- Konum
- ىαкαяyλ
-
- Üyelik Tarihi
- 27 Kas 2009
-
- Mesajlar
- 24,120
-
- MFC Puanı
- 79
Çok sevdim onu
Tertemiz sevdim
Adımın anlmına mıhladım yüreğimi, adına astım!
Çok sevdim onu
Adamakıllı bekledim beklemekse
Sabretmekse, insana yakışmazdı benim sabrım!
Canım yandı, "ne tatlı" dedim "verdiği acı"
Doyulmaz hazları tattırırken bana,kendimde değildim ki tadına varayım!
Hep hak verdim
Her zaman "yarın anlayacak" dedim
"acele etme"
"Geliyorum" dedi, kendimi bile kovdum yanımdan yabancılık çekmesin diye
Gelmedi!
Kovduğum ben de gelmedi geri
"Seviyorum" dedi nefessiz kaldım
Dünyanın bütün dillerinde duydum dediğini,dünyanın bütün dillerinde gıkım çıkmadı
Kalakaldım, en yerinde duramayan durağanlığı tattım
Sonra sustu
Haftalarca duyamadım bir hecesini
Aramadı, sormadı
Aradım, sordum
Cevabı "sus" duydum !
Zaman geçti, dedi ki "içim seni çekti,
Tanrı boşa geçen zamanlar için gözyaşı döküyor, yüreğim seni seçti!"
Sarsıldım, "sonunda" dedim!
"Bak sabretmeye değdi "
Uyudum O'nunla, koynumda uyandı!
O vakit ilk defa huzuru duyandı
Gözlerinden okudum mutluluğunu, sözlerimle dokudum yüreğine
Seviyordu beni!
Aylar sonra gelen itirafları duyarken bir bir,
Tanrı'ya dua ediyordum ayrı geçen zamanlar için!
Aylar geçmese kıymetimizi böyle anlayabilecek miydik?
Bu denli acıkabilecek miydik bize?
Ben ayrı geçen zamanları ipe dize dize ve ağlayarak yalnızlığımın anne şefkati kokan sırça salıncaklarında,
meğer apaçıklığın en can alıcı rengini sürmüşüm,adına özlem denen o gize!
Her dokunuşum bir ilkti O'na
Her öpüşüm tanımıydı titreyişin!
Boyut değiştirip tadına varıyorduk, hiç ama hiç bitmeyişin
Tanrı mucizelerini bir rutine çevirmişti artık
Şaşkınlığımızı gizleyemiyorduk
Nasıl da hızla gelişiyordu herşey, soluklanıp da izleyemiyorduk
Her taş yerine oturmaya başlamıştı hayatımızın ıstakasında
Acelemiz yoktu
Nasılsa kader atacaktı istediğimiz taşı
Okeye dönüyorduk
Ama ayrılık bizden önce davrandı ve tam da oyunun en heyecanlı yerinde
okeyi yüreğime çaktı
Ve Tekrar gitti...
Tertemiz sevdim
Adımın anlmına mıhladım yüreğimi, adına astım!
Çok sevdim onu
Adamakıllı bekledim beklemekse
Sabretmekse, insana yakışmazdı benim sabrım!
Canım yandı, "ne tatlı" dedim "verdiği acı"
Doyulmaz hazları tattırırken bana,kendimde değildim ki tadına varayım!
Hep hak verdim
Her zaman "yarın anlayacak" dedim
"acele etme"
"Geliyorum" dedi, kendimi bile kovdum yanımdan yabancılık çekmesin diye
Gelmedi!
Kovduğum ben de gelmedi geri
"Seviyorum" dedi nefessiz kaldım
Dünyanın bütün dillerinde duydum dediğini,dünyanın bütün dillerinde gıkım çıkmadı
Kalakaldım, en yerinde duramayan durağanlığı tattım
Sonra sustu
Haftalarca duyamadım bir hecesini
Aramadı, sormadı
Aradım, sordum
Cevabı "sus" duydum !
Zaman geçti, dedi ki "içim seni çekti,
Tanrı boşa geçen zamanlar için gözyaşı döküyor, yüreğim seni seçti!"
Sarsıldım, "sonunda" dedim!
"Bak sabretmeye değdi "
Uyudum O'nunla, koynumda uyandı!
O vakit ilk defa huzuru duyandı
Gözlerinden okudum mutluluğunu, sözlerimle dokudum yüreğine
Seviyordu beni!
Aylar sonra gelen itirafları duyarken bir bir,
Tanrı'ya dua ediyordum ayrı geçen zamanlar için!
Aylar geçmese kıymetimizi böyle anlayabilecek miydik?
Bu denli acıkabilecek miydik bize?
Ben ayrı geçen zamanları ipe dize dize ve ağlayarak yalnızlığımın anne şefkati kokan sırça salıncaklarında,
meğer apaçıklığın en can alıcı rengini sürmüşüm,adına özlem denen o gize!
Her dokunuşum bir ilkti O'na
Her öpüşüm tanımıydı titreyişin!
Boyut değiştirip tadına varıyorduk, hiç ama hiç bitmeyişin
Tanrı mucizelerini bir rutine çevirmişti artık
Şaşkınlığımızı gizleyemiyorduk
Nasıl da hızla gelişiyordu herşey, soluklanıp da izleyemiyorduk
Her taş yerine oturmaya başlamıştı hayatımızın ıstakasında
Acelemiz yoktu
Nasılsa kader atacaktı istediğimiz taşı
Okeye dönüyorduk
Ama ayrılık bizden önce davrandı ve tam da oyunun en heyecanlı yerinde
okeyi yüreğime çaktı
Ve Tekrar gitti...