- Konum
- ىαкαяyλ
-
- Üyelik Tarihi
- 27 Kas 2009
-
- Mesajlar
- 24,120
-
- MFC Puanı
- 79
COGRAFYADAN AKDENİZ BÖLGESİ
AKDENİZ BÖLGESİ
Türkiyenin 7 coğrafi bölgesinden biridir. Anadolunun güneyinde Akdeniz kıyısı boyunca uzanır; genişliği 120-180 km arasında değişir. Batı ve k.batısında Ege Böl.
doğusunda G.Doğu Anadolu Böl. Güneyinde ise Akdeniz bulunur. G.doğudan Suriye ile komşudur. Yüzölçümü 110000 km2 dolayındadır; Türkiye toplam alanının yaklaşık %14nü kaplar. Kıyı uzunluğu doğuda Suriye sınırından batıda Dalaman Çayına kadar 1542 Kmdir. Bölgenin batı sınırı daha batıdaki Karaağaç koyuna kadar uzanır.
1990 nüfus sayımı sonuçlarına göre Akdeniz bölgesinde 8 milyona aşkın insan yaşamaktadır. Nüfus yoğunluğu km2de 74 kişidir; bu da km2de 73 olan Türkiye ortalamasına çok yakındır. Bölge nüfusunun %54e yakın kısmı il ve ilçe merkezlerinde
% 46 kadarı ise bucak merkezi ve köylerde yaşar.
Türkiyenin başka bölgelerinde olduğu gibi Akdeniz Bölgesinde de bölge sınırları ile yönetim birimleri olan illerin sınırların tümüyle çakışmaz. Adana
doğudaki Adana ve batıdaki Antalya bölümlerinden oluşur.
YÜZEY ŞEKİLLERİ :
Akdeniz bölgesinin dağlık ve oldukça engebeli bir yapısı vardır. Bölgenin yeryüzü şekillerinin ana çizgilerini Toroslar belirler. Antalya Kör.nin iki yanında yer alan B. Toroslar
Söğüt gibi karstik kökenli çanak biçimli çukur alanlar vardır.
Bu kesim aynı zamanda düden
dik eğimli yamaçlarından inen bol sulu akarsular tarafından parçalanmış ve genellikle boylamasına uzanan derin vadiler ortaya çıkmıştır.
Orta Toroslar
Tahtalı Dağlar ve Binboğa dağlarıdır. Orta Torosların en yüksek noktası
Aladağlarda 3756 mye yetişen Demirkazık Tepesidir. Orta Toroslar Uzun Yaylada 1500m yüksekliğindeki bir platoya dönüşür. Orta Toroslar kuzey-güney doğrultusunda akan bol sulu akarsular tarafından parçalanmıştır. Göksu
derinliği 1000myi bulan vadiler açar ve yörenin yüzey şekillerinin sert bir görünüm almasına neden olur.
Amanos Dağları
batıda ise orta Toroslarla sınılanır.
Bu geniş düzlük batıda Seyhan doğuda Ceyhan ırmaklarının taşıdığı alüvyonlarla oluşmuş büyük bir delta ovasıdır. Çukurovanın kuzey kesimleri bu iki ırmağın kolları ile yeryer parçlanmış bir plato görünümündedir; buna karşılık güneyde tekdüze bir hal alır.
Bölgedeki en önemli akarsular doğudan batıya doğru sırasıyla Asi
Burdur ve Suğla gölleridir. Kıyılarda ise irili ufaklı birçok lagün vardır. En önemli yapay göller ise Seyhan ve Aslantaş baraj gölleridir.
Akdeniz kıyıları genellikle
adalar ve yarımadalar bu yükselme nedeniyle ortaya çıkmıştır. Kalker oluşumların fazla olduğu bu kesimde birtakım karstik şekillerin kısmen deniz basmasına uğramasıyla doğal koylar oluşmuştur.; ilkçağda gemilerin sığınak ve barınarak yeri kullandıkları bu koylara kalanklı kıyı adı verilir.
