı münferit buluntular gösterir.
Kalkoltik Dönem (M.Ö. 5500-3000): Anadolu kalkolitik devirde (M.Ö.5500-3000) taş aletlerin yanında özellikle bakırdan yapılmış aletler görülmeğe başlar.Çorum ve çevresinde bugüne değin yapılan arekeolojik kazılar sonucunda en eski yerleşimin kalkolitik dönemin geç safhası olan (M.Ö. 4000)lerde başladığı tesbit edilmiştir. Bu dönem iskanına ait mimari kalıntılar ve maddi kültür belgelerine Alacahöyük ; Büyük Gülücek ve KUşsaray gibi merkezlerde tabakalar halinde rastlanmıştır.
Eski Tunç Çağı ( M.Ö.3200-2000): Eski tunç çağında (M.Ö.3200-2000) Çorum ve çevresi
tüm Anadoluda olduğu gibi yoğun bir iskana sahne olur. Bu devirde pişmiş toprak kapkacak yanında madeni kaplar
alet ve silahlar bol miktarda kullanılmaya başlar.Feodal yapı ortaya çıkar ve küçük şehir devletleri kurulur
bu şehirlerin etrafı surlarla çevrilidir.
Alacahöyük bu merkezlerden en önemlisidir.Alacahöyük eski tunç çağındaki zenginliği yanında şehircilik sistemleri
tarımda hayvan yetiştiriciliğinde ulaştığı yüksek seviyesi ile eski dünyada önemli bir yere sahiptir.At ilk defa bu çağda ve bu merkezde ehlileştirilmiştir.Bu yüksek kültürü ortaya koyanlar ise
Anadolunun yerli halkı olan Hattilerdir.
Alacahöyükte bulunan Eski Tunç Çağına ait 13 Kral mezarı ve bu mezarlarda açığa çıkarılan altın
gümüş
elektron ve bronzdan yapılmış çeşitli kap-kacak
süüs eşyaları
silahlar
dinsel amaçlı güneş kursları ve boğa geyik heykelleri bu çağın zenginliğini
yüksek sanat ve kültür seviyesini ortaya koyduğu gibi dinsel inanışları hakkında da mesajlar vermektedir. Bu çağa ait diğer önemli merkezler; Boğazköy
Eskiyapar
Kalınkaya
Kuşsaray
Çöplühöyük
Kültepe Höyüktür.Bu çağın eriştiği yüksek kültür ve sanat zenginliği daha sonra kullanılacak olan organize devletlere zemin hazırlamıştır.
Tarih Çağları
Asur Ticaret Kolonileri Çağı (M.Ö.1950-1750): Kuzey mezopotamyada büyük bir devlet kurmuş olan Asurlular M.Ö. 2000 başlarında özellikle bakır ve madenler açısından zengin olan Anadolu ile yoğun bir ticari ilişkiye girerler ve Anadoluda 9 ayrı yerde Karum adı verilen ticari merkezler kurarlar. Bu merkezlerden biri de HATTUŞ KARUM adını taşıyan Boğazköy
yani Hattuşaştır.
Bu çağda sanat ; yerli gelenek ve görenekleri yaşatmakta ise de
yani yerli Hatti Sanatı Mezopotamyadan gelen tüccarların yerli halka devlet kurma fikrini aşılamaları Hitit Sanatı ve Devletinin temelerini atmıştır.
Hititler Dönemi (M.Ö.1650-1200): M.Ö. 2000 başlarında Orta Asyadan ve Kafkaslar üzerinden Anadoluya giren ve ilk önceleri yerli halk yanında paralı asker olarak görev alan Hititler Hint Avrupa dilini konuşmakta ve İndo-German ırklar grubuna girmektedir.
Asurlu tüccarlar M.Ö.1850 yıllarında Anadoludan çıkmak zorunda kaldıktan sonra Hititler politik egemenliği ellerine almaya başlamışlar ve şehir devletlerini birleştirerek veya ortadan kaldırarak Anadoluda ilk organize devletin temellerini atmışlardır.
Koloni çağını takip eden bu ilk devre Eski Hitit çağı olarak bilinmektedir.İsmi bilinen ilk Hitit Kralı ise Anittadır. Hitit devletinin ilk kurucusu ise Labarnadır. (M.Ö. 1680) Bu kral zamanında Hititlerin Başkenti Neşadan Hattuşaşa taşınmıştır.Labarna M.Ö. 1600 yılında ölünce yerine 1.Hattuşili geçmiş ve devletin sınırları Halepe kadar genişlemiştir.Oğlu 1.Murşili ise Eski Babil Devletine Son vererek sınırları daha da genişletmiştir Bu kral öldükten sonra iç karışıklıklar baş göstermiş ve devlet zayıf düşmüştür. Telipinu bu karışıklıklara ve taht kavgalarına son vermek istemiş
M.Ö.1550 yılında ölünce bütün eski şark 1450 yılına kadar karanlığa gömülmüştür.