İKLİM VE BİTKİ ÖRTÜSÜ:
Bölgede genelde yazları sıcak ve kurak
İç Anadoludaki kadar şiddetli karasal özellikler taşımaz.
En sıcak ay ortalaması kıyılarda 27-28 derece
iç kısımlarda ise 12-14 derece kadardır.
Akdeniz Bölgesi genellikle güney ve güneybatıdan gelen hava kütleleri ile cephelerin etkisi altındadır. Bunlara bağlı olarak da yağışlar orografik ya da cepheseldir. Yağış miktarı genellikle dağların uzanış biçimlerine ve nemli rüzgarlara açık olan yüzeylerindeki konumlarına
5-10 yılda bir yağar; don olayına da oldukça az rastlanır. Dağların yüksek kesimlerinde ve Göller Yöresinde kışın kar yağışları etkili olur; don olayı ise hemen hemen bütün kış sürer. Yaz kuraklıkları iç kesimlerde olmakla birlikte kıyılardaki kadar şiddetli değildir.
Bölgede egemen rüzgarlar çoğunlukla kuzey rüzgarlarıdır. Ancak rüzgar rejimi
topografik koşullara ve deniz komşuluğa göre yerel değişikliklere uğrar. Kıyılarda yazın genellikle batı ve güney yönlü rüzgarlar eser. Zaman zaman deniz ve kara meltemleri etkili olur.
Akdeniz bölgesinde doğal bitki örtüsü sıcak ve kurak yazlardan etkilenmiştir. Bu nedenle kurakçıl bir nitelik taşır ve kolaylıkla bozulma eylemi gösterir. Orman örtüsü çalılık halini almış
başlangıçtaki karakterini tümüyle kaybetmiş gibidir.
Akdeniz bölgesinde doğal bitki örtüsü beş gruba ayrılır. Kıyıda 500-600 m yüksekliğe kadar olan yerlerde şiddetli yaz kuraklığına uyan
sandal ve zakkum en yaygın olanlarıdır. Bu bitkiler terra rossa denen killi demirli ve az kireçli topraklarda yetişir. Kireçli topraklarda yetişen daha seyrek bitki tiplerine garig adı verilir.
600-1200m arasında kızıl çam ve meşelerin egemen olduğu karışık ormanlar yada yamaç ormanları ortaya çıkar. Kızıl çamların aralarında yer yer meşelikler
daha yükseklere doğru ise halep çamı ile kara çamlar görülür. Bu kesimde kahverengi orman toprakları yaygındır. Yüksek kesimlerde yağış etkisiyle toprakta yıkanma (podzolleşme) görülür.
1200-2100m arasında ise yüksek ormanlar diye adlandırılan ve seydir
sarı çam ve çeşitli ardıç türleridir. Amanos dağında ise Karadeniz bölndeki bitki örtüsüne ve özellikle doğu kıyınına rastlanır. Bu katta podzolik karakterli topraklar yaygındır.
2000mnin üstünde iğne yapraklı ağaçlar seyrekleşir ve bodurlaşır. Bu alan 2100-2300m sonra erer ve Alp çayırları denen
renkli çiçeklerle bezenmiş yazları da kurumayan yüksek otluklara geçilir. Bu katta kestane renkli çayır toprakları yaygındır.
Göller yöresi ve Tekke yarımadasındaki yüksek ovalarda step bitkileri yetiştirilir. Buradaki stepler gerçekte ot stepleri değil
tahripten kurtulmuş ardıç ve kara çam
topluluklarına da rastlanır. Steplerde daha çok kireçli kahverengi ve kestane renkli topraklar yaygındır.
Bölgede
tipik Akdeniz bitkisi olmadıkları halde yerel koşullara uyum sağlamış Avustralya okaliptüsleri ile kurakçıl Amerika bitkilerinden kaktüsler ve agavlar da oldukça geniş alanları kaplar.
NÜFUS:
Akdeniz kıyılarında
Hatay çöküntü oluğunun çalılık Hassa leçeleri kesimi oldukça tenhadır. Göller yöresinin dağlık ve ormanlık kesimleri genelde oldukça tenhadır. Buna karşılık yalvaç-bozkur oluğunun dağ eteği boyları ile Isparta odasının sulanan güney böülümünde nüfus oldukça yoğundur.
Akdeniz bölnde toplu kır yerleşimleri egemendir. Bu durum özellikle dağlık kesimlerde ve dağ eteklerinde belirgindir. Ovalarda toplu yerleşmeler arasında serpilmiş yerleşmelere de rastlanır. Dağlık kesimlerdeki ya da Antalya travertenleri gibi verimsiz alanlardaki yerleşmeler daha küçüktür. Bölgenin en büyük kenti 916000 bulan nüfusuyla Türkiyenin 4. Büyük merkezi olan Adanadır. Nüfusu 500000 ile 100000 arasında ki kentler ise Mersin
Osmaniye ve Ispartadır.
EKONOMİ:
Akdeniz Bölnde ekonomi tarıma dayanır. Çalışan nüfusun büyük bölümü tarımla uğraşır. Türkiyede tarımdan elde edilen gelirin en yüksek olduğu bölge burasıdır. Sanayi ise daha çok bölgenin doğusunda
arasında ve İskenderun'da yoğunlaşmıştır. Turizm kıyı kesimlerde özellikle Antalya çevresinde önemli bir gelir kaynağıdır.
Bölgede tarımsal etkinlik oldukça çeşitlidir; özellikle bitkisel üretim gelişmiş ve teknik düzeyi yükselmiştir. Ekonomik değerleri yüksek birçok ürün yetiştirilir; modern tarım girdileri ve yoğun tarım teknikleri kullanımı yaygındır; üretim iç pazarada olduğu kadar dış pazarada dönüktür. Başka alanlarda olduğu gibi tarımsal etkinlik alanında da kıyı kesimi ile iç kesimler arasında hem yetiştirilen ürün türleri
hem de yetiştirme açısından önemli sayılabilecek farklar göze çarpar.
Kıyı kesiminin başlıca ürünleri pamuk
don olaylarının seyrekliği gibi etkenlerin bu gelişmede rolü büyüktür. Bölge üretimi büyük kentlerin sebze gereksinimini karşıladığı gibi önemli ölçüde ihracat da yapmaktadır.
Göller yöresi ve Teke yöresinin iç kesimlerindeki tarımsal etkinlik ise iklim ve toprak özelliklerine bağlı olarak hemen hemen tümüyle farklı bir nitelik taşır. Bu kesimde daha çok kuru tahıl tarımı egemendir. Sulana bilen alanlarda ise iklim koşullarına uygun sanayi bitkileri ve meyveler yetiştirilir. Bu yörelerdeki dağlık alanlar hem ovaların doğal su deposu hem de yazın ovalardan getirilen sürüler için yaylak işlevi görür. Tarım takviminin farklı oluşu yüzünden
dağlık alanlardaki kırsal kesimde yaşayan halkın birbölümü zaman zaman aşağıdaki ovalara inerek tarla işlerinde çalışır.
Modern tarım teknikleri kullanıldığından üretim miktarı fazladır. Yetiştirilen birçok ürünün Türkiye içindeki payı yüksektir. Türkiye pamuk üretiminin %41 gül yaprağı ve muz üretiminin tümü turunçgillerin %89
üzümün %17 ve zeytin üretiminin de %15 Akdeniz Bölnden sağlanır.