Hitit imparatorluk dönemi
karanlık dönemden sonra iktidara gelen krallardan 1.Şappilililuma (M.Ö.1375-1335) Anadoluda ve Suriyede bir çok seferle İmparatorluğun sınırlarını genişletmiştir. M.Ö. 1335 yılında küçük yaşta kral olan II.Murşili zaferden zafere koşarak önce Kaşkalıları sindirmiş sonra da batıya yönelerek Arzavalıları ağır bir yenilgiye uğratmıştır. 1306 yılında vebadan ölünce yerine oğlu Muvattali tahta geçmiştir. Muvattali Mısırlılarla Kadeş Savaşını yapmış kendisinden sonra tahta geçen III. Hattuşili (M.Ö. 1275-1250) zamanında Mısırla eşit şartlar altında Kadeş Anlaşması yapılmıştır. Hititlerin son büyük krallarından IV.Tudhalia (M.Ö.1250-1220)daha çok kültürel faaliyetlere önem vermiş ; Başkent Hattusası yeniden imar etmiş
Boğazköyün 2 Km doğusundaki Yazılıkaya Açık Hava Tapınağını inşa etmiş
son şeklini vermiştir.
Bu çağın en önemli şehirleri Hititlerin Başkenti Boğazköy (Hattusas)
Alacahöyük
Eskiyapar
Pazarlı
Kuşsaray
Ortaköy gibi merkezlerdir.
Frig Dönemi ve Sonrası: M.Ö. 1200 yıllarında Ege göçleri ( Deniz kavmi göçleri ) ile boğazlar üzerinden Anadoluya gelen kavimler zaten zayıflamış olan Hitit Devletini yıkarlar. Bu tarihten itibaren Hititler Çorum Bölgesinden Kızılırmak Kavisi içerisinden geçerek
Güney Anadoluya geçerler.Anadoluda ise 200 yıllık bir karanlık devre girer.M.Ö. 8. yyda bu göçlerle geldikleri sanılan Frigler
yıkılan Hitit şehirleri üzerine kendi şehirlerini kurarlar. Çorum bölgesinde Boğazköy
Alacahöyük
Eskiyapar
Pazarlı önemli Frig şehirlerindendir. Frig Devleti ise
M.Ö. 6. yynın ilk yarısında Kimmerler tarafından yıkılmış
fakat kültürleri bir süre daha devam etmiştir.
Kimmerler istilasından sonra Çorum ve çevresi İranda devlet kuran Medlerin daha sonrada M.Ö. 546dan M.Ö. 330a kadar Büyük İskenderin Anadoluyu istilasına kadar Perslerin hakimiyetinde kalmıştır. M.Ö. 276da Trakya üzerinden gelen Galatlar Anadolu içerisine kadar yayılarak bu bölgeyi idareleri altına almışlardır. Çorum ilindeki önemli Galat merkezleri İskilip
Osmancık
Alacahöyük
Boğazköy
Eskiyapar ve Avlat Köyüdür. Roma imparatoru Julius Ceasar zamanında bu havali Romalıların eline geçmiştir. Çorum Anadoluda ilk defa sistemli yol şebekesini kuran Romalıların kavşak noktasını teşkiletmiştir.Ankaradan-Amasya-Kaviuma
Sinoptan Tuviuz-Zileye geçen yollar Çorumdan ayrılmaktadır.Roma İmparatorluğunun ikiye ayrılması (M.S.395)ile doğu Romada daha sonra Bizansta kalan Çorumun bu devirde adı Yankonia veya Nikonyadır.
Çorum'un Türk Yönetimine Geçişi: 1071 Malazgirt Zaferi ile Anadolunun kapıları Türklere açılmış ve Türk Beyleri bir çok koldan Anadolu içlerine akınlar düzenleyerek fetihleri sürdürmüştür. Çorum ve çevresinin fethi konusunda iki ayrı görüş vardır.İlk görüşe göre ; Çorum ve çevresi Danişment Ahmet Gazi tarafından 1075 yılında fethedilmiştir. İkinci görüş ise Selçuklu sultanı Melikşahın ümerasından Emir Tutak ve Emir Artukun Çorumu fethettikten sonra bu bölgenin yönetimine getirildiği şeklindedir.