Bitkisel üretimindeki ileri teknoloji düzeyi hayvancılıkta yerini geleneksel ve ilkel yöntemlere bırakır; bu nedenle hayvancılık pek gelişmemiştir. Daha çok küçük baş hayvanlar beslenir. Ülkedeki kıl keçilerinin ¼ü koyunların ise %06sı Akdeniz bölgesindedir. Bitkisel üretimden elde edilen gelirin hayvancılıktan elde edilen gelire göre çok yüksek olması hayvancılıkla uğraşan göçerlerin bitkisel üretime kaymasına yol açmaktadır. Yaygın olarak tavukçuluk ve arıcılık yapılan bölgede elde edilen bal miktarının Türkiye üretimi içindeki payı %12dir. Deniz canlıları açısından pek zengin olmayan Akdenizde küçük çapta balıkçılık yapılır.
Akdeniz Bölnde varlığı bilinen maden yatakları oldukça çeşitli ise de rezervleri fazla değildir. Bölgenin dağlık yapısı nedeniyle ulaşım güçleşmekte
bu da maliyeti yükselterek madenciliği bir ölçüde kısıtlamaktadır. Ülke ölçeğinde önemli sayılabilecek tek maden batı toroslar kesimindeki boksit yataklarıdır. Fethiye yakınlarında krom ve zımpara taşı yatakları vardır. Keçiborluda ki kükürt yatakları ülkede işletilen tek kükürt yatağıdır.
Sanayi kuruluşları özellikle bölgenin doğusunda
tuğla ve kiremit fabrikaları vardır. Sanayi özellikle Adana-
Tarsus-Mersin hattı üzerinde yoğunlaşmıştır. ATAŞ rafinerisi Mersinde
kısa adı İSDEMİR olan İskenderun Demir-Çelik Tesisleri ise İskenderun ilçesindedir.
Akdeniz bölnde
özellikle Adanada sermaye birikimi önemli ölçeklere ulaşmış ve bölge sınırlarına taşmıştır. Ülke çapındaki birçok yatırımda bu kesim sermayesinin payı vardır.
Doğal güzellikler ve tarihsel değerler nedeniyle bölgede turizm önem kazanmaktadır. Yılın 8 ayında denize girilebilen geniş doğal plajlar ve antik kentler sayısı her yıl artan yerli ve yabancı turisti çekmektedir. Özellikle Antalya yöresinde gelişmiş olan turizm kıyılarda yaşayan halkın en önemli gelir kaynaklarındandır. Turizm kaynakları giderek artmaktadır. Doğal ve tarihsel değerler açısından zengin olan bölgelerde bazı çalışmalar yapılarak koruma alanları oluşturulmuştur. Bunlardan başlıcaları Güllük dağı
Olimpos-Bey dağları sahil milli parklarıdır.
Ulaşım giderek gelişmektedir. Mersin ve İskenderun limanları ayrı bir önem taşır. Çukurovanın ticaret iskelesi konumundaki Mersin limanı yöredeki petrol rafinerisi nedeniyle daha işlek bir hale gelmiştir. İskenderun limanı da ticaret ve petrol açısından önem taşır. Son yıllarda her iki limanında Akdenizde yapılan ithal ve ihraç taşımacılığındaki payı artmaktadır. Bölgenin batısındaki Alanya
Taşucundan KKTCye feribot seferleri yapılmaktadır.
AKDENİZ BÖLGESİ
Türkiyenin 7 coğrafi bölgesinden biridir. Anadolunun güneyinde Akdeniz kıyısı boyunca uzanır; genişliği 120-180 km arasında değişir. Batı ve k.batısında Ege Böl.
1990 nüfus sayımı sonuçlarına göre Akdeniz bölgesinde 8 milyona aşkın insan yaşamaktadır. Nüfus yoğunluğu km2de 74 kişidir; bu da km2de 73 olan Türkiye ortalamasına çok yakındır. Bölge nüfusunun %54e yakın kısmı il ve ilçe merkezlerinde
% 46 kadarı ise bucak merkezi ve köylerde yaşar.
Türkiyenin başka bölgelerinde olduğu gibi Akdeniz Bölgesinde de bölge sınırları ile yönetim birimleri olan illerin sınırların tümüyle çakışmaz. Adana
YÜZEY ŞEKİLLERİ :
Akdeniz bölgesinin dağlık ve oldukça engebeli bir yapısı vardır. Bölgenin yeryüzü şekillerinin ana çizgilerini Toroslar belirler. Antalya Kör.nin iki yanında yer alan B. Toroslar
Bu kesim aynı zamanda düden
Orta Toroslar
Aladağlarda 3756 mye yetişen Demirkazık Tepesidir. Orta Toroslar Uzun Yaylada 1500m yüksekliğindeki bir platoya dönüşür. Orta Toroslar kuzey-güney doğrultusunda akan bol sulu akarsular tarafından parçalanmıştır. Göksu
Amanos Dağları
Bu geniş düzlük batıda Seyhan doğuda Ceyhan ırmaklarının taşıdığı alüvyonlarla oluşmuş büyük bir delta ovasıdır. Çukurovanın kuzey kesimleri bu iki ırmağın kolları ile yeryer parçlanmış bir plato görünümündedir; buna karşılık güneyde tekdüze bir hal alır.
Bölgedeki en önemli akarsular doğudan batıya doğru sırasıyla Asi
Akdeniz kıyıları genellikle
İKLİM VE BİTKİ ÖRTÜSÜ:
Bölgede genelde yazları sıcak ve kurak
En sıcak ay ortalaması kıyılarda 27-28 derece
Akdeniz Bölgesi genellikle güney ve güneybatıdan gelen hava kütleleri ile cephelerin etkisi altındadır. Bunlara bağlı olarak da yağışlar orografik ya da cepheseldir. Yağış miktarı genellikle dağların uzanış biçimlerine ve nemli rüzgarlara açık olan yüzeylerindeki konumlarına
Bölgede egemen rüzgarlar çoğunlukla kuzey rüzgarlarıdır. Ancak rüzgar rejimi
Akdeniz bölgesinde doğal bitki örtüsü sıcak ve kurak yazlardan etkilenmiştir. Bu nedenle kurakçıl bir nitelik taşır ve kolaylıkla bozulma eylemi gösterir. Orman örtüsü çalılık halini almış
Akdeniz bölgesinde doğal bitki örtüsü beş gruba ayrılır. Kıyıda 500-600 m yüksekliğe kadar olan yerlerde şiddetli yaz kuraklığına uyan
600-1200m arasında kızıl çam ve meşelerin egemen olduğu karışık ormanlar yada yamaç ormanları ortaya çıkar. Kızıl çamların aralarında yer yer meşelikler
1200-2100m arasında ise yüksek ormanlar diye adlandırılan ve seydir
2000mnin üstünde iğne yapraklı ağaçlar seyrekleşir ve bodurlaşır. Bu alan 2100-2300m sonra erer ve Alp çayırları denen
Göller yöresi ve Tekke yarımadasındaki yüksek ovalarda step bitkileri yetiştirilir. Buradaki stepler gerçekte ot stepleri değil
topluluklarına da rastlanır. Steplerde daha çok kireçli kahverengi ve kestane renkli topraklar yaygındır.