Danişment Beyliği Döneminde Çorum: Danişmentliler Anadolu Selçuklularına bağlı olarak ; Çorumda içinde olmak üzere Sivas
Tokat
Ankara
Çankırı
Kastamonu ve Yozgat çevresindehüküm sürmüştür. Danişment beyliğinin en önemli olayları Haçlı seferlerine karşı mücadelelerdir.Danişment Beyliği II.Kılıç Arslan tarafından 1178 yılında Anadolu Selçuklu devletine bağlanmıştır.
Anadolu Selçukluları Döneminde Çorum: II.Giyasettin Keyhusrev zamanında Çorumun idari bölümlerinden Serleşkerlik ( Bölge komutanlığı ve Sancak beyliği)olduğu ve başında Hatirüddün Zekeriya adlı bir komutanın bulunduğu bilinmektedir. Anadolu Selçuklu Devleti 1243 Kösedağ Savaşında Moğollara yenildikten sonra Anadoluda karışıklıklar çıkmış
1276da Kunduz Beyin oğlu Emir Celalettin
Çorumdaki Moğolları yenerek Çorum ve Amasyayı kurtarmıştır.Çorumdaki Kunduzhan Mahallesi adı da bu beye ilişkin olarak verilmiştir.
Osmanlılara Kadar Çorum: Selçuklu Devleti 1308 tarihinde yıkıldıktan sonra Çorum Anadoluda kurulan beyliklerden Eretna Beyliğinin daha sonra Kadı Burhanettin Ahmet Devletinin yönetimi altına girmiştir. Osmanlı Padişahı Yıldırım Beyazıt Anadoluda birliği kurmaya çalışırken 1398de Çorum
Osmancık
ve İskilipten sonra Amasyayı alarak oğlu Çelebi Mehmeti Amasyaya Vali olarak atamıştır.
Osmanlılar Döneminde Çorum: Çorum
1398 yılında Yıldırım Beyazıtın fethinden Cumhuriyete kadar Osmanlı yönetiminde kalmıştır. Ankara Savaşından sonra Timurun himayesinde Amasya egemenliğini yürüten Çelebi Sultan Mehmet Çorumda bir subaşılık kurarak tüm bu çevreyi Osmanlı yönetiminde tutmuş
1413 yılında Anadoluda birliği sağladıktan sonra oğlu II.Muratı Amasyaya vali atamıştır. Bu dönemde Tokat
Sivas
Canik ( Samsun) Şebinkarahisar yanında Çorum Sancağı da Amasyaya bağlı idi.
Yapılan çalışmalar sonucunda
Hammurabi
Çorum
Yazılı Tarih Öncesi Dönem
Yontma Taş-Cilalı Taş Dönemleri: Yapılan arkeolojik araştırmalar sonucu dağınık biçimde ele geçen az sayıda taş aletler belki yontma taş çağı ( paleolitik ) insanın yaşamış olduğunu bize göstermektedir.İnsanın avcılık ve göçebelikten yerleşik düzene geçtiği dönem olan Neolitik Çağda
Kalkoltik Dönem (M.Ö. 5500-3000): Anadolu kalkolitik devirde (M.Ö.5500-3000) taş aletlerin yanında özellikle bakırdan yapılmış aletler görülmeğe başlar.Çorum ve çevresinde bugüne değin yapılan arekeolojik kazılar sonucunda en eski yerleşimin kalkolitik dönemin geç safhası olan (M.Ö. 4000)lerde başladığı tesbit edilmiştir. Bu dönem iskanına ait mimari kalıntılar ve maddi kültür belgelerine Alacahöyük ; Büyük Gülücek ve KUşsaray gibi merkezlerde tabakalar halinde rastlanmıştır.
Eski Tunç Çağı ( M.Ö.3200-2000): Eski tunç çağında (M.Ö.3200-2000) Çorum ve çevresi
Alacahöyük bu merkezlerden en önemlisidir.Alacahöyük eski tunç çağındaki zenginliği yanında şehircilik sistemleri
Alacahöyükte bulunan Eski Tunç Çağına ait 13 Kral mezarı ve bu mezarlarda açığa çıkarılan altın
Tarih Çağları
Asur Ticaret Kolonileri Çağı (M.Ö.1950-1750): Kuzey mezopotamyada büyük bir devlet kurmuş olan Asurlular M.Ö. 2000 başlarında özellikle bakır ve madenler açısından zengin olan Anadolu ile yoğun bir ticari ilişkiye girerler ve Anadoluda 9 ayrı yerde Karum adı verilen ticari merkezler kurarlar. Bu merkezlerden biri de HATTUŞ KARUM adını taşıyan Boğazköy
Bu çağda sanat ; yerli gelenek ve görenekleri yaşatmakta ise de
Hititler Dönemi (M.Ö.1650-1200): M.Ö. 2000 başlarında Orta Asyadan ve Kafkaslar üzerinden Anadoluya giren ve ilk önceleri yerli halk yanında paralı asker olarak görev alan Hititler Hint Avrupa dilini konuşmakta ve İndo-German ırklar grubuna girmektedir.