Bölgede
NÜFUS:
Akdeniz kıyılarında
Akdeniz bölnde toplu kır yerleşimleri egemendir. Bu durum özellikle dağlık kesimlerde ve dağ eteklerinde belirgindir. Ovalarda toplu yerleşmeler arasında serpilmiş yerleşmelere de rastlanır. Dağlık kesimlerdeki ya da Antalya travertenleri gibi verimsiz alanlardaki yerleşmeler daha küçüktür. Bölgenin en büyük kenti 916000 bulan nüfusuyla Türkiyenin 4. Büyük merkezi olan Adanadır. Nüfusu 500000 ile 100000 arasında ki kentler ise Mersin
EKONOMİ:
Akdeniz Bölnde ekonomi tarıma dayanır. Çalışan nüfusun büyük bölümü tarımla uğraşır. Türkiyede tarımdan elde edilen gelirin en yüksek olduğu bölge burasıdır. Sanayi ise daha çok bölgenin doğusunda
Bölgede tarımsal etkinlik oldukça çeşitlidir; özellikle bitkisel üretim gelişmiş ve teknik düzeyi yükselmiştir. Ekonomik değerleri yüksek birçok ürün yetiştirilir; modern tarım girdileri ve yoğun tarım teknikleri kullanımı yaygındır; üretim iç pazarada olduğu kadar dış pazarada dönüktür. Başka alanlarda olduğu gibi tarımsal etkinlik alanında da kıyı kesimi ile iç kesimler arasında hem yetiştirilen ürün türleri
Kıyı kesiminin başlıca ürünleri pamuk
Göller yöresi ve Teke yöresinin iç kesimlerindeki tarımsal etkinlik ise iklim ve toprak özelliklerine bağlı olarak hemen hemen tümüyle farklı bir nitelik taşır. Bu kesimde daha çok kuru tahıl tarımı egemendir. Sulana bilen alanlarda ise iklim koşullarına uygun sanayi bitkileri ve meyveler yetiştirilir. Bu yörelerdeki dağlık alanlar hem ovaların doğal su deposu hem de yazın ovalardan getirilen sürüler için yaylak işlevi görür. Tarım takviminin farklı oluşu yüzünden
Modern tarım teknikleri kullanıldığından üretim miktarı fazladır. Yetiştirilen birçok ürünün Türkiye içindeki payı yüksektir. Türkiye pamuk üretiminin %41 gül yaprağı ve muz üretiminin tümü turunçgillerin %89
Bitkisel üretimindeki ileri teknoloji düzeyi hayvancılıkta yerini geleneksel ve ilkel yöntemlere bırakır; bu nedenle hayvancılık pek gelişmemiştir. Daha çok küçük baş hayvanlar beslenir. Ülkedeki kıl keçilerinin ¼ü koyunların ise %06sı Akdeniz bölgesindedir. Bitkisel üretimden elde edilen gelirin hayvancılıktan elde edilen gelire göre çok yüksek olması hayvancılıkla uğraşan göçerlerin bitkisel üretime kaymasına yol açmaktadır. Yaygın olarak tavukçuluk ve arıcılık yapılan bölgede elde edilen bal miktarının Türkiye üretimi içindeki payı %12dir. Deniz canlıları açısından pek zengin olmayan Akdenizde küçük çapta balıkçılık yapılır.
Akdeniz Bölnde varlığı bilinen maden yatakları oldukça çeşitli ise de rezervleri fazla değildir. Bölgenin dağlık yapısı nedeniyle ulaşım güçleşmekte
Sanayi kuruluşları özellikle bölgenin doğusunda
Tarsus-Mersin hattı üzerinde yoğunlaşmıştır. ATAŞ rafinerisi Mersinde
Akdeniz bölnde
Doğal güzellikler ve tarihsel değerler nedeniyle bölgede turizm önem kazanmaktadır. Yılın 8 ayında denize girilebilen geniş doğal plajlar ve antik kentler sayısı her yıl artan yerli ve yabancı turisti çekmektedir. Özellikle Antalya yöresinde gelişmiş olan turizm kıyılarda yaşayan halkın en önemli gelir kaynaklarındandır. Turizm kaynakları giderek artmaktadır. Doğal ve tarihsel değerler açısından zengin olan bölgelerde bazı çalışmalar yapılarak koruma alanları oluşturulmuştur. Bunlardan başlıcaları Güllük dağı
Ulaşım giderek gelişmektedir. Mersin ve İskenderun limanları ayrı bir önem taşır. Çukurovanın ticaret iskelesi konumundaki Mersin limanı yöredeki petrol rafinerisi nedeniyle daha işlek bir hale gelmiştir. İskenderun limanı da ticaret ve petrol açısından önem taşır. Son yıllarda her iki limanında Akdenizde yapılan ithal ve ihraç taşımacılığındaki payı artmaktadır. Bölgenin batısındaki Alanya