Asurlu tüccarlar M.Ö.1850 yıllarında Anadoludan çıkmak zorunda kaldıktan sonra Hititler politik egemenliği ellerine almaya başlamışlar ve şehir devletlerini birleştirerek veya ortadan kaldırarak Anadoluda ilk organize devletin temellerini atmışlardır.
Koloni çağını takip eden bu ilk devre Eski Hitit çağı olarak bilinmektedir.İsmi bilinen ilk Hitit Kralı ise Anittadır. Hitit devletinin ilk kurucusu ise Labarnadır. (M.Ö. 1680) Bu kral zamanında Hititlerin Başkenti Neşadan Hattuşaşa taşınmıştır.Labarna M.Ö. 1600 yılında ölünce yerine 1.Hattuşili geçmiş ve devletin sınırları Halepe kadar genişlemiştir.Oğlu 1.Murşili ise Eski Babil Devletine Son vererek sınırları daha da genişletmiştir Bu kral öldükten sonra iç karışıklıklar baş göstermiş ve devlet zayıf düşmüştür. Telipinu bu karışıklıklara ve taht kavgalarına son vermek istemiş
Hitit imparatorluk dönemi
Bu çağın en önemli şehirleri Hititlerin Başkenti Boğazköy (Hattusas)
Frig Dönemi ve Sonrası: M.Ö. 1200 yıllarında Ege göçleri ( Deniz kavmi göçleri ) ile boğazlar üzerinden Anadoluya gelen kavimler zaten zayıflamış olan Hitit Devletini yıkarlar. Bu tarihten itibaren Hititler Çorum Bölgesinden Kızılırmak Kavisi içerisinden geçerek
Kimmerler istilasından sonra Çorum ve çevresi İranda devlet kuran Medlerin daha sonrada M.Ö. 546dan M.Ö. 330a kadar Büyük İskenderin Anadoluyu istilasına kadar Perslerin hakimiyetinde kalmıştır. M.Ö. 276da Trakya üzerinden gelen Galatlar Anadolu içerisine kadar yayılarak bu bölgeyi idareleri altına almışlardır. Çorum ilindeki önemli Galat merkezleri İskilip
Çorum'un Türk Yönetimine Geçişi: 1071 Malazgirt Zaferi ile Anadolunun kapıları Türklere açılmış ve Türk Beyleri bir çok koldan Anadolu içlerine akınlar düzenleyerek fetihleri sürdürmüştür. Çorum ve çevresinin fethi konusunda iki ayrı görüş vardır.İlk görüşe göre ; Çorum ve çevresi Danişment Ahmet Gazi tarafından 1075 yılında fethedilmiştir. İkinci görüş ise Selçuklu sultanı Melikşahın ümerasından Emir Tutak ve Emir Artukun Çorumu fethettikten sonra bu bölgenin yönetimine getirildiği şeklindedir.
Danişment Beyliği Döneminde Çorum: Danişmentliler Anadolu Selçuklularına bağlı olarak ; Çorumda içinde olmak üzere Sivas
Anadolu Selçukluları Döneminde Çorum: II.Giyasettin Keyhusrev zamanında Çorumun idari bölümlerinden Serleşkerlik ( Bölge komutanlığı ve Sancak beyliği)olduğu ve başında Hatirüddün Zekeriya adlı bir komutanın bulunduğu bilinmektedir. Anadolu Selçuklu Devleti 1243 Kösedağ Savaşında Moğollara yenildikten sonra Anadoluda karışıklıklar çıkmış
Osmanlılara Kadar Çorum: Selçuklu Devleti 1308 tarihinde yıkıldıktan sonra Çorum Anadoluda kurulan beyliklerden Eretna Beyliğinin daha sonra Kadı Burhanettin Ahmet Devletinin yönetimi altına girmiştir. Osmanlı Padişahı Yıldırım Beyazıt Anadoluda birliği kurmaya çalışırken 1398de Çorum
Osmanlılar Döneminde Çorum: Çorum